GENEL - 14 Temmuz 2020 Salı 22:46

Düzce Üniversitesinden 15 Temmuz etkinliği

A
A
A
Düzce Üniversitesinden 15 Temmuz etkinliği

Düzce Üniversitesi; ülkemizin varlığına, birliğine ve demokrasisine kast eden 15 Temmuz hain darbe girişimini unutmamak, vatanımız uğruna canlarını vermiş aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi anmak, halkımızın demokrasi zaferini bir kez daha vurgulamak amacıyla 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü kapsamında bir dizi anlamlı etkinlik düzenledi.

Düzce Üniversitesi; ülkemizin varlığına, birliğine ve demokrasisine kast eden 15 Temmuz hain darbe girişimini unutmamak, vatanımız uğruna canlarını vermiş aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi anmak, halkımızın demokrasi zaferini bir kez daha vurgulamak amacıyla 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü kapsamında bir dizi anlamlı etkinlik düzenledi.


Etkinlikler çerçevesinde, Düzce Üniversitesi Rektörlüğünce günün anlamına özel “Türkiye’de Darbeler Tarihi ve 15 Temmuz Zaferi” başlıklı online konferans gerçekleştirildi. Programın moderatörlüğünü gerçekleştiren Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, 15 Temmuz darbe girişimine teşebbüs eden ve insanların dini duygularını istismar eden FETÖ terör örgütünün bir maske ve ihanet şebekesi olduğunu belirterek bu olaydan dersler çıkarılması gerektiğini ifade etti.



“15 Temmuz’un bu topraklarda yaşanan ihanet girişimlerinin son noktası”


Programda konuşan Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, 15 Temmuz’un dördüncü yıl dönümünde bir araya geldiklerini dile getirerek asla olmaz ve yaşanmaz denen şeylerin gerçekleştiğini ve her duruma hazırlıklı olmamız gerektiğini ifade etti. Coğrafyanın ülkelerin kaderi olduğuna işaret eden Rektör Çakar, ülke olarak bu gerçeği derinden yaşadığımızı söyleyerek 15 Temmuz’un bu topraklarda yaşanan ihanet girişimlerinin son noktası olduğunu sözlerine ekledi.


O gece yaşananların güven, inanç ve iman duygusunu zedelediğini belirten Prof. Dr. Çakar, yaşanan 11-12 saatlik sürecin önemli bir ders, geleceğe yön verebilecek ve bizi ayakta tutabilecek anlamlara sahip olduğunu dillendirdi. Ortak milli birlik şuuru içinde hareket etmemiz gerektiğinden söz eden Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, tüm şehitlerimizi rahmetle anarak gazilerimize de gönülden teşekkür etti.


Açılış ve protokol konuşmalarının ardından programın davetli konuşmacılarından Düzce Üniversitesi personeli ve 15 Temmuz Gazisi Ferhat Gökmen, şehitlerimizi rahmet ve minnetle anarak sözlerine başladı. 15 Temmuz’un 2193 gazisinden biri olduğunu söyleyen Ferhat Gökmen, 15 Temmuz’un bir darbe girişiminde öte daha derin anlamlar taşıdığını vurgulayarak o gecenin işgalden kurtuluş ve demokrasi zaferi olduğunun altını çizdi. 15 Temmuz’un emperyalistlere karşı sessiz kalınamayacağının bir göstergesi olduğunu da dile getiren Gökmen, milletimizin bu hayasızca akını durdurduğunu ifade ederek tüm şehit ve gazilerimize ömrümüz boyunca minnettar olmamız gerektiği değerlendirmesinde bulundu.


Programın bir diğer davetli konuşmacısı Düzce Üniversitesi Akçakoca Meslek Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Hüsrev Çelik ise Türkiye’nin başarılı ve başarısız birçok darbe ve darbe girişimi açısından oldukça fazla tecrübeye sahip olduğunu söyledi. 27 Mayıs darbesinden 15 Temmuz darbe girişimine kadar geçen süreci bilimsel açıdan değerlendiren Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Hüsrev Çelik, bu süreçte birçok hükümet kurulduğunu ve istikrarsız dönemler yaşandığını sözlerine ekledi. Darbelerin ekonomik, sosyal, kültürel ve bilimsel açıdan ülkemizi geriye götürdüğüne dikkat çeken Çelik, geçmişte günümüze darbeler tarihini çok yönlü bir şekilde aktararak katılımcılarda yeni bakış açıları geliştirilmesine katkı sağladı.


Düzce Üniversitesi’nin 15 Temmuz programı kapsamında bir diğer etkinliği, “15 Temmuz Demokrasi Zaferi” başlıklı online fotoğraf sergisi oldu. Anadolu Ajansı’nın destekleriyle düzenlenen ve http://sanalsergi.duzce.edu.tr/ internet adresinden yayınlanan sergide; darbenin başarısız olmasında devlet-millet bütünleşmesi, halkın demokrasiye bağlılığı, milletin direnişinin önemi ve yazılan demokrasi destanı fotoğraf kareleriyle etkili bir şekilde ziyaretçilerle paylaşılıyor. 15 Temmuz’da yaşananların zihinlerde bir kez daha canlanması ve etkinlik katılımcılarında farkındalık oluşturulması amaçlanan sergi, 21 Temmuz 2020 tarihine kadar ziyaret edilebilecek.


Düzce Üniversitesi’nin 15 Temmuz programları kapsamındaki bir diğer etkinliği ise “15 Temmuz Şehitleri Anısına Dr. Yusuf Parlak’ın Tarımsal Atıklardan Elde Edilmiş El Yapımı Kağıtlarda Ebrular” başlıklı online sergisi oldu. Düzce Üniversitesi Kaynaşlı Meslek Yüksekokulu’ndan Öğr. Gör. Dr. Yusuf Parlak tarafından oluşturulan sergide, ebru sanatının birbirinden değerli eserleri ziyaretçilerle buluştu. Düzce Üniversitesi’nin ihtisaslaşma çalışmalarında önemli bir yer tutan tarımsal atıkların geri dönüşümü alanında el yapımı kağıtlarda gerçekleştirilen ebrular, ziyaretçilerin ilgi ve beğenisini kazandı. Milletimizin, ülkemiz demokrasisine, millî ve manevi değerleriyle birlikte bağlı olduğunu bir kez daha vurgulamak ve şehitlerimizi yeniden rahmetle anmak amacıyla düzenlenen sergi, http://sanalsergi.duzce.edu.tr/ internet adresinden 21 Temmuz 2020 tarihine kadar ziyaretçilere açık olacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.