SAĞLIK - 24 Şubat 2021 Çarşamba 11:01

İdrar kaçırma problemine “Manyetik Alan Koltuğu” tedavisi

A
A
A
İdrar kaçırma problemine “Manyetik Alan Koltuğu” tedavisi

Özel Denizli Cerrahi Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç.

Özel Denizli Cerrahi Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Nilgün Şimşir Atalay, kadınlarda ve erkeklerde idrar kaçırma sorununun tedavisi hakkında açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Nilgün Şimşir Atalay, kişilerde yaşam kalitesini olumsuz olarak etkilediğini ve tedavi yöntemleri arasında konforlu olan ‘Manyetik Alan Koltuğu’ ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu.



Özel Denizli Cerrahi Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Nilgün Şimşir Atalay, erkeklerde ve kadınlarda idrar kaçırma sorunun olduğunu, bu durumun kişilerde yaşam kalitesini, sosyal hayatını kısıtlayan, özgüven sorunu ile psikolojik sorunlara neden olabileceğini belirtti. İdrar kaçırma probleminin önemli bir sağlık sorunu olduğunu söyleyen Doç. Dr. Nilgün Şimşir Atalay, tedavi yöntemleri arasında hasta kişiler için konforlu bir yöntem olan ‘Manyetik Alan Koltuğu’ ile ilgili açıklamada bulundu. Doç. Dr. Nilgün Atalay, “İdrar kaçırmanın nedenleri arasında ileri yaş, gebelik, birden fazla doğum ve doğum şekli, aşırı kilo, idrar yolu enfeksiyonları, vajinal enfeksiyonlar, alkol ve sigara, kabızlık, idrar torbasının sarkması, mesane taşları, rahim sarkması, erkeklerde prostat büyümesi, karın bölgesinden geçirilen ameliyatlar (prostat ameliyatları), kadınlarda rahim, yumurtalık ameliyatları olabilir. Bu tür faktörler idrar kaçırmaya neden olabiliyor. Bunların yanı sıra böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği özellikle şeker hastalığı önemlidir. Aynı zamanda hastanın kullandığı ilaçların da etkisi oldukça fazladır. Özellikle tansiyon düşürücü, idrar söktürücü ve bazı anti depresanlar idrar kaçırmaya sebep olabiliyor” dedi.



“İdrar kaçırma 30 yaşından sonra her üç kadından birinde görülebiliyor”


Kadınlarda daha sık görülen idrar kaçırma özellikle 30 yaşından sonra üç kadından birinde görülebildiğini söyleyen Doç. Dr. Nilgün Atalay, “İdrar kaçırma 30 yaşından sonra her üç kadından birinde görülebiliyor. 50 yaşından sonra ise her iki kadından birinde idrar kaçırma problemi görülüyor. Kadınlarda idrar kaçırma nedenlerinden biri de özellikle menopoz gibi hızlı bir şekilde hormonların kesilmesine neden olan önemli bir hormonel durumdur. Menopoz ile birlikte kadınlarda zor doğum, birden fazla doğum, aşırı kilo gibi durumlarda idrar yollarında idrarı tutmayı sağlayan pelvik taban kaslarının zarar görmesine, hasarlanmasına ve bağ dokusunun zayıflamasına neden oluyor. Bu sebeplerden dolayı idrar kaçırma problemi kadınlarda daha sık görülüyor. Bazı durumlarda kadınların zor doğumlarında yani aşırı kilolu bebekleri dünyaya getirdiklerinde de bu problem kaçınılmaz oluyor” diye konuştu.



İdrar kaçırma hastalığı nasıl tedavi ediliyor?


Öncelikle hastanın detaylı bir muayeneden geçtiğini anlatan Doç. Dr. Nilgün Atalay, “Hastanın idrar kaçırma tipi, kullandığı ilaçlar ve eşlik eden hastalıklarının neler olduğu tespit edilir. Bunlar değerlendirildikten sonra gerekirse hastanın idrar tahlilleri ve ultrason gibi değerlendirmeleri de yapılır. Bunlar değerlendirildikten ve hastalığın sebepleri tespit edildikten sonra tedaviye geçilir. Tedavide öncelikle yaşam tarzı değişikliği öneriliyor. Ardından öncelikle hasta aşırı kiloluysa mutlaka kilo vermesi gerekiyor. Kabızlığı varsa mutlaka kabızlığın tedavisi öneriliyor. Sıvı alımı ve hastanın su içmesi kesinlikle kısıtlanmıyor. Günde en az 1,5 litre su içmesi gerekiyor. Ancak kahve ve çay gibi idrar torbasını irrite eden içeceklerin azaltılması gerekiyor. Hasta sigara veya alkol kullanıyorsa bunları kesmesi gerektiğini önemle söylüyoruz. Yaşam tarzının değiştirilmesini söyledikten sonra hastalarımıza egzersizler öneriyoruz. Egzersizler tedavide oldukça önemli. Bunları yaparken idrar tutmamızı sağlayan pelvik taban kaslarının güçlenmesini amaçlıyoruz. Bahsettiğimiz egzersizleri burada kliniğimizde hastamıza yaptırıyoruz” dedi.



Manyetik alan koltuğu ile tedavi nasıl gerçekleştiriliyor?


Tedavide cerrahi uygulamalar dışında en önemli olanlardan birinin de ‘Manyetik Alan Koltuğu’ tedavisi olduğunu ifade eden Doç. Dr. Nilgün Atalay, “Ağrısız bir tedavi olduğu için oldukça önemli. Manyetik alan koltuğu tedavisinin hiçbir yan etkisi yoktur. Hasta için ise oldukça konforlu bir tedavi yöntemidir. Hastalarımız kıyafetlerini çıkarmadan koltuğa oturarak herhangi bir ağrı, sızı hissetmeden isterse kitap okuyarak 20 dakika boyunca bu koltukta oturuyor. Manyetik alan koltuğunda, koltuk altında oluşturulan manyetik dalgalarla hastanın pelvik taban kasları uyarılıyor. Bu şekilde pelvik taban kasları çalıştırılarak güçlenmesi sağlanıyor. Manyetik alan koltuğu hastalarda idrar kaçırma probleminin önüne geçiyor. İdrar kaçırma tedavisinde genelde vajina, makat bölgesi gibi yerlere bazı durumlarda cihazlar kullanılıyor. Fakat manyetik alan koltuğu tedavisinde böyle bir durum söz konusu değil. Hastaya sadece oturması dışında hiçbir müdahale yapılmıyor yapılan bu tedavi sonucunda idrar kaçırmanın yanı sıra cinsel fonksiyon bozukluklarına, gaz, dışkı kaçırma gibi problemler üzerinde de oldukça etkili oluyor” ifadelerini kullandı.



Manyetik alan koltuğu tedavisi kaç seansta tamamlanıyor?


Doç. Dr. Nilgün Atalay, “Haftada 2 veya 3 seans olacak şekilde 20 dakika süre ile hastanın koltukta oturması sağlanıyor. Genelde 6 ile 10 hafta arasında yine hastanın durumuna göre değişiklik göstererek tedavisi uygulanıyor. Örneğin 85 yaşında bir kadın hastamızın ikinci seanstan itibaren idrar kaçırmasının kesildiğini gördük. Özellikle idrar kaçırmaya yönelik daha önceden cerrahi bir operasyon geçirmemiş olması da başarıyı arttırmakta. Manyetik alan koltuğu tedavisi her yaştan insanlara uygulanabiliyor. Sadece çocuklarda uygulamıyoruz. Aynı zamanda kadın veya erkek her iki cinsiyete de uygulanabilir bir tedavi yöntemidir. Manyetik alan koltuğunun özellikle prostat cerrahisi geçiren erkek hastalara da uygulanan bir tedavi yöntemi elde edilen sonuçların oldukça başarılı olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa BUTEKOM tarafından yürütülen BUTEXCOMP projesi tamamlandı Teknik tekstil ve kompozit malzeme sektörlerinde faaliyet gösteren KOBİ’lerin, küresel pazarlarda rekabetçiliğini güçlendirme hedefiyle Bursa’da hayata geçirilen BUTEXCOMP Projesi tamamlandı. BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, “Akademik Bilgiyi Üretimle Daha Fazla Buluşturmak İstiyoruz” diye konuştu. Avrupa Birliği ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ‘Rekabetçi Sektörler Programı’ çerçevesinde finansal olarak desteklenen, BTSO tarafından BUTEKOM çatısı altında yürütülen Kompozit Malzeme ve Teknik Tekstil Prototip Üretim ve Uygulama Merkezi Projesi (BUTEXCOMP) faaliyetlerini tamamladı. Toplantıya BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, BUTEXCOMP Proje Operasyon Koordinasyon Birimi Direktörü Prof. Dr. Mehmet Karahan’ın yanı sıra proje paydaşları ile iş dünyası temsilcileri katıldı. “BUTEKOM, çok daha güçlü bir yapıya kavuştu” BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, Bursa’nın yüksek teknolojili ve katma değerli üretim hedefleri doğrultusunda dönüşümünü başarıyla gerçekleştiren, bununla birlikte ürün ve pazar çeşitliliği ile Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı konumunda olduğunu ifade etti. Bursa’nın ürettiği mal ve hizmetlerin 200’ü aşkın ülkeye ve gümrük bölgesine ulaştığını kaydeden Koçaslan, “Kilogram başı ihracatımız 4,5 dolar seviyesinde. İhracatımız 17 milyar doları, dış ticaret fazlamız 8 milyar doları aştı. Ancak küresel rekabetteki dönüşüm hızı, bugüne kadar başardıklarımızın da ötesine geçmemizi zorunlu kılmaktadır. Değişimin kazananları arasında yer almak istiyorsak en değerli varlık olan bilgiyi katma değer oluşturacak bir akılla üretimde de kullanmak zorundayız.” dedi. Gelişmiş ekonomilerin akademik bilginin ticari değere dönüşmesinde hızlandırıcı etki yapan modeller geliştirdiğini belirten Muhsin Koçaslan, “Dünyada geçerli olan bu iş modelinin Bursa’daki karşılığı ise 2008 yılında Uludağ Tekstil İhracatçılar Birliği bünyesinde kurulan BUTEKOM olmuştur. 2013 yılından itibaren Odamızın da iştirakiyle bünyesinde mükemmeliyet merkezlerini barındıran BUTEKOM, proje ile çok daha güçlü bir yapıya kavuştu” diye konuştu. “Sektörlerimizin rekabet gücü arttı” BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, BUTEKOM’un katma değerli üretim hedefleri doğrultusunda, binlerce firmanın, yüzlerce akademisyenin, doktora öğrencilerinin, AR-GE merkezlerinin aynı çatı altında birlikte çalıştığı eşsiz bir ekosistem oluşturduğunu söyledi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın destekleriyle iki büyük güdümlü proje ve bir IPA projesi gerçekleştirdiklerini belirten Muhsin Koçaslan, şunları kaydetti; “Bakanlığımızın uhdesinde gerçekleştirdiğimiz BUTEXCOMP projesiyle de yüzlerce firmamız, tanı analizi, dönüşüm parametrelerinin belirlenmesi, tasarım, danışmanlık ve eğitim hizmetlerinden faydalandı. Proje kapsamında strateji yol haritasını belirleyen tekstil ve kompozit kümemiz de yakın zamanda tüzel kişilik kazandı. Oda olarak bu doğrultuda sektörlerimizin rekabet gücünü artırmak için üniversite-sanayi işbirliğinin somut projeler ile hayata geçirilmesine büyük önem veriyoruz. BUTEKOM’a kazandırdığımız yetkinliklerle temel araştırmadan prototiplemeye kadar tüm ürün geliştirme aşamalarını gerçekleştirebilmekteyiz. Üniversitelerimizin ve özel sektörümüzün örnek birlikteliği üreticilerimize önemli bir rekabet avantajı sağlayacaktır. Bu hedef doğrultusunda çalışmalarımızı artırmayı hedefliyoruz. Türkiye’nin en köklü ve en güçlü odalarından biri olan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası olarak üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilmesi noktasında yapılacak tüm çalışmalarda işbirliği ve desteğe devam edeceğiz.” “Ekonomideki hedeflerimiz için çok önemli bir proje” Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Bursa’da üniversite-sanayi iş birliği adına örnek bir projenin gerçekleştirildiğini belirterek, önümüzdeki süreçte benzer çalışmaların hayata geçmesiyle elde edilecek katma değerin daha da artacağına inandığını söyledi. Prof. Dr. Yılmaz, “Üniversite sanayi iş birliği birçok sorunun çözümü. Üniversitenin bilgi birikimiyle sanayinin dinamizmini bir araya getirmemiz gerekiyor. Bunu sağladığımız zaman katma değerli üretim kabiliyeti artmış bir ekonomi ortaya çıkacak. Bursa Uludağ Üniversitesi olarak öncelikli alanlarımız içerisinde akıllı ve yenilikçi malzemeler geliyor. Dolayısıyla projenin kendisi doğrudan doğruya bizim yetkinlik alanımızı kapsıyor. Bu projelerin ekonomimiz için önemi çok fazla. Projede önemli bir rol oynayan BTSO’yu tebrik ediyorum. Biz de kendilerine katılarak buradaki ilişkiyi daha dinamik hale getirmek istiyoruz. Projenin ortaya çıkışı, kurgulanışı, alınışı ve sonuçlanması süreçlerinin hepsinde emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. BUTEXCOMP Proje Operasyon Koordinasyon Birimi Direktörü Prof. Dr. Mehmet Karahan ise, tedarik işlemleri ve teknik destekle birlikte yaklaşık 42 aylık sürecin nihai değerlendirmesini ve bu süreçte projeden elde edilen kazanımları gerçekleştirdiği sunumla katılımcılara aktardı. Toplantı, açılış konuşmalarının ardından Dr. Ersin Üresin’in moderatörlüğünde ‘Yeni Nesil Malzeme Teknolojileri ve Sürdürülebilirlik’ paneliyle devam etti. Panel sonrasında “Yeşil Ürün ve Rol Model Programlarında” yer alan firmaların başarı öyküleriyle toplantı sona erdi.
Erzurum Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin yeni dönemdeki meclisi toplandı Erzurum Büyükşehir Belediye Meclisi mahalli idareler seçimleri sonrası yeni dönemdeki ilk meclis toplantısını yaptı. Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in başkanlığında toplanan mecliste meclis başkanlık divanı, encümen üyeliği ve diğer ihtisas komisyonlarının seçimleri yapıldı. Yapılan seçimlerde Meclis 1. Başkanvekilliği’ne Cumhur İttifakı Adayı AK Parti Meclis Üyesi Mehmet Akarsu, Meclis 2. Başkanvekilliği’ne Cumhur İttifakı Adayı MHP Meclis Üyesi Emre Akar seçildi. Divan katip üyeliklerine ise AK Parti Meclis Üyeleri Mehmet Akif Dorman, Ahmet Tikici, Ömer Atik, Harun Polat, Yavuz Korucu ve MHP Meclis Üyesi Tolgahan Dinç seçildi. “Erzurum 10 yılda çağ atladı” Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, meclisin açılışında yaptığı konuşmada, “Geldiğimiz bu noktada Erzurum; modern şehircilik anlayışıyla artık iç içedir. Şehrimiz, kentsel kimliğinin yanı sıra turizm potansiyelini de günden güne arttırmaktadır. Bu süreçte sürdürülebilir kalkınma ilkelerinden hareketle, daha iyiye ve daha ileriye doğru hızla yol kat etmekteyiz. Erzurum’umuz on yılda kelimenin tam anlamıyla çağ atladı” kaydını düştü. “İnanıyorum ki; önümüzdeki yıllar daha verimli ve etkin projelerin hayata geçtiğini hep birlikte görecek, şehrimizi hak ettiği yere hep birlikte taşıyacağız” diyen Başkan Sekmen, şunları kaydetti: “Erzurum Büyükşehir Belediyemiz sadece bölgesinde değil Türkiye’mizde de örnek alınan bir kamu kurumudur. Zira bu konuda tek ve iddialıyız. Ülke genelinde bütçesinin yüzde 70’ini yatırıma ayıran tek belediyeyiz. Ve yine başka bir ayrıntı Türkiye’de 30 Büyükşehir Belediyesi arasında personel giderleri yüzde 27 ila yüzde 41 seviyesindedir. Başarı ortalamasında Türkiye ikincisi olan belediyemizde personel giderleri yüzde 13’tür. İşte bizler; etkin iktisadi yönetim anlayışımızla her alanda öncü olduk ve olmaya da devam ediyoruz.” EBB’nin faaliyet raporu kabul edildi Başkan Mehmet Sekmen, konuşmasına şöyle devam etti: “Yerel yönetim anlayışımızın temelini oluşturan, katılımcılık, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri doğrultusunda hazırladığımız Faaliyet Raporu’muzu tamamlamış bulunmaktayız. Erzurum Büyükşehir Belediyesi olarak yapılan her işte şeffaflık ilkesine uyulmuş, görsel ve yazılı basın aracılığı ile yaptığımız hizmetler değerli halkımıza sunulmuştur. 2023 yılı Faaliyet Raporu’nda 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 41’inci maddesine dayanılarak; Belediye hizmetlerini yerel yönetim anlayışı ile yasaların vermiş olduğu yetki, görev ve sorumluluk çerçevesinde çalışmalarımızı sürdürdük. Yeni bir döneme girmenin ve tüm kentimize hizmet sunabilecek olmanın heyecanıyla, hizmetlerimizde insanı merkeze almaya, hemşehrilerimizin yaşam kalitesini artırmaya ve insanımıza dokunan hizmetler üretmeye devam edeceğiz. Kadim şehrimizin hayat ağacını yıllardır kültürle, sanatla besliyor, medeniyetler sahnesinin ışıklarının canlı kalmasına, sürekli yanmasına katkı sağlıyoruz. Kalitemizin ve başarımızın sırrı işimizi sevmemizden, heyecanımızı kaybetmememizden kaynaklanıyor.” Başkan Sekmen’in konuşması sonrası Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin 2023 yılına ait Faaliyet Raporu meclis tarafından kabul edildi.
Afyon Zafer Müzesi restorasyonunda sona gelindi Afyonkarahisar Valiliği’nden yapılan açıklamada, Kurtuluş Savaşı döneminde karargah binası olarak da kullanılan Zafer Müzesi restorason çalışmalarında sona gelindiği ve İl Özel İdaresinin de katkıları ile projeye 7 milyon 130 bin 487 TL bütçe ayrıldığı belirtildi. Konu ile ilgili yapılan yazılı açıklamada, Zafer Müzesi restorasyon işinin Afyonkarahisar İl Özel İdaresi tarafından 22 Eylül 2021 tarihinde ihale edildiği ve bu çerçevede restorasyon projesinde belirtilmiş olan analizler sonucunda yapıya sonradan eklenen ve zarar veren betonarme kolon ve kirişlerin kaldırıldığı vurgulandı. Açıklamada, “Zafer Müzesi restorasyon inşaat işleri için ise Zafer Kalkınma Ajansına, Tarım ve Orman Bakanlığı 5. Bölge Müdürlüğü ve İl Özel İdaremiz ortaklığı ile 7 milyon 130 bin 487 TL bütçeli, proje hazırlanmış 25 Nisan 2023 tarihinde Zafer Kalkınma Ajansı ile sözleşme imzalanmıştır. Tarım ve Orman Bakanlığı 5. Bölge Müdürlüğü ile Zafer Kalkınma Ajansı 2023 ve 2024 yılı yatırım bütçeleri ve Afyonkarahisar Valiliğinin mali desteği ile ‘Zafer Müzesi 2. Etap Güçlendirme, Restorasyon ve Tefrişat Yapım İşi İhalesi’ yapılmış, ihale ile iç cephe çelik konstrüksiyon gezinme platformu ve ince sıvalar tamamlanmış; ahşap, kapı ve pencerelerin boyası ile teşhir ve tanzim dolaplarının imalatı da yapım aşamasındadır. Zafer Müzesi restorasyon işinin yüzde 80’i tamamlanmış olup yaz aylarında ziyarete açılması planlanmaktadır. Zafer Müzesi restorasyonu tamamlandığında orijinal hali olan Cumhuriyet öncesi mimari yapısına kavuşacaktır. Ayrıca iç mekân düzenlemesi ile o dönemde kullanılan materyallerle Zafer Müzesi zenginleştirilerek, savaş zamanı yaşananlara ışık tutan bir müze haline gelecektir” ifadelerine yer verildi.