GENEL - 08 Ocak 2019 Salı 09:55

Komandolar, miniklerin mektuplarına cevap verdi

A
A
A
Komandolar, miniklerin mektuplarına cevap verdi

Denizli’nin Babadağ ilçesinde öğrencilerin Afrin’de görev yapan askerlere yazdığı mektuplar cevapsız kalmadı.

Denizli’nin Babadağ ilçesinde öğrencilerin Afrin’de görev yapan askerlere yazdığı mektuplar cevapsız kalmadı. Kahraman komandolar, miniklerin mektuplarını tek tek cevapladı.


Denizli’nin Babadağ ilçesinde bulunan Mollaahmetler Ortaokulu öğrencileri, Suriye’nin Afrin kentinde görev yapan askerler için mektup yazdı. Öğrencilerin sevgi, saygı ve minnet dolu mektupları, okul idaresinin yardımlarıyla Afrin’e gönderildi. Mektupları alan askerler, miniklerin yazdığı satırları tek tek okuyarak, her birinin isimlerine özel cevaplar yazdı.


Afrin’in Cinderes beldesinde görevli Bornova Jandarma Komando Tugay Komutanlığının 3. Tabur Komutanı Jandarma Binbaşı Serkan Özden, mektuplara verdiği cevapta, şunları söyledi:


"Ben Suriye’nin Afrin kenti Cinderes beldesinde görevli Bornova Jandarma Komando Tugay Komutanlığının 3. Tabur Komutanı Jandarma Binbaşı Serkan Özden. Okulunuz öğrencilerinin bizlere gönderdiği ve yazan minik ellerin aksine kocaman vatan ve asker sevgisi taşıyan mektuplar elimize ulaştı. Komandolarım onları okurken hem duygulandı hem de zaten emin olduğumuz milletimizin büyüklüğünü yaşadı. Çocuklarımıza sizlerin nezdinde teşekkür ediyorum. Her biri yazan çocuklarımızın ismine özel olarak cevap da yazdık. Bizler sizlerden aldığımız güç, dua ve inançla sınırlarımız dışında ülkemizin güvenliğini sağlamaya devam edeceğiz. Allah’a emanet olunuz."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.