GENEL - 15 Mayıs 2019 Çarşamba 11:00

Dolandırıcılığın bu kadarına da pes

A
A
A
Dolandırıcılığın bu kadarına da pes

Diyarbakır’da bir grup dolandırıcı, ismini kullanarak para kazandıkları derneğin başkanına, bilmeden dergi satmak istedi.

Diyarbakır’da bir grup dolandırıcı, ismini kullanarak para kazandıkları derneğin başkanına, bilmeden dergi satmak istedi. Durumun ortaya çıkması sonucu çıkan tartışmada dolandırıcılar, dernek başkanının kendilerine hakaret ettiğini savunarak suç duyurusunda bulundu.


İddiaya göre, Diyarbakır Yeniden Yaşam Kanserle Mücadele Derneği’nin ismini kullanarak dergi ve gazete satışı yapıp kanserli hastalara bağış adı altında vatandaşların duygularını suistimal ederek haksız kazanç elde etmek isteyen dolandırıcılar, bilmeden dernek başkanına da dergi ve gazete satmak istedi. Durum karşısında paniğe kapılan dolandırıcılar ile dernek başkanı arasında tartışma yaşandı. Derneğin ismini kullanıp haksız kazanç elde eden dolandırıcılar, pişkinliğin bu kadarına da pes dedirten bir yaklaşımla kendilerine hakaret ettiklerini iddia ettikleri başkandan şikayetçi oldu.



“Kanserin bize verdiği acıdan daha çok dolandırıcıların yaptığı bize acı çektiriyor”


Konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuşan Diyarbakır Yeniden Yaşam Kanserle Mücadele Derneği Başkanı Şükrü Abay, hastalıklarının vermiş olduğu acının, dolandırıcıların verdiği acıların yanında hafif kaldığını söyledi. Abay, “1993 yılından beri kanser hastasıyım. 26 yıldan beri 4 kez kanser oldum, bu kanserleri kemoterapi görmeden kendi çabalarımla yendim. Bu tecrübemi benim gibi acı çeken, Diyarbakır’da 7 bin 100 kanserli hastaya katkım olsun diye böyle bir dernek kurma fikri oluştu bende. 2016 yılında derneğimizi kurduk. O günden beri gönüllü ve bir yaşam biçimi olarak kanserle mücadele konusunda çaba gösteriyoruz. Bir ay önce yolda yürürken bir kız önüme geçti, ‘Kanserle Mücadele Derneği’ne bağış topluyorum’ dedi. Bende şaşırarak derneğiniz nerede dedim, kendi derneğimin yerini öğrenmiş orayı gösterdi. Bende derneğin başkanının adını sordum, oda dernek başkanının adını bilmediği için beni geçiştirmeye çalıştı, ‘5-10 kuruş vereceksin diye 10 tane soru sordun diyerek tersledi’ ben orada tepkimi gösterdim, kader arkadaşlarımın adına ve o tepki üzerinden seni şikayet edeceğim dedim. Dolandırıcı benden önce onu şikayet edeceğimi bildiği için koşup gidip Kayapınar Emniyet Müdürlüğü’nde beni şikayet ediyor. Şikayette ne yazdığını bilmiyorum, aylar sonra mahkeme beni çağırdı ‘filan kişi hakkında dava açmış’ dedi. Yani bizim adımıza sen gidiyorsun para topluyor halkı dolandırıyorsun, benim karşıma çıkıp yüzsüzce ve pişkince benim dernek başkanı olduğumu anlayınca telaşlanıp gidip beni Emniyet Müdürlüğü’ne şikayet ediyorsun. Bu pisliği yapan dolandırıcılar yüzünden mahkemeye çağrılmam bile kanserli hastalar adına çok incitici ve acı verici bir şeydir yani” dedi.



Kurulduğu günden beri bağış toplamadılar


Derneklerinin hiçbir zaman bağış toplama girişiminde bulunmadığını, kapı kapı dolaşanların dolandırıcı olduklarını kaydeden Abay, şöyle devam etti:


“Derneğimizin kuruluşundan bu yana kendi büromuzun yaklaşık bin liralık giderini tamamen hiç kimseden yardım almadan, kimseden bağış talebinden bulunmadan gönüllü olarak üyemiz olan kanser hastaları ile her ay bir araya gelerek kendi giderlerimizi karşılıyoruz. Diyarbakır’da bir buçuk ay içerisinde 85 kader arkadaşımızı toprağa gömdük, vefat ettiler. Acılarla uğraşıyoruz, onların acılarını paylaşıyoruz, onlarla ağlıyor ve gülüyoruz. Böyle bir çalışmanın içerisindeyken, Diyarbakır’da kanserden daha büyük bir acı var. Bizim derneğimizin ve kanserli hastaların acılarını suistimal ederek piyasada kapı kapı dolaşıp Kanserle Mücadele Derneği adına kanserli hastalara yardım bağışı topluyor dolandırıcılık yapıyorlar. Biz kader arkadaşlarımızın çocuklarını ve ya çalışanları sahaya gönderip gidin derneğimize bağış toplayın gibi bir çalışmamız kesinlikle yoktu. Biz asla bunları yapmayız ve kadar arkadaşlarımızla kendi yağımızda kavruluyoruz. Biz maddi yardımdan ziyade moral ile kader arkadaşlarımıza yardımımız oluyor, onların ihtiyacı olanda budur. Biz bundan çok rahatsızız, yıllardır bu kanserin bize verdiği acıdan daha çok bunların yaptığı bize acı çektiriyor.”



“Bizim acımız bize yetmezmiş gibi üzerimizden para topluyorlar”


32 yaşında olan ve eşiyle birlikte yıllardır kanserle mücadele ettiğini dile getiren Şaban Tekuyan, kendi acıları yetmezmiş gibi dolandırıcıların hastalıkları üzerinden pirim yaparak kendilerine acı çektirdiklerini kaydetti. Tekuyan, “Üzerimizden yardım toplanıyor, biz zaten kanser hastasıyız ben ve eşim. Bizim acımız bize yeterli, bu yetmezmiş gibi bizim üzerimizden para topluyorlar. Biz hastalıkla mı mücadele edelim bunlarla mı mücadele edelim şaşırdık kaldık ne yapacağımızı bilmiyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun’da çiftçilere tohum ve süt sağım makinesi dağıtıldı Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından başlatılan “Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi” kapsamında Samsun’da üreticilere çeltik tohumu, kuru fasulye tohumu, sera naylonu ve süt sağım makinesi dağıtıldı. Bafra İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü önünde yapılan törende, “Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi” kapsamında üreticilere 250 dekar alanda ekilmek üzere 5 bin kilo çeltik tohumu, 250 dekar alanda ekilmek üzere 5 bin kilo kuru fasulye tohumu, 18 üreticiye sera naylonu ve 113 kadın çiftçiye süt sağım makinesi teslim edildi. Törende konuşan İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, “Özellikle hayvancılık yapan kadın çiftçilerimize yüzde 25 vatandaş katkılı, yüzde 75 Tarım ve Orman Bakanlığımız katkılı sağım makineleri verdik. Toplam 1 milyon 360 bin liralık bir projeydi. 113 kadın çiftçimize süt sağım makinelerini teslim ettik. İleride bine yakın çiftçi ailelerimize dağıtıma devam edeceğiz. Bir diğer etkinliğimiz kuru fasulye ile alakalı. Bafra ilçemizde yüksek kesimlerde suyun olduğu bölgelerde yaklaşık 5 ton kuru fasulye tohumluklarımızı verdik. Daha önce de vermiştik. Başarı sağlandığı için devamını verdik. Yine çeltik tohumumuz var. Tabii, bu 5 ton çeltik tohumumuzu damla sulama ile yapan çeltikçilerimize vereceğiz. Bir diğer verdiğimiz sera naylonları. Samsun’da 155 çiftçimize sera naylonlarını teslim ettik. Biz Tarım ve Orman Bakanlığımız olarak 2023 üretiminden dolayı 600 milyon TL destek verdik. Bunlar o verdiğimiz nakdi destekler yanında, çiftçimizin kırsal alanda yaşamını kolaylaştıran, gelirini artırabilecek ve çeşitli alternatif ürünleri tekrar denemek için vermiş olduğumuz nakdi değil ayni desteklerdir. Bunlar vermiş olduğumuz 600 milyon desteğin içerisinde değil. Çiftçilerimize bereketli bir sezon diliyorum” dedi. “Artık tarımımızı sanayi ile de buluşturuyoruz” Bafra Kaymakamı Cevdet Türkmen ise, “Türkiye’nin en önemli ovalarından Bafra Ovası’nda çiftçilerimizi desteklemek adına bugün onlara sera naylonu, fasulye tohumu, süt sağım makinesi verdik. Çiftçilerimizi desteklemeye devam edeceğiz. Çünkü Bafra çok önemli bir tarım merkezi. Artık tarımımızı sanayi ile de buluşturuyoruz. Tarıma dayalı sanayi sektörümüzde gelişti. Sera Organize Sanayi Bölgemizi tamamladık. Tahsislerimizi bitirmek üzereyiz. Dosyalarını inceliyoruz. Yakın zamanda 30 parselimizin de biteceğini düşünüyorum” diye konuştu. Konuşmaların ardından çiftçilere tohum ve makineler teslim edildi. Samsun’da üreticilere destekler Ayrıca 2024 yılında Samsun’da örtü altı yetiştiricilerine “Alternatif Üretim Yöntemlerinin Geliştirilmesi Projesi” kapsamında yüzde 50 bakanlık katkılı, yüzde 50 üretici katkılı toplam bütçesi 3 milyon olan sera naylonu dağıtıldı. Alaçam’da 7, Canik’te 3, 19 Mayıs’ta 3, Salıpazarı’nda 4, Kavak’ta 1, Bafra’da 18, Terme’de 19, Vezirköprü’de 26 ve Çarşamba’da 71 olmak üzere toplamda 155 üreticiye 176 bin 610 metrekare sera naylonu teslim edildi. Terme ve Çarşamba ilçelerinde de “Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi” çerçevesinde “Bereketin İşareti Soya Projesi” ile çiftçilere 40 ton soya tohumluğu desteği sağlandı.
Mersin Mersin Büyükşehir Belediyesi, Halk Kart’ın Mart ayı tutarları ile öğrenim yardımlarını hesaplara yatırdı Mersin Büyükşehir Belediyesi, üniversite öğrencilerine yönelik öğrenim yardımının 4’üncü ödemesi ile Halk Kart’ın mart ayı tutarlarını hesaplara yatırdı. Öğrencilere yönelik öğrenim desteklerini sürdüren Mersin Büyükşehir Belediyesi, 12 bin 77 üniversite öğrencisinin hesabına toplamda 23 milyon 352 bin 600 lira yatırdı. Halk Kart sahibi 10 bin 47 vatandaşa ise mart ayı için toplamda 5 milyon 651 bin 550 liralık destekte bulunuldu. Toplamda 23 milyon 552 bin TL hesaplara yattı Sosyal Hizmetler Dairesi tarafından ailesi Mersin’de ikamet eden ve üniversitelerin ön lisans ve lisans bölümlerini kazanan öğrencilerin ilk yıl yararlandığı öğrenim yardımı çerçevesinde; 2 yıllık bölümlerde okuyan 4 bin 380 öğrenciye 4 milyon 390 bin TL, 4 yıllık bölümlerde okuyan 6 bin 938 öğrenciye 16 milyon 669 bin 200 TL, 5 yıllık bölümlerde okuyan 315 öğrenciye 823 bin 400 TL ve 6 yıllık bölümlerde okuyan 444 öğrenciye toplamda 1 milyon 470 bin 400 TL olmak üzere, 12 bin 77 öğrencinin hesabına toplamda 23 milyon 352 bin 600 TL yatırıldı. Halk Kart’tan mart ayında 10 bin 47 vatandaş yararlandı Anlaşmalı yerel market ve bakkallardan temel ihtiyaç ve gıda maddelerinin alınması için kullanılabilen, hem esnafa hem de vatandaşların aile bütçesine katkı sağlayan Halk Kart’ın da mart ayı tutarları hesaplara yatırıldı. Mart ayında toplam 10 bin 47 kişi Halk Kart’tan yararlanırken, mart ayı tutarları çerçevesinde 6 bin 279 kişinin hesabına 450 TL, 3 bin 768 kişinin hesabına ise 750 TL olmak üzere toplamda 10 bin 47 vatandaşın hesabına 5 milyon 651 bin 550 TL yatırıldı. 3 bin 850 öğrencinin YKS ücreti ödendi Eğitimde fırsat eşitsizliğini ortadan kaldırmak için projeler geliştirmeyi sürdüren Mersin Büyükşehir Belediyesi aynı zamanda 8-9 Haziran tarihlerinde yapılacak olan YKS’de ter dökecek 3 bin 850 öğrencinin sınav ücretini de ödedi. Mersin Büyükşehir Belediyesinin kurs merkezlerinde eğitim gören 3 bin 694 öğrenci ile ailesi Halk Kart sahibi olan 156 öğrenci için, toplam 2 milyon 224 bin 360 liralık sınav ücreti yatırıldı.