SAĞLIK - 19 Mart 2020 Perşembe 10:49

Yıllar süren çocuk hasreti akupunktur ve PRP tedavisiyle son buldu

A
A
A
Yıllar süren çocuk hasreti akupunktur ve PRP tedavisiyle son buldu

Diyarbakır’da yaşayan Hatice Cemal Çınar çifti, yıllarca çocuk hasretine son vermek için birçok kliniğe ve tüp bebek merkezine başvurdu.

Diyarbakır’da yaşayan Hatice Cemal Çınar çifti, yıllarca çocuk hasretine son vermek için birçok kliniğe ve tüp bebek merkezine başvurdu. Tüm kliniklerde olumsuz sonuç alan Çınar çiftinin, Diyarbakır’da başvurdukları Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Hakan Çoksüer tarafından yapılan akupunktur, PRP ve yumurta gençleştirme tedavisi sonucu çocuk hasretleri son buldu.


Diyarbakır’da yaşayan Hatice Çınar çifti, adet görememe ve erken menopozdan dolayı yıllarca çocuk sahibi olamadı. Tedavi için birçok yere başvuran çift, yapılan tüm tedavilerde olumsuz sonuç aldı. En son Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Hakan Çoksüer’e başvuran çifte, burada yapılan tahliller sonucu, hormon profilinde FH’nın yüksek olduğu yumurta rezervinin çok çok azaldığı teşhisi konuldu. Hatice Çınar’a yapılan akupunktur, PRP ve yumurta gençleştirme tedavilerinin sonuç vermesiyle çift, bebeklerinin kalp atışını duyarak büyük sevinç yaşadı.


Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Hakan Çoksüer, hastanın kendilerine daha önce adet görememe ve erken menopoz şikayetiyle kliniklerine başvurduğunu söyledi. Hastanın yıllardır çocuk isteğiyle birçok kliniğe başvurduğunu ifade eden Prof. Dr. Çoksüer, "Başvurusunda erken menopoz olduğu için tedavisinin artık imkansız ve çocuk sahibi olamayacağı söylenmiş hastaya. Tabi hasta bize geldiğinde değerlendirdik, hormon profilinde FH yüksek olduğu ve ciddi anlamda yumurta rezervinin çok çok azaldığını gördük. Ondan sonra biz hastayı direkt tüp bebek tedavisine almadık. Öncesinde yumurta gençleştirme, PRP uygulamasını yaptık. Biz biliyoruz ki PRP uygulaması estetik ve ortopedi alanında uygulanan bir tedavi. Fakat son zamanlarda artık alanında artık uygulanmaya başlandı. Özellikle yumurtalıklar üzerinde uygulanmaya başlandı. O yüzden bizde bu tedaviyi uyguladık. Tedaviyi uyguladıktan iki ay sonra biz bu hastaya tüp bebek uygulamasına geçtik. Tüp bebek uygulamasından sonra FH’ın düştüğünü ve aynı zamanda yumurtalıkların arttığını gördük” dedi.



“Tek yumurta ile 12 gün sonra gebelik”


Hastanın gerçek anlamda umutsuz olduğunu ve hiç gerçek olmayacakmış gibi bir düşüncesinin olduğunu aktardan Prof. Dr. Çoksüer, "Biz hastaya tedavi uyguladıktan sonra hastaya özgü spesifik ve düşük doz tedaviyle amacımız yumurtanın kalitesinin bozulmaması için. Sadece bir tane yumurta oluştu. O yumurta ile biz uygulama yaptık. İşleme koyduk, işlemde başarıyı artırmak için tüm uygulamaları yaptık. Akupunktur uygulaması olsun, rahmin içerisine PRP uygulaması olsun, rahim gençleştirme, rahim yapıştırma uygulamaları olsun, bütün uygulamaları yaptık. Çünkü elimizde tek bir yumurtamız var ve son umudumuzdu. Hasta artık bu tedaviyi bırakacağım demişti. Tek yumurta transferimizi gerçekleştirdik. Bu transferden 12 gün sonra test sonucu gelinceye kadar. Sonuçlar geldi, gebelik vardı ve hasta gözlerine inanamıyordu. Ta ki gebelik kesesini ve bugün kalp atışını görünceye kadar. Kalp atışını gördükten sonra artık hamile olduğuna inanmış oldu. Buda bizim için müthiş bir mutluluktu. Hasta da başarıya ulaşmanın yolu doğru tedavi, doğru klinik ve doğru uygulama çok çok önemli. Hastaya özgü tedavi vermek çok önemli” diye konuştu.


Hatice Çınar, daha önce çok doktor dolaştığını ve yaklaşık bir senedir Hakan hocanın yanına geldiğini kaydetti. Önceki doktorların kendisine pek olumlu bir şey söylemediklerini dile getiren Çınar, “Hep olumsuz konuştular. Zaten buraya geldiğimde de çok tedirgin gelmiştim. Bende tedaviyi başlattım, çok şükür bugün sonucu da aldık. Bebeğimizin kalp atışlarını da duymuş olduk. Çok mutluyum bunun için. Bana PRP yapıldı. Yumurta tembelliği, erken menopoz denilmişti bana. Şansım biraz düşüktü diğer hastalara göre. Ama ben yine denemeyi istedim. Ve sonuç aldık bugün sürpriz gibi bir şey oldu. Çok mutluyum, çok sevinçliyim. Bugün kalp atışını da duyduğum için Allah’a binlerce kez şükürler diyorum. Hakan hocaya ve ekibine çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.