- 13 Ekim 2021 Çarşamba 12:50

Başlığı ödeyip düğününü yaptı ama mürüvvetini göremedi

A
A
A
Başlığı ödeyip düğününü yaptı ama mürüvvetini göremedi

Denizli’de evlilik hayaliyle tanışıp 20 bin TL başlık parası ödeyen Ali Can, nikah işlemlerini düğünden sonraya bırakınca hayatının şokunu yaşadı.

Denizli’de evlilik hayaliyle tanışıp 20 bin TL başlık parası ödeyen Ali Can, nikah işlemlerini düğünden sonraya bırakınca hayatının şokunu yaşadı. 2 gün davul zurna çaldıran ancak konsoloslukta dini nikahlı eşinin araması olduğunu öğrenen Can, evlilik çetesinden şikayetçi oldu ama halen 7 yıldır ’çok seviyorum’ dediği eşinin dönmesini bekliyor.



Denizli’nin Pamukkale ilçesinde yaşayan 41 yaşındaki Ali Can, yıllardır hayalini kurduğu evliliğini gerçekleştirebilmek için 2014 yılında arkadaşlarının aracılığıyla adının Fadia Dabbağ olduğunu öğrendiği Suriye uyruklu kadın ile tanıştı. Başına geleceklerden habersiz bir şekilde 20 bin TL başlık parası ödeyen damat Ali Can ve ailesi, Mardin’e giderek dini nikahı kıydı. Fadia Dabbağ’ı da yanlarına alarak Denizli’ye dönen Ali Can, o dönemin parasıyla 30 bin TL harcayarak kına gecesi ve düğün yaptı. 2 gün davul zurna çaldıran Ali Can, nikah işlemlerini tamamlamak için eşiyle birlikte İstanbul’a gitti.



Gözaltına alındıktan sonra bir daha göremedi


Çiçeği burnunda gelin Fadia Dabbağ, Suriye Konsolosluğunda araması bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. Dini nikahlı eşini orada bırakarak geri dönen Ali Can, bir daha kendisinden haber alamadı. Süreç içerisinde Suriyeli kadın ile tanışmasına vesile olan kişilerin aynı vaatle 17 kişiyi daha mağdur ettiğini öğrenen Ali Can, hiç şüphe duymadığı Fadia Dabbağ dışındaki diğer şüphelilerden maddi zararının karşılanması için şikayetçi oldu. 7 yılda Suriyeli bir kadınının her hangi bir izine rastlayamayan Ali Can, "Çok seviyorum" dediği Fadia Dabbağ’ın geri dönüp mürüvvetlerini tamamlayacakları günü bekliyor.



7 yıldır umudunu hiç kaybetmedi


Arkadaşlarının yönlendirmesiyle 2014 yılında tanıştığı Suriyeli uyruklu Fadia Dabbağ ile dini nikahı kıydığını ve düğün yaptığını anlatan Ali Can, çok kısa bir süre beraber yaşayabildikleri dini nikahlı eşini sevdiğini ve kavuşmak istediğini söyledi. Tüm çabalarına rağmen 7 yıldır hiç bir bilgi alamamasına rağmen umudunu kaybetmediğini ifade eden Can, yaşadıklarını şöyle anlattı:


“Arkadaşlarla 2014 yılında araçla gidip bir şahısla görüştük. Orada başka adamla daha buluştuk. Mardin Nusaybin’den getirdik. Yaklaşık 1,5 ay kadar benim yanımda kaldı. Sonra Suriye Konsolosluğuna gittik. Gittiğimiz konsoloslukta, bana Suriyeli Fadia Dabbağ’ın araması olduğunu söylediler. Ben çalgılı çengili düğün bile yaptım. Daha sonra bu şebekenin farklı kadınları kullanarak 17 kişiyi daha mağdur ettiğini öğrendim. Şu anda mahkememiz devam ediyor. Eşimi seviyorum ve ondan asla şüphe etmiyorum. Ona bunun zorla yaptırıldığını düşünüyorum. Geri getirmek istiyorum. Benden para bul hiçbir şey götürmedi, sadece verdiğim başlık parası var. 2014 Eylül’ün sonunda getirdim, 26 Kasım’da ise konsolosluk alıkonuldu. Şimdiye kadar mahkeme bitsin dediler. Ondan bekledim. Artık bekleyecek gücüm kalmadı. Mahkemeden öğrendiğim kadarıyla Mardin’de olduğunu duydum. Ben eşimi çok sevdiğim için tekrardan kavuşmak istiyorum.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.
İstanbul Öğrencisini zorbalık yaptığı gerekçesiyle uyaran öğretmene veliden şiddet: O anlar kamerada Sarıyer’de bir okulda iddiaya göre, yaşıtlarına zorbalık yaptığı gerekçesiyle öğrencisini uyaran öğretmen, öğrencinin babası tarafından okulda şiddete uğradı. Şiddet uygulayan veli polis ekipleri tarafından gözaltına alınırken, şahsın öğretmene yumruk attığı anlar güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Olay, Sarıyer Prof. Ali Kemal Yiğitoğlu Ortaokulu’nda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, okulda görev alan öğretmen Necla Ö. akran zorbalığı yapan bir öğrencisini uyardı. Uyarı üzerine öğrencinin "Bana nasıl davranacağınızı öğreneceksiniz" diyerek öğretmeni tehdit ettiği öğretmenin ise, "Evladım ben senin öğretmeninim. Bu nasıl bir üslup?" diyerek uyardığı ileri sürüldü. Öğretmen Necla Ö., daha sonra öğrencinin babası Ali Ç.’yi okula çağırdı. Daha önce de okul öğretmenleri ve yöneticileri ile de tartışarak sorun çıkardığı ileri sürülen Ali Ç., okul koridorunda gördüğü öğretmen Nazlı Ö.’yü yumruk atarak yaraladı. Öğretmen aldığı darbe sonucu yaralanarak hastaneye kaldırılırken iş göremezlik raporu verildiği öğrenildi. Polis ekipleri ise konuya ilişkin çalışma başlatırken veli Ali Ç.’yi yakalayarak gözaltına aldı. Öte yandan öğrencinin de benzer nedenlerden dolayı ara dönemde bulunduğu okula nakli yapıldığı ileri sürülürken öğretmenin darp edildiği anlar güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi.