GENEL - 13 Nisan 2019 Cumartesi 12:10

(Özel haber) Deprem bölgesindeki çadırlarda zorlu yaşam mücadelesi devam ediyor

A
A
A
(Özel haber) Deprem bölgesindeki çadırlarda zorlu yaşam mücadelesi devam ediyor

Denizli’nin Acıpayam ilçesinde meydana gelen ve yıkıma neden olan 5.

Denizli’nin Acıpayam ilçesinde meydana gelen ve yıkıma neden olan 5.5 büyüklüğündeki depremin ardından çadırda kalmaya başlayan afetzedeler gündelik hayatlarına devam etmekte zorlanırken, gecelerin soğuk olduğu deprem bölgesinde üşümemek içinse çadırlarda soba yakılıyor.


Geçtiğimiz 20 Mart’ta meydana gelen 5.5 büyüklüğündeki depremin ardından Acıpayam’da yaralar sarılmaya devam ediyor. Depremde ağır hasar gören evlerin yıkımına başlanırken, ev sahipleri ise çadırlarda kalmaya devam ediyor. Türk Kızılay’ının bölgede depremin ilk gününden itibaren başlattığı sıcak yemek dağıtımı ise halen devam ediyor. Gündelik yaşamlarını sürdürmede zorlanan afetzedeler çadırlarda geceleri de soğuk hava ile mücadele ediyor. Hava sıcaklığının 4-5 dereceye kadar düştüğü bölgede vatandaşlar üşümemek için çadırlarda soba yakıyor. Katı yakıt sobası olmayanlar ise elektrikli ısıtıcılar ile geceleri geçirmeye çalışıyor. Aynı çadırda birlikte kalan aile üyeleri çadırın geniş olan kısmını uyumak ve dinlenmek için kullanırken giriş kısımlarına ise sobalar kurup küçük bir mutfağa çevirmiş durumdalar.



"Çadırda kalan afetzedelerin tek şanslı oldukları konu ise yemek konusu"


Deprem bölgesinde çadırlarda en çok sıkıntıları çekenlerse yine aile bireyleri arasındaki kadınlar oluyor. Zorlu yaşam koşullarında çoğunlukta bulaşıklar bidonlar vasıtasıyla taşınan sularla leğenler içerisinde yıkanıyor. Bununda yanında yine çamaşırlar da taşıma sular ile yakınıyor. Çoğunlukla tarım ve hayvancılıkla uğraşan bölge halkı şimdilik tarıma fazla vakit ayıramazken hayvanları ise boş buldukları arazilerde otlatıyor. Çadırda kalan afetzedelerin tek şanslı oldukları konu ise yemek konusu. Kızılay bölgede dağıttığı 3 öğün yemek ile afetzedelerin yemek ihtiyacını karşılamaya devam ediyor. Afetzedeler depremde kurtarabildikleri eşyalarını ise çadırlarda ya da güvenli olan yapılarda muhafaza etmeye çalışıyor.



"Çadırda yaşam zor"


Bölgede 20 Mart’tan bu yana çadırda kalmaya devam eden bölge sakinlerinden Halime Umay, çadırda yaşamın zorluklarını İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine anlattı. Artık beklentilerinin yıkılan evlerinin yerine yenisinin yapılması olduğunu belirten Umay, "Çadırda yaşam zor. Geceleri soğuk oluyor sabaha karşı. Eşyalarımızı kurtardık çadıra yerleştirdik evimiz yıkıldığı için. İnşallah evimiz olur ve bir an önce evimize yerleşiriz. Ne zaman kadar çadırda kalacağımızı bilmiyoruz" diye konuştu.



"Elimiz ayağımız tutmuyor"


Bir başka afetzede olan 8 kişilik Apa ailesi de kaldıkları çadırlarda zorlu yaşam koşulları ile mücadele etmeye çalışıyor. Aile üyelerinden Dilek Apa, olayın psikolojilerini bozduğunu ve bu yüzden deyim yerindeyse ‘iş yapmak için elleri ve ayaklarının tutmadığını’ söyledi. Apa, "Çadırda olduğumuz sürece bulaşıkları hep dışarıda yıkıyoruz. Evlere giremediğimiz için çadırda sürekli olarak oturuyoruz. Gündelik hayata devam edemiyoruz. Tarlaya gidemiyoruz, hayvanlara bakamıyoruz çünkü elimiz ayağımız tutmuyor" dedi.



Çocuklar adeta ‘bir umuttur yaşamak’ diyor


Afetzede ailelerin çocukları ise belki de depremin ne anlama geldiğini bilmeden hayatlarına devam ediyor. Afetzedeler arasında gündelik hayatları sekteye uğramayan tek kişi ise oyunlar oynayıp her şeyden habersiz gülmeye devam eden çocuklar oluyor. Okulların ara tatile girdiği bölgede çocuklar okuldan sonra derslerini çadırda yapıp oyunlarını ise ya çadırın içinde ya da çevresinde oynuyor. Çocukların bu halini görenler ise ‘bir umuttur yaşamak’ demekten kendilerini alıkoyamıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.