GENEL - 10 Temmuz 2020 Cuma 22:00

Düzce’de su için 100 milyonluk yatırım

A
A
A
Düzce’de su için 100 milyonluk yatırım

DÜZCE(İHA) – Düzce Belediye Başkanı Dr.

DÜZCE(İHA) – Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, yaşanan su problemiyle ilgili olarak “Acil proje kapsamında yaklaşık 100 Milyon liralık bir yatırımı DSİ aracılığıyla Düzce’ye getiriyoruz” dedi.


Başkan Faruk Özlü, Düzce Belediyesinin pek çok alanda atılımlar yaptığını beklentilerin ötesinde hizmetler sunmaya çalıştıklarını söyledi.


Düzce’nin en önemli sorunlarından içme suyunun karşılanması noktasında önemli bir çalışma yaptıklarını belirterek Başkan Özlü; “Düzce’de muhtemel bir su sıkıntısı olabileceğini biliyoruz. DSİ’nin projesi var. Hasanlar Barajından 26 kilometrelik bir boru hattıyla bizim arıtma tesisimize su getiriyoruz. Bu proje ile Düzce 2045- 2055 yılına kadar su sorununu çözüyor. Bu proje ile günde 200 bin metre küp su sağlayabilecek bir kapasiteye erişiyor. Tabi arıtma tesislerini yeniliyoruz. Ben bu projeye seçimden önce çalıştım. DSİ müdürümüzü davet ettim. Birlikte konuştuk, bana krokilerini gösterdi. Çalışılmış üzerinde emek harcanan bir proje, fakat seçimden sonra DSİ şube müdürü ile toplantı yaptığımızda, bana 26 kilometre hattın üzerinde kamulaştırmaların olduğunu söyledi. Bu kamulaştırmaların bizleri zorlayacağını ifade etti. İkincisi de Melen Suyunun temizliği ile Uğur Suyunun temizliğinin aynı olmadığını, Uğur Suyunu arıtmak için 1 TL harcanıyorsa, Melen Suyunu arıtmak için 3 TL harcarsınız ve bu sizin su fiyatlarınızı arttırır, vatandaşa pahalı su vermek durumunda kalırsınız, şeklinde ifade etti. Daha sonra yeni bir proje için çalışma gerçekleştiren DSİ müdürü bana yapmış olduğu yeni çalışmayı söyledi. Bunlardan birisi Gürcü Asar köyü üstündeki dere Gürcü Asar Deresinin suyunun çok temiz olduğunu arıtma masrafının olmayacağını söyledi. Ama DSİ’nin bir yatırım yapması için ölçüm yapması gerekiyor. DSİ Müdürü şuan da ölçüm analizlerini yapıyor. En az 2 yıllık veri olmadan DSİ yatırım yapmıyor. Çalışmalar iyi yönde ilerliyor. Diğer bir sorun mevcut Uğur Suyu, Düzce’nin içme suyunun yüzde 80’ni oradan karşılanıyor, yüzde 20’si pompalardan geliyor. Beyköy Bölgesinde üstlerin birleştiği bir alan var oraya bir regülatör yapıyoruz. Acil ve hızlı bir şekilde oraya bir regülatör kuruyoruz. Çünkü oradaki su kaynağı yeterli ve temiz su yani arıtması masrafsız su, yaklaşık 2 kilometrelik bir mesafe var. Boru hattı döşeyeceğiz. Tabi orada doğal cazibe yok, pompayla su basmak gerekiyor. Pompa istasyonu, terfi istasyonu kuracağız. 2 ay içinde çözüme kavuşturacağız. Geçen gün İller Bankasıyla görüştük anlaştık. Büyük bir heyet Düzce’ye geldi. Düzce’deki içme suyu şebekesini yenileceğiz. Dağıtım şebekesini İller Bankası ile beraber kaynağın arttırılması, büyütülmesi konusunu da DSİ ile beraber çalışacağız. Su konusu ile ilgili kapsamlı bir çalışma yürütülüyor. Hızlıca çalışıyoruz. Peki bu ara bugünler de ne yapacağız? Arkadaşlar, Beyköydeki depoda su seviyesi azaldıkça, Düzce’deki borulardaki basınç da düşüyor. 4 katlardan su akmamaya başlıyor. Borulara basınç veremiyoruz, çünkü borular eski hemen patlıyor. O yüzden az önce bahsettiğim acil proje kapsamında yaklaşık 100 Milyon liralık bir yatırımı DSİ aracılığıyla Düzce’ye getiriyoruz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ’Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet Araştırması’ şiddetle mücadelede önemli bir kaynak oluşturacak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca 2008 ve 2014 yıllarında yapılan "Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet Araştırması"nın üçüncüsü gerçekleştirilecek. Bakanlığın şiddetle mücadele politikaları için önemli bir kaynak oluşturacak projede “veri ambarı” oluşturularak, yapay zekâ algoritmaları kullanılacak. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile TÜBİTAK işbirliğinde Kamu Kurumları Araştırma ve Geliştirme Projelerini Destekleme Programı (1007 Programı) kapsamında yapılacak Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet Araştırması-2024 Projesi’ne ilişkin çağrı duyurusu yayımlandı. Çağrı kapsamında hazırlanacak proje başvuruları, https://ardeb-pbs.tubitak.gov.tr/ adresi üzerinden 10 Mayıs’a kadar kabul edilecek. Bakanlığın şiddetle mücadele politikaları için önemli bir kaynak oluşturacak proje çerçevesinde Türkiye genelinde kapsamlı bir saha araştırması yürütülerek, kadına yönelik şiddete ilişkin mevcut durum sosyodemografik özelliklere göre incelenecek. Araştırma ile kadına yönelik şiddet konusunda politika ve hizmetlere temel oluşturacak bilimsel kanıtlar elde edilecek. Yapay zeka modelleri kullanılacak Toplanacak veriler, 2008 ve 2014 yıllarında yürütülen araştırmaların sonuçlarıyla bir araya getirilerek kadına yönelik şiddetle mücadelede “veri ambarı” geliştirilecek. Zengin veri görselleştirme imkânları sunacak “veri ambarı” çerçevesinde kadına yönelik şiddetle mücadelede risk analizleri ve önleyici çalışmalar konusunda yapay zekâ algoritmaları kullanılacak. Şiddet mağdurları için psikososyal destek modeli hazırlanacak Proje çerçevesinde nicel veri toplanmasının yanı sıra şiddet mağdurları ve hizmet sunucularla nitel görüşmeler gerçekleştirilerek, psikososyal ihtiyaçların tespiti de yapılacak. Şiddet mağdurları için hazırlanacak psikososyal destek modeli sayesinde psikolojik ve sosyal işlevselliğin artırılması için sistematik, bütüncül ve etkili müdahaleler gerçekleştirilecek.
İstanbul Çekmeköy Belediyesi’nden 23 Nisan çocuk şenliği sürprizi Çekmeköy Belediye 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı Şehit Üsteğmen Arif Kalafat Doğa Parkı’nda düzenleyeceği 23 Nisan Çocuk Şenliğiyle kutlayacak. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı tüm yurtta olduğu gibi Çekmeköy’de de büyük bir coşku ve heyecanla kutlanacak. İlçe kaymakamlığı koordinasyonunda düzenlenecek resmi törenlerin ardından 13.00-18.00 saatleri arasında Şehit Üsteğmen Arif Kalafat Doğa Parkı’nda düzenlenecek 23 Nisan Çocuk Şenliği, 7’den 70’e binlerce Çekmeköylünün katılımıyla tam bir bayram havasında geçecek. Eğlenceli aktiviteler, animasyon gösterileri, atölye alanları, dj performans, ikramlar, karikatür çizimi Atölyesi ve oyun alanları ile dolu dolu geçecek şenlikte final MASALbozanLAR konseriyle yapılacak. Muhtemel bir karışıklığın önüne geçilebilmesi ve tüm çocukların etkinliklerden faydalanabilmesi için şenlik alanında yer alacak atölyelerden faydalanmak isteyen vatandaşların aynı gün etkinlik alanında kayıt yaptırmaları gerekiyor. Çocuk şenliğine katılmak isteyen vatandaşlar için tüm muhtarlıklardan 23 Nisan Salı Günü saat 11.00’dan itibaren servisler kaldırılacak. Çekmeköy’de bayram coşkusunu tüm komşularımızla birlikte yaşayacağız diyen Başkan Orhan Çerkez, “Çekmeköy’de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı büyük bir coşku ve heyecanla tam bir bayram havasında kutlayacağız. Yavrularımızın yüzleri gülecek doyasıya eğlenecekler. Ailelerimiz de oluşturduğumuz bu sosyal ortamda bir nebze olsun nefes alacak ve rahatlayacaklar. Günün sonunda genç, yaşlı ve çocuk tüm yüzler gülecek. Bu gülümsemeler bizim çalışma şevkimizi artıracak, motivasyon kaynağımız olacak. İnanıyorum ki herkes doyasıya eğlenecek. Tüm komşularımı bu önemli şenlikte aramızda görmek dileğindeyim“ dedi.
Van Yağış sonrası Van Gölü’nün su seviyesi yükselmeye başladı Van’da şubat ve mart aylarında yoğun kar yağışının, nisan ayında ise yağmurun etkili olması dünyanın sodalı en büyük gölü olan Van Gölü’nün su seviyesinde iyileşmeye neden oldu. Dünyanın sodalı en büyük gölü olan Van Gölü, 2019-2023 yılları arasında küresel iklim değişikliğinin etkisiyle büyük ölçüde su kaybı yaşadı. Bu yılın ilk 4 ayında yağışların yoğun miktarda düşmesi ise Van Gölü’nün seviye kaybı için umut oldu. Son 30 yılın en bereketli yılını yaşayan havza, ihtiyaç duyduğu suya kavuşmuş oldu. Nisan ayıyla birlikte dağlardaki karın eriyerek akarsularla buluşması ve yağışların yağmur şeklinde düşmeye devam etmesi Van Gölü’nün su seviyesinin yükselmeye başlamasını sağladı. “İhtiyaç duyduğu yağışın önemli bir kısmını kazanmış oldu” İHA muhabirine konuşan Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, Van Gölü ‘nün 90’lı yıllarda düşen yağışlarla ciddi bir iyileşmeye gittiğini, 2000’li yıllarda da seviyenin yavaş yavaş düştüğünü ve son 5 yılda da önemli ölçüde alan kaybettiğini hatırlattı. Ancak 2024 yılı ile birlikte şubat ve nisan aylarında yağışların zirve yapmasının havzaya pozitif bir katkı sunduğunu ifade eden Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Düşen yağışların önemli bir kısmı özellikle mart ayında kar şeklinde gerçekleşti. Nisanda ise bu yağışlar yağmur şeklinde gerçekleşti. Dolayısıyla havza 2024 yılı için ihtiyaç duyduğu yağışın önemli bir kısmını kazanmış oldu. Bu bize şunu gösteriyor; düşen yağışlar özellikle Van Gölü’nde bir iyileşmeye neden olacak. Bu iyileşme de Haziran ve Temmuz aylarına kadar da devam edecek” dedi. “Havzada bir su yönetimine ihtiyaç var” Bu yıl yağış miktarı açısından iyi olduğunu ancak bir sonraki yılların kurak geçme ihtimaline karşı havza için bir su yönetimine ihtiyaç olduğunun altını çizen Alaeddinoğlu, “Yani bu yağışlar bundan sonraki süreçte de devam edecek anlamına gelmiyor. Evet, bu yağışlar pozitif anlamda bir katkı sunabilir. Ancak geleceğe ilişkin iklim değişikliğinde herhangi bir değişiklik yok. Dünya her geçen yıl ve her geçen ay daha fazla ısınıyor. Havza bundan nasibini alacak. 2024-2025 yılı için öngörülerimiz pozitif anlamda havzanın lehine gerçekleşebilir. Ancak 2026-2028 yılları belki yaz ayları boyunca yaşanacak bir sıcaklıktaki artış ve şiddetli buharlaşma bu düşen yağışların belli ölçüde kaybolmasına neden olabilir. Dolayısıyla biz Van Gölü Havzası’ndaki bütün taraflar olarak havzanın suyunu yönetmek zorundayız” diye konuştu. “Devam edecek yağışlar sel ve taşkınlara neden olabilir” İleri dönemlerde yaşanması muhtemel sel ve taşkın konusunda da uyarıda bulunan Alaeddinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Havzaya düşen yağışlar hakikaten son yıllarda kaydedilmiş son 30 yılın en yüksek değerleridir. Tabii diğer taraftan yüksek dağlık kesimlere düşen karların erimesiyle birlikte önümüzdeki günlerde muhtemel sağanak yağışların aslında başka türlü sonuçlar doğurması mümkün olabilir. Özellikle bu geçiş mevsiminde havaların ısınmasıyla birlikte atmosferin daha fazla su tutma kapasitesine sahip olduğunu düşünürsek, sellerin ve taşkınların ortaya çıkacağı bir tablo da ortaya koyabilir. Dolayısıyla sadece havzaya düşen yağışın içme, kullanma ve sulama suyu açısından düşünmemek lazım. Muhtemel yüksek düzeyde gerçekleşecek olan yağışların da bir şekilde yönetilmesi, yani o yağışların muhtemelen etkileyeceği alanların doğru tespit edilmesi ve önceden o alanların bilgilendirilmesi ya da gerekiyorsa birtakım adımların atılması gerekiyor.”
Van Yağış sonrası Van Gölü’nün su seviyesi yükselmeye başladı Van’da şubat ve mart aylarında yoğun kar yağışının, nisan ayında ise yağmurun etkili olması dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü’nün su seviyesinde iyileşmeye neden oldu. Dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü, 2019-2023 yılları arasında küresel iklim değişikliğinin etkisiyle büyük ölçüde su kaybı yaşadı. Bu yılın ilk 4 ayında yağışların yoğun miktarda düşmesi ise Van Gölü’nün seviye kaybı için umut oldu. Son 30 yılın en bereketli yılını yaşayan havza, ihtiyaç duyduğu suya kavuşmuş oldu. Nisan ayıyla birlikte dağlardaki karın eriyerek akarsularla buluşması ve yağışların yağmur şeklinde düşmeye devam etmesi Van Gölü’nün su seviyesinin yükselmeye başlamasını sağladı. “İhtiyaç duyduğu yağışın önemli bir kısmını kazanmış oldu” İHA muhabirine konuşan Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, Van Gölü ‘nün 90’lı yıllarda düşen yağışlarla ciddi bir iyileşmeye gittiğini, 2000’li yıllarda da seviyenin yavaş yavaş düştüğünü ve son 5 yılda da önemli ölçüde alan kaybettiğini hatırlattı. Ancak 2024 yılı ile birlikte şubat ve nisan aylarında yağışların zirve yapmasının havzaya pozitif bir katkı sunduğunu ifade eden Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Düşen yağışların önemli bir kısmı özellikle mart ayında kar şeklinde gerçekleşti. Nisanda ise bu yağışlar yağmur şeklinde gerçekleşti. Dolayısıyla havza 2024 yılı için ihtiyaç duyduğu yağışın önemli bir kısmını kazanmış oldu. Bu bize şunu gösteriyor; düşen yağışlar özellikle Van Gölü’nde bir iyileşmeye neden olacak. Bu iyileşme de Haziran ve Temmuz aylarına kadar da devam edecek” dedi. “Havzada bir su yönetimine ihtiyaç var” Bu yıl yağış miktarı açısından iyi olduğunu ancak bir sonraki yılların kurak geçme ihtimaline karşı havza için bir su yönetimine ihtiyaç olduğunun altını çizen Alaeddinoğlu, “Yani bu yağışlar bundan sonraki süreçte de devam edecek anlamına gelmiyor. Evet, bu yağışlar pozitif anlamda bir katkı sunabilir. Ancak geleceğe ilişkin iklim değişikliğinde herhangi bir değişiklik yok. Dünya her geçen yıl ve her geçen ay daha fazla ısınıyor. Havza bundan nasibini alacak. 2024-2025 yılı için öngörülerimiz pozitif anlamda havzanın lehine gerçekleşebilir. Ancak 2026-2028 yılları belki yaz ayları boyunca yaşanacak bir sıcaklıktaki artış ve şiddetli buharlaşma bu düşen yağışların belli ölçüde kaybolmasına neden olabilir. Dolayısıyla biz Van Gölü Havzası’ndaki bütün taraflar olarak havzanın suyunu yönetmek zorundayız” diye konuştu. “Devam edecek yağışlar sel ve taşkınlara neden olabilir” İleri dönemlerde yaşanması muhtemel sel ve taşkın konusunda da uyarıda bulunan Alaeddinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Havzaya düşen yağışlar hakikaten son yıllarda kaydedilmiş son 30 yılın en yüksek değerleridir. Tabii diğer taraftan yüksek dağlık kesimlere düşen yağışların erimesiyle birlikte önümüzdeki günlerde muhtemel sağanak yağışların aslında başka türlü sonuçlar doğurması mümkün olabilir. Özellikle bu geçiş mevsiminde havaların ısınmasıyla birlikte atmosferin daha fazla su tutma kapasitesine sahip olduğunu düşünürsek, sellerin ve taşkınların ortaya çıkacağı bir tablo da ortaya koyabilir. Dolayısıyla sadece havzaya düşen yağışın içme, kullanma ve sulama suyu açısından düşünmemek lazım. Muhtemel yüksek düzeyde gerçekleşecek olan yağışların da bir şekilde yönetilmesi, yani o yağışların muhtemelen etkileyeceği alanların doğru tespit edilmesi ve önceden o alanların bilgilendirilmesi ya da gerekiyorsa birtakım adımların atılması gerekiyor.”