GENEL - 30 Nisan 2020 Perşembe 13:08

Edirne Yeni Sarayı Kazısı, “Cumhurbaşkanı Kararlı Kazılar” arasına alınarak Trakya Üniversitesi’ne verildi

A
A
A
Edirne Yeni Sarayı Kazısı, “Cumhurbaşkanı Kararlı Kazılar” arasına alınarak Trakya Üniversitesi’ne verildi

Yapımına, 1450 yılında 2.

Yapımına, 1450 yılında 2. Murad zamanında başlanan, Fatih ve Kanuni gibi büyük padişahlara ev sahipliği yapan Edirne Sarayı’nın (Saray-ı Cedide-i Amire), Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle, Trakya Üniversitesi tarafından 2018’den bu yana yürütülen kazı çalışmalarında sevindirici bir gelişme yaşandı.


Edirne Yeni Sarayı Kazısı “Cumhurbaşkanı Kararlı Kazılar” arasına alınarak Trakya Üniversitesi’ne verildi. Ayrıca Trakya Üniversitesi tarafından, Edirne Yeni Sarayı arkeoloji kazılarının, yılın 12 ayı boyunca devam etmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı’na yapılan başvurunun kabul edilmesiyle, Türkiye’de 2020 yılında, 12 ay süreyle yapılacak 62 arkeolojik kazıdan biri, Edirne Yeni Sarayı kazısı oldu. Edirne Yeni Sarayı’nda uzun bir aranın ardından ilk olarak Eylül 2018’de, Trakya Üniversitesi ve Edirne Müzesi iş birliğinde başlatılan kazıların bilimsel danışmanlığını Trakya Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülay Apa Kurtişoğlu üstlenmişti.


Konuyla ilgili bilgi veren Trakya Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülay Apa Kurtişoğlu, “Başta Rektörümüz Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu olmak üzere Üniversitemizin girişim ve çabaları sonucunda, Edirne Yeni Sarayı kazısı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yaptığı planlamada, 12 ay boyunca sürdürülebilecek kazılar içinde yer aldı. Bu sevindirici haberle, Edirne Yeni Sarayı Kazısı’nın tüm yıl boyunca devam edecek kazı statüsüne alındığını müjdeleyebiliriz. Diğer taraftan bir başka güzel haber de kazımızın, “Cumhurbaşkanı Kararlı Kazılar” arasına girerek Trakya Üniversitesi’ne verilmesi oldu. Edirne’de yer alan, bugüne kadar ne yazık ki hak ettiği değeri görmemiş çok önemli tarihi bir alanın kazısının, Trakya Üniversitesi tarafından gerçekleştiriliyor olması bizler için son derece önemli ve sevindirici. Eylül 2018’den bu yana sürdürdüğümüz kazılarda oldukça önemli bulgulara ulaşmıştık. Bu aşamadan sonra alanda daha uzun süreli kazılar gerçekleştirerek, binaların temellerini ortaya çıkaracak ve Edirne Yeni Sarayı ile ilgili çok daha fazla bilimsel veriye ulaşacağız. Bu süreçte daha da hızlanacak kazılar neticesinde önemli yeni bulgulara ulaşmayı hedefliyoruz. Bizleri son derece mutlu eden her iki kararda emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ekip olarak bundan sonra da var gücümüzle çalışmaya ve geçmişimizi aydınlatmak için çabalamaya devam edeceğiz” dedi.


Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Edirne Yeni Sarayı kazılarının, birbirinden önemli yapıları ve sanat eserleriyle yeni bulgulara her daim açık olduğu ifade ederek, “Burası, çok önemli yapıların ve sanat eserlerinin bulunduğu bir alan Bizi bir beylikten imparatorluğa getiren, Balkanları ve İstanbul’u fetheden ruh burada yatıyor. Bu yapıları ortaya çıkardığımızda o zamanki ruh, bizi biz eden anlayış da ortaya çıkmış olacak. Bugüne kadar burada yürütülen çalışmalarla, Osmanlı dönemine ve ecdadımıza ait pek çok değer, yeniden gün yüzüne çıkarılmaya ve ayağa kaldırılmaya çalışıldı. Bizler de Trakya Üniversitesi olarak, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle 2018 yılında, bugüne kadar yürütülen çalışmalara yeni bir boyut ve derinlik katmak için kolları sıvadık ve işe koyulduk. Trakya Üniversitesi olarak bu süreçte, kazı faaliyetlerinin bilimsel danışmanlığı görevini üstlenen Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyemiz Doç. Dr. Gülay Apa Kurtişoğlu ve tüm ekibine gereken desteği vererek bir Kazı Evi tahsis ettik. Edirne Yeni Sarayı’nda, 2018-2019 yılı kazıları, müze denetiminde, Doç. Dr. Gülay Apa Kurtişoğlu’nun bilimsel danışmanlığında sürdürüldü. Değerli Hocamızın yürütücülüğünde gerçekleşen bu kazılarda bugüne kadar önemli mesafeler kat etmeyi ve çalışmaları ileri bir noktaya getirmeyi başardık. Devamında, gönül coğrafyamızda, Selimiye Camii kadar müstesna bir yere sahip Edirne Sarayı’nda arkeolojik kazıların, Üniversitemiz tarafından 12 ay süresince devamı yönünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bir başvurumuz olmuştu. Bugün sizlere, bu başvurunun olumlu sonuçlandığı ve Edirne Yeni Sarayı kazılarının Trakya Üniversitesi tarafından, 12 ay boyunca devam ettirileceği haberini vermekten mutluluk duyuyoruz. Söz konusu kararın alınmasında desteklerini bizden esirgemeyen Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy’a, Trakya Üniversitesi ve Edirnemiz adına bir defa daha teşekkürlerimi sunuyorum. Kazımızın aynı zamanda Cumhurbaşkanı Kararlı Kazılar arasına alınarak Trakya Üniversitesi’ne verilmiş olması da bizim için oldukça sevindirici bir gelişme. Burayı tekrar ayağa kaldırmak en önemli görevimiz olacak” dedi.


1950’lerden bugüne değin Tahsin Öz, Prof. Dr. Doğan Kuban, Prof. Dr. Gönül Cantay, Prof. Dr. Engin Beksaç ve Prof. Dr. Mustafa Özer gibi alanında uzman isimlerin kazılar yürüttüğü, önemli bilgi ve bulguların gün yüzüne çıkarıldığı Edirne Sarayı, 2018 yılında yeniden kazılmaya başlanmış ve çalışmalar Trakya Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülay Apa Kurtişoğlu tarafından yürütülmüştü. Matbah-ı Amire ve Demirkapı çevresinde yürütülen kazılarda, arkeoloji tarihi için yeni veriler gün yüzüne çıkarılmış, yakın zamanda gerçekleşen yeni bir keşif ile sarayın giriş kapısının temellerine ulaşılmıştı. Osmanlı dönemi kanalizasyon sistemi ve saray mutfağına ait araç gereçler gibi bulgulara ulaşılan Edirne Sarayı kazı alanı ören yerine dönüştürülmüş ve koruma altına alınmıştı.


Edirne’de, 1450 yılında Osmanlı padişahlarından 2. Murad tarafından yapımına başlanan ve kendisinden sonra gelen padişahlarla sürekli şekilde inşasına devam edilen, günümüzde tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri‘nin yapıldığı Sarayiçi’ndeki Tunca Nehri kenarında bulunan Edirne Sarayı, 1900’lü yıllardan bu yana aralıklarla kazı çalışması yürütülen, ülkemizin önemli tarihi değerlerinden biri olarak dikkati çekiyor. Bir dönem İmparatorluğun yönetildiği, Osmanlı Devleti’nin büyümesinde stratejik bir yeri ve önemi olan Edirne Sarayı, Fatih Sultan Mehmet ve Kanuni Sultan Süleyman gibi padişahlara ev sahipliği yaptı. Topkapı Sarayı’na benzer bir yerleşim planına sahip Edirne Sarayı, büyük meydanlar etrafında konumlanan değişik işlevli yapılarıyla Türk saray mimarisinin genel karakterini taşıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.