KÜLTÜR SANAT - 12 Ocak 2022 Çarşamba 20:10

“Doğu Trakya’da Tunç ve Demir Çağlarına Ait Yeni Bulgular” konferansı gerçekleştirildi

A
A
A
“Doğu Trakya’da Tunç ve Demir Çağlarına Ait Yeni Bulgular” konferansı gerçekleştirildi

Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü tarafından düzenlenen “Trakya’da Arkeoloji” konferanslarına bir yenisi daha eklendi.

Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü tarafından düzenlenen “Trakya’da Arkeoloji” konferanslarına bir yenisi daha eklendi. Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şengül Aydıngün’ün konuşmacı olarak katıldığı çevrim içi konferansta “Doğu Trakya’da Tunç ve Demir Çağlarına Ait Yeni Bulgular” konuşuldu.


Moderatörlüğünü Trakya Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yaraş’ın yaptığı konferansta konuşan Prof. Dr. Şengül Aydıngün, yürütülen kazılarda elde edilen arkeolojik verilerin bölgenin antik çağlardan beri insanlar için önemli yerleşim yerlerinden ve geçiş noktalarından biri olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.


İstanbul Boğazı’nın, eski çağlardan beri Avrupa ile Asya arasında önemli bir güzergâh noktası durumunda olduğunu dile getiren Prof. Dr. Aydıngün, “Ortasından deniz geçen ve iki kıtayı birleştiren ender şehirlerden olan İstanbul’un stratejik konumu onu hep çekici kılar. Kentin doğusu Anadolu/Asya, batısı ise Trakya/Avrupa coğrafyasına dâhildir. İstanbul’un batısı aynı zamanda Avrupa’nın en doğu ucudur. İstanbul sadece doğu-batı yöndeki karayolu hareketinin değil, kuzey-güney aksında deniz yolunun da kesişme noktasındadır. Marmara Denizi’nin Karadeniz’le buluştuğu İstanbul Boğazı aynı zamanda çok eski çağlardan beri kullanıldığı bilinen Kuzey Avrupa’nın Baltık denizi kıyılarından değişik akarsularla Avrupa’nın içlerine ilerleyerek Tuna Nehri ile Karadeniz’e kavuşan suyollarının Ege Denizi’ne açıldığı önemli bir coğrafya üzerindedir” dedi.


İki ayrı deniz ve rüzgarların etkisi ile oluşan ılıman iklimin bölgede yaşam kalitesini arttırdığını ifade eden Prof. Dr. Aydıngün, “Anadolu kıyılarından boğazın geçişi sonrasında ulaşılan Trakya, doğal engeller ile parçalanmadığından Asya ile Avrupa kıtası arasında en kolay geçişi sağlayan bölgedir. İstanbul Trakya’sının tarım ve çiftçiliğe uygun su kaynakları bol arazileri, su ve kara av hayvanlarının zengin çeşitliliği göz önüne alındığında yüz binlerce yıldan beri insanlığın yaşam için seçtiği bir bölge olmasına şaşırılmamalıdır. Ancak, İstanbul’un özellikle tarihöncesi çağları kapsayan dönemler hakkında bilgilerimiz çok azdır” ifadelerini kullandı.


Özellikle M.Ö. 3. bin sonunda başlayan Batı Anadolu-Mezopotamya ilişkilerine İstanbul Trakya’sını da dahil edecek kanıtlardan yoksun olduklarını vurgulayan Prof. Dr. Aydıngün, “M.Ö. 2. bin de Anadolu ve çevresinde Asur, Hitit, Arzawa, Miken, Mısır gibi Akdeniz ve Ege’de büyük devletlerin ve imparatorlukların ortaya çıkıp çıkar bölgelerini genişletmeye çalıştığı bir dönemde ne İstanbul ne de yakın çevresinde herhangi bir yerleşim izinin bulunmamış olması şaşırtıcıdır” dedi.


Özellikle son 10 yıldır İstanbul’un Avrupa tarafında yapılan kurtarma kazıları ve bilimsel araştırmaların pek çok somut gerçeği ortaya çıkardığını ifade eden Prof. Dr. Aydıngün, yüzey araştırmalarında tespit edilen arkeolojik verilerin, Trak/Frig kavimlerinin İstanbul Boğazı üzerinden geçişini belirginleştirdiğini söyledi.


Konferans soru-cevap kısmı ile sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Başkan Ekim meyve fidesi dağıttı Akçaabat Kaymakamlığı, Akçaabat Belediyesi. DOKAP ve Akçaabat İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü işbirliğinde Meyveciliğin Geliştirilmesi Projesi kapsamında Akçaabat’taki çiftçilere ücretsiz meyve fideleri dağıtıldı. Meyveciliğin Geliştirilmesi Projesi kapsamında Akçaabat’ta tarımsal kalkınmayı sağlamak, ürün çeşitliliğini arttırmak, çiftçileri ve üretimi desteklemek amacıyla proje bazında belirlenen kriterlere uyum sağlayan çiftçilere Isebella Üzümü, Trabzon Hurması, Kızılcık, Ahududu ve Böğürtlen meyve fidesi dağıtıldı. Meyve fidanı dağıtımı programında konuşan Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, “Önceden Akçaabat’ımızda tütün yetiştiriliyordu. Zamanla tütün yerini fındığa bıraktı. Şimdi ise çiftçilerimiz fındığa ve Akçaabat’ta yetiştirilen diğer tarım ürünlerine alternatif olabilecek, ekonomik getirisi daha fazla olan ürünler yetiştirmek istiyor. Biz de çiftçilerimize destek oluyoruz. Akçaabat’ımızın iklimi elverişli, toprakları verimli. Şehrimizin bu avantajını kullanarak Akçaabat’ımıza uygun meyve fideleri yetiştiriciliğini destekliyoruz. Akçaabat’ta alternatif olarak meyve yetiştiriciliğine Süper Meyve Aronya ile başladık. Şimdi de Isebella Üzümü, Trabzon Hurması, Kızılcık, Ahududu ve Böğürtlen gibi meyve fideleri ile devam ediyoruz. Akçaabatımızın tarımsal potansiyelini sonuna kadar en verimli ve en doğru tarım uygulamalarıyla kullanmakta kararlıyız” dedi. Buzağı tohumlama ücretsiz olacak Başkan Osman Nuri Ekim, konuşmasında İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Akçaabat Belediyesi arasında yapılacak olan protokol neticesinde Akçaabat’taki hayvancılığa destek vermek amacıyla buzağı tohumlama uygulamasının da ücretsiz bir şekilde yapılacağını da duyurdu. Protokol için Trabzon İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile gerekli hazırlıkların devam ettiğini belirten Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, “Tarım ve Orman Bakanlığı ile Trabzon İl Tarım ve Orman Müdürlüğümü ve belediyemiz işbirliğinde Akçaabat’ımızda hayvancılığı destekleyecek bir protokol hazırlıyoruz. Çiftçilerimize şimdiden müjdesini vermek istedim. 2 bin Türk Lirası civarında olan buzağı tohumlama uygulaması protokolün imzalanması ile birlikte ücretsiz olacak. Uygulama aşamasında ilk olarak pilot köyler ve mahalleler seçilecek. Allah’ın izniyle de Ramazan bayramından sonra bu uygulamaya başlayacağız. İlerleyen süreçlerde tüm bu uygulamalardan verimli sonuçların alınmasıyla birlikte Akçaabat’ımızdaki tüm çiftçilerimiz yararlanacak. Söz verdiğimiz gibi her zaman çiftçimizin yanındayız“ diye konuştu.