GENEL - 10 Kasım 2017 Cuma 10:11

Türkiye’nin en çok hayat kurtaran taraftar grubu Fenerbahçe

A
A
A
Türkiye’nin en çok hayat kurtaran taraftar grubu Fenerbahçe

Türk Kızılayı, güvenli kan temini ve bağışçı sayısını artırmak amacıyla yeşil sahalardaki rekabete başvurdu.

Türk Kızılayı, güvenli kan temini ve bağışçı sayısını artırmak amacıyla yeşil sahalardaki rekabete başvurdu. “Kan bağışına taraftar mısınız” sloganı ile hayata geçirilen proje kapsamında Türkiye’nin en çok hayat kurtaran takımı 19 bin 616 kan bağışıyla Fenerbahçe olurken, Galatasaray taraftarı ise 19 bin 489 kan bağışıyla ikinci, Beşiktaş taraftarı ise 10 bin 869 ünite kan bağışıyla üçüncü sırada yer aldı.


“Türkiye Kan Bağışı Ligi” adı altında hayata geçirilen özel bir projeyle Türkiye’deki taraftarlar takımlarına destek olmanın yanı sıra Kızılay çatısı altında bir araya gelerek ülkenin kan ihtiyacını karşılamaya katkı sunuyor. Türk Kızılayının geçtiğimiz yıllarda hayata geçirdiği Kan Bağışı Ligi projesi, Süper Lig gibi her sezon yeniden başlıyor. Süper ligin bitimiyle birlikte her yıl en çok kan bağışında bulunan taraftarların kulübüne ödül veriliyor. Kan bağışı yapmadan önce doldurulan formlardaki takım sorusunun cevabı, bilgisayar tabanlı veri bankasına giriliyor. En fazla kan bağışında bulunan takım, kan bağışı liginin zirvesine oturuyor.


Örnek bir sosyal sorumluluk projesi olan fikrin taraftarın içindeki rekabet duygusunu ateşlemesi beklenirken, yaşanacak tatlı ve bir o kadarda kıran kırana bir mücadeleyle birçok insanın hayata yeniden tutunmasına vesile olunması amaçlanıyor. Kan bağışını artırmak için çeşitli projelerin hayata geçirildiğini dile getiren Türk Kızılayı Çorum Kan Bağışı Merkezi Müdürü Dr. Senem Biçer, bu projelerden bir tanesinin de “Kan Bağışı Ligi” olduğunu söyledi. Her yıl Süper Lig’in başlamasıyla birlikte ligde bulunan takımların adlarının yer aldığı broşürler hazırlandığını dile getiren Dr. Biçer, “Kan bağışı yapmaya gelen taraflarımız kan vermeden önce tuttuğu futbol takımının ismini söyledikten sonra biz bunları sisteme kaydediyoruz. Böylece her yıl hangi takımın taraftarının daha fazla bağış yaptığını görmüş oluyoruz. Amacımız hangi takım taraftar daha çok kan bağışı yaptı demek değil. Amacımız taraftarları iyilik çatısı altında toplamak ve tatlı bir rekabet oluşturmak. Yani Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor ve diğer taraftarları ‘ben iyiliğe daha fazla taraftarım’ diyerek kan bağış sayılarını artırmaya yönelik bir proje. 2014-2015, 2015-2016 yılında Galatasaray taraftarı daha çok kan bağışı yapmış. 2016-2017 yılı son rakamlarına göre ise şu anda Fenerbahçe önde gidiyor. Tüm taraftarları Kızılay çatısı altında birlik olmaya davet ediyorum. Kan bağışına destek olmaya, iyiliğe davet ediyoruz ve tüm taraftarlarımızı bekliyoruz” dedi.



“Ramazan ve kış mevsiminde kan bağışı düşüyor”


Ramazan ve kış aylarında kan bağışında düşüş olduğunu dile getiren Biçer, “İnsanlar kan verdikleri zaman üşüyeceklerini düşünüyorlar. Ancak üşümenin kan bağışında bulunmaya bir etkisi yok. Kasım ayına kadar 14 bin ünite kan bağışı yapıldı. Geçen yıl 16 bin 500 ünite kan bağışı toplandı. Çorum’un kan ihtiyacı da ortalama 18 bin ünite. İl Özel İdaresi Genel Meclisi tarafından bağışlanan yeni araçla birlikte kan bağışı sayısında bir artış yaşandı. Kış mevsiminde de insanları kan bağışı yapmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki ay kan bağışı merkezini Çorum Belediyesinin karşısındaki yeni yerine taşıyacağız. Vatandaşlarımızın bize rahatlıkla ulaşabileceği ve bağış yapabileceği bir ortam olacak. Şu anda merkezimizde merkezimiz de bağış alıyoruz” ifadelerini kullandı.



“Bir gün hepimizin kan ihtiyacı olabilir”


Bir gün herkesin kan ihtiyacının olabileceğine dikkat çeken Biçer, kan ihtiyacının toplumsal bir sorun olduğunu ve bu sorunun üstesinden gelebilmek için de herkese görev düştüğünü vurguladı. Kan bağışına olan farkındalığı arttırmak için çeşitli projelerin hayata geçirildiğini anlatan Biçer, şunları kaydetti:


“Şimdi kan bağışı yapamayan neslin gelecekte kan bağışı yapabilmeleri için projeler üretiliyor. Çorum olarak yeni projeler üretmeye çalışıyoruz. Farkındalık geçmiş yıllara nazaran arttı. İlimizdeki kan bağışı ihtiyacının şu anda yüzde 90’ını karşılayacak seviyeye ulaştık. İnşallah yüzde 100’ünü karşılamayı hedefliyoruz. Bunun için eğitimler veriyoruz. Kan bağışının önemini anlatıyoruz. Ziyaretler yapıyoruz. Kış aylarında insanlar bu işin rehavetine kapılıyorlar. Kan bağışının hiçbir zararı yok. İhtiyaç devam ediyor. Hastalıklar mevsim tanımıyor. Kışın da kan ihtiyacı devam ediyor. Koca bir kara delik var. İnsanlar kan bağışında bulunuyor ama yeri geliyor trafik kazası geçiren bir kişiye 20 ünite kan kullanılabiliyor. Hastalıklar durmuyor. O yüzden sürekli kan ihtiyacı oluyor. Erkekler 3 ayda bir kadınlar 4 ayda bir düzenli olarak kan bağışı yapabiliyorlar. Hiçbir hasta kan aramasın hiçbir hasta mağdur olmasın. Bir hastaya serum takılıyor yakının haberi olmuyor. Hasta yakınına git serum bul denmiyor. Kan da böyle olmalı. Çünkü kan bir ilaçtır. Kişinin buna ihtiyacı varsa hazırda bulundurulmalı. Stok yapacak derecede kan alamıyoruz. İhtiyacı karşılamadığımız durumlarda hasta yakınlarına kan ihtiyacı olduğu belirtiliyor. İlerde inşallah insanlarımızın sayesinde kan bağışı oranları arttıkça hiçbir hasta yakınına kan bulun gibi söylemlerde bulunulmayacak.”



"Takımıma destek veriyorum diyen her taraftarı Kızılay’a davet ediyorum"


Kızılaya kan bağışında bulunan Fenerbahçe taraftarı Erdal Öremiş ise kurtuluşu başkalarının kurtuluşunda aramak ilkesiyle her üç ayda yeni bir hayat diyerek kan bağışında bulunduğunu belirterek, “Üç hayat kurtuldu ve bir fidan doğaya hediye edildiği söylendi. Vatandaşlarımızı kan bağışına davet ediyorum. Onlar da kurtuluşu başkalarının kurtuluşunda arasınlar. Ben Fenerbahçe taraftarı olarak buradayım. Takımımıza destek veriyorum diyen vatandaşları Kızılayın kan merkezine bekliyorum. Bakalım en çok kanı kim verecek. Ben Fenerbahçe diyorum. Sizi de bekliyorum” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul TOGG’un yeni SUV modelinin ismi belli oldu: T8X Türkiye’nin otomobili TOGG’un yeni SUV modelinin ismi belli oldu. TOGG CEO’su Gürcan Karakaş, sedan modelinin ardından yeni B-SUV modeli T8X için çalışmaların başladığını söyledi. Türkiye Gazetesi’nin haberine göre, Karakaş, 2021 yılı Mayıs ayında TOGG Europe GmbH’yı kurduklarını hatırlatarak, “2024 sonu itibarıyla Avrupa’da yavaş yavaş yer almak üzere faaliyetlerimize devam ediyoruz. T10X’in Avrupa’daki ön satışlarına bu sene sonunda başlayıp, 2025 takviminde teslimata başlamak hedefindeyiz. Yurt dışı stratejimiz pazar dinamiklerine uygun şekilde güncelleniyor. İskandinav ülkelerinden başlamak niyetindeydik. Bu planımızı güncelledik. Çünkü sektör çok hızlı gelişiyor ve Çinli markalar çok hızlı bir şekilde her yere yayılıyor. Dolayısıyla özellikle Avrupa’nın en büyük pazarı olan Almanya, Fransa, İtalya üçgeni tamamıyla dolmadan biz daha yolun başındayken o pazarlarda var olma kararı aldık” dedi. 2023 hedefi 18 saatte satıldı Karakaş, ilk modeli satışa sunduklarında rekor bir talep gördüklerini ifade ederek, “18 saatte 2023 yılındaki üretmeyi planladığımız bütün araçları sattık. İlk 8 saatte 2022 yılında satılan tüm elektrikli otomobillerin sayısından daha fazlasını satıldı. Siparişlerin yüzde 80’den fazlası en donanımlı versiyon için geldi ve biz 2023 Nisan ayından yılın sonuna dek ilk 20 binin teslimatını yaptık. Dünyada, Avrupa’da, Amerika’da, Çinli şirketler arasında, ilk üretim yılında 20 bin adet üretmiş ve satmış başka bir şirket bildiğimiz kadarıyla yok. O açıdan hem ülkemiz için hem de hepimiz için iyi bir başarı, iyi bir başlangıç daha doğrusu. Bundan sonra da arkasını getirmek için de gece gündüz çalışıyoruz” diye konuştu. Karakaş, açıklamasında, bu başarının yeni modellerle devam edeceğini belirterek ikinci ve üçüncü modeller hakkında ön bilgi verdi. Ocak ayında T10F’yi sergilediklerini dile getiren Karakaş, “Sergilemeden bir sene önce bu modelin çalışmalarını yaptık. Şimdi aynı şekilde T10F’nin sonrasının da çalışmalarını yapıyoruz. Şimdi sırada B segmentindeki SUV modelimizin çalışması var. Seneye bu vakitler T10F’nin satışları başladıktan bir müddet sonra da T8X’i de göstermeye hazır hâle gelebiliriz” ifadelerini kullandı.
Bayburt Sağlık çalışanları ’Kırım-Kongo Kanamalı Ateş’ hastalığına karşı vatandaşları bilgilendirdi Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi enfeksiyonuna karşı Bayburt Devlet Hastanesi girişinde stant açılarak, vatandaşlar konuyla alakalı bilgilendirildi. Hastalığın belirtilerinden ve tedavisinden bahseden sağlık personelleri broşürler dağıtarak, hasta ve hasta yakınlarına bilgilendirme faaliyetinde bulundular. Keneler tarafından taşınan ve keneyle temas halinde vücutta ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal gibi belirti gösteren, müdahale edilmediği takdirde ölümlere neden olabilen bir tür enfeksiyon hastalığı olan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi(KKKA) enfeksiyonuna farkındalık oluşturmak için Bayburt Devlet Hastanesi poliklinik girişinde stant açıldı. Hasta ve hasta yakınlarına broşür dağıtılarak konu hakkında bilgilendirme yapıldı. KKKA enfeksiyonundan korunmak için yapılması gerekenleri hastaneye başvuran vatandaşlara anlatan sağlıkçılar tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi yerlerde vücudu kapatacak şekilde giyilmesi gerektiğini hatırlattılar. Vücuda tutunan kenelerin kesinlikle çıplak el ile koparılmaması, tutunduğu yerden çıkarılmadan hemen sağlık kuruluşuna başvurması gerektiğini söyleyen sağlık personelleri, olası belirtilerden bahsettiler. ’Keneyi hafife almayın, tedbiri elden bırakmayın’ hatırlatmalarıyla sık sık uyarılarda bulunan sağlık çalışanları vatandaşların sorularını da yanıtlamayı ihmal etmediler.
Erzurum Başkan Sekmen ve Rektör Çakmak, Üniversite sanayi iş birliği için buluştu Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ve Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, üniversite sanayi iş birlikleri kapsamında fikir alışverişinde bulunmak amacıyla bir araya geldi. Erzurum’da kurulması planlanan ileri teknoloji fabrikalar için istişarede bulunmak üzere ETÜ’yü ziyaret eden Başkan Sekmen ve Rektör Çakmak, bölge ve ülke ekonomisine katkıda bulunmak için yüksek katma değerli ileri üretim teknolojileri ve nanoteknoloji tabanlı aygıtların yer aldığı ETÜ Yüksek Teknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde (YÜTAM) incelemelerde bulundu. Fotonik teknolojilerin ve güneş pillerin üretimi için kullanılan 1000 sınıfı temiz odalar hakkında Başkan Sekmen’e bilgi veren Rektör Çakmak daha sonra konuğuna Eklemeli Üretim Laboratuvarlarını gezdirerek burada lazer ergitme cihazıyla üretimi yapılan materyalleri tanıttı. Erzurum’un ikliminin mikro ve nano boyuttaki fotonik aygıtların üretilmesi için son derece uygun olduğunu ifade eden Rektör Çakmak: “YÜTAM’da son derece gelişmiş alt yapı ve laboratuvar imkanlarımız bulunuyor. Burada bilimsel araştırmaların yanı sıra üretimini yaptığımız çeşitli malzemeler var. Önümüzdeki süreçte Ar Ge’sinin üniversitemizde üretiminin ise şehrimizde yapıldığı ileri teknoloji fabrikaların kurulması bizleri ziyadesiyle memnun edecek. ETÜ olarak ülkemize değer katan yerli ve milli teknolojilerin bir parçası olmak için çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. Bu merkez milletimizin ve devletimizin parasıyla kuruldu. Bu bilinçle kapılarımızı tüm paydaşlarımıza sonuna kadar açmış bulunuyoruz. Şehrimizde kısa sürede ileri teknoloji fabrikaların kurulması için iş birliğine her daim hazır olduğumuzu belirterek EBB Başkanımız Sayın Mehmet Sekmen’e girişimlerinden ötürü teşekkür ediyorum. Misafirperverliğinden ötürü Rektör Çakmak’a teşekkür eden Başkan Sekmen ise ETÜ’nün Erzurum ve bölgesi için çok önemli bir değer olduğunu belirterek: “YÜTAM’da yapılan çalışmalar ve sahip olduğu imkanlar şehrimiz ve ülkemiz için son derece kıymetli. Rektör hocamız bizlere çok değerli bilgiler verdi. Kendisine ve ekibine bir kez daha teşekkür ediyor ve çalışmalarında başarılar diliyorum” diye konuştu.