ÇEVRE - 05 Temmuz 2022 Salı 11:16

Çayır güvesi etkili oluyor

A
A
A
Çayır güvesi etkili oluyor

Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof.

Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevcan Öztemiz, “Çayır Güvesi en büyük zararı şeker pancarına verdiği gibi ayçiçeği, çok yıllık baklagiller, bezelye, kenevir, mısır, sebze bitkileri; arpa, buğday, sorgum, patatese zarar verebilir” dedi.



Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya’da yayılış gösteren özellikle Çin, Amerika ve Asya’nın kuzeyinde ve Doğu Avrupa’da periyodik ağır salgınlar yaparak tarım ve hayvancılığı ciddi bir şekilde tehdit ettiği rapor edilen istilacı ve göç eden bir zararlı olan Çayır Güvesi, Düzce’de de etkili oluyor.



Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevcan Öztemiz, “Ülkemizde; Marmara, Ege ve Karadeniz olmak üzere üç bölgede saptanmıştır. Zararlı polifag olup 200’den fazla bitki türü konukçusudur. Tarla, bahçe ve boş alanlarda, kentsel alanlarda, çayır ve yabancı otlarda yaygındır. Zararlı genellikle periyodik 10-12 yılda bir meydana gelen kitlesel salgınları ile bilinirler. Düzce’de 2022 yılında Haziran ayının ikinci yarısında çok sayıda zararlının birinci nesil ergin kelebekleri beklenmedik bir şekilde ortaya çıktı. İklim değişikliği ve zararlının kışlama alanlarındaki habitat koşullarının bozulması nedeni ile göç ettiği ve üreme alanlarındaki dağılımını da etkileyebileceği düşünülmektedir. Birinci nesil kelebek salgın mekanizmasının belirlenmesi için zararlı ile ilgili ulusal ortak izleme ve bilgi paylaşımı yapılması önemlidir” dedi.



“Polen tozu ve nektar ile beslenen dişiler 30-600 yumurta bırakır”


Çayır Güvesi ve gelişim süreci hakkında bilgi veren Öztemiz, “Kelebek uçuşları Mayıs-Eylül aylarında görülür. Ergin kelebekler 4 ile 20 gün yaşar. Kışı pupa kokonu içinde olgun larva olarak toprağın 5-7 cm derinliğinde geçirir. Gece aktif olup, gündüz hareketsizdirler. Polen tozu ve nektar ile beslenen dişiler 30-600 yumurta bırakır. Yumurtalarını yaprağın alt tarafına, filizlere ve toprağa, ya gruplar halinde 2-3 ve daha fazla, bazen 20 yumurtaya kadar ya da tek tek bırakır. Yumurtalar özellikle sirken ve diğer yabancı ot yapraklarının alt yüzüne bırakılır. Yumurtalar 2-15 günde açılır. Yumurtadan çıkan larva bitkiler üzerinde beslenmeye başlar. Larva 1-2 gömlek değiştirdikten sonra kültür bitkisine geçer, burada oburca beslenerek yaprakların sadece damarlarını bırakır. Bitkilerin yaprak, sürgün, tomurcuk ve çiçek yaprakları ile beslenen larvalar, salgın yıllarında bitkileri tamamen yapraksız bırakabilirler. Popülasyonun yüksek olduğu yerlerde tüm yeşil aksam zarar görür. Bir yılda 2–5 döl verir” ifadelerine yer verdi.



“Yüzde 100’e yakın bitki tahribatına neden olur”


Zararlının genellikle 10-12 yılda bir meydana gelen popülasyon artışı ve kitlesel üreme dönemlerinde salgın yaptığını ve etkili bir zararlı olduğunu dile getiren Öztemiz, “Bu zarar yüzde 60 verim azalmasına ve bazen yüzde 100 bitki tahribatına neden olur. En büyük zararı şeker pancarına verdiği gibi ayçiçeği, çok yıllık baklagiller (fasulye), bezelye, kenevir, mısır, sebze bitkileri; arpa, buğday, sorgum, patatese zarar verebilir. Zararlı, 200’den fazla yabani bitki türünü istila eder. Mücadelesinde kültürel önlemler çok önemlidir. Sonbaharda tarlalar derin sürülmelidir. Böylece pupa kokonlarının bir kısmı derine düşmekte ve kelebek toprak yüzüne çıkamamaktadır. Bir kısım kokonlar ise toprak yüzünde kalarak kuşlara yem olmakta veya kış soğuklarından etkilenmektedir. İlkbaharda yabancı ot mücadelesi yapılmalıdır. Böylece yabancı otlara bırakılmış yumurtalar ve larvalar yok edilmiş olur. Kültür bitkilerinde de yabancı ot mücadelesinin sürdürülmesi aynı faydayı sağlayacaktır. Yonca, tırfıl, üçgül gibi yem bitkilerinin erken biçilmesi de popülâsyonun kırılması bakımından önemli bir yöntemdir” dedi.



“Şehrimizde Çayır Tırtılı konusunda farkındalık oluşturulmalı”


Kimyasal mücadelede dönemlerin önemi hakkında bilgiler veren Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevcan Öztemiz, “Kimyasal mücadelesinde; Zararlının larva gelişme döneminde insektisit uygulamaları yapılır. Mücadele en geç üçüncü dönem larvalara karşı yapılmalıdır. Dördüncü ve beşinci dönemlerde başarı zordur. Bir bitkide (şekerpancarı ve ayçiçeği) 3-5 adet larva veya metrekarede 10-20 adet larva saptandığında mücadeleye başlanmalıdır. Şehrimizde de çayır tırtılı konusunda farkındalık oluşturulmalı, panik olmadan çevre dostu uygulamalara öncelik verilmeli, gerekli tüm önlemler geciktirilmeden alınmalıdır, son çare ilaçlama yapılacaksa da arıcıların mutlaka uyarılması ve önlem alması gerektiği de ihmal edilmemelidir” diyerek açıklamasını sonlandırdı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Miniklerden coşkulu 23 Nisan kutlaması Mersin’de 1. sınıf öğrencilerinin, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlama töreni büyük ilgi gördü. Minik kalpler, Mersin Üniversitesi Spor Salonunda düzenlenen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlama törenini, salonu dolduran öğretmen ve velilerini gösterileri ile gururlandırdılar. Türkiye Büyük Millet Meclisinin kuruluşunun 104. yılı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını, Mersinli Ahmet İlkokulu 1. Sınıf öğrencileri, büyük bir coşkuyla kutladı. Mersinli Ahmet İlkokulu Müdürü Yusuf Baltacıoğlu, okul idarecileri, öğretmenleri, velileri ve öğrenciler birlikte çalışarak unutulmaz bir bayram kutlaması organize ettiler. Program, öğrencilerin hazırladığı dans gösterileri,müzik performansları,izleyicilere unutulmaz anlar yaşattı. Öğrenciler, sahnede yeteneklerini sergilerken, veliler de gururla izlediler. Ulusal egemenliğin sembolü olan TBMM’nin kuruluşunun 104. yıl dönümü olduğunu belirten Mersinli Ahmet İlkokulu Müdürü Yusuf Baltacıoğlu, "Bugün toprakları yağmalanan yüce bir ulusun, düşmanlarını yurttan atmak için ant içtiği gündür. Bugün yok edilmeye çalışılan bir ulusun tek bilek, tek yürek haline geldiği gündür. Bugün, harcı atalarımızın asil kanlarıyla yoğrulan, ulusal egemenliğimizin Türk çocuklarına bayram olarak armağan edildiği gündür. Bugün, dünya çocuklarının her yıl ülkemizde kutladığı ilk ve tek bayram günüdür. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramıdır. Kutlu olsun" dedi. Baltacıoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bugünlere kolay gelmediğini, bu kutsal topraklar uğruna yüz binlerce şehit ve gazi verildiğini aktararak, "23 Nisan gibi milli bayramlarımızın önemli bir anlamı daha vardır. Bu bayramlar, birlik ve beraberliğimizi pekiştirdiğimiz, millet olarak tasada ve kıvançta bir olduğumuz günlerdir. Bu günde bizlere bu cennet vatanı, canları ve kanları pahasına emanet eden atalarımızın emanetlerini nasıl daha iyi koruyarak ve geliştirerek, yarınlara taşıyabileceğimizi konuşmalı ve düşünmeliyiz. Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önderimiz Atatürk’ü büyük kılan sadece bıraktığı eserler değildir. Aynı zamanda yıllar öncesinden bugünü okuyabilmesi ve bugünlerimize de ışık tutan adımları atarak, ülkemize çağdaş medeniyetin yolunu açmasıdır" diye konuştu.