GENEL - 27 Mart 2020 Cuma 10:27

Diyarbakır’da bir hastane daha kendi maskesini üretmeye başladı

A
A
A
Diyarbakır’da bir hastane daha kendi maskesini üretmeye başladı

DİYARBAKIR (İHA) – Diyarbakır Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesi, yeni tip korona virüs önlemleri kapsamında tedarik sıkıntısının yaşanmaması için tam kapasite maske imalatına geçti.

DİYARBAKIR (İHA) – Diyarbakır Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesi, yeni tip korona virüs önlemleri kapsamında tedarik sıkıntısının yaşanmaması için tam kapasite maske imalatına geçti. Hastanenin terzihanesinde günlük 500 maske ve 100 adet koruyucu siper üretiliyor.


Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve dünyayı etkisi altına alan korona virüs salgını kapsamında önlemler devam ediyor. Virüsün yayılmasından sonra maske ve eldivenlere ulaşımda sorunlar yaşanırken, Diyarbakır Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesi kendi maske ve koruyucu siperlerini üretmeye başladı. Başhekim Op. Dr. Sedat Özkul’un talimatları ile hastanenin Destek ve Kalite Müdürü Nebahat Tosun’un koordinatörlüğünde harekete geçen hastanenin terzihanesinde görevli personeller, günlük 500 maske ile 100 adet koruyucu siper üretimi gerçekleştiriyor.



“Atölyemizde günlük 500 adet maske üretiyoruz”


Hastanenin terzihanesinde günlük olarak 500 maske ile 100 adet yüz koruyucu siperlik ürettiklerini belirten Başhekim Op. Dr. Sedat Özkul, “Binamızın çamaşır bölümünde terzi atölyemiz bulunmaktadır. Bilindiği üzere bütün dünyada korona virüs salgını söz konusu. Biz de kendi ülkemizde sağlık hizmetinin yanında başka neler yapabiliriz diye düşündük. Mevcut şartlarımız içerisinde idareci arkadaşlarımız dahil olmak üzere tüm personelimiz toplandı ve bu konuda özellikle ihtiyaç duyulan ekipmanlar ile alakalı olarak maske, siperlik ve belki de diğer aşamada tulum üretmeye geçeceğiz. Şuanda bizim atölyemizde Destek ve Kalite Müdürü ile müdür yardımcımız ciddi bir emek sarf ederek dışarıdan kumaş aldı ve şuanda maske üretimi yapıyorlar. Tabii ilk önce kendi elimizdeki kumaşları kullandık, daha sonra da dışarıdan aldığımız ve çok kaliteli olan kumaştan maske üretimi yapıyorlar. Yaklaşık olarak günlük üretimimiz şuanda bulunduğumuz mevcut koşullarda 500 civarında ve aynı zamanda Yenişehir İlçe Halk Eğitim Müdürlüğü ile de görüştük ve sağ olsun onlar da bize destek oldular. Onların da kendi atölyeleri bulunmakta ve bir sonraki aşamada üretimi orada devam ettireceğiz” dedi.



“Atölyemizde günlük 100 adet koruyucu siper üretiyoruz”


Atölyelerinde maskenin dışında siperlik ürettiklerini de belirten Op. Dr. Özkul, “Şuanda sadece maske üretmiyoruz. Burada aynı zamanda siperlik üretimini de yapıyor arkadaşlarımız. Bu siperlik özellikle sağlık personeli arkadaşlarımızın gelen hastadan korona virüs şüphesi varsa hastadan tahlil alırken ve yoğun bakımda tedavisi sırasında işlem yapılırken personeli koruyucu özelliği bulunmaktadır. Bu siperlikleri günlük üretim kapasitemiz 100 civarındadır. Tekrar söylüyorum, bunu önümüzdeki dönemde artırabiliriz. Tabii sağ olsun bakanlığımız malzeme konusunda çok ciddi destek sağlamaktadır. Ama biz her ihtimale karşın kendi gücümüzü ve kendi emeğimizi ortaya koymak adına sonuç itibarıyla mücadelemiz ulusaldır. Biz bu ulusal mücadeleye hekimler ve sağlık çalışanları olarak kendi mesleğimizin dışında fiziksel emeğimizi bu mücadeleye katmak istedik. Arkadaşlarımız da kendi emeklerini ortaya koydular ve hastane başhekimi olarak burada çalışan bütün arkadaşlarımıza hepinizin huzurunda teşekkür etmek istiyorum” diye konuştu.



"Lütfen evde kalın"


Diyarbakır halkına evde kalmaları için çağrıda bulunan Op. Dr. Özkul, “Türkiye için bu son iki hafta çok önemlidir. Biz eğer bu son iki haftayı sıkıntısız atlatabilirsek korktuğumuz gibi olmadığını göreceğiz ve salgını ülke olarak ulusal bazda kontrol altına almış olacağız. Benim kendi kadim şehrim Diyarbakır halkına ve tüm ülke halkına ricam şu, lütfen dışarı çıkmayın ve evde kalın” şeklinde konuştu.


Diyarbakır’da daha önce Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi de sağlık çalışanları için maske ve koruyucu siper üretimine başlamıştı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mardin TBMM Başkanı Kurtulmuş: "Dünya barışının kalbi Ortadoğu’dur" Mardin’de sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, "Dünya barışının kalbi Ortadoğu’dur. Bu kilidi açan anahtar ise Filistin‘dir. Filistin’de barış ve huzur gerçekten sağlanmışsa dünya çapında barış olmuştur demektir" dedi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Mardin’de sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Kurtulmuş, yaptığı konuşmada, "Hemen yanıbaşımızda bölgede hem ülkeler arasındaki gerilim ve çatışma, hem de bu bölgede faaliyet gösteren terör grupları üzerinden ortaya çıkarılan bazı çatışmalar ve gerilimler bu bölgeye fevkalade hassas hale getirmiştir. Her şeyden evvel 6 ayı aşkın bir süredir İsrail’de hükümetin saldırgan tutumları Gazze halkına karşı yapılan insanlık suçları hepimizi derinden etkiliyor ve hepimizin kalbini buruk bir hale getiriyor. İşte biz Türkiye olarak başından itibaren başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere bütün kurum ve kuruluşlarımızla birlikte Gazze’nin masum ve mazlum halkının yanında yer aldık. Acilen ateşkesin sağlanması ve Gazze’ye insani yardımların götürülmesi için üzerimize düşen bütün sorumlulukları yerine getirmeye çalışıyoruz. Yine bu bölgede sorunun devam etmesi bölgede yeni sorunların da başlangıcı olabileceği ilk günden itibaren uluslararası bütün platformlarda bir uyarı olarak ortaya koyduk. Dünya barışın kapısı Ortadoğu‘dur. Bu kilidi açan anahtar ise Filistin‘dir. Filistin’de barış ve huzur gerçekten sağlanmışsa dünya çapında barış olmuştur demektir. Türkiye olarak diyoruz ki ateş daha fazla büyütmeden bu bölgedeki ateşi söndürmek ve Filistinlerin haklı davasında iki devlet bir çözüm esasıyla özgür ve bağımsız bir Filistin devletinin kuruluşunun yolunu açmaktır" dedi. TBMM Başkanı Kurtulmuş, "Gücünden çekinilen bir Türkiye olmak mecburiyetindeyiz yoksa diğer bazı başka ülkelerin karşılaştığı gibi oradan oraya savrulma ihtimali çeşit çeşit yeni tehditlerle muhatap olma ihtimali mevcuttur. Bunun için diyoruz ki hep beraber Türkiye’de 85 milyon olarak ortak hedeflerimize yönelik Türkiye’yi her alanda güçlü ve büyük Türkiye yapabilmek için el ele verelim. Aramızdaki farklılıklarımızı ülkemizin güçlülüğü olarak kabul edip Türkiye’yi dünyada layık olduğu yere süratle ulaştıralım. Bunun için başta bölgede var olan halkın ve bölge halklarının düşmanları olan terör örgütlerine, milletimize birbirimize esenliğimize kasteden yerli ve yabancı kimseye fırsat vermeyelim. Bunun yolu birlikten ve beraberlikten kardeşlikten geçiyor. İşte Mardin bunun en güzel örneğidir. Ekonomisi güçlü, toplumsal yapısı güçlü, barışı ve kardeşliği güçlü, üniversitesi, sanayisi, yatırımcısı gençlerin eğitim alanındaki varlığı ve kabiliyetleri güçlü velhasıl hangi alana el atarsanız atın Türkiye’nin bütün diğer devletlerle yarışabilecek bir ülkedir. Mardin’in de bütün diğer şehirlerle yarışabileceği bir güce ulaşması temel hedefimiz olmalıdır. Bunun yolu tek tek 81 ilimizin kendi öncelikleri adımları atmasıdır. Mardin’in büyük potansiyelleri olan bir il olduğunu siz daha iyi biliyorsunuz. Mardin’in heba edeceği vakti yoktur, ihmal edeceği bir tek günü yoktur. Bunun için hepsini bir araya getirerek bu anlamda bu güzel şehri yeniden Türkiye’nin gözbebeği bir şehri haline getirmemiz gerekiyor. Üniversitesinden havaalanına ve bu anlamda yatırım yapan arkadaşlar buradalar. Mardin’i bir başkası gelip ayağa kaldıracak değil. Devlet olarak bizim size yapacağımız ve sizin yapmak istediğiniz alanların önünü açıp size omuz vermek, güç vermek ve hep beraber hedeflerimize yürümektir" dedi.