SAĞLIK - 06 Nisan 2021 Salı 15:04

Prof. Dr. İlker Solmaz, “Kulaktan dolma tedaviler ile fıtıklar geri dönüşü olmayan bir hal alıyor”

A
A
A
Prof. Dr. İlker Solmaz, “Kulaktan dolma tedaviler ile fıtıklar geri dönüşü olmayan bir hal alıyor”

DENİZLİ(İHA) – Özel Denizli Cerrahi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof.

DENİZLİ(İHA) – Özel Denizli Cerrahi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. İlker Solmaz, boyun fıtığı tedavisi ve belirtileri hakkında açıklamalarda bulundu.



Birçoğumuzun kulaktan dolma yanlış bilgilerle hareket ettiğini ifade eden Prof. Dr. Solmaz, “ Bel ve boyun fıtığı konusunda toplumda büyük bir bilgi kirliği var özellikle kulaktan dolma tedaviler ile fıtıklar geri dönüşü olmayan bir hal alıyor, hastalar hekimlerini seçerken mutlaka bu işi bilimsel çerçevede yapan uzmanlar ve fizyoterapistlerden destek almalı ” dedi.


Birçok kişide ilerleyen zamanlarda farklı sebeplerden dolayı meydana gelen boyun fıtığı hakkında Özel Denizli Cerrahi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanlarından Prof. Dr. İlker Solmaz önemli açıklamalarda bulundu. Boyun fıtığının genellikle ense, omuz, kola vuran ağrı ve kuvvet kaybı gibi belirtiler gösterdiğini ifade eden Prof. Dr. Solmaz, tedavi edilmediği zaman ciddi problemlere yol açabileceğini belirtti. Prof. Dr. Solmaz, “Vücudumuzdaki omurların hareketlerini koruyan ve destek sağlayan yastık görevi yapan disklerimiz var. Bunlar belde olduğu gibi boyunda yani yukarıdan aşağıya bütün omurgalarımızın içerisinde mevcut. Bu jelatin yapıdaki iki omur arasındaki disk dediğimiz yapı özelliğini kaybedip jelatin yapı etrafındaki sert yapıdan dışarı doğru taştığında sinire ya da omurilik kanalına doğru uzandığında oluşan semptomlara boyun fıtığı diyoruz. Hastalar bize genelde en çok boyun ağrısı, ense köküne vuran ağrılar, omuz, sırta vuran ağrılar ve kola, parmaklara inen uyuşma ve karıncalanma şikayetiyle gelir. Hatta ileri safhalarında ellerinde ve parmaklarda kuvvetsizlik oluşur. Bu bulgulara hastalarda çok sık rastlarız” dedi.



“Kulaktan dolma tedavileri değil, doğru tedavileri uygulamak lazım”


Fıtık konusunda hastaların kulaktan dolma yanlış bilgilere inandıklarını ifade eden Prof. Dr. Solmaz, “Çok kulaktan duyma tedaviler uygulatıyoruz kendimize. Komşusundan, kırık çıkıkçısından duyduklarını yapan hastalarımız oluyor. Bu işin tedavisini bilimsel çerçevede ve uzmanların yapması gerekiyor. Doktorların, uzmanların ve fizyoterapistlerin yapması gerekiyor. Hastalar hekim seçmekte her zaman özgür yalnız seçtikleri hekimi iyi araştırmalılar, tedavi yöntemlerine hekimle birlikte doğru şekilde karar vermeliler. En önemlisi tedavi için geç kalmamalılar, boyun fıtığı yaş ile beraber ilerlemeye başlar ve kronik bir hal alır. Geri dönüşü mümkün olmayan bir hal alır. Bu yüzden boyun fıtığı konusunda yukarıda saydığım belirtileri taşıyanların mutlaka uzman bir hekime görünmesini öneriyorum” dedi.



“Kuvvet kaybı, idrar kaçırma, yürüme ve denge bozukluğu ilerleyen fıtığın habercisi”


Boyun fıtığında teşhis ve tedavi yöntemleri hakkında açıklamada bulunan Prof. Dr. Solmaz, “Boyun fıtığının temel tanı yöntemi aslında hekimin muayenesidir. Biz birçok hastada muayeneyle bu hastalığın var olduğunu anlayabiliyoruz. Muayene tek başına yeterli değil. Günümüzde muayeneye ek olarak MR ile bu tanıyı net bir şekilde ortaya koyabiliyoruz. Röntgen, tomografi gibi radyolojik yöntemler de tanıyı koymada yardımcı yalnız MR kadar spesifik değil. Hastamızda dediğimiz gibi boyun, kol ağrısı, güçsüzlük var veya yok bunu değerlendirerek muayene ediyoruz sonrasında MR tetkiki yapıyoruz. İlerleyici kuvvet kaybı, idrar kaçırma, yürüme ve denge bozukluğu gibi durumlar geliştiyse hastaya cerrahi öneriyoruz. Çünkü bu hastaların fıtıkları ileri safhada ve günlük yaşam kalitelerini olumsuz etkiliyor. İleri safhada fıtığı bulunmayan hastalar için ilk yapmamız gereken 4 veya 6 haftaya kadar uzanacak medikal tedavi. Yani kas gevşetici ilaçlar, ağrı kesici ilaçlar özellikle sıcak uygulama istirahat gibi tedavilerle başlıyoruz. Bu uygulamalardan fayda gören hastalar genelde sağlığına kavuşuyor. Eğer bu tedavilerden sonra hastada şikayetler devam ediyorsa yerine göre germe, mono terapiler, yardımcı fizik tedavi ve fizyoterapistlerle uygulanan egzersizlerle tedaviye devam ediyoruz. Bazı özel durumlarda omurilik sinir kökü çevresine iğneler yapabiliyoruz. Yine bunlara rağmen düzelme alamıyorsak cerrahi tedavi uyguluyoruz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.