GENEL - 16 Mayıs 2019 Perşembe 10:06

Hemşirelik haftasını kutladı

A
A
A
Hemşirelik haftasını kutladı

Düzce Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde kutlama programı düzenlendi.

Düzce Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde kutlama programı düzenlendi.


Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Hastane Başhemşiresi Nevin Şen, Türkiye’de yaklaşık 170 bine yakın hemşire ile sağlık sektörü içesinde en fazla sayıya sahip meslek grubu olduğuna dikkat çekerek, sektör içinde hemşireliğin önemine vurgu yaptı. Hemşirelerin 7/24 özveriyle, fedakarca ve sabırla mesleğini icra ettiklerini belirten Şen, “Dokunduğumuz her hasta ve birey, aileleri oluşturuyor. Aileler de toplumu oluşturduğu için o küçük bir dokunuşun inanılmaz kıymetli olduğunu düşünüyorum. Mesleğimizi icra ederken öncelikle kendimizi sevmeliyiz ki bireyleri, hastaları, mesleğimizi ve toplumu sevebilelim. Son olarak bu yılın beyaz kodlarının yaşanmadığı bir yıl olmasını temenni ederek hemşireler gününüzü kutluyorum” diye konuştu.


Hemşireler Haftasının sadece kutlamalarla değil aynı zamanda sorunların ve hakların konuşulduğu bir hafta olarak ele alınması gerektiğini ifade eden Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Fatma Eker ise, hemşirelerin yerine başka meslek gruplarının görevlendirilmesi ile ilgili kampanyalara destek verilmemesi gerektiğini vurgulayarak, hemşire meslek birliğinin oluşturulması gerektiğinin altını çizdi.



“Sağlık ekip işidir”


Düzce Üniversitesi Araştırma Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Öner Abidin Balbay sağlık sektörünün bir ekip işi olarak görüldüğünden tüm meslek gruplarının ayrı ayrı çok değerli olduğunu ifade etti. Balbay, “Hemşire arkadaşlarımızın sağlık iş yükünün önemli bir kısmını üstlendikleri, birebir hasta ve hasta yakınlarıyla hekim kadar belki de hekimden daha fazla muhatap oldukları aşikar. Dolayısıyla yergileri de övgüleri de zaman zaman almaktalar. Gösterdikleri sabır için çok teşekkür ederim.” şeklinde konuştu. Yaklaşık 1 yıldır Hastanemiz başhekimliği, başhemşireliği, başmüdürlüğü ve Sağlık Bilimleri Fakültesi ile birlikte yoğun bakım ve ameliyathane hemşireliği sertifika programı için çalıştıklarını belirten Prof. Dr. Balbay, hastanemizde ilk kez başlayacak sertifika programları ile artık hemşirelerin eğitim için başka kurumlara gitmek zorunda kalmayacağını da müjdeleyerek sözlerini sonlandırdı.


Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Safinaz Ataoğlu ise yaptığı konuşmasında; yaşantımızın en değerli varlığının sağlığımız olduğuna dikkat çekerek gece gündüz demeden fedakârca çalışan hemşirelerin haftasını kutladı.


Rektör Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, hemşireler gününde tüm hemşirelerin ve sağlık çalışanlarının yüz yüze takdir edilmesi gereken bir gün olduğunu vurguladı. Hastane çalışanları ile bir arada bulunmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiren Rektör Çakar, “Hepinizin bildiği gibi son yıllarda sağlık sistemimizde yaşanan yoğun gelişmeler ve ilerlemeler hasta ve hasta yakınlarının beklentilerini son derece yükseltti. Bence son yıllarda sağlık alanında yaşadığımız en büyük sorunlardan biri de beklentinin bu kadar yükselmesinden kaynaklanıyor. Bu sebeple sizlerin sabrınızı koruması, iletişim yeteneğinizin sonuna kadar kullanması, heyecan ve dinamizminizi kaybetmeden çalışması çok zor. Çok meşakkatli bir meslek icra ettiğinizi biliyorum. Hasta sayısı ne kadar artarsa atsın aynı güler yüzle, aynı şefkat ve azimle görevini yerine getiriyorsunuz. Her mesleğin kendine göre avantajları ve dezavantajları var. Bence mesleği kolaylaştıran ve yaşam içerisinde yaşanabilir kılan onu para kazanma aracı olarak görmemek. Gördüğünüz zaman başarılı olma şansınız da olmuyor. Hepinizin aynı özveri ve heyecanla çalıştığına eminim ve bunu da yakından gözlemliyorum. Allah size sağlıkla ve huzurla uzun yıllar hem üniversitemizde çalışmayı hem de mesleğimize emek vermeyi nasip etsin” ifadelerini kullandı.


Konuşmaların sonrasında hastanemizde bu yıl emekliye ayrılan Hemşire Gülsen Özen’e vermiş olduğu hizmetler adına teşekkür edilerek plaket takdim edildi. Program, video gösterimi müzik dinletisi ve fotoğraf çekimi ile son buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.