SAĞLIK - 19 Ocak 2021 Salı 13:22

DÜ’de meme cerrahi polikliniği hizmete girdi

A
A
A
DÜ’de meme cerrahi polikliniği hizmete girdi

Dicle Üniversitesinde (DÜ), bölgede ilk defa meme cerrahi polikliniği hizmete girdi.

Dicle Üniversitesinde (DÜ), bölgede ilk defa meme cerrahi polikliniği hizmete girdi.


Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bir ilk DÜ tarafından gerçekleştirildi. DÜ’de, meme cerrahi polikliniği faaliyete girdi. Açılışa DÜ Hastanesi Başhekim Prof. Dr. Mehmet Akdağ, Tip Fakültesi Genel Cerrahi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadullah Girgin ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Caffer Güloğlu katıldı.


Açılışta konuşan DÜ Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Akdağ, bugünden itibaren meme cerrahi polikliniğinin hizmete girdiğini söyledi. Başhekim Prof. Dr. Akdağ, "Bilindiği gibi dünyada da Türkiye’de de birçok tümör hastalıkları olduğu gibi meme hastalıkları da özellikle bayanlarda gün geçtikçe artmaktadır. Bölgemizde de çok ciddi bir oranla artmış, hemen her 10 kişiden biri meme tümörü olarak polikliniğimize başvurmaktadır. Dolayısıyla bu kadar sıklığı artan hastalıkta genel cerrahi birimimizden özellikle onların destekleriyle bir meme hastalıkları polikliniğini kurma ihtiyacı doğdu ve bugün itibari ile açmış bulunmaktayız. Bölgemize ve ülkemize hayırlı uğurlu olsun" dedi.


Tip Fakültesi Genel Cerrahi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadullah Girgin ise meme cerrahi polikliniğinin bölgede ilk defa DÜ’de açılmasından dolayı mutlu olduklarını söyledi. Prof. Dr. Girgin, "Meme kanseri dünyada ve ülkemizde kadınlar arasında en sık görünen kanser olup, kanserden ölüm sebebi açısından birinci sıradadır. Avrupa’da yüzde 12.2, ülkemizde de yüzde 10. Bir kadının yaşam boyunca meme kanseri olma riskini düşünürsek toplumda ne kadar sık olduğunu görmüş olacağız. Bu hastalıkta en önemli adım, hasta olup tedavi etmek çok önemli ama tarama ve çok erken evrede tanıyı koymaktır. Kanserden değil geç kalmaktan korkmalıyız, dolayısıyla taramalara farkındalık oluşturmaya çalışmalıyız. Böyle bir hastalıkta eskiden tanı konulduğunda kişiler memelerinin kesileceğini düşünüyorlardı. Güncel tıp ile artık hastalarımız memesiz değil ameliyatlardan memeyle çıkıyor. Bu kadar gelişmiş ve başarı şansı yüksek olan bir hastalık gurubunda bu hastalara yönelik polikliniğimiz açılmasında ve bölgede ilk olması itibari ile oldukça mutlu, sevinçli ve gururluyuz" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.