SAĞLIK - 22 Mart 2020 Pazar 11:25

Koronavirüse karşı bağırsak mikrobiyatısını güçlendirme uyarısı

A
A
A
Koronavirüse karşı bağırsak mikrobiyatısını güçlendirme uyarısı

Hitit Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Tıbbi Mikrobiyoloji-Viroloji Doçenti Dr.

Hitit Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Tıbbi Mikrobiyoloji-Viroloji Doçenti Dr. Gülçin Alp Avcı, Türkiye’de ve dünyada salgına neden olan yeni korona virüs (Kovid-19) enfeksiyonunda diğer tüm enfeksiyonlarda olduğu gibi sağlıklı ve dengeli beslenme ile desteklenen bağırsak mikrobiyotasının bağışıklık sistemine önemli katkılar sağlayarak hem tedavide hem de enfeksiyonlardan korunmada önemli rol oynayacağını söyledi.


Kovid-19’un yeni ortaya çıkan bir virüs olduğuna ve virüsle gelişen hastalıkları önlemek veya tedavi etmek için herhangi bir spesifik yöntem olduğunu gösteren güçlü bilimsel bir kanıt olmadığına dikkat çeken Doç. Dr. Gülçin Alp Avcı, tüm enfeksiyonlarda olduğu gibi bireyin bağışıklığının güçlü olmasının hastalıklara yakalanma oranını düşürdüğünün ve tedaviye karşı gelişen cevap süresini olumlu yönde etkilediğinin altını çizdi. Bağışıklık sisteminin karmaşık olduğu kadar çevremizdeki etkileşimlere de son derece duyarlı olduğuna işaret eden Doç. Dr. Avcı, “Birçok faktörün bağışıklığı etkilemesi şaşırtıcı değildir. Bağışıklık sisteminin normal işleyişine dahil olan birçok besin vardır. Bu nedenle bağışıklık fonksiyonunu desteklemek için sağlıklı ve dengeli bir diyetle sağlıklı bir bağırsak florası oluşturmak oldukça önemlidir. Son yıllarda ikinci beyin olarak bildirilen bağırsak mikrobiyotasının doğru probiyotik mikroorganizmalarla desteklenmesi aynı zamanda bağışıklığımızın da desteklenmesini sağlayacaktır. Bu sebeple bağışıklık sisteminde önemli rolü olan probiyotik mikroorganizmaların Kovid-19 salgınında da rol oynayabileceği unutulmalıdır” dedi.



"Sağlıklı bir bağırsak mikrobiyotası ile bağışıklık sistemini güçlendirmek yerine desteklemek önemli"


Son araştırmaların bağırsak mikrobiyomunun vücudun enfeksiyona karşı bağışıklık tepkisinde ve genel sağlığın korunmasında önemli bir rol oynadığını gösterdiğini dile getiren Avcı, “Sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomu, korona virüs gibi bulaşıcı patojenlere olumlu bir yanıt oluşturmanın yanı sıra, akciğerlere ve diğer hayati organlara zarar veren potansiyel olarak tehlike oluşturan aşırı bağışıklık reaksiyonlarını önlemeye de yardımcı olabilir. Bu aşırı bağışıklık tepkileri birçok hastalığı


tetiklemektedir. Aşırı uyarılmış bağışıklık sistemi çeşitli organ ve sistemlere zarar vermektedir. Bu nedenle aşırı aktif bir


bağışıklık tepkisi az aktif bir yanıt kadar riskli olabileceğinden, sağlıklı bir bağırsak mikrobiyotası ile bağışıklık sistemini güçlendirmek yerine desteklemek önemlidir” diyerek bağışıklık konusunda uyarılarda bulundu.


İlk Kovid-19 vakasının görüldüğü Çin’deki bilim adamlarının elde ettikleri deneyimleri tüm dünya ile paylaşmaya devam ettiğini anlatan Avcı, şunları kaydetti:


“Bilim adamları, Çin’de gözlenen vakaların tedavisindeki deneyimlerini kitap haline getirerek, ’Kovid-19 Önleme ve Tedavi El Kitabı’nı tüm bilim insanlarına bir yol gösterici olması amacıyla yayınladılar. Bu kitap detaylı incelendiğinde özellikle bağırsak mikroekolojisinde denge ve beslenme desteğinin öneminden de bahsetmektedir. Bazı Kovid-19 hastalarında tedavi esnasında bağırsak mukozasında doğrudan viral enfeksiyon veya antiviral ve anti-enfektif ilaçlar nedeniyle gastrointestinal semptomlar (karın ağrısı ve ishal gibi) oluştuğunu ve bu hastaların bağırsak mikroekolojik dengesinin bozulduğu ve özellikle ’Lactobacillus’ ve ’Bifidobacterium’ gibi bağırsak probiyotiklerinde önemli bir azalma olduğu bildirilmiştir. Aynı zamanda ’Bağırsak mikroekolojik dengesizliği (disbiyosis) bakteriyel translokasyona ve sekonder enfeksiyona yol açabilir. Bu nedenle mikroekolojik modülatörler ve beslenme desteği ile bağırsak florasının dengesini korumak önemlidir’ şeklinde probiyotik kullanımının önemi vurgulamıştır. Ayrıca ’şiddetli stres durumu geliştiren, ciddi ve kritik durumdaki Kovid-19 hastalarının yetersiz beslenme riskinin yüksek olduğu ve mide bağırsak fonksiyonlarının erken evrede değerlendirilmesinin hastalığın tedavisinde etkin olduğu’ belirtilmiştir. Çin ve Kore’de bilim insanları, tüm dünyada Kovid-19’u önleme, tanı ve tedavi stratejilerini geliştirmek için akademik çalışmalarını yayınlamakta ve bu çalışmalar arasında Kovid-19 hastalarında bağırsak mikrobiyotasının önemi de oldukça dikkat çekmektedir. Ancak net verilerin elde edilebilmesi için daha çok çalışma yapılması gerekmektedir.”



“Virüs salgınında tüm yük sağlık çalışanlarına bırakılmamalı”


Çin Ulusal Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Araştırma Merkezi, Zhejiang Üniversitesi Tıp Fakültesi, Zhejiang eyaletindeki Kovid-19’un birincil tıbbi bakım merkezinde, Ulusal Sağlık Komisyonu ve Geleneksel Çin Tıbbı Ulusal İdaresi tarafından yürütülen çalışmalara dayanarak Kovid-19 klinik tedavisinde "Dört Anti-İki Denge" şeklinde etkili bir tedavi stratejisi oluşturulduğunu ifade eden Avcı, “Bu kapsamda ’Dört Anti’ sağlık ekibi tarafından uygulanacak olan ’Anti-virüs, Anti-şok, Anti-hipoksemi, Anti-ikincil enfeksiyon’; ’İki Denge’ ise bizim de destek olabileceğimiz ’su, elektrolit ve asit baz dengesi ile mikroekolojik dengenin korunması’ şekilde ele alınmıştır. Bizim burada bireysel olarak dikkate alabileceğimiz en önemli konu, tüm yükü sağlık çalışanlarına bırakmaktansa kendimiz de bir takım önlemler alabiliriz. Birincil önlem evde kalıp sakin olmak, ikincil önlem ise sağlıklı ve dengeli beslenmektir" dedi.


Gereksiz yere vücudun vitaminler ve besin takviyeleriyle yüklenmemesi gerektiğini kaydeden Avcı, şunları söyledi:


“Böylesi salgınlar oluşturan enfeksiyonlardan korunmak ve tedavide en etkin verimi alabilmek için zamansız ve kontrolsüz bir şekilde bağışıklık sistemimizin uyarılmaması çok önemli. Piyasada çok fazla probiyotik ürün var, kontrolsüz olarak bunları kullanmayalım. Bilinçli bir şekilde hazırlanmış, akademik ellerden çıkan bilim destekli ürünleri kullanmaya özen gösterelim. Yeni korona virüs hala dünyada hızla yayılmaya devam etmekte, ancak virüsün nasıl bir yapıya sahip olduğunu, nasıl yayıldığını ve nasıl korunmamız gerektiğini artık hepimiz biliyoruz. Burada tek korkulacak durum, konu hakkında yetersiz bilgiye sahip olan bireylerin kulaktan dolma bilgilerini hızla yayarak gereksiz bir panik ortamı oluşturmaları ya da bu salgının hafife alınmasıdır. Vaka sayısının ve ölüm oranlarının artmasını istemiyorsak Sağlık Bakanımız ve değerli Bilim Kurulu hocalarımızın önerilerine mutlaka uymalıyız. Ancak bu şekilde ülkemizde vaka sayısının artmasını engelleyebiliriz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Fenerbahçe - Beşiktaş rekabetinde son maçlarda beraberlikler ön planda! Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında Süper Lig’de oynanan son 10 maçın 5’inde taraflar sahadan beraberlikle ayrıldı. Geriye kalan müsabakaların 3’ünü siyah-beyazlılar, 2’sini ise sarı-lacivertliler kazandı. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Beşiktaş, 27 Nisan Cumartesi günü saat 19.00’da başlayacak mücadelede Fenerbahçe’nin konuğu olacak. Portekizli Teknik Direktör Fernando Santos ile yolları ayırdıktan sonra Yardımcı Antrenör Serdar Topraktepe idaresinde çıktığı ilk lig müsabakasında MKE Ankaragücü’nü 2-0 mağlup eden siyah-beyazlılar, ligdeki son karşılaşmasında deplasmanda Sivasspor ile 2-2 berabere kalan rakibi karşısına puan alabilmek için çıkacak. Son maçlarda beraberlikle göze çarpıyor Beşiktaş - Fenerbahçe derbilerinde son maçlarda beraberlikle göze çarpıyor. İki takım arasında ligde oynanan son 10 müsabakanın 5’inde taraflar sahadan 1’er puanla ayrıldı. Kalan 5 mücadelenin 3’ünden siyah-beyazlı ekip, 2’sinden ise sarı-lacivertliler galip ayrıldı. Söz konusu maçlarda Beşiktaş 19 gol atarken, Fenerbahçe de 17 golle rakibine karşılık verdi. Bu sezonun ilk yarısında Tüpraş Stadyumu’nda oynanan karşılaşmayı sarı-lacivertliler 3-1 kazanmıştı. Geçtiğimiz sezon Kadıköy’de oynanan maçta ise gülen taraf 4-2’lik skorla siyah-beyazlı ekip oldu. Kadıköy’deki son 5 müsabaka Fenerbahçe’nin, Beşiktaş’ı konuk ettiği son 5 karşılaşmada ise ev sahibi takımın 1 galibiyeti bulunuyor. Bu süreçte 2 maçı da siyah-beyazlı ekip kazanırken, 2 mücadele beraberlikle sona erdi. Kartal rakip fileleri 12 kez sarsarken, Kanarya da 11 defa gol sevinci yaşadı. Ülker Stadyumu’nda oynanan son 5 Fenerbahçe - Beşiktaş derbisinde alınan sonuçlar şöyle: 2022-2023 Fenerbahçe: 2 - Beşiktaş: 4 2021-2022 Fenerbahçe: 2 - Beşiktaş: 2 2020-2021 Fenerbahçe: 3 - Beşiktaş: 4 2019-2020 Fenerbahçe: 3 - Beşiktaş: 1 2018-2019 Fenerbahçe: 1 - Beşiktaş: 1
Bursa (Özel) Bursa’da akıl almaz kaza...Kıl payı böyle kurtuldu Bursa’da hafif ticari araç sürücüsü direksiyon hakimiyetini kaybedip yol kenarında park halinde bulunan otomobile çarptı. Kaza sonrası park halindeki aracın yanında bulunan bir vatandaş ise kazadan kıl payı kurtuldu. Yürekleri ağza getiren anlar bir işyerinin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Olay, merkez Osmangazi ilçesi Gür Caddesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, hafif ticari araç sürücüsü direksiyon hakimiyetini kaybederek park halindeki araçlara çarptı. Çarpmanın şiddetiyle sürücü yaralanırken yol kenarında bulunan vatandaşlar kazadan kıl payı kurtuldu. Yürekleri ağza getiren kaza kamerada Çevrede bulunan bir işyerinin güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde, hafif ticari park halindeki bir otomobil çarpması ve o sırada çarptığı aracın yanında yürüyen vatandaş kıl payı ile kurtulduğu görüldü. İddiaya göre, alkollü olan hafif ticari araç sürücüsü kazadan sonra şoku atlatarak hızlıca bölgeden kaçtı. Kazayla ilgili tahkikat başlatıldı. Bir annenin çocuklarını arabanın arasında kalmaktan sonra anda kurtardığını belirten Yurdagül Düzgün, "İşletmemiz vardı burada, çalışıyorduk. Gürültü ve sesleri duyduk. Hemen dışarıya çıkıp baktık. Bir aracın 3 araca çarptığını ve bir annenin çocuklarını arabanın arasında kalmaktan son anda kurtardığını öğrendik. Polisler ve 2 tane ambülans geldi. Dört yol ağzı olduğu için günde en az 2 kaza oluyor."diye konuştu
Erzurum Erzurum coğrafi işarette yarışıyor Erzurum’da bu güne kadar 55 ürün coğrafi işaret aldı. 13 ürün ise tescil için Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan onay bekliyor. Ülkemizde Gaziantep ve Konya’dan sonra en fazla coğrafi işaretli ürüne sahip olan Erzurum’da son yıllarda artan turizm hareketliliği ve ziyaretçi sayısı özellikle kent merkezinde gastronomiye dair olumlu gelişmeleri de beraberinde getirdi. Tüketiciler için ürünün kaynağını, karakteristik özelliklerini ve ürünün söz konusu karakteristik özellikleri ile coğrafi alan arasındaki bağlantıyı gösteren ve garanti eden kalite işareti olan coğrafi işaret son yıllarda rağbet görüyor. Ülkemizde Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından yürütülen coğrafi işaret tescili ile kalitesi, gelenekselliği, yöreden elde edilen hammaddesi ile yerel niteliklere bağlı olarak belli bir üne kavuşmuş ürünlerin korunması sağlanıyor. Erzurum’un bu anlamda ülkemizde ilk üç şehir içinde olması kentin zengin kültürü, kadim tarihi, coğrafi konumu ve yıldızı hızla parlayan Palandöken Kayak Merkezi ile daha güçlü hale geliyor. 15 ürün coğrafi işaret için bekliyor Ülkemizde Gaziantep 105, Konya 73 ve Erzurum 55 tescilli ürün ile listenin ilk üçünde bulunuyor. Son olarak Tortum Ekşi Pestili tescil ettiren Erzurum’da 55 ürün coğrafi işaretli oldu. Bunlardan 49’si mahreç işareti alırken, 6 ürün menşei adı aldı. Erzurum’da halen 13 ürün coğrafi işaret için sırada bekliyor. Bu 13 ürün; Erzurum Kahvaltısı, Erzurum Un Helvası, Karayazı Balı, Bardız Kilimi, Erzurum İspir Gobdini, Narman Yeşil Mercimeği, Erzurum Burması/Erzurum Burma Bileziği, Erzurum Yufka Yağlaması, Hınıs Köftesi, Erzurum Babaanne Pastası (Erzurum Pastası) , Erzurum Kelecoşu, Erzurum Kuru Kayısı Kaysefesi ve Erzurum Patates Boranisi şeklinde sıralanıyor. 55 ürün coğrafi işaret aldı Hem gastronomi hem de kültürel miraslar açısından zengin olan Erzurum’da bu güne kadar 55 ürün Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından coğrafi işaretle tescillendi. Bunlar ; Erzurum Pekmezli Baklavası, Erzurum Ayran Aşı Çorbası, Erzurum Ayva Yahnisi / Erzurum Ayva Kalyesi, Erzurum Aşmalı Yahni, Erzurum Aşotu, Erzurum Civil Peyniri, Erzurum Cılbıra / Erzurum Çılbır, Erzurum Demir Tatlısı, Erzurum Dut Çullamas,ı Erzurum Ehram Dokuma Kumaşı, Erzurum Ekşili Dolma, Erzurum Eriştesi, Erzurum Et Kavurması, Erzurum Gliko, Erzurum Hasıta / Erzurum Hasuta, Erzurum Herle Aşı Çorbası, Erzurum Hink Yemeği, Erzurum Hurma Tatlısı, Erzurum Kadayıf Dolması, Erzurum Kara Fatma Çorbası, Erzurum Kavut Haşılı, Erzurum Kaz Lokması, Erzurum Kesme Aşı Çorbası, Erzurum Ketesi, Erzurum Küflü Civil Peyniri (Göğermiş Peynir), Erzurum Kıtlama Şekeri, Erzurum Lavaş Ekmeği / Erzurum Ecem Ekmeği / Erzurum Acem Ekmeği, Erzurum Mantısı /Erzurum Hıngeli, Erzurum Pastırması, Erzurum Pekmezli Kadayıfı, Erzurum Peynir Helvas,ı Erzurum Su Böreği, Erzurum Sucuğu ,Erzurum Tatar Böreği, Erzurum Tel Helvası, Erzurum Tereyağı, Erzurum Tuzlu Lokumu, Erzurum Yumurta Pilavı, Erzurum Çaşır Kavurması, Erzurum Çaşır Salamurası ,Erzurum Çeç Pancarı, Erzurum Çiriş Yemeği, Erzurum Çortutu Pancarı ,Erzurum Şalgam Dolması, Hasankale Lavaşı, Hınıs Fasulyesi, Karnavas Bezi, Karnavas Dut Pekmezi, Narman Şeker Fasulyesi, Oltu Cağ Kebabı, Oltu Taşı, Pasinler Yaprak Döner, Tortum Ekşi Pestili, İspir Kaymağı ve İspir Kuru Fasulyesi olarak karşımıza çıkıyor.