- 14 Temmuz 2020 Salı 10:52

İmamlar gelmeyince minarenin kapısını kırıp sela okudu, sokak sokak dolaşıp halkı dışarı çıkardı

A
A
A
İmamlar gelmeyince minarenin kapısını kırıp sela okudu, sokak sokak dolaşıp halkı dışarı çıkardı

Denizli’de 15 Temmuz gecesi telefonla ulaştığı imamların gelmemesi üzerine minarenin kapısını kırarak sela okuyan ve daha sonra aracıyla sokak sokak dolaşarak megafonla halkın sokağa çıkmasını sağlayan belediye imamı Mehdi Koç, hain gecenin üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen şanlı direnişin onurunu yaşıyor.

Denizli’de 15 Temmuz gecesi telefonla ulaştığı imamların gelmemesi üzerine minarenin kapısını kırarak sela okuyan ve daha sonra aracıyla sokak sokak dolaşarak megafonla halkın sokağa çıkmasını sağlayan belediye imamı Mehdi Koç, hain gecenin üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen şanlı direnişin onurunu yaşıyor.


Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) hain darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesinde, Denizli’nin Çardak ilçesinde halkın ayaklanması için sela okuyan, ardından kendi aracıyla sokak sokak dolaşarak insanlara sokağa çıkmaları konusunda çağrı yapan belediyede imamı Mehdi Koç, (43), yaşananları İHA’ya anlattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla halkı sokağa çağıran Koç, vatan savunmasının verdiği cesaretle askeri araçların girişini engelleyerek 580 askerin gözaltına alınmasına katkıda bulunmanın gururunu yaşıyor. 4 sene önce yaşanan hain girişimi unutmadığını belirten Koç, "Hiçbir korkumuz olmadı. Sonuçlarına, ölümü dahi düşünerek razı geldik" dedi.



"Sokağa ilk çıkanlardanız"


İşten gelip evinde istirahat ettiği esnada darbe girişimini haberlerden gördüğünü ve harekete geçtiğini kaydeden Mehdi Koç, "Haber kanallarında darbe girişimi, bir ayaklanma olduğunu gördük. O esnada ne olduğunu anlayamadık. Çarşıya indik, çarşıda insanların olmadığını, bir tedirginlik olduğunu, hiç kimsenin sokağa çıkmadığını gördük. Haberleri izlerken Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın halkı sokağa davet etmesiyle biz de sokağa çıktık. Sokağa ilk çıkanlardanız. O esnada insanlar çok şaşkın bir şekilde ne yapacaklarını bilemiyorlardı. Çünkü nereden asker, nereden polis, nereden bir yetkili geleceğini bilmiyorlardı. Bizim başımıza böyle bir hadise daha önce gelmemişti. Ama cesaretimizi kaybetmedik. Devletimize milletimize sahip çıkmanın en doğru şey olduğuna karar verdik. O bilinç ile hareket ettik. Allah’ın izni ile hiçbir korkumuz olmadı. Sonuçlarına, ölümü dahi biz razı geldik" diye konuştu.



"Herkes sokağa çıksın ve devletine sahip çıksın"


Gecenin ilerleyen saatlerinde sela okuduğunu ardından insanların da sokağa çıktığını ifade eden Koç, yaşananları şu şekilde anlattı:


"Saat 00.30 sıralarıydı. Gecenin ilerleyen saatleri olmuştu. Hiçbir cami imamı yoktu. Benim, cenaze hizmetleri imamı olarak günlük işimde kullandığım ufak, şarjlı megafonum var. Onu aldım ve Çarşı Cami’ye geldim. Çarşı Cami’nin içerisine girip minarenin kapısına baktığımızda kilitliydi. Kapıyı zorlayarak, bir şekilde kırarak açmayı denedik ve başardık. Merdivenlerden çıktık şerifeye kadar ilerledik. En son minarenin balkonuna çıkınca selamızı verdik. Selanın sonunda ise, ’Devletimizin ve milletimizin bekası için, milletimizin kurtuluşu için bayrağımız ve dinimiz için herkes sokağa çıksın ve devletine sahip çıksın’ dedim. En doğru şeyi yaptık. Selanın ardından herkes sokağa çıkmaya başladı."



"Darbenin bastırılabileceğini gösterdik"


Ardından aracıyla sokak sokak dolaşarak daha çok insanın sokağa çıkmasını sağladıklarını dile getiren Koç, "O şekilde sabahlara kadar halkı sokağa davet ettik. Sürekli bağırdık, hiç kimsenin korkmaması gerektiğini, darbenin bastırılabileceğini, devlete ve millete hiçbir zaman karşı gelinemeyeceğini sabahlara kadar gayretimiz, cesaretimiz ve imanımız ile gösterdik. 15 Temmuz, devletimize sahip çıkmayı perçinlediğimiz gündür. İnşallah Allah’ım bir daha devletimize, milletimize, ordumuza böyle bir kötülük yaşatmasın. İnşallah birlikte bir olacağız, diri olacağız" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için eylem yaptılar İstanbul’da bir grup taksici bir araya gelerek, öldürülen taksici Yaşar Yanıkyürek için ve son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetleri, kötü şartları protesto etmek için eylem yaptı. İstanbul Sarıyer’de 34 TFY 89 plakalı taksinin şoförü Yaşar Yanıkyürek, otomobilinde önce gasp edildikten sonra bıçaklanarak yol kenarına atılmıştı. Bu duruma tepki gösteren bir grup taksici bir araya gelerek, son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetler, kötü şartları protesto etti. Göztepe Köprüsü önünde toplanan taksiciler, Beşiktaş Meydanı önüne kadar konvoy yaptı. Göztepe Köprüsü önünde basın açıklaması yapan taksiciler, ardından Beşiktaş Meydanı’na doğru yolu çıktı, oradan tekrar Göztepe Köprüsü’ne gelen taksiciler protestoyu sonlandırdı. Durumla ilgili konuşan taksici Osman Balıkçı, "Burada bugün toplandık, iyi bir şey için toplanmak isterdik ama maalesef ki kötü bir olay için toplandık. Sevdiğimiz bir taksici ağabeyimiz Yaşar ağabeyimiz bugün hakkın rahmetine kavuştu. Bir vatandaş Ataşehir’den binip Sarıyer tarafına gidiyor ve ağabeyimizi katlediyor. Bu üzücü haberi aldıktan sonra bütün taksi camiası olarak toplandık. Şimdi de güzergahımız olarak buradan çıkacağız, artık sesimizin duyulmasını istiyoruz. Biz senelerdir gece çalışıyoruz, burada arkamda duran bütün abilerim, arkadaşlarımız hepsi evlerine ekmek parası götürmek için gece sabaha kadar çalışıyorlar ve hiçbir güvencemiz yok, bugün de gördük ki bu kadar basit bir şekilde, üstelik gündüz vakti bir abimizi kaybettik. Yaşar abimiz hakkın rahmetine kavuştu ancak bu ne ilk ne de son olacak gibi duruyor, burada toplanmamızın amacı sadece insanlara zarar vermek ya da bir şeyleri engellemek değil, sadece sesimizi duyurmak için buradayız. Buradaki bütün arkadaşlar da bu saatten sonra sadece can güvenliklerini ve Yaşar abimiz gibi bir son olmaması için ellerinden geldiğince birbirlerini kolladıkça da bir şeylerin olmasını istiyorlar ama maalesef olmuyor. Buradan yetkililere sesleniyoruz, bugün bir abimizi daha kaybettik, Yaşar Yanıkyürek ağabeyimiz bıçaklanarak katledildi. Bunların yaşanmaması için yetkilileri de artık göreve bekliyoruz. Şu anda Göztepe köprüsü altından çıkacağız, Beşiktaş güzergahında kimseyi rahatsızlık vermeden sessiz bir protesto yapacağız, bu sessiz çığlığımızı lütfen duyun. Toplamda yaklaşık 600-700 araçlık bir grup olacak" ifadelerini kullandı.