GENEL - 10 Eylül 2019 Salı 15:18

Kato’ya desteğe koşmuştu, şimdi HDP önündeki ailelerin yanında

A
A
A
Kato’ya desteğe koşmuştu, şimdi HDP önündeki ailelerin yanında

DİYARBAKIR (İHA) – Çocuklarının dağa kaçırıldığı iddiası ile HDP Diyarbakır il binası önünde oturma eylemine başlayan ailelere bir destek de Trabzon’dan geldi.

DİYARBAKIR (İHA) – Çocuklarının dağa kaçırıldığı iddiası ile HDP Diyarbakır il binası önünde oturma eylemine başlayan ailelere bir destek de Trabzon’dan geldi. Daha önce başta Kato Dağı olmak üzere çeşitli bölgelerde yardıma koşan Abdullah Özer, anneleri gördükten sonra Trabzon’dan çıkıp Diyarbakır’ın yolunu tuttu.


Çocuklarının terör örgütünün elinden kurtarılması için HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan ailelere bir destek de Trabzon’dan geldi. Başta Kato Dağı olmak üzere terör olaylarının yaşandığı bölgelerde yardıma koşan Abdullah Özer, annelere destek için Trabzon’dan Diyarbakır’a geldi.



Hendek olaylarında Nusaybin’i ziyaret etti


Hendek olayları sırasında Doğu bölgesine ilk ziyaretini gerçekleştirdiğini belirten Özer, “2016’da hendek olayları başladığında, doğuya ilk ziyaretim o zaman yaptım. İlk ziyaretimi yapma sebebim Trabzon’dan gönüllü olarak Nusaybin’e gelen bir hemşire kardeşimiz vardı, bir gün sosyal medyada paylaşımda bulundu, ‘Şu kahvaltının yanında simit olsaydı ne güzel olurdu’ diye. Biz o paylaşımı görünce sabah Trabzon’da 100 tane simit alarak Nusaybin’e geldik. Tabii o zaman Nusaybin’e giriş izne bağlıydı, giriş noktasına kadar geldik, arkadaşımızı aradık biz geldik ama simitleri size ulaştıramıyoruz dedik. Bize izin verdiler, bizim o 100 simidimiz, oradaki personele öyle bir moral ve motivasyon verdi ki, hainlerin üzerine daha inançlı gitmeye başladılar. Bundan sonra ziyaretlerimiz sık sık başladı doğuya, Nusaybin’de Ramazan akşamı bir çadır açtık. İftarı açarken oturmaya yer olmadığını gördüm, bunun üzerine Trabzon’a giderek 500 tane masa ve sandalye tıra yükleyerek Nusaybin’e getirdim. 25 gün orada kahramanlarımıza restoran hizmeti verdik, amacımız ülkemize huzuru kavuşturmak için mücadele eden, kahramanlarımıza ve yanında duran vatandaşlarımıza destek olmaktı. Burada Abdullah Özer olarak elimden gelinceye kadar başarmaya çalıştık. Ziyaretlerimiz bitmedi, Cizre, Silopi, Şırnak, Beytüşşebap’ta devamlı şekilde ziyaret ediyorduk. Birde herhangi bir patlamada şehit verdiğimiz zaman sabah orada olmak için çaba sarf ediyordum. Bunun neden ne kadar bomba patlatırsanız patlatın, Türkiye Cumhuriyeti’nin tek vatandaşını bu topraklarda özgür dolaşımını engelleyemeyeceklerini anlatmak adınaydı. Gelirken sesiz sedasız yapmıyordum, arabamın üzerinde Türk bayrağı her zaman asılıydı. Yani ben geliyorum siz oradaysanız siz çıkın mesajı vermeye çalışıyordum. Bir Ramazan akşamı Aydoğan paşa komutanımız helikopteri düşmesi sonucu yine gece saat 12’de Trabzon’dan çıkarak, bir gün sonra helikopter kazasının olduğu yere geldim. Oradan sonrada Kato Dağı’na çıkarak Cumhurbaşkanımızın resmini ve Türk bayraklarını astım, orada bulunan bir albayımız bu bayraklar ufak her yerde görünmez dedi, Trabzon’a dönerek 200 metrekare şehitlerimizin resmiyle süslü bayrak yaparak Kato Dağı’na geldim ve bayrağımızı astık. Orada kahramanlarımız bize söz verdiler, onlar buraları temizleyeceğine bende mangal yapacağım sözünü verdim. Kurban Bayramı’nın ikinci günü Trabzon’da yüzlerce kilo köfte alarak onlarca mangallarla beraber Kato Dağı’na çıktık. Orada 300 personelimizle birlikte piknik yaptık. Amacımız neydi, Türkiye Cumhuriyeti toprakları buranın vatandaşlarınadır, hiçbir terör örgütü bu ülkenin topraklarında barınamaz, ne kadar dış kuvvetler desteklerse desteklesin Türkiye Cumhuriyeti’nin bırak ordusunu tek vatandaşını bile durduramayacaklarını anlatmaktı. Ben bunu başardığıma inanıyorum” dedi.



Tehditlere aldırış etmedi


Ziyaretleri sebebi ile çok fazla tehdit aldığını fakat hiçbirine aldırış etmediğini vurgulayan Özer, “Yüzlerce tehdit aldım, tehditlere hep yasak olan bölgelere giderek canlı yaparak karşılık verdim. Bir öğretmenimiz şehit oldu Pülümür’de öğretmenimizi anmak için oraya dev poster ile gittim. Bunu ben 19 Temmuz 2019’da asarken teröristler bizi almaya geliyorlardı, yakalamayacaklarını anlayınca 8 el ateş ettiler bana 8 el sonra pantolonum, arabamın tamponu falan delindi ama Allah’a şükür ki bize bir şey olmadı. Şu anda bu annelerimiz şu an bunun örneğini veriyor, terör örgütüne karşı korkmamamız gerekiyor ki bunları gömelim. Terör örgütüne prim verenleri de içimizde barındırmayalım. Şu anda burada yaşadığımız olay annelerimiz bir şekilde kandırılarak dağa kaçırılan çocuklarını geri almak için mücadele ediyorlar. Ama bunu yapanalar kuma gömdüler kafalarını, oradan çıkartmıyorlar. Kendi çocukları dünyanın çok çeşit ülkelerinde tatil yaparken, burada gariban insanın zorla aldıkları çocuklarını dağa götürüyorlar. Dağda terörist yapmaya çalışıyorlar Türkiye vatandaşından terörist çıkmaz çocuklarımızı geri alarak PKK’ya militan kazandıran siyasi uzantılarını bu ülkede barındırmayacağız. Bunlar siyasetin çöplüğünde geçmişte olduğu gibi gelecekte de yer bulacaklar. Biz bu vesileyle Trabzon’da kalkarak analarımıza destek olmak için buraya geldik” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Bakan Bak: "Herkese, tüm dünyaya ’Çanakkale geçilmez’ efsanesini anlattılar, gösterdiler" Çanakkale Kara Savaşları’nın 109’uncu yıl dönümü anma törenleri kapsamında binlerce izci, 57’nci Alay Vefa Yürüyüşü gerçekleştirdi. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak yaptığı açıklamada, "Herkese, tüm dünyaya ’Çanakkale geçilmez’ efsanesini anlattılar, gösterdiler." dedi. Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından ’57’nci Alay Vefa Yürüyüşü’ne katılanlar, ilk olarak Eceabat ilçesine bağlı Kocadere köyünde kamp kurdu. Yürüyüş öncesinde katılımcılara, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak tarafından tümü şehit düşen 57’nci Alay askerlerinin son yemeği, kırık buğday çorbası dağıtıldı. Sabah namazı kılındı Ardından, 109 yıl önce şehit düşen askerler gibi sabah namazı kılındı. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ve çok sayıda rütbeli askerin de yer aldığı katılımcılar, saat 06.00’yı gösterdiğinde harekete geçti. Atalarına yürüdüler Yarbay Mustafa Kemal’in 25 Nisan 1915 sabahı düşman çıkarmasını haber alınca, savaşların kahraman birliği 57’nci Alayı Conkbayırı’na gönderdiği ve "Size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum" sözleriyle tarihe geçen o günkü tarihi yürüyüş, bir kez daha hayat buldu. Yaklaşık 6 kilometrelik yürüyüş, 1,5 saat sonra Conkbayırı’nda sona erdi. Yürüyüşe binlerce izci katıldı. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak yaptığı açıklamada, "Amacımız bu ülke gençlerine Çanakkale destanını, Malazgirt zaferini, Dumlupınar, 30 Ağustos’taki, Sakarya’daki, 15 Temmuz’daki destanları unutturmamak, hatırlatmak. Bu toprakların ne kadar kıymetli olduğunu, bu vatan için binlerce şehidin verildiğini anlatmak ve bunları yaşamalarını sağlamak. Gençlerimiz o atmosferi görüyor, o zamanki o mücadelenin zorluklarını yaşananları hissediyor. Amaç bu toprakların gücünü, nasıl bir mücadele verildiğini anlatmak. Bakanlık olarak bunu sürekli gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda ülkenin dört bir yanından gençlerimizi Çanakkale gezileriyle buraya taşıyoruz. Geziyorlar, programlar yapıyoruz. Rehberler, tarihçiler buradaki destansı mücadeleyi anlatıyorlar. Bu topraklar kanla yoğrulmuş, destansı mücadele var, Gazi Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşları o zaman mücadelede yer aldılar. Tüm dünya ve batı medeniyetine, emperyalizme karşı büyük mücadele ortaya konduğu, dünyanın en güçlü donanmaları, ordularını burada yendiler. Herkese, tüm dünyaya ’Çanakkale geçilmez’ efsanesini anlattılar, gösterdiler. Geçmişimizle tarihimizle gurur duyuyoruz" dedi.
Kütahya Kütahya’da silah ticareti operasyonu: 6 gözaltı Kütahya ve Afyonkarahisar’da kaçak silah ticareti yapanlara yönelik 7 adrese eşzamanlı düzenlenen operasyonda, 6 şüpheli gözaltına alındı. Kütahya İl Emniyet Müdürlüğü sorumluluk bölgesinde silah ticareti yapan şahısların tespitine yönelik Asayiş Şube ve İstihbarat Şube Müdürlükleri tarafından yapılan koordineli çalışma sonucu, Afyon’dan silah bulundurma ruhsatı ile birlikte yasal yoldan silah satın alan şahısların Kütahya’ya getirdikleri silahları sattıkları ve satışı gerçekleştirdikten sonra da hırsızlık süsü vererek çalındığı yönünde müracaatta bulundukları tespit edildi. E.D. (37), E.D. (39), Y.V. (32) ve B.M. (23) isimli şahıslar hakkında projeli teknik ve fiziki takip çalışması neticesinde yapılan ara yakalamada, toplam 66 adet çeşitli çaplarda tabanca fişeği ele geçirildi. Hakkında çalışma başlatılan 4 şüpheli şahsın 2 ayrı şahıs ile silah ticareti konusu ile ilgili olarak irtibatlı olduğu tespit edildi. Şüphelilerin yakalanması ve soruşturmaya konu başkaca suç unsurlarının ele geçirilmesi amacıyla Kütahya İl merkezinde 6 şüpheli şahsın yakalanması ve suç unsurlarının ele geçirilebilmesi için Kütahya il merkezinde 4 adres, jandarma sorumluluk bölgesi olan Siner Mahallesi’nde 3 adres olmak üzere toplamda 7 adreste yapılan eş zamanlı operasyon sonucu 6 şüpheli şahıs yakalandı. Yapılan arama neticesinde, 2 adet ruhsatsız tabanca, 5 adet av tüfeği, 127 adet tüfeği kartuşu, 13 adet çeşitli çaplarda tabanca fişeği ve 5 adet tabanca şarjörü ele geçirildi. Yakalanarak gözaltına alınan 6 şüpheli şahıs hakkında adli işlem başlatıldı.