SAĞLIK - 11 Haziran 2019 Salı 11:08

3 günlükken ameliyatla kavun büyüklüğündeki tümörden kurtuldu

A
A
A
3 günlükken ameliyatla kavun büyüklüğündeki tümörden kurtuldu

Diyarbakırlı Vedat Sabiha Karadağ çiftinin bebekleri kuyruk sokumunda bir tümör ile dünyaya geldi.

Diyarbakırlı Vedat Sabiha Karadağ çiftinin bebekleri kuyruk sokumunda bir tümör ile dünyaya geldi. Kavun büyüklüğündeki tümörün, Memorial Dicle Hastanesi’nde gerçekleştirilen operasyonla alınmasının ardından bebek sağlığına kavuştu.


Diyarbakır’da yaşayan Vedat ve Sabiha Karadağ Çifti, anne-baba olma heyecanıyla dünyaya gelecek bebeklerinin hayalini kurarken, 39. haftada 2 bin 800 gram olarak dünyaya Nofa bebeğin sağlık sorunu nedeniyle büyük bir şok yaşadı. Kuyruk sokumunda bir kitle ile doğan Nofa bebek, acil olarak Memorial Dicle Hastanesi’ne sevk edildi. Burada Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Taner Kamacı’nın yaptığı muayene ve tetkiklerin ardından, tıpta “sakrokoksigeal teratom” adı verilen 10 santimetrelik bir kavun büyüklüğünde bir tümörün varlığı doğrulandı.


Nofa Bebek, henüz 3 günlükken başarılı bir operasyonla kuyruk sokumuna yerleşmiş olan tümörden kurtuldu. 2 saat süren ameliyattan sonra yenidoğan yoğun bakım süreci başlayan bebek, yaşam destek tedavisi devam eden 21 günün sonunda sağlıklı bir şekilde taburcu edilerek ailesine kavuştu.



“Her 35- 40 bin bebekte görülebiliyor”


Yeni doğan bebeklerin ortalama 35-40 bininde bu tür tümörlerin görülebildiğini belirten Op. Dr. Kamacı, “Kız çocuklarında erkeklere oranla 2-3 kat daha fazla ortaya çıkabilir ve genelde anne karnındayken perinatal uzmanları tarafından fark edilebilir. Erken tanının önemli olduğu bu tümörlerin varlığında, hasta vakit kaybetmeden ameliyatla alınmalıdır. Tedavinin gecikmesi durumunda, özellikle erkek çocuklarda bu oluşumlar kötü huylu yapılara dönüşebilir. Cerrahinin, deneyimli çocuk cerrahisi uzmanları tarafından yapılmasının yanı sıra yenidoğan yoğun bakım ünitesinin bulunduğu tam teşekküllü bir hastane ortamı da çok önemlidir. Nofa bebeğin şansızlığı anne karnında tümörün fark edilememiş, şanslı tarafı ise doğumdan hemen sonra fark edilmiş olmasıydı. Böylelikle bize yönlendirilen hastayı, tüm muayene ve tetkiklerinin ardından ameliyata aldık. Ameliyattan sonra patolojiye gönderdiğimiz tümörün iyi huylu çıkması da bizi ayrıca sevindirdi. Erkenden fark edilmemiş, tedavi için zaman kaybedilmiş olsaydı bu tümörün de kötü huyluya dönüşme ihtimali vardı” dedi.



“Yaşadığımız büyük şok mutlulukla sonuçlandı”


Bebeklerini mutlulukla kucaklarına alan Karadağ çifti ise, “Bebeğimiz için tek çare ameliyattı ve biz çok korkmuştuk. Ameliyattan sonra yoğun bakım tedavisi ve temiz çıkan patoloji raporu sonrası ona sağlıkla kavuşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Hayat mücadelesini kazanıp bizlere rahat bir nefes aldıran bebeğimize Nofa adını koyduk. Bu duyguyu tarif etmek gerçekten çok zor ve bize bu güzel anları yaşatan doktorumuza minnettarız” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.