EKONOMİ - 09 Haziran 2021 Çarşamba 21:44

Çorum Belediyesinde toplu iş sözleşmesi sevinci

A
A
A
Çorum Belediyesinde toplu iş sözleşmesi sevinci

Çorum Belediyesi ve Hizmet-İş Sendikası arasında toplu iş sözleşmesi imzalandı.

Çorum Belediyesi ve Hizmet-İş Sendikası arasında toplu iş sözleşmesi imzalandı.



Buharaevler Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende konuşan Hak-İş Konfederasyonu Başkanı Mahmut Arslan, “Bugünde birlikteliğimize karşı oluşturulan şer ittifakına içeride ve dışarı da alet olanlar ülkemizin geleceğiyle ilgili bir kısım hesaplar yapanların hesabını boşa çıkaracağız. Bu ülke için yapmamız gereken fedakarlık varsa yapacağız. Dün olduğu gibi taşın altına elimizi değil gövdemizi koyacağız ülkemizin bölgedeki gücüne engel olmak isteyenlerin karşısında duracağız” dedi.



Pandeminin dengeleri alt üst ettiğine dikkat çeken Hak-İş Genel Başkanı Arslan, toplu iş sözleşmelerinin ülke ve çalışanların genel şartlarının göz önüne alarak yapıldığını belirtti. Belediyelerin gelirlerinin önemli bir kaleminin İller Bankası payları olduğuna işaret eden Arslan, “Vergi gelirlerindeki düşmeler İller Bankası gelirlerini de düşürüyor. Bir çok esnaf ve sanatkar bu dönem içerisinde işlerini yapamadılar. Mahalli gelirler düştü. Allah birliğimizi beraberliğimizi bozmasın. Allah elde ettiğimiz ücretleri, kazancımızı bereketli kılsın. Aldığınız ücreti helal ettirmek için nasıl çalıştığını biliyoruz. Bu ücretler emeğinizin karşılığı değildir. Ancak ülkemiz ve belediyemizin şartları dikkate alınarak sözleşme imzalandı. Siz daha iyilerine layıksınız” diye konuştu.



Türkiye’nin zor bir kavşak döneminde olduğunu anlatan Arslan, “Ülkemizin, geleceğimizin nereye doğru evrildiğinin, gittiğinin farkındayız. Hak-İş iyi bir toplu iş sözleşmesini yaparken, sendikacılık iddiasını sürdürürken ülkemiz adına kaygılanacağımız yerde kaygılanan, gururlanacağımız yerde gururlanan sesimizi yükseltmemiz gereken yerde sesimizi yükselten bir konfederasyonuz. Bugün içeride ve dışarda kuşatılmış ne yazık ki bölgenin etkin ve güçlü oyun kurucusu olmasının önünde içerden ve dışardan ciddi bir engel ile karşı karşıyayız. Bütün bu engelleri aşarak ülkemizi geleceğe hazırlamamız gerekiyor. Buradaki başarımızı ülkemize yaymamız gerekiyor. Bunu yayarken de neyin doğru neyin yanlış olduğunun farkında olmamız gerekiyor. Toplu iş sözleşmesi kadar bu ülkenin birliğimizde, dayanışmamız da ülkemizin geleceğiyle ilgili hedeflerimizde bizim için önemli. Bu zor dönemde ilk toplu iş sözleşmesi yaparken ülkemizin birliğine ve dirliğine de sahip çıkmamız gerekiyor. İçerideki ve dışardaki terör odaklarının, başta ABD olmak üzere Batı blokunun ülkemize dayattığını kabul etmemizin söz konusu olmadığı ülkemizin, ülkemizi yönetenlerin arkasında dimdik durmaya devam edeceğiz. Bu bir siyasi tercih değildir. Bu ülkemizin gelecek endişesidir. Gelecek hedefidir. Bu hedeflerden ülkemizi saptırmak isteyenlere asla izin vermeyeceğiz. Ülkemiz adına kaygılanacağımız yerlerde kaygılarımızı söylüyoruz. Endişelerimizi paylaşıyoruz. Bir kısım uluslararası güçlerin dayattığı zorlamalara karşı milletimizi uyarıyoruz. Bugün de aynı noktadayız. Bugünde birlikteliğimize karşı oluşturulan şer ittifakına içeride ve dışarı da alet olanlar ülkemizin geleceğiyle ilgili bir kısım hesaplar yapanların hesabını boşa çıkaracağız. Bu ülke için yapmamız gereken fedakarlık varsa yapacağız. Dün olduğu gibi taşın altına elimizi değil gövdemizi koyacağız ülkemizin bölgedeki gücüne engel olmak isteyenlerin karşısında duracağız. Bu topraklarda asırlardır birliğimiz bütünlüğümüz için mücadele eden insanları bundan sonra da aynı birlikteliği farklılıklarımıza rağmen devam ettirmemiz gerekiyor. Farklılıklarımızı çatışma alanına dönüştürmeden, kavga konusu yapmadan zenginlik olarak görecek devletimizin milletimizin bütünlüğü adına birlikte mücadele edeceğiz” şeklinde konuştu.



Pandemi sürecinde sendikalar olarak ilk defa Türkiye’de yeni adımlar attıklarını anlatan Arslan, şunları kaydetti;


“Farklı konfederasyonlar olmamıza rağmen Hak-İş, Türk-İş ve TİSK ortak çalışmalar yaptık. Rakibiz ama ülkemizin çıkarları, çalışanların çıkarları adına milletin menfaatine adına çalışmalar yaptık. Pandemi döneminde kısa çalışma olmak adına TİSK, Hak-İş ve Türk-İş olarak ortak protokollere imza attık. Bu çalışma hayatına adına ilktir. Çalışanlarımızın ve milletimizin menfaati işverenlerimizle, rakip sendikalarımızı birlikteliği gerçekleştirdik. Her konfederasyonun öncelikleri ve ilkeleri var. Kendilerini farklı kılan hususiyetleri var. Ortak amacımız çalışanların çıkarları, bu ülkenin beraberliğiydi. Bundan sonrada ortak çalışmaya devam edeceğiz. Biz bu rekabeti belli bir düzeyde ve seviyede yapmaya devam edeceğiz. Geçmişe takılıp kalmayacağız. Sendikalarda gerektiğinde birlikte hareket etmeyi becerebilmeliler. Kendi önceliklerini ülkenin öncelikleri önüne geçirmeden milletimizin önceliklerini, ülkenin önceliklerini kendi önceliklerimizin önüne geçirebilmeyiz. Bunu başardığımızda gerçek Türkiye olacağız. Türkiye, Türkiye’den çok büyük. Bunu sınırlarımızın dışına çıktığında çok iyi görüyorsunuz. Yeryüzünün bütün mazlumlarının gözü bu ülkede. Bu ülkeyi kale görüyorlar. Bu ülkeyi kaybedersek tüm mazlumların umutlarını da kaybedeceğiz. Geleceğe ait umutlarını da yıkacağız”



“Milletin hizmetkarı olmaya devam edeceğiz”


Milletin hizmetkarı olmaya devam edeceklerini vurgulayan Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın da, “Kamuda çalışmak ayrıcalıktır. Belediye de çalışmak çok daha farklı ayrıcalıktır. Gerçekten aşk ile muhabbet ile çalışırsak Allah’ın rızası ve milletin duasını gözetirsek çalışırsak o kadar kıymetli ki kelimelerle ifade edilmez. Güzel çalışmalar yapıyoruz. Eleştirenler var. İlk dönemlerde canımızın sıkıldığı, huzurumuzun kaçtığı dönemler çok oldu. Güzel çalışıyoruz. Fitne, fesat bilmiyoruz. İnsanlar neden böyle düşünüyor diye canımızın sıkıldığı çok dönemler oldu. O dönem cumhurbaşkanımızın aşk ile çalışan yorulmaz sözün anali ettim. Bu analiz iyi geldi Bizimde sloganımız aşk ile çalışıyoruz. Sevgi karşılıklı. Ama aşk öyle değil. Karşılıksız sevgiye verilen isim. Hiçbir beklentiniz yok. Helal para kazanayım, millet dua etsin, Allah razı olsun diyorsunuz o zaman gönlünüzde ruhunuz da rahatlıyor. Aşk ile çalışmaya, yorulmadan bıkmadan devam edeceğiz. Tüm personellerimizle millete hizmetkar olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.