SAĞLIK - 03 Aralık 2018 Pazartesi 13:08

Sedef hastalığında psikolojiye dikkat

A
A
A
Sedef hastalığında psikolojiye dikkat

Denizli Devlet Hastanesi Cildiye Uzmanı Dr.

Denizli Devlet Hastanesi Cildiye Uzmanı Dr. Hatice Nuran Uz ve Psikiyatri Uzmanı Dr. Taner Değirmenci, uzun süreli bir deri hastalığı olan sedef hastalığı hakkında bilgi vererek, psikolojik olarak da kişilerin hayatını derinden etkilemesinden dolayı tedavide dermatolog ve psikiyatristin birlikte çalışmasının önemli olduğunu vurguladılar.


Uz, sedef hastalığının (psoriasis) tüm dünyada yaygın görülen, genetik ve çevresel faktörlerle ortaya çıkan bir deri hastalığı olduğunu, alevlenmeler ile seyreden uzun süreli bir durum olduğunu dile getirdi. Uz, “Deride kırmızı, keskin sınırlı, üzerinde sedef rengi kepeklenmeler (pullar) gösteren yamalar ile tanınır. Kadın ve erkeklerde eşit oranda görülür ve genellikle 15-30 yaş arasında başlar. Hastalığın ortaya çıkışını kolaylaştıran ya da mevcut hasatlığı alevlendiren çevresel faktörler arasında streptokoksik boğaz enfeksiyonları, kortizon, aspirin, bazı tansiyon ilaçları, aşırı alkol alımı, sigara, güneş yanığı ve ruhsal stres sayılabilir. Hastalık belirtileri ve şiddeti kişiden kişiye değişir. Tanı klinik görünümüyle konabilir bazen deri biyopsisi gerekir. Hastalığın kesin tedavisi bulunmamakla birlikte uygun tedavilerle kontrol altına alınabilir ve uzun süreli iyilik sağlanabilir. Başarılı bir tedavi için hekim ve hastası işbirliği içinde olmalıdır. Bir de toplumun hastalıkla ilgili önyargıları buna eklendiğinde sosyal yaşamı ve ilişkileri oldukça etkileyebilmektedir. Çevreden gelebilecek yanlış yönlendirmelerden etkilenmemesi için hasta ve yakınları da hastalıkları hakkında bilgi sahibi olmalıdır. Toplumun bu hastalara bakış açısını ve hastalık hakkındaki önyargılarını gidermeye yönelik eğitimler de bu hastaların yaşam kalitesinde ve sosyal ilişkilerinde düzelme sağlayacaktır” dedi.



“Hastalık strese, stres de hastalığa yol açabilmekte”


Değirmenci’de, sedef hastalığının sadece bir deri hastalığı değil psikolojik etkileri de olan psikosomatik bir hastalık olduğunu belirterek psikiyatrist takibinin de hastalığın tedavisinde önemli olduğunu söyledi. Değirmenci açıklamasında şunları söyledi:


“Hastalığın kronik olması sedef hastalarında bazen ümitsizliğe ve çaresizliğe neden olsa da, son yıllardaki gelişmelerle hastaların büyük bir kısmı rahatlıkla kontrol altına alınabiliyor. Sedef, etkisi sadece deriyle sınırlı olmayan ve oluşturduğu psikolojik etkilerle birlikte değerlendirildiğinde psikosomatik bir hastalık olarak kabul edilebilir. Özellikle depresyon ve stres gibi sorunlar bu hastalarda, toplum ortalamasından çok daha yüksek seviyede görülmektedir. Hastalığın kronik olması, neden olduğu estetik kaygılar, başta kaşıntı olmak üzere hastalık belirtileri, günlük yaşamın farklı alanlarındaki problemler ve tedavi başarısızlıkları umutsuzluk ve depresyona yol açarken depresyon da bir kez oluştuktan sonra hastalığın daha ağırlaşmasına, hatta dirençli hale gelmesine neden olabilir. Ayrıca sedefli hastalarda stres ve hastalık ilişkisi de çift yönlüdür. Hastalık strese, stres de hastalığa yol açabilmekte veya hastalık ataklarına neden olabilmektedir. Ancak hastaların moralini bozan ‘sedefin tedavisi yok’ şeklindeki yaklaşım, günümüz koşullarında kabul edilebilir değildir. Hastalar yaşam kalitelerini bozan bu hastalığı tedavi ettirme ve onunla barışık bir şekilde yaşamlarını devam ettirme imkanlarına sahip olduklarını bilmelidir. Hastalığın uzun süreye yayılması ve hastalıkla stres arasındaki iki yönlü ilişki nedeniyle sedef tedavisinde psikiyatrist takibi çoğunlukla gerekli olmakla beraber en ideali dermatolog ve psikiyatristin birlikte çalışmasıdır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.