- 15 Ocak 2020 Çarşamba 11:50

Diyarbakırlı öğrenciler itme kuvvetli LPG’li jet motoru yaptı

A
A
A
Diyarbakırlı öğrenciler itme kuvvetli LPG’li jet motoru yaptı

Diyarbakır’da makine teknolojisi öğrencileri 1 yıllık çalışma sonrası itme kuvvetli LPG’li jet motor üretti.

Diyarbakır’da makine teknolojisi öğrencileri 1 yıllık çalışma sonrası itme kuvvetli LPG’li jet motor üretti.


Diyarbakır Ticaret Sanayi Odası Bilim ve Teknoloji Koleji motor teknolojisi öğrencileri 1 yıllık çalışma sonrası LPG’li jet motoru üretti. 3 bin lira ile ülke ekonomisine ve kalkınmasına destek verecek projeye imza atan genç beyinlerin hazırladıkları motorun jeneratör, tank, gemi güç sistemleri, motosiklet ve araçlarda kullanılabileceği öğrenildi.


Diyarbakır Ticaret Sanayi Odası Bilim ve Teknoloji Koleji Okul Müdürü Mehmet Hanifi Çelik, öğrencilerinin hazırladığı jet motorunun, deniz ve kara araçlarında rahatlıkla kullanılabileceğini kaydederek, projeyi geliştirmek için iş adamları ile görüşmelere başladıklarını söyledi. Çelik, “Bu projede ilk başta amaçlarımız vardı. Bu amaç Türkiye’de gerekli olan ara elemanları, kaliteli ara elemanları yetiştirmek ve ülke ekonomisine katkı da bulunmak. Yine çocuklarımızın ve öğretmenlerimizin düşünceleriyle bir proje gerçekleştirmeye çalıştık. Bu projede de ana hedefimiz jet motoru üretebilmekti. Arkadaşlarım ve öğrencilerim bunu başardılar. Onları canı yürekten kutluyorum. Hedefimiz ülkemize teknolojik alanda ülkenin gelecekte ekonomik anlamda yapabileceği ve ülke ekonomisine katkıda bulunabileceği projeler gerçekleştirmektir. Dizel veya benzinli olmasından çok, yine ülke ekonomisine katkıda bulunmak amacıyla tüplü olmasını istedik. Kara taşıtları ve deniz taşıtları araçlarında kullanmak üzere tüplü bir mekanizma düşündük ve onu öğrencilerimiz tasarladılar, bu konuda çok mutluyuz. Bunlar uygulama alanlarına geçebilmesi için ülkede bunları farklı alanlarda kullanabilmek için iş adamlarıyla gerekli görüşmelerimiz başlamıştır” dedi.



Öğrenciler hayal güçlerini ortaya koydu


Makine öğretmeni Haşim Tanrıverdi, öğrencilerini somut bir şey ortaya çıkarmasından çok hayal güçlerini geliştirebilmeleri ve dünyaya daha farklı bakabilmeleri için projeyi hazırladıklarını söyledi. Tanrıverdi, “Öğrencilerimizin somut bir şey ortaya çıkartmasından daha çok hayal güçlerini geliştirebilmeleri için, dünyaya daha farklı bakabilmeleri için küçük bir proje gerçekleştirmek istedik. Onların daha sonra üniversiteyi kazandıktan sonra bu projenin üzerine daha farklı şeyler koyarak daha net bir şey ortaya çıkartmasını sağlayacaktır. Bizim en büyük temel amaçlarımızdan biri buydu. Bu projede basit bir prototip jet motor mantığını kullandık. Örnek olarak şuan yaptığımız düzenek bizim her hangi bir üniversitemizde jet motorunu tanıtabileceğimiz bir prototip düzenektir. Aslında biz bu jet motorunu ATV’lerde, yani kara araçlarında, jeneratörlerde, verimi artırmak için kullanabiliriz. Bu projede özel olarak turbo kullandık. Turbonun emme pervanesini büyüttük. Emme pervanesini büyüttüğümüz turbo, daha fazla içeriye hava alarak yanma odasına yolladığı hava miktarını zenginleştirdik. Süt taraftan açtığımız delikle LPG gazını, yani hava gazımızı birleştirdik. Daha sonra turbonun egzoz kısmına doğru gelen yakıt hava karışımını yani zengin karışımımız turbonun egzoz kısmına çarparak turbomuzun daha hızlı dönmesini sağlıyor. Bildiğiniz fizikteki etki tepki yasasına bağlı olarak yaptığımız bir projeydi bu. Yani bir şeyi geriye atarsan o şey seni ileriye atar mantığıyla, jet motorunda düz mantığı budur. Bizim yanma odasında bulunması gereken hava miktarımız 14 kilogram, içeriye girmesi gereken yakıt miktarı da 1 kilogram oranında. Yani 1 bölü 14 oranı olmak zorundadır. Yoksa içeride oluşan hava yakıt karışımı zengin karışım olmaz ve işlevsiz olur jet motorumuz, daha az verim sağlarız. Buna özen göstermeye çalıştık, hesaplarımızı onun üzerine yapmaya çalıştık. Daha sonra turbomuzun yanmaması için, zarar görmemesi için yağ desteği sağladık. Normal arabanın üzerine çalışıyormuş gibi turbomuzun pervanesinin dönmesini sağladık. Küçük bir pompa kullandık bu sirkülasyonun sağlanması için ve ateşlemeyi de yapmak için de elektro şok kullandık” diye konuştu.



“Yapamazsınız dediler dinlemedik”


DTSO Makine Teknolojisi 11. sınıf öğrencisi Furkan Serakioğlu, projeyi hazırlarken birçok kişinin yapamayacaklarını ve başaramayacakları konusunda kendilerine olumsuz eleştiri getirdikleri, bunları göz ardı ederek çalıştıklarını ve başardıklarını söyledi. Serakioğlu, “Projeye başlamadan önce geceleri uyuyamadığımız bile oldu. Nasıl yapacağız, projemizi daha nasıl iyi bir hale getirebiliriz, nasıl geliştirebiliriz. Projemiz bittikten sonra o projemizi nasıl daha iyi bir hale getirebiliriz. Mesela ek olarak nasıl özellikleri ekleyebiliriz diye çok düşündük. Sonradan çok şey ekledik projemize. Projemizi başardık, verimini aldık. Yolumuza devam etmeyi de düşünüyoruz. Hoş karşılamayan da oldu, hoş karşılayan da oldu, yapamazsınız diyende oldu. Yaparsınız diyende oldu, biz olumsuz eleştirileri göz önünde bulundurmadık. Hedefimize odaklandık ve yolumuzda başarıya ulaştık” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Karacabey Boğazı’nda deniz suyu kalitesi artacak Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin BUSKİ marifetiyle Karacabey Boğazı’ndaki su kalitesinin artırılması amacıyla geçen yıl temelini attığı Karacabey Yeniköy Atık Su Arıtma Tesisinde inşaat hızla sürüyor. Sağlıklı bir kentin ancak sağlıklı bir altyapı üzerine inşa edilebileceği prensibiyle altyapı yatırımlarını hız kesmeden sürdüren Bursa Büyükşehir Belediyesi, atık su arıtma konusunda da örnek yatırımları hayata geçiriyor. İçme suyundaki kayıp kaçak oranını yüzde 20’lerin altına indirerek bu konuda Türkiye’de lider konumunda olan Büyükşehir Belediyesi, atık suların arıtımı ve geri kazanımı için arıtma tesisi sayısını her geçen gün artırıyor. Karacabey’de yıllardır beklenen Yeniköy Atık Su Arıtma Tesisinin temeli Büyükşehir Belediyesi tarafından Mart 2023’te atılmıştı. Karacabey ilçesi Boğaz, Bayramdere ve Kurşunlu yerleşimlerine hizmet verecek tesisteki inşaat çalışmalarının Ağustos 2024’te tamamlanması hedefleniyor. Günlük 4 bin 400 metreküp kapasiteye sahip olacak tesis, AB standartlarında ileri biyolojik kentsel arıtma prosesine uygun bir şekilde hizmet verecek. Tesiste arıtılmış sular, ultraviyole dezenfeksiyondan sonra derin deşarjla Marmara Denizi’ne verilecek. Böylelikle mavi bayrağın dalgalandığı Karacabey Boğazı’nda deniz suyu kalitesi daha da artacak. “Hızlı adımlar atıyoruz” Arıtma tesisi yatırımlarının ülkenin geleceği için büyük önem taşıdığını hatırlatan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Geçen senelerde büyük bir müsilaj problemi ülke gündemine geldi. Bunun bir daha olmaması ve denizlerimizi daha temiz hale getirmek için ilgili tüm illerle Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinasyonunda toplantılar yapılmıştı. Var olan çalışmalarımızı bizde gözden geçirerek gerekli adımları hızla atmaya devam ettik. Arıtma tesisimiz AB standartlarında ileri biyolojik kentsel arıtma prosesine uygun bir şekilde hizmet verecek. Tesiste arıtılan sular, ultraviyole dezenfeksiyondan sonra derin deniz deşarjıyla Marmara Denizi’ne verilecek. Karacabey longoz ormanları ve Marmara Denizini korumak için üzerimize düşeni büyük bir titizlikle yapmaya devam edeceğiz” dedi. Kocaçay Deltası hayat bulacak Karacabey Yeniköy Atık Su Arıtma Tesisinin hizmete girmesiyle, Karacabey’in yaklaşık 25 kilometre kuzeyinde, Marmara Denizi’nin güney kıyısında yer alan Kocaçay Deltası’nın da hayat bulacağını vurgulayan Başkan Aktaş, deltanın denize döküldüğü yerde oluşmuş lagünler, subasar ormanları ve geniş kumullar içermesiyle doğal yaşam açısından büyük önemi bulunduğunu da sözlerine ekledi.
Tokat 80’lik Saruri Dede, kundura tamiriyle zamana direniyor Tokat’ın Yeşilyurt ilçesinde yaşayan 80 yaşındaki Sururi İşler ilerleyen yaşına rağmen ayakkabı tamirine devam ediyor. İlçede tek ayakkabı tamir ustası olan İşler, 12 yaşında başladığı 68 yıllık baba mesleği ile 5 çocuk büyüterek geçimini sağladı. Tokat’ın Yeşilyurt ilçesinde yaşayan 80 yaşındaki Sururi İşler, 12 yaşında iken babasının yanına giderek ayakkabı yapmayı öğrendi. 68 yıl boyunca bin 500’den fazla gelin damat ayakkabısı üreten İşler, babasının vefatıyla birlikte teknolojinin de gelişmesiyle ayakkabı üretimine son vererek tamir işine başladı. İlçenin tek ayakkabı tamircisi olan İşler, baba mesleğiyle 5 çocuğunu büyüttü. Zamana direnen İşler, ilerleyen yaşına rağmen hala ayakkabı tamiri işine devam ederek bir döneme damgasını vurmuş bir mesleğin son temsilcisi olarak anılıyor. İşler, küçük dükkânında zamanı ve teknolojiyi geride bırakarak, ustalıkla tamir ettiği ayakkabılarla müşterilerinin memnuniyetini kazanmaya devam ediyor. 12 yaşında babasının yanında gelin damat ayakkabısı dikerek mesleğe başladığını söyleyen Saruri İşler, “Mesleği babamın yanında öğrendim. Rahmetlik babam Zile ilçesinde öğrenmiş. Önce Tokat merkeze en son da Yeşilyurt ilçesine taşındık. 12 yaşımdayken ilkokulu bitirdikten sonra babamın yanında başladım. Damat ve gelin ayakkabısı yapıyorduk. Burada hiç yapmadıysak 2 bin gelin damat ayakkabısı yaptık. Babam vefat ettikten sonra tamirat işine başladım. Bu meslek sayesinde evimi geçindirdim ve 5 çocuk büyüttüm. Yaşlandım artık yaşım 80 oldu. Yorucu olmuyor. Oturduğum yerde vatandaşlarla hem sohbet ediyoruz hem de ayakkabılarını yapıyorum. Benim için de güzel oluyor” dedi. Günümüzde 5 bine kadar ayakkabı fiyatının olduğunu söyleyen vatandaşlar ise İşler’e ayakkabılarını getirerek tamir ettirdiğini ifade etti.
Erzurum Misafir öğrencilerin ERULDER’i var On yıldır devam eden iftar geleneğini yaşatan Erzurum Uluslararası Öğrenci Derneği (ERULDER) Başkanı Ertan Halit Aksakal, her gün onlarca misafir öğrenciye bağışçıların desteğiyle iftar yemeği ikram ediyor. Rahmet kapılarının ardına kadar açıldığı, yardımlaşmanın arttığı Ramazan-ı Şerif ayında Ensar ve Muhacir kardeşliğinin yaşandığı dernekte yurt dışından gelmiş öğrenciler ile dernek müdavimleri, Ramazan’ın manevi atmosferinden faydalanabilmek için vakitlerinin büyük bir bölümü ibadetle geçiriyor. Erzurum Uluslararası Öğrenci Derneği, çatısı altındaki Mozambik’ten Moğolistan’a, Endonezya’dan Moritanya’ya kadar farklı coğrafyalardan gelen uluslararası öğrenciler ile dernek müdavimleri iftara saatler kala hazırlıklarına başlıyorlar. Hazırlıklarına genel bir temizlikle başlanıp kimisi yemek hazırlığı yaparken kimisi de iftar sonrası için semaverlerde çay hazırlığı yapıyor. Kimi öğrenci ve misafirler de iftarı mescitte bekliyor. Tüm hazırlıklar tamamlandıktan sonra sofralarda yerlerini alan öğrenci ve misafirler Kur’an- Kerim tilavetiyle vaktin girmesini bekliyor. Vaktin girmesiyle beraber okunan ezanla iftar yemeğine başlanılıyor. Yemekler yenilip dualar edildikten sonra toplu bir şekilde camiye akşam namazına gidiliyor. Ardından semaverlerde hazırlanan çay eşliğinde yatsı vaktine kadar muhabbetler ve sohbetler yapılıyor. Yatsı vaktinin girmesiyle de yatsı ve teravih namazına için tekrar camiye bir araya toplanan öğrenci ve misafirler namaz sonrası serbest zaman ile geceyi bitiriyorlar. 10 yıldır devam eden iftar geleneğini ile ilgili konuşan Dernek Başkanı Ertan Halit Aksakal, bütün ümmet coğrafyasının Ramazan-ı Şerif’ini tebrik etti. "Ramazan boyunca Ramazan iftarları şehrimizde okuyan misafir öğrencilerle yapıyoruz" Aksakal, "Yaklaşık 60 öğrencimiz ve beraberinde gönüllü, bağışçı ve misafirlerin katılımıyla güzel bir ortam oluşuyor. Bu ortamı görenler Ensar ve Muhacirin kardeşliğini burada yaşattığımızı bize hatırlatıyorlar. Bu durum bizleri son derece mutlu ediyor. Elhamdülillah Türkiye’de yaklaşık 336 bin misafir öğrenci dediğimiz uluslararası öğrenci var. Bu öğrencilerin 11 bini de Erzurum’da okuyor. Lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimlerini 2 farklı üniversitemizde görüyorlar. Bu öğrencilerimiz Ramazan boyunca aileleriyle bir arada olamamanın Ramazan’ı yakınlarıyla geçirememenin ezikliğini hissetmesinler diye burada Ramazan boyunca onlara açık bir mekan hazırladık. 10 yıldır bu çalışmayı yapıyoruz ve öğrenciler buraya geldiğinde 30 Ramazan boyunca hem iftar ve sahur hem de ibadet ve sohbetlerini yapabiliyorlar. Tamamen ücretsiz bir ortam. Elhamdülillah öğrencilerin her türlü imkanlarını karşılayabileceğimiz bir mekan haline getirdik." dedi. "Onlara her zaman destek olacağız" Bir gün boyunca sırasıyla yapılanlar hakkına da bilgi veren Sinan, "Gün içinde öğrenciler gelip derneğimizi kullanıyorlar. Namazlarını eda edecekleri ve ibadetlerini yapacakları ortamlar var. Akşam ezanı okununca birlikte iftar yapıyoruz ve akşam namazını eda ediyoruz. Akabinde gençlerimiz çay içiyorlar. Çay ile birlikte yatsı namazına kadar derin sohbetlere dalıyorlar. Yatsı ezanından sonra hem yatsı namazını hem de teravihlerimizi eda ediyoruz. Daha sonra tekrar sohbet ortamları oluşuyor. Ders çalışmak isteyen öğrencilerimiz derslerini çalışıyorlar. Teravih Namazı hatimle kılınıyor ve her dört rekatta öğrenciler namazda okunan surelerin tefsirini yapıyorlar. Özet olarak bir gün bu şekilde geçmiş oluyor. Nihayetinde 30 Ramazan sonunda da geleneksel olarak Lalapaşa Camiinde her sene bayramın birinci günü öğle namazına müteakip ümmet bayramlaşması yapıyoruz. Bu kardeşlerimize orada onlara aile olmak için ortam oluşturuyoruz. Aileleriyle birlikte bayramlaşamadıkları için biz onların aileleri olmaya çalışıyoruz. Bağışçı ve gönüllülerimiz de bayramlaşmamıza katılıyorlar. Elhamdülillah hep birlikte bir bayramı geçiriyoruz. 10 yıldır Erzurum Uluslararası Öğrenci Derneği’nde çalışmalarımız Ramazan’a özel böyledir. Son olarak evlerde kalan öğrencilerimize gıda desteği sağlayarak onların ramazan ayını daha rahat geçirmelerini sağlıyoruz" ifadelerine yer verdi.