ÇEVRE - 14 Mayıs 2021 Cuma 11:32

Fındık üreticilerine müjde

A
A
A
Fındık üreticilerine müjde

DÜZCE (İHA) – Türkiye genelinde 1 dekar fındıklıktan yaklaşık 100 ila 150 kilogram fındık çıkarken, Düzce Üniversitesi’nde yapılan çalışma ile dekar başına 600 kilo fındık elde edilecek.

DÜZCE (İHA) – Türkiye genelinde 1 dekar fındıklıktan yaklaşık 100 ila 150 kilogram fındık çıkarken, Düzce Üniversitesi’nde yapılan çalışma ile dekar başına 600 kilo fındık elde edilecek. Aynı zamanda üreticiler, hem fındık, hem de ’trüf mantarı’ yetiştirerek kazanç sağlayacak.


Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi tarafından fındık ve üreticilerine ilişkin çalışma yürütülüyor. Çalımalar kapsamında Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Şemsettin Kulaç tarafından farklı şekillerde fındık ağaçları aşılandı. Aşı çalışmalarının, önümüzdeki yıllarda sonuçlanması bekleniyor.



"Trüf de aşıladık"


Türk fındığının, ’corylus colurn’ olarak bilindiğini söyleyen Kulaç, Türkiye’de bazı yörelerde ’kaya fındığı’ ismiyle bilindiğine, fındık çeşidinin ise ağaç şeklinde olduğuna dikkat çekti. Kulaç, "160 santimetre çapa, 500 yıla kadar yaşayabilen, kazık kök sistemine sahip toprağın derinliklerine gidebilen bir ağaç türümüz. Bu ağaç türü bizim ticari fındığımız. Bu aslında Avrupa fındığı olarak geçiyor. Çalı ya da ocak formundaki ticari fındık. Bunun üzerini aşılayıp hem verimini arttırmak, hem de ileride oluşabilecek küresel iklim değişikliğine dayanıklı randımanı düşmeden aynı fındığı elde etmek için yola çıktık. Son zamanlarda ise sadece tek fındık geliri değil ’bundan trüf de elde edebilir miyiz?’ düşüncesi doğdu. Literatür araştırması yaptık, Türk fındığına trüf aşılanıyormuş. Biz de üstüne Türk fındığı aşılıyoruz bunun yanına bir de bundan trüf mantarı elde edebiliriz diyerek trüf aşıladık" dedi.



"İki türlü kazanç elde etmek istiyoruz"


Yeni hedeflerinden bahseden Kulaç, "Ticari fındık içerisinde de çok değerli olan her yıl fındık veren ’çakıldak fındığı’ var. Yomra sivrisi veya giresun yağlısı, foşa gibi fındıkları aşılayıp hem sürekli fındık geliri sağlamak, hem de 3-5 yıl sonra da trüf mantarı elde edebilmek istiyoruz. İki türlü kazanç elde edebilmek amacıyla bu yola çıktık" ifadelerini kullandı.



"Aşılama yaptığımız zaman 1 dekarda 600 kilo fındık alınacak"


Türkiye’de ortalama 1 dekar alanda 100 ila 150 kilogram arasında fındık çıktığını dile getiren Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Şemsettin Kulaç, şöyle konuştu:


"Türk fındığının üzerine Avrupa fındığı aşıladığımız zaman, konu ile ilgili Sırbistan’da ve Kiev’de görüştüğümüz çiftçiler var. Çiftçiler, 15-20 yıl arasına geldiği zaman tek bir ağaçtan 9 ila 13 kilo arası fındık elde ediyorlar. Onların kullandığı fındık bizim ticari fındığımız kadar verimli de değil. Onlar aslında bizim ’ham fındık’ dediğimiz, beğenmediğimiz fındıkları elde edebilmişler. Onlardan aşılayıp yapabilmişler. O kadar aldıklarında ben düşünemiyorum. ’Okay-28’ gibi çok verimi olan fındığı bunun üzerine aşıladığımız zaman, belki bir ağaçtan 15 kilo fındık elde edebiliriz. O da dekarda bize 600 yüz kiloya yakın fındık elde etme şansı sağlayacak. Türkiye’de şu anda 1 dekar alanda 100 ila 150 kilo civarında fındık elde ediliyor."



"Tek ağaç yöntemine dönüştürülecek


Aşılama yapıldığı zaman fındık ağaçlarının veriminin artacağını belirten Dr. Kulaç, 14 farklı ticari fındığı Türk fındığı üzerinden aşıladığını ve uyumlarında herhangi bir sıkıntının yaşanmadığının altını çizdi. Şuanda fındıkların verimini takip ettiğini, 3 ila 5 yıl içerisinde sonuçlandıracaklarını anlatan Kulaç, "En kaliteli uyum sağlayan, en kaliteli verimi veren çeşitlerimizi de artık ticari olarak yapıp, fidancılar kitlesel üretime geçecekler. Belki bütün bahçelerimizi olmasa bile, bir kısmını tek ağaç fındık yöntemine dönüştüreceğiz. Bunun yanında trüf mantarlı fındık üretmiş olacağız. 5 yıl mantar miselleri aşılandıktan sonra da 5 yıl sonra mantar üretme şansımız olacak. Herkesin malumu trüf çok değerli. Kilosu binlerce Dolardan, Euro’dan satılıyor. Çok önem verilen bir ürün. İhraç edilebilen bir ürün ve dolayısıyla biz direkt bahçemizi kuracağız. Hem fındığımızı elde edeceğiz, hem de yanında trüf elde edip ihraç edeceğiz" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mardin TBMM Başkanı Kurtulmuş: "Netanyahu ve çetesinin, savaş suçları mahkemesinde bu katliamın failleri olarak hesap vereceğine inanıyorum" Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Mardin’de düzenlenen Uluslararası Beytülmakdis Sempozyumu’na katıldı. Kurtulmuş, "Netanyahu ve çetesinin, savaş suçları mahkemesinde bu katliamın failleri olarak hesap vereceğine inanıyorum" dedi. Her yıl farklı ülkede düzenlenen Uluslararası Beytülmakdis Akademik Sempozyumu, Mardin Artuklu Üniversitesinin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un katılımıyla bu yıl 24’cüsü düzenlenen sempozyum ’Akademi ve Siyonizm: Baskılar, Korkular ve İtirazlar’ ana temasıyla gerçekleştirildi. Yurt içi ve yurt dışından katılımlarla hazırlanan Uluslararası Beytülmakdis Akademik Sempozyumu İSRA Beytülmakdis Çalışmaları Vakfı, Unıversıtı Malaya, Academy For İslamic Jerusalem Studies, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi, Universitas Djuanda Bogor, Universiti Utara Malaysia ve Kadim Akademi ortaklığında başladı. Sempozyumda konuşan TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, insanlık tarihinin gördüğü en büyük ve insanlık dışı soykırımın yaşandığını belirtti. Kurtulmuş, "Siyonizm, baskı, tehdit ve korkutmayla akademi dünyasını etkisi altına alıyor. Siyonizm, elindeki ağır silahların yanında akademik anlamda da elinde bulundurduğu tehlikeli anlayış nedeniyle de dünyanın en yıkıcı zihniyetidir. Siyonizmle mücadelede akademik çalışmaların ve akademik kadroların da çok önemli bir rolü ve sorumluluğu vardır. Yeniden güçlü bir şekilde küresel ölçekte insaf ve izan sahibi akademisyenlerin örgütlenmesi gerekiyor. Siyonist anlayış, baskı, tehdit ve korkutmalarla akademi dünyasını sindirmekte, kendilerine karşı eleştirel bakış gösteren kim olursa etkisiz hale getirmekten çekinmemektedir. Özgü olarak lanse edilen batı akademi dünyasında bir çok başarılı bilim insanı siyonizme karşı tutum gösterdiği için ötekileştirilmiş ve üretemez hale getirilmiştir. Araştırmalar engellenmiş, akademik işbirlikleri Siyonizm baskıları sonucu sonlandırılmıştır. Siyonizm zehirli bir güce sahip olsa da Filistin davası haklılığı itibariyle güçlüdür. Siyonist baskılara rağmen dünyanın bütün ülkelerinde ve başkentlerinde Filistin sempatisi artmaya başlaması da bu haklılığın bir sonucudur" dedi. Mardin’den siyonist baskı altındaki batı akademisyenlerine çağrı yapan Kurtulmuş, Türkiye’nin kapısının baskılar nedeniyle ülkelerinden kaçan bilim insanlarına açık olduğunu söyleyerek, siyonizmin baskısı nedeniyle üretemeyen ve görevini yapamayan bilim insanlarını Türkiye’ye davet etti. TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Netanyahu ve çetesinin savaş suçları mahkemesinde bu katliamın failleri olarak hesap vereceğine inanıyorum. Bütün katliamlarına rağmen bir adım ileriye gidemeyen ve tek bir kişiyi korkutamayan bu katillerin sonu yakındır. Başkenti Kudüs olan, egemen bir Filistin mutlaka kurulacak ve Gazzeliler dünyaya bir zafer yazacaktır." Programda Mardin Valisi Tuncay Akkoyun da bir konuşma yaptı. Kudüs ve Gazze’de yaşanan insanlık dışı soykırımın bir önce sonlanmasını dileyen Vali Akkoyun, aynı medeniyetin eseri olan Mardin ve Kudüs’ün ruhları kardeş iki şehir olduğunu belirterek Mardin’in çok kültürlü sosyal dokusuyla dünyaya örnek bir şehir olmaya devam etmesine karşın Kudüs maalesef bu barış ikliminden uzak bırakıldığını ifade etti. Sempozyumda ükemizden ve dünyanın farklı ülkelerinden insan hakları savunucularına ’Cesaret Ödülleri’ verildi. Saldırılarda ailesini kaybeden, kendisi de yaralanan, Gazzelilere yardımlarına ara vermeden devam eden, akademik çalışmalarla yaşanan soykırımı işleyen Dr. Shaima Abu Shaaban, Diyarbakır’dan siyonizme karşı duruşunu göstermek üzere Gazze’ye giderek Han Yunus ile Refah arasındaki bölgede bulunan bir hastanede her gün yoğun bombardıman altında sağlık hizmeti veren Dr. Taner Kamacı, baskılar ve geçirdiği soruşturmalara rağmen bilimi işgal karşısında tavır almaya devam eden Dr. Stephen Sizer ve Gazze’de yaşadığı evin siyonistlerce bombalanması sonucu babasını kaybeden, Gazze’deki tüm dehşete rağmen El-Cezire muhabiri olarak uluslararası kamuoyunu bilgilendirme görevini cesurca ve başarılı bir şekilde yapmaya devam eden Anas Al-Sharif cesaret ödülü aldı. Sempozyuma TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un yanı sıra Mardin Valisi Tuncay Akkoyun, milletvekilleri, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özcoşar, il protokolü, Türkiye’den ve farklı ülkelerden bilim insanları ve akademisyenler katıldı.
Antalya Alanyaspor 2. Başkanı Köseoğlu: “Alanyaspor ilçe ekonomisine ve tanıtımına büyük katkı sağlıyor” Alanyaspor 2. Başkanı Kamil Köseoğlu, Corendon Alanyaspor’un, ilçe ekonomisine ve tanıtımına büyük katkı sağlamaya devam ettiğini söyledi. Alanyaspor’un, Trendyol Süper Lig’in 32. haftasında 15 Nisan Pazartesi günü Galatasaray ile oynadığı karşılaşmayı, yayıncı kuruluş üzerinden 5 kıtada 100’den fazla ülkede milyonlarca kişi tarafından izlendiğini belirten Alanyaspor 2. Başkanı Kamil Köseoğlu, “Karşılaşma öncesinde yayıncı kuruluş tarafından başta tarihi Alanya Kalesi ve deniz manzaralı bir nokta olmak üzere 4 kez canlı bağlantı yapılarak Alanya’nın tanıtımına ciddi bir katkı sağlanmıştır” dedi. “Kış döneminde ekonomiye de hareketlilik sağlıyor” Diğer ulusal televizyon kanallarının da maç öncesi haber bültenlerinde Alanya’dan birçok canlı bağlantı yaparak bu tanıtıma katkıda bulunduğunu dile getiren Köseoğlu, “Çevre illerden maça gelen yüzlerce konuk takım seyircisi de hem Alanya’yı gezip görme fırsatı elde etmiş, hem de ilçe ekonomisine katkıda bulunmuştur. Denizi, kumu, güneşi, tarihi ve ören yerleriyle öne çıkan Alanya’mızın Süper Lig’de temsil edilmesi, yılın 12 ayında reklam katkısı sağladığı gibi, turizm gelirlerinin düşük olduğu kış döneminde ekonomiye de hareketlilik sağlamaya devam ediyor” diye konuştu. Kamil Köseoğlu, Süper Lig’de uzun yıllardır mücadele eden tek ilçe takımı olan, ekonomiye ve tanıtıma büyük katkıda bulunan Alanyaspor’un kıymetini şehir olarak bilmek gerektiğini sözlerine ekledi.