GENEL - 31 Mart 2020 Salı 09:10

Eczane çalışanlarından korona virüs önlemi

A
A
A
Eczane çalışanlarından korona virüs önlemi

Diyarbakır’da bir eczane çalışanları, korona virüs tedbirleri kapsamında koruyucu maske, eldiven, tulum ve gözlükle çalışmaya başladı.

Diyarbakır’da bir eczane çalışanları, korona virüs tedbirleri kapsamında koruyucu maske, eldiven, tulum ve gözlükle çalışmaya başladı. Eczane işletmecisi ayrıca kasa önüne cam mekan yerleştirerek buradaki küçük bölümden ilaçları verip ücretleri alıyor.


Çin’in Wuhan kendinde ortaya çıkar ve kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüs salgınından korunmak için çeşitli tedbirler alınıyor. Bu kapsamda Diyarbakır’da bir eczane, kasanın önüne cam mekan yerleştirerek hastalarla buradan iletişim sağlamaya başladı. Eczanede çalışanlar koruyucu maske, eldiven, tulum ve gözlüklerle korona virüsten korunmaya çalışıyor.



"Hastaların yüzde 90’ı eldiven, maske, dezenfektan için geliyor"


Eczane teknisyeni Hakan Yakup Kurttekin, günlük tedbirler aldıklarını ve tulumlarla çalıştıklarını söyledi. Kurttekin, "Günlük tulumlarımızı değişip, ağız maskemizi ve eldivenlerimizi 3-4 saatte bir değiştirip kendimize bu şekilde dikkat etmeye çalışıyoruz. Eczanemizde hastamızla aramızda bir metre mesafe bırakıp koruyucu bariyer ve koruyucu camlarımızla birlikte hastalarımıza ve kendimize karşı önlem alıyoruz. Bu anlamda risk altındayız, bunun bilincindeyiz. Gelen hastalarımızda bilmeden korona virüs taşıyan olabilir. Bir nevi onlarında bizlere bulaştırmaması için mecbur kendimizi koruma altına alıyoruz. Bu tür virüsleri farkında olmadan taşıyabiliyoruz. Bizde de böyle bir virüs varsa gelen hastalarımıza, ailelerimize bulaştırmamak için kendimizi koruma altına alıyoruz. Gelen hastalarımızın yüzde 80-90’ı eldiven, maske, dezenfektan için geliyor" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.