EKONOMİ - 08 Kasım 2018 Perşembe 14:48

DÜ’nün ihtisaslaşma alanındaki markalarının lansmanını gerçekleştirdi

A
A
A
DÜ’nün ihtisaslaşma alanındaki markalarının lansmanını gerçekleştirdi

Düzce Üniversitesi Çevre ve Sağlık Teknolojilerinde İhtisaslaşma Koordinatörlüğü’nün düzenlediği “Nobel İlaç ile Marka Lansmanı” programında ihtisaslaşma alanında belirlediği markaların tanıtımını ve Marka Adı Yarışması’nın ödül törenini gerçekleştirdi.

Düzce Üniversitesi Çevre ve Sağlık Teknolojilerinde İhtisaslaşma Koordinatörlüğü’nün düzenlediği “Nobel İlaç ile Marka Lansmanı” programında ihtisaslaşma alanında belirlediği markaların tanıtımını ve Marka Adı Yarışması’nın ödül törenini gerçekleştirdi.



Rektörlük Çalıştay Salonu’nda düzenlenen programa Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Nobel İlaç İcra Kurulu Üyesi Ömer Hulki Ocak, Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Şahin, Nobel İlaç temsilcileri, davetli konuklar, akademik ve idari birim yöneticileri ile öğretim üyeleri katıldı. Düzce Üniversitesi Çevre ve Sağlık Teknolojilerinde İhtisaslaşma Koordinatörlüğü’nün çalışmaları kapsamında “Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp” ile “Tarımsal Atıkların Endüstriye Geri Kazandırılması” alanlarında yürütülen bilimsel çalışmalar sonucunda üretilen ürünlerin yarışma ile özelliklerini, faydalarını ve potansiyellerini ortaya koyan marka adlarını belirledi. Yarışma sonucunda DUlife Düzce Üniversitesi’nin ana markası olarak seçilirken, DUlife çatısı altında kozmetik ürünlerin markası olarak Melenis, bitki ürünlerinin markası Herbynia, arı ürünlerinin markası ise ApideVera olarak belirlendi.



Düzce Üniversitesi markalarının tanıtımının yapıldığı ve yarışmada dereceye girenlere ödüllerinin takdim edildiği programın açılış konuşması yapan Düzce Üniversitesi Çevre ve Sağlık Teknolojilerinde İhtisaslaşma Koordinatörü Prof. Dr. Halil İbrahim Uğraş, ihtisaslaşma sürecinin iki yıldır devam ettiğini belirtti. Uğraş, bu süreçte sağlam bir alt yapı kurduklarına işaret etti. Proje kapsamında çiftçilerle üretim yaptıklarını, klinik çalışmalar gerçekleştirdiklerini ve şehir dışından yatırımcılar çektiklerini ifade eden Prof. Dr. Uğraş, yapılan çalışmaların daha geniş kitlelere ulaşması ve tanınırlığın artması için de Düzce Üniversitesi’ne ait ürünleri ürettiklerini ve marka oluşturduklarını dile getirdi. DUlife çatısı altında Melenis, Herbynia ve ApideVera markalarını oluşturduklarını söyleyen Uğraş, 40 ürünün de izinlerinin alınarak satışlarının gerçekleştirileceği bilgisini paylaştı.



Programda konuşan Düzce Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Açelya B. Gönüllü, Marka Adı Yarışması’nda dereceye girenleri tebrik ederek bu özgün markaların tasarımcısı olma onurunu kendisini veren Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar’a teşekkür etti. DUlife markasının doğal bir yaşamı vurguladığını ve yaprak formunun seçildiğini belirten Gönüllü, Melenis markasının adını Melen Çayı’ndan aldığını ve yazı formunun su gibi akışkan olduğunu betimledi. Arı ürünleri markası olan ApideVera’nın yazı karakterinin balı ve arıyı çağrıştıracak şekilde sarı renkte ve yumuşak, yuvarlak formda tasarlandığını kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Açelya B. Gönüllü, Herbynia markasının ise adını antik Bitinia bölgesi ve herbal sözcüklerinden aldığını ve antik dönemi yansıtan karakterler kullanıldığını sözlerine ekledi.



Nobel İlaç İcra Kurulu Üyesi Ömer Hulki Ocak, yaptığı konuşmasında, Değer Üreten Düzce Üniversitesi’ne destek olmalarının kendileri için onurlu bir görev olduğunu ifade etti. Endüstri olarak her zaman Düzce Üniversitesi’nin arkasında olduklarını söyleyen Ömer Hulki Ocak, katma değerli bilimsel çalışmaların üretilmesi kadar onun etkili tanıtımının da yapılması gerektiğini vurguladı.



Konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet edilen Rektör Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, Düzce Üniversitesi için gurur verici bir günde bir araya geldiklerini ifade etti. Düzce Üniversitesi’nin ilk markasının DAGEM olduğunu belirten Rektör Çakar, belirlenen 3 yeni markanın da; ihtisaslaşma çalışmaları kapsamında, çiftçilerin oluşturacağı ham maddelerin, Düzce Üniversitesi’nin yapacağı Ar-Ge faaliyetleriyle birleşerek yatırımcıların üretimiyle hayata geçeceğine dikkat çekti.



Üniversitelerin araştırma ve eğitim dışında farklı rolleri de olduğunun altını çizen Prof. Dr. Çakar, bu rollerden en önemlisini sürdürülebilir kalkınmaya destek olmak şeklinde açıkladı. YÖK ve Kalkınma Bakanlığı’nın başlattığı “Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması Projesi” kapsamında güzel işler ortaya koyduklarını dile getiren Rektör Çakar, bütçe ve insan kaynağı açısından en çok desteklenen yükseköğretim kurumu olduklarını, bu bütçe ve insan kaynağını çok doğru bir şekilde kullandıklarını sözlerine ekledi.



İhtisaslaşma alanındaki başarıların iyi bir zemine oturduğunu söyleyen Çakar, bu başarıların diğer üniversiteleri de iştahlandıracağını dillendirdi. Bu projenin ülkemiz için çok faydalı olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, bu topraktan çıkan markalarla bölgenin geleceğe güçlü bir şekilde yürüyeceğinin altını çizerek kendilerine destek olan Nobel İlaç yöneticilerine ve Marka Adı Yarışması’na katılanlara teşekkür etti.



Konuşmaların ardından Marka Adı Yarışması’nda dereceye girenlere ödülleri takdim edildi. “DUlife” marka adı ile 5 bin TL’lik birincilik ödülünü kazanan Günay Temür’e ödülü Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar tarafından takdim edildi. “Melenis” marka adı ile 3 bin TL’lik ikincilik ödülünün sahibi olan Emre Yücel’e ödülünü Nobel İlaç İcra Kurulu Üyesi Ömer Hulki Ocak takdim ederken, Herbynia marka adıyla Gökhan Durucan ise bin 750’şer TL’lik üçüncülük ödülünü, Düzce TSO Başkanı Tuncay Şahin’in elinden aldı. Düzce TSO Başkanı Tuncay Şahin, ödül törenindeki açıklamasında, birçok projede birlikte yer aldıkları Düzce Üniversitesi’ne destekleri için teşekkür etti.



Dünyada endüstri 4.0 ve yapay zeka gibi birçok önemli çalışmaların gerçekleştirildiğini belirten Tuncay Şahin, Düzce Üniversitesi’nin de çok iyi bir seviyede bulunduğunu ifade etti. ApideVera marka adı ile bir başka üçüncülük derecesi elde eden Fatih Dursun’a ise 1.750’şer TL’lik üçüncülük ödülünü, Düzce Üniversitesi Çevre ve Sağlık Teknolojilerinde İhtisaslaşma Koordinatörü Prof. Dr. Halil İbrahim Uğraş takdim etti. Düzce Üniversitesi’nin marka lansmanı, toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara UNESCO’da "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" etkinliği yapıldı Fransa’nın başkenti Paris’teki Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) binasında "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" etkinliği düzenlendi. Etkinliğe Türkiye’nin UNESCO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Gülnur Aybet, UNESCO’nun 42. Genel Konferansı Başkanı Simona-Mirela Miculescu, UNESCO Yönetim Kurulu Başkanı Vera El Khoury Lacoeuilhe ile UNESCO’nun Ekolojik ve Yer Bilimleri Bölümü Direktörü ve İnsan ve Biyosfer Sekreteri Antonio de Sousa Abreu’nün yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da etkinliğe video mesaj gönderdi. Türkiye’de farklı belediyelerin sıfır atık girişimi kapsamında yaptığı projeleri anlatan videonun gösteriminin yapıldığı etkinlikte, katılımcılar, Emine Erdoğan’ın önderlik ettiği Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanını imzaladı. Büyükelçi Aybet burada yaptığı konuşmada, 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü’nü kutlamak için bir araya geldiklerini ve bunu ikinci kez UNESCO merkezinde kutladıklarını ifade etti. Uluslararası Sıfır Atık Günü’nün atık üretim konusunda farkındalık oluşturmayı ve atıkların çevre üzerindeki etkisini en aza indirmeyi amaçladığını kaydeden Aybet, bu önemli günün, sürdürülebilir tüketim ve üretimin tanıtımı için iyi bir fırsat olduğunu vurguladı. Aybet, "Her yıl dünya çapında topraklarımızı, suyumuzu ve havamızı kirleten milyarlarca ton atık üretiliyor" diyerek, sıfır atık konusunda insanların dünya kaynaklarıyla olan bağlarını da tekrar gözden geçirmesi gerektiğine işaret etti. Sıfır atık konusundaki girişimlerin benimsenerek doğal kaynakların muhafaza ve iklim değişikliğiyle mücadele edildiğini belirten Aybet, bunu benimsemenin ayrıca ekonomik bir fırsat olduğunu aktardı. Aybet, Sıfır Atık Projesinin Emine Erdoğan himayesinde 2017’de başlatıldığına dikkati çekti. Sıfır Atık Projesi’nin ana hedefinin, atıkların geri kazanım oranını 2035’e kadar yüzde 60’a taşınması olduğunun söyleyen Aybet, bu projenin, başlangıcından bu yana Türkiye ekonomisine 185 milyar Türk Lirası kazandırdığını ifade etti. Aybet, ayrıca proje sayesinde 490 milyon ağacın kesilmekten kurtarıldığını ve 5,9 milyon ton sera gazı emisyonunun önlendiğini aktardı. "Sıfır Atık Projesi artık küresel bir hareket haline geldi” Sıfır Atık konusunda 21 milyon kişiye eğitim verildiğini dile getiren Aybet, "Türkiye’nin başarılı Sıfır Atık Projesi artık küresel bir hareket haline geldi" dedi. UNESCO’nun 42. Genel Konferansı Başkanı Miculescu da Birleşmiş Milletler (BM) rakamlarına göre, dünyada her yıl 2,24 milyar ton kentsel katı atık, 37 milyon plastik atık üretildiğini, ve 931 milyon ton gıdanın atığa dönüştüğünü belirtti. Miculescu, "Bu plastik atıkların her yıl parçalanarak okyanuslara karışması bekleniyor" diyerek, söz konusu atıkların ekosistemlere zarar verdiğinin altını çizdi. Söz konusu atıkların ekosistemlere zarar verdiğini ifade eden Miculescu, Emine Erdoğan’a, ülkesinin atık ve çevre sorunlarıyla ilgili paradigma değişimine sağladığı katkıdan ötürü hayranlığını dile getirdi. UNESCO Yönetim Kurulu Başkanı Lacoeuilhe de herkesin satın aldığı ürünlerin nereden geldiğine ve etkilerine dikkat etmesi gerektiğini vurguladı. Lacoeuilhe, mümkün oldukça ürünleri yeniden kullanmak ve geri dönüştürmek gerektiğini belirterek, bu bilincin çocuklara da kazandırılmasının önemine dikkati çekti. Kadınların sürdürülebilir tüketim konusunda önemli bir rolü olduğuna işaret eden Lacoeuilhe, kadınların çevreyi muhafaza etmek konusunda öncü rol oynadığının altını çizdi. Antonio de Sousa Abreu de dünyada her yıl milyarlarca ton atık üretildiğini vurgulayarak, "Bu nedenle UNESCO, sıfır atığa doğru ilerlemenin hayati önemini vurgulayan bu girişimi üstlenen Türkiye delegasyonuna çok minnettar" ifadesini kullandı. Sıfır Atık Projesi Emine Erdoğan’ın himayelerinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca 2017’de başlatılan Sıfır Atık Projesi, sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde atıkları kontrol altına alma, gelecek nesillere temiz ve gelişmiş bir Türkiye ile yaşanabilir dünya bırakma amacı taşıyor. Sıfır Atık Projesi kapsamında sıfır atık yönetim sisteminin kurulmasına ilişkin genel ilkelerin ve uygulama esaslarının belirlenmesini sağlayarak sıfır atık yaklaşımının ülke genelinde benimsenmesi, uygulanması ve yaygınlaştırılması amacıyla hazırlanan Sıfır Atık Yönetmeliği 12 Temmuz 2019 tarihli ve 30829 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Türkiye 2018’den bu yana çevre ve sürdürülebilirlik alanlarında ulusal ve uluslararası uzman isimlerin, kurum ile kuruluşların, sivil toplum kuruluşlarının, özel sektör temsilcileri ile bireylerin aynı platformda buluştuğu Sıfır Atık Zirveleri gerçekleştirildi. BM Genel Kurulunda kabul edilen "sıfır atık" kararı Eylül 2022’de BM 77. Genel Kurulu görüşmeleri sırasında New York’ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile bir araya gelen Emine Erdoğan, ikili iklim kriziyle mücadele kapsamında "Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı"nı imzaladı. BM Genel Kurulu, 14 Aralık 2022’de Türkiye’nin ana sunucusu, 105 ülkenin ise ortak sunucu olduğu "sıfır atık" kararını fikir birliği ile kabul etti. Genel Kurulun bu kararla 30 Mart’ı Uluslararası Sıfır Atık Günü ilan etmesinin yanı sıra BM Genel Sekreteri Guterres’ten, yerel ve ulusal sıfır atık girişimlerini teşvik etmek için bilgi, deneyim ve uzmanlığa dayalı, cinsiyet dengesi ve adil coğrafi temsil dikkate alınarak gönüllü ve seçkin kişilerden oluşan 3 yıl görev yapacak bir danışma kurulu kurması istendi. Sıfır atık girişimleri, çevreye duyarlı atık yönetimi, sürdürülebilir tüketim ve üretim konularının BM bünyesinde ele alınmasına devam edilmesi gerektiği vurgulanan kararla, üye devletler, BM ile diğer uluslararası ve bölgesel örgütler, sıfır atık girişimlerini uygulamaya teşvik edildi.
Çorum Bakan Işıkhan: "Temmuz ayında emekli aylıklarını tekrar masaya yatıracağız" Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "Nasıl emeklilerimizin refahını artıracak en iyi ve en yeni uygulamaları bugüne kadar hayata geçirdiysek, bundan sonra da aynı şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımız bugün ifade etti. Temmuz ayında emekli aylıklarını tekrar masaya yatıracağız" dedi "Türkiye Yüzyılı’nda Çalışma Hayatı Buluşmaları" çerçevesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Çorum’da iş dünyasının temsilcileri ile bir araya geldi. Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen programda konuşan Bakan Işıkhan, emekli maaşlarının zammı memur emeklilerinde toplu sözleşmeye göre; SSK ve Bağkur için de enflasyona göre şekillendiğini hatırlatarak, "Biz, ihtiyaçlar ve imkanlar doğrultusunda çoğu zaman bu tutarların çok daha üzerinde emeklilerimiz için adımlar attık. Denge ve disiplin içinde ekonomimizi güçlü bir şekilde yükselttikçe artan refahtan emeklimize daha fazla pay vermeye devam edeceğiz. Ayrıca; daha önce de söylediğimiz gibi, 3600 ek gösterge düzenlemesinin bütün memurları kapsayacak şekilde genişletilmesi yönünde düzenlemeyi hayata geçireceğiz. Yine esnaflarımızın emeklilik için gerekli sigorta prim gün sayısındaki adaletsizliği gidereceğiz" diye konuştu. Hiçbir zaman tutmayacakları sözü vermediklerini dile getiren Bakan Işıkhan, "Bu, başkalarının milleti kandırma taktiği, bizim değil. Biz ne dediysek bugüne kadar yaptık, bundan sonra da adım adım yapmaya devam edeceğiz. Son 5 yılda yaşadığımız bunca afete ve felakete rağmen, vatandaşlarımızı asla mağdur etmeden hizmetlerimize kesintisiz devam edebiliyoruz" ifadelerini kullandı. Çorum’un, tarihiyle, tarımıyla, endüstrisiyle, önemli medeniyetlerin beşiği olması hasebiyle çok güzel ve önemli şehirlerimizden bir tanesi olduğunu hatırlatan Bakan Işıkhan, "Geçtiğimiz günlerde 2023 yılı işgücü verileri açıklandı. 2023 yılında işsizlik oranı 1 puanlık azalışla yüzde 9,4 seviyesine geriledi. İşsizlik oranları son 10 yılın, istihdam oranları son 21 yılın en iyi seviyelerine çıktı. Ayrıca; 2023 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 4,5 büyüme ile AB ülkeleri arasında en çok büyüyen ülke oldu. Milli gelirimiz 1 trilyon doları, Kişi başına Milli Gelirimiz de 13 bin 110 doları aşarak tarihimizin en yüksek düzeyini gördü. Bu veriler gösteriyor ki; pandemiye rağmen, bölgemizdeki savaşlara rağmen, geçtiğimiz yıl yaşadığımız asrın felaketine rağmen, doğru yoldayız" şeklinde konuştu. Emeklilere yönelik olarak başlatılan banka promosyonları ile ilgili de açıklamada bulunan Bakan Işıkhan, "Biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, emeklilerimize yönelik olarak başlattığımız promosyon ödemesi uygulamasının kamu bankalarında 2 katına çıkarılarak 8 ile 12 bin lira arasında olacağını duyurmuştu. Bunun dışında ölüm aylığı hak sahiplerine de 5 bin lira promosyon duyurusunu yapmıştık. Bu hafta pazartesi gününden itibaren de promosyonlar için başvurular alınmıştı. Bugün itibariyle kamu bankalarımız emeklilerimize promosyon ödemelerini yapmaya başladılar. Tüm emeklilerimize hayırlı uğurlu olsun. Bununla birlikte, Kamu bankaları haricinde diğer bankalarla da protokol imzalama sürecini tamamladık. Özel bankalar da, kamu bankaları tutarları asgari olmak üzere promosyon miktarlarını güncelleyecekler. Biz, sağlam politikalarla emeklilerimize mümkün olan en iyi hizmeti vermeye gayret ediyoruz. 2002 yılında iktidara geldiğimizde, iflas noktasına gelmiş bir sosyal güvenlik ve sağlık sistemi devralmıştık. Bunu en iyi kıymetli emeklilerimiz hatırlar. Attığımız adımlarla, sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi inşa ettik. Sağlık sigortası kapsamında, ilaca ve tedaviye erişim noktasında dünyanın en ileri ülkelerinden biri haline geldik" dedi. "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın işaret ettiği, Cumhur İttifakı olarak hedefimiz olan Türkiye Yüzyılı vizyonunu inşallah sizlerin desteğiyle başaracağız" diyen Bakan Işıkhan, şunları kaydetti: "Bu yüzyılı; emeğin, üretimin, çalışmanın yüzyılı yapacağız. Şurası çok önemli; ülkemizin gücü büyük ölçüde yerel yönetimlerimizin gücünden geliyor. Kalkınma yerelden başlar hakikatine istinaden yerelde ne kadar güçlü olursak genel icraatlarimizin de o derece güçlü olacağına inanıyoruz. Çünkü şunu hepimiz çok iyi biliyoruz ki; gelişim, ilerleme ve kalkınma yerelden başlar. Bildiğiniz gibi ülkemizin lideri Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yönetim vizyonu da belediyecilikten geliyor. Cumhurbaşkanımız liderliğinde AK Parti, ülkemizde belediyecilik anlayışını değiştirmiş, milletimizi gerçek belediyecilikle tanıştırmıştır. Aziz milletimiz ’yaparsa AK Parti yapar, Erdoğan yapar’ diyerek bu hakikati, bu güveni ortaya koymaktadır. İnşallah 31 Mart’ta Çorum gerçek belediyecilikle yola devam edecek. Çorum Belediye Başkanımız Halil İbrahim Aşgın, Çorum’un has evladı, bu şehre emeğini ortaya koyan çok kıymetli bir yol arkadaşımız. Çorumlu hemşehrilerimin bir kez daha görevi AK belediyecilik vizyonu ile Halil İbrahim Başkanımıza vereceğine inanıyorum. Bu şehre Halil İbrahim Başkanımız gibi çalışan, üreten, geliştiren yönetimler yakışır. İnşallah Çorum, 1 Nisan sabahından itibaren Cumhur İttifakı çatısı altına daha büyük projelerle yeni bir icraat dönemine doğru ilerlemeye devam edecek. Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği Türkiye Yüzyılı’na da öncülük edecektir, bundan eminiz" dedi.