GENEL - 17 Ocak 2020 Cuma 14:02

HDP önündeki ailelerin evlat nöbeti 137’inci gününde

A
A
A
HDP önündeki ailelerin evlat nöbeti 137’inci gününde

Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan ailelerin nöbeti 137’inci gününe girdi.

Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan ailelerin nöbeti 137’inci gününe girdi. Aileler kar yağışına aldırış etmeden evlatları için eylemlerini sürdürürken, HDP il binası önünde "Kahrolsun PKK" sloganları atarak HDP il binasını inlettiler.


Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla 3 Eylül 2019’dan bu yana farklı kentlerden Diyarbakır’a gelerek HDP il binası önünde oturma eylemi yapan 67 ailenin umutlu bekleyişi 137’inci gününde kar yağışı altında devam ediyor. Ellerinde çocuklarının fotoğrafı ile HDP il binası önünde kar yağışı altında nöbet tutan aileler, HDP’lilere tepki göstererek "Kahrolsun PKK" sloganları attı.



"Kızımın derdi sadece okumaktı, okumaktan başka bir şey aklında yoktu"


Van’da 8 yıl önce 13 yaşında dağa kaçırılan kızı Şeyma için Diyarbakır’a gelerek HDP il binası önünde kar yağışı altında nöbet tutan Nazlı Sancar, kızının terör yandaşları tarafından zorla kaçırıldığını belirterek, "Kızım okul arkadaşları onu kandırarak para karşılığında zorla dağa kaçırdılar. Kızımın hiçbir şeyi ve fikri onlardan değildi ve kızımın derdi sadece okumaktı. Kızım 13 yaşındaydı ve ben onu istiyorum. Kızım daha çok küçük, orada olmasaydı şimdi bir memur ya da özel bir sektörde çalışıyor olacaktı. Kızımın derdi sadece okumaktı ve okumaktan başka bir şey kızımın aklında yoktu. Ben kızımı istiyorum” dedi.



"Annen kurban olsun sana kızım gel"


Kızı Şeyma’ya teslim olması için çağrıda bulunan gözü yaşlı anne Sancar, "Kızım sana sesleniyorum. Geri gel lütfen artık. Hasta oldum, gecemiz gündüzümüz bir değil. Seni istiyoruz kızım gel. Gelsen de seni hapse atmazlar, annen kurban olsun sana kızım gel” diye seslendi.


Gaziantep’ten Diyarbakır’a gelerek 137 gündür HDP il binası önünde oturma eylemi yapan baba Şevket Altıntaş da, vatani görevi için usta birliğine giderken 2 Ekim 2015’te Tunceli’nin Pülümür ilçesinde terör örgütü PKK mensuplarınca kaçırılan oğlu Müslüm (24) için 137 gündür oturma eylemini sürdürdüğünü söyledi.



"Çocuğumu kaçırılanlara yazıklar olsun"


Çocukları gelinceye kadar eyleme devam edeceklerini belirten Altıntaş, ”Silah zoru ile ellerinde tuttukları bu çocuğun babasıyım. Çocuğumu kaçırılanlara yazıklar olsun, Allah ıslah eylesin. 137’inci gündür buradayız. Burada zaman hiç önemli değil benim için 5 hafta, 10 hafta, 5 sene ve 10 sene hiç önemli değil. Sonuç alana kadar ben gitmeyeceğim buradan. Aklıma bile gelmiyor buradan gitmek, sonuç alıncaya kadar buradan gitmeyeceğim” diye konuştu.



"Bizler HDP milletvekillerini vicdana davet ediyoruz"


4 yıl önce terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Özkan (19) için oturma eylemine katılan baba Süleyman Aydın, “Ben oğlum Özkan Aydın için buradayım. Eylemimizin 137’inci günüdür ve biz buradayız. Şartlar ne olursa olsun görüyorsunuz kar yağıyor ve biz halen HDP il binası kapısındayız. Bizler HDP milletvekillerini vicdana davet ediyoruz. Onlarda biraz vicdan varsa gelip açıklama yaparlar ve çocuklarımızı PKK’dan isterler. O yüzden biz buradayız, gitmiyoruz bir yere" şeklinde konuştu.



"Enselerindeyiz"


Terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılan polis memuru Vedat Kaya’nın babası Şehmus Kaya ise 137 gündür HDP il binası önünde eylemde olduklarını söyledi. Kaya, "Biz 137 gündür buradayız. 138 sene kalsa da burada kalacağız ve bu karda da, yağmurda olsa, taş da yağsa biz buradayız. Çocuklarımızı almadan nöbete devam ve enselerindeyiz. Biz inşallah onların belini kırmışız. Onların ensesindeyiz, onları bitireceğiz ve kendimize güveniyoruz. Kar da, yağmur da yağarsa biz buradayız ve onları bitirmeden çocuğumuzu almadan buradan gitmeyeceğiz. Bunların sonu gelmiştir artık" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Tekin ve beraberindeki çocukları kabul etti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve beraberindeki çocukları Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve beraberindeki çocukları Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabine toplantısının yapıldığı salonda kabul etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından çocuklarla bir süre sohbet etti. Çocukların kendisiyle fotoğraf çektirme isteğini kırmayan Erdoğan, programın sonunda çocuklarla toplu fotoğraf çektirdi. Programa katılan çocuklara ise saat hediye edildi. “23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı tebrik ediyorum” Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle yayımladığı mesajında, "Türkiye Büyük Millet Meclisimizin açılışının 104’üncü yıl dönümünü ve gözümüzün nuru evlatlarımızın 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı tebrik ediyorum. Geleceğimizin teminatı yavrularımızın her gününün bayram neşesi içinde geçmesini temenni ediyorum. Büyük Millet Meclisimizin ilk Başkanı, Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere ülkemizin bugünlere gelmesinde katkısı olan herkesi saygıyla anıyorum. İstiklalimiz ve istikbalimiz uğrunda gözlerini kırpmadan canlarını feda eden kahraman şehitlerimizin her birine Allah’tan rahmet niyaz ediyorum" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM 104’üncü açılış yıl dönümü idrak ettiklerini vurgulayarak, "Bundan tam 104 sene önce Ankara’da dualarla, tekbirlerle salavatlarla açılan Büyük Millet Meclisimiz, milletimizin ve devletimizin hürriyet mücadelesinin sembolü oldu. Bağımsızlığımıza giden yolda, ilk meclisimiz öncülük ve liderlik etti. 23 Nisan 1920’de meclisin açılmasıyla başlayan milli mücadele, 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetin ilanı ile birlikte zafere ulaştı. Tarihimizdeki böylesine önemli bir günün, istikbalimizin teminatı olan siz çocuklara hediye edilmesi elbette tesadüf değildir. Bu devletimizin sadece çocuklara değil aynı zamanda kendi geleceğine verdiği önemin de bir göstergesidir. Biliyorsunuz, biz de ’Türkiye Yüzyılı’ vizyonumuzu sizlere emanet ettik. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak, her birinizin bu emaneti en güzel şekilde taşıyacağınıza yürekten inanıyorum. Sizlere her alanda güçlü, müreffeh ve itibarlı bir ülke bırakmak için canla başla çalışmaya devam edeceğiz. Siz evlatlarımızın da çalışkanlığınızla, başarılarınızla, heyecanınızla, ufkunuz ve umutlarınızla Türkiye’yi çok daha ileriye götüreceğinizden asla şüphe duymuyorum" şeklinde konuştu.