KÜLTÜR SANAT - 12 Ocak 2021 Salı 17:54

Diyarbakır’da, Sultan 1’inci Kılıçarslan’ın mezar aramalarında kalıntılar bulundu

A
A
A
Diyarbakır’da, Sultan 1’inci Kılıçarslan’ın mezar aramalarında kalıntılar bulundu

Diyarbakır Dilce Üniversitesinde kurulan komisyonun, Anadolu Selçuklu Devletinin hükümdarlarından Süleyman Şah’ın oğlu Sultan 1’inci Kılıçarslan’ın mezarı Silvan ilçesinde tespit edildi.

Diyarbakır Dilce Üniversitesinde kurulan komisyonun, Anadolu Selçuklu Devletinin hükümdarlarından Süleyman Şah’ın oğlu Sultan 1’inci Kılıçarslan’ın mezarı Silvan ilçesinde tespit edildi.


Dicle Üniversitesinde kurulan komisyonun, Anadolu Selçuklu Devletinin hükümdarlarından Süleyman Şah’ın oğlu Sultan 1’inci Kılıçaslan’ın Silvan’daki mezarı Kubbetü’s-Sultan’ın yerinin tespit edilmesi üzerine kazı alanı kapatıldı. Yapılan çalışmaların ardından kazı alanına Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakoç, Silvan Belediye Başkan Vekil Yardımcı Hasan Erdoğan, Dicle Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi ve Zerzevan Kalesi Kazı Başkanı Doç. Dr. Aytaç Coşkun , Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Yıldız ve Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Doç. Dr. Oktay Bozan gelerek inceleme yaptı.



’’Mezar Diyarbakır’ın tarihi açısından farklı bir bakış açısı getirecek’’


İncelemenin ardından konuşan Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakoç, tarihin önemli bir şahsiyetlerinden biri olan 1’inci Kılıçarslan’ın Silvan’da bulunan mezarının tespit edilmesinin önemli olduğunu söyledi. Rektör Karakoç, ’1’inci Kılıçaslan özellikle Haçlı Seferlerinde büyük mücadele göstermiş önemli şahsiyetlerden biri. Anadolu’nun hem İslamlaşma konusunda hem de yurt edinmesi konusunda ciddi çalışmaları bulunmuş. Bu konuda canını feda etmiş. Biz bu süreçte mezarını Silvan’da bulunduğunu biliyorduk tarihi kaynaklardan. Bu konuda farklı çalışmalar yapılmış. Ama net olarak gelip tespit edilmemiş. Hatta türbe bile varken türbenin kaybolduğunu kızının kendi mezarının üzerinde gömülü bulundu, yanında bulundu. Ama bugüne kadar tespit edilmemişti. Bu konuda Cumhurbaşkanlığına yazılan yazılar vardı. Bu valiliğe de gitti Vali Münir Karaloğlu’nun da böyle bir olayın olduğunu söylemesi üzerine üniversite olarak bizim de çaba göstermemizi istediler. Daha sonraki süreçte tarihçi hocalarımızla ve kazı çalışmasına bakan hocalarımızla komisyon oluşturuldu. Bu komisyon öncesinde hem Diyarbakır’a gelerek ilgili kişilerle konuşuldu. Daha önceki tarihçilerin yazılarına bakılarak Silvan’da olduğu kesinleşti. Kazı çalışmaları yapıldı. Kültür Turizm Bakanlığıyla birlikte çalışılarak en sonda kazı sonrasında iki mezar olduğunu biliyorduk. Bu mezardaki kişilerin yaş ve cinsiyet olarak mezarın şekli hem de türbeyle ilgili olarak taşları Selçuklu Dönemine uygundu. Bu haberi de biz paylaşıyoruz. Bu haberin önemi hem Diyarbakır’ın tarihi açısında hem de Silvan açısından farklı bir bakış açısı getirilecek’’ dedi.



’’Tarih açısından çok önemli bir şahsiyetin mezarını tespit etmiş bulunmaktayız’’


Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Doç. Dr. Oktay Bozan da Anadolu tarihi açısından çok önemli bir şahsiyetin mezarını bugün tespit etmiş olduklarını belirtti. Doç. Dr. Bozan, ’’Tarihimiz açısından çok önemli bir şahsiyetin mezarını tespit etmiş bulunmaktayız. Tarihimizde çok önemli ve çok az şahsiyetlerden olan 1. Kılıçarslan, bilindiği üzere 1’inci Haçlı Seferinde Anadolu kuşatma altında bulunuyordu toplumumuz. Bir beka sorunu yaşandığı dönemde 500 bin kişilik Haçlı ordusunun Anadolu’ya gönderildiği bir dönemde bunlara karşı dirayetle mücadele eden bu konuda varlığını ortaya koyan ve Haçlı ordularının büyük bir kısmını tasfiye eden 500 binlik Haçlı ordusunun yok olmasına yol açarak ve bu toprakların vatan olmasında katkı sunan İslam dünyasının parçalanmasını büyük ölçüde geciktiren ve durdurmaya çalışan bir şahsiyetten bahsediyoruz. Dolaysıyla böyle bir şahsiyetin mezar yerinin bulunmuş olması millet açısında önemli bir anlam ifade ediyor. Vefa duygusu açısında önemli bir anlam ifade ediyor. Böylesine bir şahsiyetin çocuklarımıza aktarılmış olması bu insanların mezar yerinin bilinmesi şüphesiz büyük bir anlam ifade ediyor. Nitekim Kılıçarslan’ın hanedan için mücadelede hayatını kaybetmeseydi muhtemelen Haçlıların Ortadoğu’da ve Anadolu’da daha fazla kalmaması söz konusuydu. Fakat onun hayatını kaybetmesi üzerine bu topraklarda Şanlıurfa’da Anadolu’da bir süre daha varlıklarını sürdürdüklerini görüyoruz. Hem üniversite hem de Diyarbakır olarak memnuniyet duyuyoruz. Rabbim mekanların cennet etsin. Bu toprakları bize vatan inşa eden önemli aktörlerden birinde bahsediyoruz’’ diye konuştu.



’’Çalışmalarımızı büyük bir titizlikle yürüttük ve sonuca ulaştık’’


Dicle Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi ve Zerzevan Kalesi Kazı Başkanı Doç. Dr. Aytaç Coşkun ise buradaki kazı çalışmalarını 9 gün yürüttüklerine dikkat çekti. Doç. Dr. Coşkun, ’’Yaklaşık 35 metrekarelik bir alanda biz kazı çalışmaları yaptık ve 2 metre derinliğe indik. 2 metre derinliğe indikten sonra hem mezarlara ulaşıldı hem de türbeye ait temellere ulaşıldı. Bizim arkeolog ekibimiz çok titiz bir şekilde çalıştı. Hem müzeden ekip vardı hem Diyarbakır Müzesinden hem de üniversitemizde kendi oluşturduğumuz kazı ekibimiz vardı. Tabi bilim konusundaki hocalar olarak da bu verileri hızlı bir şekilde değerlendirdik. Bunla ilgili önemli sonuçlara ulaştık. Tabi şuan çalıştığımız alan aslında Anadolu Selçuklunun en önemli hükümdarının mezarıydı. Bu nedenle çalışmalarımızı gece gündüz büyük bir titizlikle yürüttük ve sonuca ulaştık. Bu çalışmaların yapılmasında hem de yürütülmesinde bize destek olan kurumlara ve kazı ekibine sonsuz teşekkür ediyorum’’ şeklinde konuştu.



’’İkinci mezarda yatan kızı Saide Sultan’ ait’’


Dicle Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. İrfan Yıldız, Silvan’ın sultanların gömülü olduğu bir bölge olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Yıldız, ’’İlk çalışma 1’inci Kılıçarslan’ın mezarının tespit çalışmaları ile başladı. Çalışmanın 5’inci gününde yani cuma günü iki mezarın izi ve bir duvar kalıntısı ortaya çıktı. O gün akşama kadar yapılan çalışmalarda o iki mezar ve türbenin duvarı olduğu tahmin edilen duvar kalıntıları tamamıyla ortaya çıkartıldı. Tabi yaptığımız hem kaynak araştırmalarında hem alandaki araştırmalarda ortaya çıkartılan duvarın, hem inşa tekniği hem malzemesi bakımından Anadolu Selçuklu döneminin özelliklerini gösterdiğini, yine kazıda çıkan kitabe parçaları dönemin yazı stili özelliklerini gösteriyor. Antropologlarımızın yaptığı çalışmalarda birinci mezar 1’inci Kılıçarslan’a ait olduğunu düşündüğümüz mezarda yatan kişinin erkek bir şahıs olduğunu 30-35 yaşlarında biri olduğu. İkinci mezarında yine bir bayana ait olduğu 45-50 yaşları arasında olduğu tespit edildi. Dolasıyla birinci mezarda yatan kişinin 1’inci Kılıçarslan olduğu, ikinci mezarda yatan kişinin de kızı Saide Hatun’a ait olduğunu söyleyebiliriz. Yapılan çalışmalar neticesinde elde edilen verilen doğrultusunda Silvan’da olduğu bilinen yalnız bugüne kadar mezarı gün yüzüne çıkarılamayan 1’inci Kılıçarslan mezarının bütün verileri ile tespit edildiğini söyleyebiliriz. Çalışmada emeği geçen herkese teşekkür ediyorum’’ dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.