Hanefi Bostan, yaptığı yazılı açıklamada kamu çalışanlarının maaş problemlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Profesöründen araştırma görevlisine, öğretmeninden memuruna kadar bütün kamu çalışanlarının büyük bir geçim sıkıntısı içerisinde olduğunu kaydeden Bostan, "Ülkemizde Eylül 2009 sonu itibariyle dört kişilik bir ailenin asgari geçim (yoksulluk ) sınırı 2.824,56 TL iken, kamu çalışanlarının ortalama maaşı yoksulluk sınırının yarısından daha azdır.
Profesörlerin büyük bir kısmı da yoksulluk sınırında maaş almaktadır. Özellikle büyük şehirlerde görev yapan öğretim üyeleri, öğretmenler ve memurlar büyük bir maddi sıkıntı içerisinde açlık ve yoksullukla pençeleşmektedir. YÖK ve Hükümet, Anadolu'da yeni açılan ve kalkınmada öncelikli bölgelerde bulunan üniversitelerde görev yapan öğretim elemanları ile İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde görev yapan öğretim üyelerinin aynı maaş ve ücreti aldıklarını zannetmektedir. Hâlbuki arada küçümsenmeyecek ölçüde fark bulunmaktadır.
YÖK'ün ve Hükümet'in öncelikle büyük şehirlerde görev yapan öğretim üyelerinin, öğretmenlerin ve memurların maaşlarını iyileştirmeye yönelik bir icraat ortaya koyması gerekmektedir. Yine kalkınmada öncelikli bölgelerde görev yapan öğretim üyelerine ödenen tazminat, o bölgelerde çalışan memurlara da verilmelidir" diye konuştu.
Bugün en düşük memur maaşının 1023,82 TL, ortalama memur maaşının da 1321,2 TL olduğunu ifade eden Bostan, buna karşılık tek kişinin açlık sınırının 1.075,38 TL'ye, dört kişilik çekirdek bir ailenin yoksulluk sınırının ise 2.824,56 TL'ye yükseldiğini belirtti. Bostan, ülkemizde kamu çalışanları arasında en az ücret alan kesimin üniversiteler, Milli Eğitim Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı bünyesinde çalışan memurlar olduğunu savunarak, "Diğer kurumlarda çalışan memurların aldığı maaş ve ek ödemeleri yeterli olmasa da Üniversite, Milli Eğitim ve İçişleri Bakanlığı memurlarına nispetle daha iyi bir durumdadır.
Birçok kurumda, çalışanlar kurum tazminatı aldığı halde, Üniversitelerde çalışan memurlar kurum tazminatı alamamaktadırlar. Yine Milli Eğitim Bakanlığında her yıl öğretmenlere Eğitim ve Öğretime başlama ödeneği verilirken bu kurumda çalışan memurlara verilmemektedir" dedi.
Türkiye Kamu-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan açıklamasında, sendika olarak yaptıkları hesaplamalarla hazırladıkları 2009 Eylül ayı sonu itibarıyla asgari geçim endeksine ilişkin de bilgi verdi. Bostan, "Türkiye İstatistik Kurumu'ndan alınan Eylül 2009 fiyatlarına göre yapılan araştırmada çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı 1.419,42 TL olarak hesaplanmıştır. Dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi (yoksulluk sınırı) ise 2.824,56 Lira olarak belirlenmiştir. Sonuçlar dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddinin bir önceki aya göre yüzde 0,73 oranında arttığını göstermektedir. Çalışan tek kişinin açlık sınırı ise bir önceki aya göre yüzde 1,14 oranında artarak, 1.087 Lira 62 Kuruş olmuştur. Türkiye'de 4 kişilik bir ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları toplamı 2009 yılı Eylül ayında 1.077,5 Lira olarak tahmin edilmiştir" açıklamasında bulundu.
Yapılan araştırmada, 4 kişilik bir ailenin sağlık kuruluşlarının belirlediği gibi sağlıklı bir biçimde beslenebilmesi için gerekli harcamanın Eylül 2009 verilerine göre günlük 20,27 TL şeklinde belirlendiğini anlatan Bostan, "Ailenin aylık gıda harcaması toplamı ise 608,19 TL olmuştur. Eylül 2009 itibarı ile ortalama 1.321,2 TL ücret alan bir memurun ailesi için yaptığı gıda harcaması, maaşının yüzde 46,03'ünü oluşturmuştur. Türkiye İstatistik Kurumu verilerinde bulunan konut gideri ise Eylül 2009 ortalama maaşının yüzde 35,5'ine denk gelmiştir. Buna göre bir memur, ortalama maaşının yüzde 81,53'ünü yalnızca gıda ve barınma harcamalarına ayırmak zorunda kalmıştır. Diğer ihtiyaçları için ise maaşının yüzde 18,47'si ile yetinmiştir. Ortalama ücretle geçinen bir memur ailesinin ulaşım, sağlık, eğitim, haberleşme, giyim gibi diğer zorunlu ihtiyaçlarını karşılaması için Eylül 2009 maaşından geriye yalnızca 244,03 TL kalmıştır.
Kasım 2002=100 olarak kabul edildiğinde açlık sınırı endeksi 228,85 olurken; yine Kasım 2002=100 olarak hesaplanan TÜFE endeksi 189,30 olarak hesaplanmıştır. Buna göre anılan dönemde açlık sınırındaki artış TÜFE'den yüzde 39,55 daha fazla olmuştur. Bu da memurun Hükümetten yüzde 40 oranında alacaklı olduğunu ortaya koymaktadır" şeklinden konuştu.