GENEL - 01 Mart 2019 Cuma 16:12

30 yıllık göçün orta yeri ‘hüzün’ yeniden ortaya çıktı

A
A
A
30 yıllık göçün orta yeri ‘hüzün’ yeniden ortaya çıktı

Gazeteci-Fotoğraf Sanatçısı Behiç Günalan’ın 1989 göçünün Kapıkule Sınır Kapısı’ndaki yansımalarını anlatan “Göçün Orta Yeri Hüzün” isimli fotoğraf sergisi 30 yıl önce yaşananları bir kez daha gözler önüne serdi.

Gazeteci-Fotoğraf Sanatçısı Behiç Günalan’ın 1989 göçünün Kapıkule Sınır Kapısı’ndaki yansımalarını anlatan “Göçün Orta Yeri Hüzün” isimli fotoğraf sergisi 30 yıl önce yaşananları bir kez daha gözler önüne serdi.


Gazetecilik mesleğini icra ettiği dönemde, objektifine yansıyan kareleri tam 30 yıl sonra bir sergi haline getiren Gazeteci-Fotoğraf Sanatçısı Behiç Günalan, 1989 göçünün Kapıkule Sınır Kapısı’ndaki yansımalarını anlatan “Göçün Orta Yeri Hüzün” isimli fotoğraf sergisini açtı.


Bulgaristan’dan sürgün edilen soydaşların, o dönemde ‘utanç treni’ olarak adlandırılan kara tren ile Kapıkule Sınır Kapısı’ndan kente girişlerini yansıtan acı göç kareleri fotoğrafseverlerle buluştu. Sergide Behiç Günalan’ın 40 fotoğrafı sergilendi.


1989 yılında Kapıkule’de yaşanan göçü bizzat yaşayan ve o dönemde 26 yaşında olan diş hekimi Basri Çetintaş da "O yılları kelimelerle anlatmam mümkün değil. Fotoğraf sergisinin adının da olduğu gibi bir hüzün hakim" dedi.



"Bu göçler bize yurdumuzun değerini bir kere daha hatırlatıyor"


Edirne Belediyesi Kent Müzesi’nde gerçekleştirilen serginin açılışında konuşan Gazeteci-Fotoğraf Sanatçısı Behiç Günalan, "1989 göçü gördüğümüz en büyük göçlerden biriydi. Buna göç demek ne kadar doğru olur bilmiyorum. Çünkü bu bir sürgün. Bulgaristan’da yaşayan soydaşlarımızın zorunlu olarak ülkenin dışına çıkarılmasıydı. Bunu göç diye isimlendirdik. Ben o yıllarda bir gazeteci olarak bu tramvayı yaşayanlardan biriyim. Şimdi geriye kalan fotoğraflara baktığımda hep şunu düşünmüşümdür. Evet, herkes geliyor; Balkanlar’dan, Kafkasya’dan, Orta Doğu’dan ama biz bir gün gitmek zorunda kalsak nereye gidebiliriz? Gidecek yerimiz olduğunu sanmıyorum. O zaman yaşadığımız toprakların gerçekten sahibi olmalıyız. Onu korumalı ve savunmalıyız. Toprağını öpmeli; ölesiye kucaklamalıyız. Bu göçler bize yurdumuzun değerini bir kere daha hatırlatıyor” dedi.


Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan da o dönemde çok sayıda insanın bütün hatıralarını, bir valize sığdırarak yeni diyarlara gitmek zorunda kaldığını söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Marble İzmir’e yoğun ilgi Bu yıl 29. kez kapılarını açan Marble İzmir-Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı yoğun ilgi görüyor. 150 bin metrekareyi aşan alanda, 131’i yabancı, bin 14 katılımcının yer aldığı Marble İzmir’i, ilk iki gününde dünyanın dört bir yanındaki 150’ye yakın ülkeden ve Türkiye’nin dört bir yanından on binlerce kişi ziyaret etti. Dünyanın en büyük doğal taş fuarı Marble İzmir, ilk iki gününde gördüğü büyük ilgiyle dikkat çekti. Devlet kurumları, Türkiye’nin dört yanından valilikler, yerel yönetimler, ihracatçı birlikleri, dernekler ve sektör temsilcileri de katılımcıları ziyaret ederek, fuara; katılım, ihracat görüşmeleri, sektörde yaşanan son gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunuyor. Bin 500’e yakın doğal taşın yer aldığı blok alanında da ürünlerin yarısından fazlası satılmış durumda. Doğal taş ve makine firmaları da iş bağlantıları kurup milyonlarca liralık anlaşmalara imza attı. Marble İzmir için ABD, Orta Doğu ile Asya ve Avrupa bölgelerindeki ticari ataşeliklerle iş birlikleri yapılırken, fuara dünyanın dört bir yanından katılımcı ve ziyaretçi bekleniyor. Ticaret Bakanlığının ihracata yönelik destekleriyle; Ege Maden İhracatçıları Birliği, İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri ve Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği ile ortak yürütülen üç farklı alım heyeti programı düzenleniyor. Bu programlar kapsamında hedef ülke olarak belirlenen; Birleşik Krallık, Güney Kore, Fransa, İtalya, Bahreyn, Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Umman, Katar, Kuveyt ve Azerbaycan’dan sektör profesyoneli ağırlanıyor. İZFAŞ tarafından yürütülen B2B programına da 186 yabancı alıcı katıldı. Fuar süresince, katılımcı firmaların müşterilerle hızlı ve etkili biçimde görüşmesi sağlanıyor. Ayrıca, Avustralya’dan İtalya’ya, ABD’den Çin’e kadar dünyanın her kıtasındaki toplam 59 ülkeden, binlerce kişi de fuarı ziyaret ediyor. 20 ülkeden 131 yabancı, 47 ilden 883 yerli toplam bin 14 katılımcının yer aldığı Marble İzmir’de, doğal taş ve ürünleri ile madencilik sarf malzemeleri, fabrika ve atölye sarf malzemeleri, madencilik makineleri, iş makineleri ve ağır ekipmanlar, fabrika ve atölye makineleri, çevre koruma, geri dönüşüm ve kazanım sistemleri, sektörel kuruluşlar, bilgi işlem ve yazılım firmaları, nakliye ve lojistik hizmetler, finansman ve kredilendirme hizmetleri, kamu ve resmi kurumlar, dernek, birlik ve STK’lar, medya kurum ve kuruluşları yer alıyor. Marble İzmir, sektöre ve yan sektörlerine, ihracata, istihdama katkı sağlamasının yanı sıra önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da turizmden konaklamaya, ulaşımdan yiyecek içecek sektörüne kadar birçok alanda kent ve ülke ekonomisine pozitif etki sağlıyor. Fuar nedeniyle kente gelen yerli, yabancı katılımcı ve ziyaretçiler, İzmir’de Marble bereketini hissettiriyor. Marble İzmir ilk yapıldığı 1995 yılında doğal taş ihracatı 77 milyon dolarken, yıllar içinde fuarın da katkısı ile Türkiye’nin doğal taş ihracatı 2 milyar doları aştı. Bu yılın ilk üç ayında da Türkiye doğal taş ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre artışla 420 milyon dolara ulaştı. 20 Nisan 2024 saat 18.00’e kadar açık olacak fuarın 100 bine yakın ziyaretçiyi ağırlaması bekleniyor.