GENEL - 16 Ekim 2020 Cuma 13:46

TEM Otoyolu kapandı Bolu Dağı esnafı eski günlerine geri döndü

A
A
A
TEM Otoyolu kapandı Bolu Dağı esnafı eski günlerine geri döndü

100 Karayolu Bolu Dağı geçişinde bulunan et lokantaları yol kapatma çalışmalarının ardından eski günlerine geri döndü.

100 Karayolu Bolu Dağı geçişinde bulunan et lokantaları yol kapatma çalışmalarının ardından eski günlerine geri döndü.


Esnaf, yılda 2 veya 3 kez trafiğin D-100 karayolundan verilmesinin işletmecilere can suyu olduğunu söylediler.


TEM Otoyolu Ankara istikametine yol bakım ve onarım çalışmaları nedeniyle kapatılmasının ardından trafik D-100 karayolu Bolu Dağı yönüne verildi. D-100 karayolunu kullanmak zorunda kalan sürücüler, doğa ile iç içe olan, harika bir manzaraya sahip Bolu Dağı’nı yeniden kullanmaya başladı. TEM Otoyolunun kapatılması Bolu Dağı esnafının işine yaradı. Esnaf adete geçmiş günlere geri döndü.


Trafik yoğun olduğu sürece tüm Bolu Dağı esnafının rahat bir nefes aldığını söyleyen esnaf İsa Bektaş, şunları söyledi: “Bu yoğunluk bizim işimize yarıyor çok şükür. Biz yaz dönemlerinde yoğun iş yapan iş yerleriyiz. Pandemiden dolayı da bir süredir işlerimiz durgundu. Bu yol çalışması ilaç gibi oldu bize. Aslında senede birkaç defa devletimiz bize böyle bir fırsat verirse çok iyi olacaktır. En azından maddi açıdan kışa doğru sıkıntılarımızı atlatmış olacağız. İnşallah böyle sonbahar dönemlerinde arada bir bu şekilde çalışmalar olur. Bunun bütün Bolu Dağı esnafı için hayırlı olacağını düşünüyorum. Trafik kazaları olmasında tabii ki istemiyoruz ama bu şekilde yoğun trafik olduğu sürece de bizim işlerimiz güzel oluyor. Bu konuda mutluyuz, sevinçliyiz.


Bolu Dağı’nı gençler çok bilmiyor. Çünkü otoban daha akıcı olduğu için orayı kullanıyorlar. Kaynaşlı gişelerinden çıkış yapıp Bolu Dağı’na uğrayıp etini mangalını yapıp buradan kendi istikametine doğru gidiyor. Gidenlerde mutlaka geri geliyor. Çünkü bu güzelliği ülkenin her yerinde bulmak mümkün değil. En azından sene de bir kez uğrarlarsa benim ne demek istediğimi çok iyi anlayacaklardır.



“Trafiğin Bolu Dağına verilmesi insanlara da burayı öğretmiş oluyor”


Bolu Dağı esnafından Ferda Yıldırım, esnafların işlerinin yüzde 70 oranında arttığını belirterek “Bolu Dağı esnafı yol çalışmalarını yüzde 70 bir artışla karşıladı. Biz de Bolu Dağında esnaf olarak her sene en azından bir sefer de olsa böyle bir bakım çalışmasına ve trafiğe ihtiyacımız var. Yaz sezonunda biz Bolu Dağında bir potansiyel yakaladık. Bu da yüzde 50-60’lara hitap etti. Ama tabii geçici olarak. Yaz sezonundan kış sezonuna geçerken otobanın kapanması bize bir artı kazandırdı. Bu yol güzergahında her zaman için dağda et yenir. Esnaflarımız genelde mangal ve hediyelik eşya üzerine çalışıyorlar. Tabii ki bu dağın havası suyu, oksijeni, vadi görüntüsü var. Bunlar bizim artı. Müşterilere de bunu sunmaya çalışıyoruz. 2007-2020 arasında 13 yıllık bir Bolu Dağı otoyolunun açılması söz konusu. Bu aradaki 13 yıllık ehliyet sürücülerinin Bolu Dağı’nı bilmemesi, bugün trafiğin Bolu Dağına verilmesi insanlara da burayı öğretmiş oluyor” ifadelerinde bulundu.


Bolu Dağı tünelinin trafiğe açılmasının ardından D-100 karayolu Bolu Dağı’nın daha çok güzelleştiğini ifade eden Cihat Kurnaz, ise şunları aktardı; “Otoban 2-3 ayda bir kapanmış olsa Bolu Dağındaki esnaf arkadaşlarım ve benim içinde çok iyi olur. Bolu Dağı deyince akla et gelir. Et zaten dağda yenir. Atasözümüz var, eti dağda balığı sahilde yiyeceksin. Tünelden sonra Bolu Dağı daha da güzelleşti. Hem yol bakımından hem esnaf bakımından. İşletmeler güzelleşti. Hizmet, kalite bakımından her şey daha güzel oldu. Yol kapandıktan sonra yüzde 30 oranından işler arttı.”



“Buradaki güzellik inanın hiçbir yerde yok “


Bolu Dağı’nı yıl içerisinde birçok kez tercih ettiğini belirten sürücü Umut Kıyak, Avrupa’nın birçok ülkesine gittiğini ancak Bolu Dağı’ndaki keyfi hiçbir yerde bulamadığını söyledi. Diğer sürücülere de Bolu Dağı’nın keyfini çıkarmaları tavsiyesinde bulunan Kıyak, “Bolu Dağını sadece şimdi değil biz her zaman tercih ediyoruz. Dinlenme, manzara, konaklama açısından biz sürekli buralara gidip geliyoruz. Hava muhalefeti olmadığı sürece ben hep burayı kullanıyorum. Ben uluslararası çalışıyoruz. Avrupa’da hemen hemen gitmediğim ülke kalmadı buradaki güzellik inanın hiçbir yerde yok. Bu manzarada ailenle oturma, yeme içme, çay keyfi için tercih ediyoruz. Dünyada ender rastlanan bir yer. Avrupa’nın birçok ülkesine gidiyorum sadece Avusturya’da var böyle yerler orada da buradaki sıcaklık yok. Böyle oturup ailenle çay içip yemek yiyeceğin bir ortam yok oralarda. Bence hava muhalefeti olmadığı sürece sürücüler Bolu Dağı’na uğrasınlar. Burada bir saat dinlenmek yol kenarındaki herhangi bir tesiste 3 saat yatmaktan çok daha iyidir” şeklinde konuştu.



“Burası nostalji. Havası, doğası, suyu bir başka”


Yol kapatmalarını genç yaştaki sürücülerin Bolu Dağı’nı tanımaları için bir fırsat olduğunu dile getiren Bolu Dağı esnaflarından Mehmet Şen, bu durumun esnaflara da maddi açıdan destek olduğunu belirterek “Önümüz kış olduğu için bu esnaflar için bir destektir. Bizim bildiğimiz kadarıyla TEM otoyolu 32 gün kapalı kalacakmış. Bu Bolu Dağı’na da büyük bir katkıdır. Araçların burayı kullanması demek kışa hazırlığını yapmak, yakıtı, odunu işçisi için bir nebze de olsun nefes aldırır esnafa. Korona Virüs sürecinde birçok işyeri kapalı kaldı. İşletmeciler de kendi iş yerlerinin bekçiliğini yapmak zorunda kaldı. Şimdilik iyiye gidiyor gibi. Ben isterim ki yılda 2 kez TEM’de çalışma olursa buradaki esnaflar rahatlar. Bir iş yerinde 4-5 kişi daha fazla çalışır. Bolu Dağı’ndaki tüm iş yerlerinde 500 kişi çalışıyorsa bu sayı 1500’e kadar çıkar. Yeni nesil Bolu Dağı’nı bilmiyor. Neredeyse unutulmak üzereyken TEM çalışması olduğundan buraya gelince Bolu Dağı varmış diyorlar. Geldiğinde şaşıranlar oluyor. Aileleriyle seyahat ettikten sonra buraya tek başına gelen sürücüler Bolu Dağı’nda kaybolur muyuz, yol kapalı mı açık mı diye düşünüyorlar. Biz yanlışla Bolu Dağına çıktık ama burası neresi diye soranlar oluyor. Burada müşterinin almış olduğu lezzet ve hava bir başka. Bazı müşterilerimiz var pirzola yemeyeli 10 yıl oldu diyorlar. Neden diyoruz. Ben buradaki lezzeti alamıyorum veya havasından diyorlar. Bu çalışmaları inşallah yılda 2 sefere çıkarırlar da esnaf rahat bir şekilde nefes alır. İnsanlar da Bolu Dağını görmüş oluyor. Burası nostalji. Havası, doğası, suyu bir başka” diye konuştu.


Bolu dağını tercih eden sürücülerden Ali Kabacı, “Bolu Dağı tercih edilecek bir yer. Daha düz ve kısa olduğu için otoyolu tercih ediyorlar. Ama Bolu Dağını yaşamak başka bir şey. Bir yaşam koşuşturması var ya, hep ona yetişelim diye bolu dağını es geçiyoruz ama tercih etmek gerekiyor” dedi.


D-100 Karayolu Bolu Dağında trafik yoğunluğu nedeniyle zaman zaman yol kapanma noktasına geliyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Doğu ve Güneydoğuyu Karadeniz’e bağlayan yolda kaya düşmesi ve heyelan tehlikesi Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesini Karadeniz’e bağlayan Tunceli-Pülümür-Erzincan karayolu, kaya düşmesi ve heyelan tehlikesi nedeniyle ciddi risk oluşturuyor. Vatandaşlar, muhtemel bir depremde karayolunun kapanabileceğini belirterek bir an önce önlem alınması çağrısında bulundu. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesini Karadeniz Bölgesine bağlayan en kısa karayolu olan Tunceli-Pülümür-Erzincan karayolu, yılda on binleri aşan sürücü tarafından kullanılıyor. Karayolunun bazı bölgelerinde bariyer olmaması, kaya düşme ve heyelan tehlikesi nedeniyle sürücüler endişeli yolculuk yapmak zorunda kalıyor. Karayolları ekipleri tarafından tehlike oluşturan kayalar zaman zaman alınırken vatandaşlar güzergah boyunca ciddi bir çalışma yapılması gerektiğini belirtti. Karayolunu sık sık kullandığını aktaran Ahmet Yıldız, kayaların yol yapım çalışmalarından dolayı sarsıntıya uğrayıp tehlike oluşturduğunu kaydederek, ’’Kayalar birbirinden ayrılmış, emaneten duruyorlar. Bölgemizdeki yol şu anda çok hareketli. Doğu Anadolu’yu Karadeniz’e bağlayan en kısa güzergah. Ovacık karayolunda kaya düşmesi sonucu bir vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Doğu Anadolu’dan Karadeniz’e geçen bütün araçlar bu yolu kullanmaktadır. Bu yol üzerinde bulunan kayaların hepsini ivedi şekilde müdahale edilmesi gerekmektedir” dedi. Bölgede deprem beklendiğini hatırlatan Yıldız, “Depremde bu yolların kapanacağı aşikardır. Kesinlikle kayalar düşebilir, tehlike arz edebilir. Bir an önce önlem alınmalı. Zamanında bazı noktalara bariyerler çekilmişti, genişletme çalışmaları yapılmıştı. Şu an bu yolda kayalarla ilgili bir çalıma yapılması gerekmektedir. Asrın felaketi dediğimiz depremde, deprem illerine Erzincan, Erzurum, Sivas’tan ulaşmak için bu yol kullanılmıştı. Bu yol, bölgemiz için çok önemlidir. Deprem anında bu yol kapalı olsaydı araçlar ve kurtarma ekipleri deprem bölgesine ulaşamayacaktı” diye konuştu.
Samsun Hastane otoparkına GES kuruldu Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin açık otoparkına ve çatısına kurulan güneş enerji santrali (GES) ile hastanenin enerji giderlerinden aylık 7,3 milyon, yıllık ise 88 milyon TL tasarruf edilecek. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen Kamu Binalarında Enerji Verimliliği Projesi (KABEV) kapsamında Sağlık Bakanlığı Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesine GES kuruldu. Konuyla ilgili bilgi veren İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Uras, "Ülkemizin enerji ihtiyacı, gelişen ekonomiye bağlı olarak şehirleşme ve nüfus artışının da etkisi ile her geçen gün artmaktadır. Artan ihtiyacın paydaşlarına bakıldığında ülkemizde binalar enerji tüketiminde sanayiden sonra ikinci sırada gelmektedir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın KABEV Projesi’nin genel hedefi de; kamunun sektöre öncülük ederek enerji tüketiminin azaltılmasını sağlamak, enerji verimliliği çalışmaları kapsamında karbon salınımını azaltarak çevre dostu enerji sistemlerinin aktif edilmesini sağlayarak, farklı sektörlere örnek olmaktır. Bu çalışmalar çerçevesinde ilimizde de Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanemiz projeye dahil edilmiş ve 7 aydır süren altyapı çalışmaları tamamlanarak, hastanemizde ‘Akıllı Enerji Tasarruf Sistemi’ uygulamaya girmiştir. Uygulama çerçevesinde hastane açık otoparkımızın üstü ve bina çatı üstünde uygun noktalar ‘güneş enerjisi santralleri’ ile donatılmış, otopark ve bu açık alanlar bir enerji santraline çevrilmiş; bina içi aydınlatma sistemleri elden geçirilmiş, kullanılan materyaller enerji tasarrufuna uygun olanlarla değiştirilmiş, ısıtma ve soğutma sistemlerimizde iyileştirmeler yapılmıştır. Enerji kullanımını artıran tüm bağlantı ekipmanları yenilenmiş ve bina enerji sistemi otomasyon üzerinden takip edilerek anlık verimlilik takibinin yapılması sağlanmıştır" dedi. "Enerji giderleri aylık 20 milyondan 7,3 milyon düşecek" Hastanenin tasarruf edeceğini ifade eden Müdür Uras, "Sistem sayesinde elektrik, ısıtma, soğutma gibi enerji giderlerine aylık olarak yaklaşık 20 milyon TL harcayan hastanemiz, uygulamaya giren sistem sayesinde yüzde 36,8 tasarruf sağlayacak, bu da aylık 7,3 milyon, yıllık ise 88 milyon TL tasarruf elde edilmesini sağlayacak. Enerjide dışa bağımlığın önlenmesine katkı sağlanmasını da hedefleyen bu çalışma sonucunda hastanemize ait binalarda yıllık ortalama enerji tüketiminden 8 milyon 536 bin 422,28 kilovatsaat tasarruf edilecek ve CO2 emisyonunda yıllık 3 bin 47,09 ton azaltma sağlanarak hastanemiz ‘çevre dostu hastane’ haline gelecek. Bu örnek uygulamasının başarıyla sonuçlanmasından dolayı hem proje kapsamında bize destek olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımıza hem de süreci yakından takip ederek hızla tamamlanmasını sağlayan hastane yönetimimize teşekkür ediyorum. Örnek enerji tasarrufu uygulamalarımız diğer sağlık tesislerimizde de 2024 yılında adım adım devam edecektir" diye konuştu.