EKONOMİ - 04 Temmuz 2020 Cumartesi 10:45

Diyarbakır’ın kokusu lavanta bahçesiyle değişti

A
A
A
Diyarbakır’ın kokusu lavanta bahçesiyle değişti

Dicle Üniversitesi ile Bismil Belediyesi işbirliği kapsamında Bismil Meslek Yüksekokuluna ait 50 dönümlük alana 2 çeşit lavanta dikildi.

Dicle Üniversitesi ile Bismil Belediyesi işbirliği kapsamında Bismil Meslek Yüksekokuluna ait 50 dönümlük alana 2 çeşit lavanta dikildi. Lavanta bahçesinde hasat başlarken, litresi 50 bin lira olan lavanta yağı ile kilogramı 500 lira olan lavanta balı ülke ekonomisine önemli katkıda bulunacak.


Diyarbakır Dicle Üniversitesi Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bir ilki hayata geçirdi. 50 dönüm arazi üzerine dikilen 2 çeşit lavanta ile Diyarbakır’ın kokusunu değiştiren dev projede lavanta yağı ve lavanta balı elde edilirken istihdama da katkı sağlandı. Litresi 50 bin lira olan lavanta yağı ile kilogramı 500 lira olan lavanta balı, ülke ekonomisine de katkı sağlayacak. 6 ay önce dikimi yapılan lavanta bahçesinde bir yandan hasat yapılırken diğer yandan da yağ çıkarma işlemine geçildi.



Hasat başladı, yakın zamanda piyasaya sürülecek


Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Yardımcı Doc. Dr. Hayrullah Akyıldız, 80 bin adet tohum ile 2 çeşit lavanda dikimi yaptıklarını söyledi. Akyıldız, lavanta hasadına başladıklarını ve yakın zamanda piyasaya sürüleceğini belirterek, lavantadan bölgeye özgü lavanta balı, aroması, limonatası, sabunu, tıbbi ilaçları elde edeceklerini kaydetti. Akyıldız, "Lavantanın ülkemizde kısıtlı Hindistan ve Fransa’da yaygın olduğunu duyduk, özellikle tıp alanında tıbbi aromatik bir bitki olduğundan dolayı bende bölgenin bir çiftçisi olarak lavanta dikimine karar verdim. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ilk defa profesyonel bir şekilde 50 dönümlük alanda lavanta bahçesine karar verdik. Bulgaristan’dan 80 bin adet 2 çeşit lavanta getirdik. Aralık ayında diktik çok kısa sürede güzel bir gelişme oldu, projemiz başarıya ulaştı, lavantalarımız çıktı. Hasada başladık, yakın bir zamanda inşallah bunu bölgemize özgü lavanta balını, aromasını, limonatasını, sabununu, tıbbi ilaçları piyasaya süreceğiz” dedi.



Yetişmez dediler yetişti


Lavantayı Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yetiştirmek istediklerini fakat akademisyenlerin dahi bunun yetişemeyeceğini iddia ettiğini aktaran Akyıldız, lavantayı yetişerek algıların kırıldığını vurguladı. Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Yardımcı Doc. Dr. Hayrullah Akyıldız, projenin örnek olduğunu belirterek, "Ben buna karar verdiğim zaman, sürekli iddia ettiğim gibi Mezopotamya topraklarında her şeyin yetişebileceğini, verimli bir toprak olduğu için söylerdim. Arkadaşlarımız hatta akademisyenlerimiz ısrarla olmaz dedi, Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde şuan lavantanın da çıkabileceğini hatta üretilebileceğini ispatlamış olduk. Yurt içi ve dışındaki üreticileri gezdik, bir dönümde yaklaşık 500 kilogram kuru çiçek alabileceğimizi ve bu 500 kilogramda yüzde 2’si yani 10 litresi yağa dönüştürülüyor. Yağa dönüşen kısmının yurt dışında bir litresi 40-50 bin liraya alıcı bulabiliyor. Ülkemizde de yaygın olmadığı için 10 bin liraya satılmakta. Kozmetik ve tıbbi ilaçlarda çok talep gören bitki, biz yurt dışındaki talepleri değerlendirip ihraç ederek ülke ekonomisine kazanç sağlamayı düşünüyoruz" diye konuştu.



Diyarbakırlı kadınlara istihdam sağlayacak


Akyıldız, lavanta bahçesinin kadınlara istihdam sağlayacağını kaydederek bahçenin şimdiden 50 kadına ekmek kapısı olduğunu aktardı. Akyıldız, "Aynı zamanda Diyarbakırlılara istihdam sağlayacağız, şuanda hasat için 50 kadını burada çalıştırmaya başlattık bile, bu da bir istihdamdır, bu kadınlarla tarladaki hasattan sonra kurutulmasından yağa çevrilmesine kadar çalışmayı düşünüyoruz. Hem ekonomiye katkı, bölge insanına istihdam hem de çiftçilerimize yeni ürünlere yönelmesini sağlayacağız. Zaten üniversitemizin de amacı bu, projeyi halkımızın hizmetine sokacağız" şeklinde konuştu.



Lavanta balı da üretilecek


Kilogramı 500 liraya kadar satılan lavanta balının da üretileceğini anlatan Akyıldız, "Arı fikri de daha önce lavanta balı söyleniyordu, biz hiç elde edemiyorduk. Çünkü çevremizde lavanta yoktu, 1 kilo lavanta balının 500 liraya satıldığını duyuyorduk. Biz de madem bahçemiz var, arıları da getirip lavanta balı elde edelim dedik. Şuan balımız oluşmaya başladı, inşallah piyasaya süreceğiz, 50 kovanla başladık başarı elde edilirse 500 kovana kadar çıkarmayı düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.