EKONOMİ - 14 Ocak 2020 Salı 13:14

e-Fatura şirketlere büyük kolaylık sağlayacak

A
A
A
e-Fatura şirketlere büyük kolaylık sağlayacak

fatura zorunluluğu ekonomik hayatta büyük tasarruf sağlayacak.

fatura zorunluluğu ekonomik hayatta büyük tasarruf sağlayacak. E-fatura ile ilgili bilinmeyenleri ise uzmanı anlattı.


E-Fatura artık sadece telefon servis sağlayıcının e-mail adresine gönderdiği fatura olmaktan çıktı. Günlük hayatımıza dahil olan e-fatura sistemi kağıt kullanımını azaltarak çevreyi korumaya yardımcı olacak. Faturalamayı daha hızlı ve basit hale getirmesi, yazdırma, kargolama gibi adımları ortadan kaldırması sebebiyle hem iş yükünü azaltan hem de finansal takibi kolaylaştıran e-fatura 2020 yılı büyük şirketlere zorunlu hale geldi.


2020 yılı ilk kez sisteme geçen şirketler yeni sürece alışmaya çalışıyor. Program sağlayan yazılım firmaları şirketler ile sık sık toplantılar yapıyor. E-fatura sisteminin bilinmeyenlerini Çelebi Bilişim Teknolojileri yetkilisi Mehmet Ali Çelebi anlattı.


‘Faturalama süreçleri dijitalleşiyor’


İş dünyasında kullanılan tüm araçların dijitalleştiğini ifade eden Mehmet Ali Çelebi, “İçeceğimiz suyu, yiyeceğimiz yiyeceği bile telefon uygulamasıyla dijital olarak sipariş ettiğimiz, bulunduğumuz yere online olarak taksi çağırdığımız bir dünyada, muhasebenin de geleneksel yöntemlerle devam etmesi söz konusu olamazdı. E-fatura, faturalama süreçlerini dijitalleştiren, belgelerin kağıda basılmasına gerek bırakmadan elektronik olarak hazırlanıp gönderilmesini ve alınmasını sağlayan bir uygulama. Matbu fatura elde hazırlanırken, e-fatura dijital ortamda oluşturulup kesiliyor. Bu uygulamanın amacı, satıcı ve alıcı arasında tek format ve standarda göre, güvenli, zaman ve maliyet tasarrufu sağlayan bir faturalama sistemi kurmak” dedi.


E-faturaya geçmesi zorunlu durumları ise Çelebi, “4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) Kanununa ekli I sayılı listedeki malların imali, ithali, teslimi ve benzeri faaliyetleri sebebiyle Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)’dan lisans alan (madeni yağ lisanslı) veya bu lisansa sahip firmalardan mal alıp 2014 veya müteakip hesap dönemleri brüt satış hasılatı 25 Milyon TL’nin üzerinde olan işletmeler; yine ÖTV’ye tabi kolalı gazoz, alkollü içecek ya da tütün üreten veya ithal eden firmalar ve bu firmalardan mal alıp 2014 veya müteakip hesap dönemleri brüt satış hasılatı 10 Milyon TL’nin üzerinde olan firmalar e-faturaya geçmek zorundadır” olarak açıkladı.


Zorunluluğu olmayan şirketlerin de bir an önce uygulamaya geçmesi gerektiğini söyleyen Mehmet Ali Çelebi, “Bugün değilse bile, yakın gelecekte tüm işletmeler için zorunlu hale geleceği için e-fatura sistemine erkenden dahil olup sisteme alışmak faydalı olacaktır. Bu sayede, işinizdeki profesyonellik seviyeniz de yükselecektir. Özellikle, e-ticaret yapıyorsanız, kargo ile fatura gönderiyor ve yaptığınız masrafları azaltmak istiyorsanız e-fatura biçilmiş kaftan. Ofisteki kağıt yığınlarından, dosya ve klasörlerden canınız sıkılıyorsa, daha kolay takip edebileceğiniz, hızlı ve düzenli bir faturalama sistemi kurmak istiyorsanız e-fatura sistemine bir an önce geçmelisiniz” diye konuştu.



‘e-Fatura sistemi ne gibi kolaylıklar sağlar?’


E-fatura sisteminin sağladığı kolaylıkları anlatan Çelebi, “e-Fatura, veri format ve standardı Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından belirlenen, Vergi Usul Kanunu (VUK) gereği bir faturada yer alması gereken bilgilerin içerisinde yer aldığı, satıcı ve alıcı arasındaki iletiminin Maliye’nin merkezi platformu GİB üzerinden gerçekleştirildiği, kağıda basılmayan, tüm işlemlerinin dijital ortamda yapıldığı bir elektronik belgedir. Yani, e-faturanın tek farkı, elektronik ortamdan alınıp gönderilebilmesidir. VUK açısından, her iki fatura tipi de yasaldır. e-Faturanın itiraz süresi, iptali ve iadesi kağıt faturadan farklıdır. e-Fatura ve e-arşiv aynı şey değildir. Elektronik faturanın e-fatura ve e-arşiv olmak üzere iki türü vardır. e-Arşiv, faturaların ikinci nüshasının elektronik ortamda oluşturulup saklanmasını; gerektiğinde elektronik olarak ibraz edilmesini sağlar.Yani her iki tarafın da e-fatura kullanıcısı olması gerekir. E-arşiv ise göndericinin e-fatura; alıcının kağıt fatura kullanıcısı olması halinde gerçekleşir. Yani, herkese e-fatura kesilemez; yalnızca e-fatura kullanıcılarına e-fatura kesilebilir. E-fatura kullanıcısı olmayan kişi ve kuruma kağıt fatura ya da e-arşiv fatura düzenlenmesi gerekir. e-Arşiv kullanıcısı olabilmek için öncelikle e-fatura kullanıcısı olmak gerekir. E-fatura kullanıcısı eğer aynı zamanda bir e-arşiv kullanıcısı ise, e-fatura mükellefleri haricindekilere e-arşiv faturası keser. e-Fatura uygulamasının amacı, satıcı ve alıcı arasında tek format ve standarda göre, güvenli, zaman ve maliyet tasarrufu sağlayan bir faturalama sistemi kurmaktır” şeklinde konuştu.



‘e-Fatura çevrecidir’


e-Fatura uygulamasının çevreci olduğunun altını çizen Mehmet Ali Çelebi, “Çünkü kağıt tasarrufu sağlar. Baskı, postalama ve arşivleme masraflarına son verir. Paranı cebinde tutar. Dünyanın her yerinden tek tıkla e-fatura kesip göndermeyi sağlar. Saniyeler içinde kesilebilir. Ayrıca, matbu faturadan daha hızlı hazırlandığı için, personelin zamanından da tasarruf sağlar. Kaybolma riskini ortadan kaldırarak arşivleme ve erişimi her zamankinden daha kolay hale getirir. Dilediğin sayıda faturayı, istediğin gibi saklamana, seneler önceki bir faturana bile saniyeler içerisinde ulaşmana olanak sağlar. Müşterilerin faturalarını anında görmesini sağlayarak tahsilatlarını hızlandırır. Aynı zamanda, müşterilerin ve satıcılarınla daha hızlı anlaşmanı sağlar. Evrak gitti-geldisi olmadan çalışmaya olanak tanıdığı için mali müşavirle iletişimi hızlandırır ve kolaylaştırır. e-Fatura başvurusunda bulunmak için öncelikle Kamu Sertifikasyon Merkezi’nden (Kamu SM) mali mühür talep edilmelidir. Şahıs firmalarının mali mühür yerine e-imza ile başvurması da mümkündür” dedi.


Başvuruların online olarak yapıldığını söyleyen Mehmet Ali Çelebi, “e-Faturaya geçiş, GİB Portal, GİB ile entegrasyon ve özel entegratör üzerinden olmak üzere üç farklı kanaldan yapılabilir. Mali mühür temin edildikten sonra, GİB başvurusu online olarak gerçekleştirilebilir. Eğer e-faturaya Çelebi Bilişim üzerinden geçmek istiyorsanız, özel entegrasyon seçerek ön başvuruda bulunmalısınız. efatura.gov.tr adresinden, yararlanma yöntemini “özel entegrasyon” seçerek yapılacak ön başvuruda bulunmalısınız. Sonraki adımda, portal.emikro.com.tr adresine yapacağınız başvuru ile e-fatura hizmetinden yararlanmaya başlayabilirsiniz. e-Fatura sistemine isteğe bağlı olarak girdiyseniz, unvan ve nevi değiştirerek sistemden çıkmanız mümkündür. E-Arşiv; resmi, hukuki ve ticari her türlü belgenin elektronik ortamda yasal, geçerli ve güvenli şekilde uzun süreli saklanmasını ve istendiğinde bu belgelere kolay ulaşılabilir olmasını sağlar. Donanım ve yazılım gibi hiçbir maliyet yüküne girmeden ve GİB’e başvuru yapmadan, portal.emikro.com.tr adresinden mali mühür ile e-arşiv hesabını etkinleştirmek mümkündür. e-Arşiv kullanıcısı olabilmek için öncelikle e-fatura mükellefi olmak gerekir” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Milletvekili Kurt, Koçali Barajıyla ilgili bilgi verdi Adıyaman Milletvekili ve Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Resul Kurt, Koçali Barajı ile ilgili gelinen aşama ve çalışmalar hakkında bilgi verdi. Adıyaman Milletvekili Resul Kurt, Adıyaman’da tarımsal üretimde büyük bir önemi olan Koçali Barajı’nın hem ülke ekonomisine hem de Adıyaman ekonomisine büyük katkı sağlayacağını vurguladı. Milletvekili Kurt, "Koçali Baraj inşaatına 21.11.2014 tarihinde başlanmıştır. Gövde sıyırma kazıları, dolusavak, derivasyon tüneli, batardo, ulaşım yolu, Bulam Tüneli ve gövde kaya dolgu imalatlarına başlanmıştır. İşin devam sırasında baraj sol sahilinde muhtelif noktalarda heyelanlar meydana gelmiştir. Sonrasında iyileştirme önlemlerinin alınması ve heyelandan etkilenen yapıların yer değişikliğinin yanı sıra derivasyon tünelinin uzatılması gibi önlemler hakkında DSİ 20.Bölge Müdürlüğü ve ilgili Daire Başkanlıklarınca çalışmalar yapılmaktadır. Ancak, 6 Şubat Kahramanmaraş depremleri sonrasında USGS tarafından yapılan hesaplamalara göre yaklaşık olarak 0,48 g ivme değerine maruz kaldığı görülmektedir. Bölgenin depremsellik durumunun değişmesinden kaynaklı mevcut Koçali Barajı Sismik Tehlike Analiz Raporu güncellenmekte olup güncel sismik parametreler kullanılarak yapılara ait stabilite hesapları yenilenmektedir. Oluşan depremler sonrasında bahse konu çalışmalara ivedilikle başlanılmış olup sonuçlanması akabinde inşaat çalışmalarına devam edilecektir. Koçali Sulaması Yaklaşım Kanalı ve Tüneli işinde yüzde 68 fiziksel gerçekleşme sağlanmış olup inşaat çalışmaları devam etmektedir. Koçali Barajı Ana İletim Hattı ve Sulaması işinde ise yüzde 17 fiziksel gerçekleşme sağlanmış olup çalışmalara devam edilmektedir. Aynı iş muhtevasında devam eden çalışmalar kapsamında 21 köyde toplam 25 bin 14 hektar alanda arazi toplulaştırma çalışması yapılacaktır. 2014 yılında 4 bin 568 hektar alanın tescil edilerek arazi toplulaştırma çalışmalarının tamamlanması hedeflenmektedir. Adıyaman Koçali İçme Suyu Tesisleri işinin projeleri tamamlanmış olup önümüzdeki dönemde ihale edilmesi planlanmaktadır” diye konuştu.
İzmir Prof. Dr. İlber Ortaylı İZKİTAP Fest’e konuk oldu İzmir Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde, bu yıl Kültürpark’taki açık alanda düzenlenen İZKİTAP Fest-İzmir Kitap Fuarı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramında büyük bir coşkuya sahne oldu. Ebeveynleri ile Kültürpark’a gelen çocuklar, konser ile atölye çalışmalarından sihirbaz ve dans gösterilerine, kukladan sokak oyunlarına kadar birçok etkinliğin yer aldığı çocuk şenliğine yoğun ilgi gösterdi. Tarihçi ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı da düzenlenen söyleşide İzmirlilerle bir araya geldi. İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından “Çocuk Edebiyatı” ana temasıyla düzenlenen İZKİTAP Fest - İzmir Kitap Fuarı, 23 Nisan’da Evrencan ve Uzaylılar konseri, çocuklara özel etkinlik ve söyleşilerle İzmirli kitapseverlere ve çocuklara unutulmaz bir deneyim yaşattı. Açık alanda yapılan en büyük kitap fuarı olma özelliği taşıyan İZKİTAP Fest, 28 Nisan tarihine kadar her gün 10.00-21.00 saatleri arasında 300’e yakın yayınevi, 50’ye yakın sahaf, kurum ve sivil toplum kuruluşu standını ziyaret etme imkanının yanı sıra imza günü, söyleşi ve farklı etkinliklere katılma fırsatı da sağlıyor. "Göktürklerden beri ilk defa Türk ismiyle toplandı" İZKİTAP Fest’in 23 Nisan’a özel konuğu tarihçi ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı oldu. Atatürk Açıkhava Tiyatrosunda İzmirli kitapseverlerle buluşan Prof. Dr. Ortaylı, Türk demokrasisinin sağlam temellere dayandığını vurguladı. İlber Ortaylı, “23 Nisan çok önemli bir olay. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve halk idaresi, Göktürklerden beri ilk defa Türk ismiyle toplandı. Türkiye’de umumi rey ile işbaşına gelen Ankara’daki hükümettir. İşgal edilmiş, şartlar tamamen aleyhine dönmüş bir memleket; ancak devletin bağımsızlığı tamamen bitmemiş. Harpten sonra ağır işgal hükümlerinin uygulanmak istendiği bir ülke, sınırlarını küçültmüşler, asker girmiş, itilaf devletleri giremedikleri bölgeleri de işgal ediyorlar Sevr’e göre. İşte buna karşı çıkıldı. Bir orduyu terhis ediyorlar; ancak terhis edilmeyenler organize edildi, kasaba ve şehirlerde insanlar, muhtelif sınıflar bir araya geldiler, bu çok mühim. Bu hareket keskin bir politika ve keskin bir politik görüşle yürütüldü. Meclis hükümetini yürüten kadroların içinde bile her zaman yüzde 100 uyum yoktu; ama belirli bir ideale, ahlaka, disipline bağlı bir irade vardı. Bu meclisteki insanlar seçimle gelmişlerdir. Meclisin tartışma adabı içinde, farklı fikirler hallediliyor. Bir araya gelmiş insanların farklılıklarının çok keskin olduğu, dünya görüşlerinin farklı olduğu bir meclis; ancak memleketin düşman istilası ve Sevr hükümlerinden kurtulması için çalışıyorlar. Birinci meclis, Türkiye’de demokrasinin kurulduğu, konvansiyonel bir sistemdir. Hükümeti seçer, devleti yönetir, olağanüstü savaş yetkilerini denetleyerek uyum içinde çalışmıştır. Hem Türkiye tarihinde hem bölge tarihinde Türkiye’de demokrasinin uyuşma ve tartışma geleneğinin ortaya çıktığı bir devirdir” dedi. Yurt dışına gitme isteğinde olan gençlere seslenen Prof. Dr. Ortaylı, “Memlekette büyük zorluklarla yetiştirdiğimiz gençlerin yabancı ellerde kalması Türkiye’yi aksatır” diyerek Türkiye’nin son 10 yıldaki vatandaşlık sisteminden de derhal geri dönmesi gerektiğinin altını çizdi. Ortaylı, “Türk vatandaşlığı kolay elde edilecek bir gömlek değil, ona sahip çıkacaksın. Arkasında; Balkanlardan, Kafkaslardan çileli göçler yatar. Ne yatar? Çanakkale’de, İstiklal Savaşı’nda, Birinci Dünya Savaşı’nda uzak çöllerde ölmüş dedeler yatar. Ta Gazze’den başlayan sınıra kadar mezarlıklar var, geze geze gidersin budur yani. Uzun yıllar çileli bir şekilde yerli malı kullanan, enflasyona dayanarak yaşayan, baraj yapılsın diye enflasyon içinde yaşamaya razı olmuş kitle yatar. Oralarda sulanmış toprakları şimdi ona buna satmak marifet değildir. Burası son derece imtiyazlı bir vatandaşlık kitlesinin sahip olduğu bir yerdir. ABD, bazı Avrupa devletlerine benzemez. Herkes vatandaşlığına, hemşeriliğine sahip olsun” diye konuştu. “Bu millet sandıkta rey veriyor. 77 yaşındayım sandıktan başka bir şey hatırlamıyorum. Dolayısıyla böyle bir demokraside, insanların bir takım; karamsar, kötümser, yıkıcı yorumları dinleyerek yüzlerini kara çıkarmanın gereği yoktur” diyen İlber Ortaylı, “Belediye seçimlerine katılın, katılmamak olmaz. Beğenmediğiniz adamlar adaysa yerine yenisini koyarsınız herkes anlar. Beğenmeyince küskün olmanın alemi yoktur. Tavşan dağa küsmüş oluyor o zaman. Rey verilecek. Çok önemli bir şey” dedi.