ÇEVRE - 25 Temmuz 2021 Pazar 16:32

İspanyol öğretim görevlisi doğaseverlerle Tunca Nehri’nde temizlik yaptı

A
A
A
İspanyol öğretim görevlisi doğaseverlerle Tunca Nehri’nde temizlik yaptı

Edirne’de İspanyol öğretim görevlisi Begona Rodriguez öncülüğünde bir araya gelen çevre gönüllüleri, Tunca Nehri ve çevresinde temizlik yaptı.

Edirne’de İspanyol öğretim görevlisi Begona Rodriguez öncülüğünde bir araya gelen çevre gönüllüleri, Tunca Nehri ve çevresinde temizlik yaptı.


Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarım Bölümü Öğretim Görevlisi İspanyol Begona Rodriguez, sosyal medyada başlattığı "Plastiğe Hayır" kampanyası kapsamında kentin çeşitli noktalarında çöp toplayarak bu konuda farkındalık oluşturmayı hedefliyor. Rodriguez öncülüğünde bir araya gelen çevre gönüllülerinin bu haftaki durağı Tunca Nehri ve çevresi oldu. Balıkçı kayığına binen Begona Rodriguez, elindeki sopa yardımıyla suyun içindeki plastik ve cam şişeleri kıyıya çıkardı. Topladıkları çöpleri poşetlere dolduran çevre gönüllüleri, temizlik görevlilerini arayarak yardım istedi.



“Biyolojik çeşitlilik olumsuz etkileniyor”


Çöpler ve atıklardan nehirdeki biyolojik çeşitliliğin olumsuz etkilendiğine değinen öğretim görevlisi Begona Rodriguez, “İnsanlar nehir kirli olduğu için tepki gösteriyor ve temizlemek istiyorlar. Nehir iş makineleriyle temizleniyor. Bu çok kötü, çünkü biyolojik çeşitlilik olumsuz etkileniyor. Bu şekilde temizlik yaparken sadece plastikleri almıyorlar. Nehirdeki toprak, kurbağalar, kaplumbağalar başta olmak üzere birçok canlının hayatı da yok oluyor. Bu şekilde temizlenirse nehirdeki canlı yaşamı sona erecek” dedi.


Nehirleri temizlemenin başka bir yolu daha olduğunu aktaran Rodriguez, gönüllülerle ve kayıklarla yavaş yavaş temizlenebileceğine değinerek, asıl amacın ise kirlenmesini önlemek olduğunu ifade etti.



“Nehri temizlemek için gönüllülere ihtiyacımız var”


Vatandaşların çevre temizliği konusunda duyarlı davranması gerektiğini dile getiren Begona Rodriguez, "Buradaki kirliliği önlemek için belediye yetkilileri buraya gelip piknik yapanları kontrol edebilir ve kirletenlere ceza verebilir. Etkili tek yöntem budur. Bunun yanında duyarlı insanlar çevreyi kirletenleri uyarabilir. Tunca Nehri kış aylarında berrak akıyor. Yaz aylarında ise kahverengi bir renge bürünüyor. Temizlik yapabilmemiz için bir bota ihtiyacımız var. Balıkçılar bize kayıklarıyla yardımcı olabilirse işimiz kolay olacak. Nehri temizlemek için gönüllülere ihtiyacımız var. İnsanların bana ya da başka birisine ihtiyacı yok. Buraya gelip temizlik yapabilirler. Nehre çöp atan birini gördüklerinde de uyarabilirler. ’Ülkene ve geleceğine ne yapıyorsun’ diye sorabilirler" diye konuştu.


Çöp temizliğinin 3-4 kişiyle yapılacak iş olmadığına değinen Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Ayten Eren, "Belediye bana ait değil diyor. Diğeri de ben çöp toplama ile ilgili bir kurumsallığım yok diyor. Bu şekilde burası kurumlar arası anlaşmazlığa kurban oluyor. Seyir merdivenleri koyulmuş ama kim gelip seyreder buradan. Çöplerden dolayı nehirde de bir sorun oluşmuş. Yetkililere bu işi çözmeleri için sesleniyorum. Bu şekilde gitmez. Bu kirlilikten bir sürü hastalık ortaya çıkıyor. Bizim yaptığımız çözüm değil, sadece farkındalık oluşturur" dedi.



“Yerel yönetimlerin alması gereken tedbirler var”


Çevre temizliği konusunda farkındalık için nehir kenarında sürekli çöp topladıklarını fakat durumun değişmediğini söyleyen Eren, yaz dönemlerinde piknikçilerden kaynaklı olarak çöplerin iki kat arttığını ifade etti. Nehir kıyısında korkunç ve çılgın çöp birikmesi oluştuğunun altını çizen Eren, burada yerel yönetimlere büyük görev düştüğünü ve alınması gereken tedbirlerin olduğunu söyledi.



“Her 3 çöpten birisi maske”


Nehir kenarında plastik ve cam şişelerin yanı sıra en çok da maske atığı olduğunu söyleyen Eren, "Bu dönemde topladığımız çöpler arasında sanki her üç çöpten birisi maske. Yaygın şekilde her yerde maske çöpü var. Islak mendil, doğada en geç çözülen malzemelerden biri. Cam şişeleri de alıp kenara koyuyoruz, biri alıp geri dönüşümde kullansın diye. Topladığımız çöpler arasında her şey var” şeklinde açıklamada bulundu.



“Belediye ’çöp kutusu koyuyoruz, çalınıyor’ diyor”


Vatandaşların çevreye karşı daha duyarlı olması gerektiğine değinen çevre gönüllülerinden Betül Okuyan, "Çevre temizliği konusunda büyük bir duyarsızlık var. Bizim topladığımızı görseler bile yine duyarsızlık oluyor, doğaya çöp atılıyor. Bazı vatandaşlar çöplerini olduğu yere bırakıyor, bazıları ise toplayıp bırakıyor ancak o zaman da köpekler tarafından dağıtılıyor, yine bir çözüm olmuyor. Belediye ’çöp kutusu koyuyoruz, çalınıyor’ diyor. Doğayı korumak için herkesin birbirini denetlemesi ve kontrol etmesi gerekiyor" ifadelerine yer verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Afyon Uluçay: “Soruna odaklanıp çözüm için çalışacağız” AK Parti Afyonkarahisar Belediye Başkan Adayı Hüseyin Ceylan Uluçay katıldığı gençlik buluşmasında yaptığı konuşmada birlik ve berberlik mesajları verirken, “Kimseyi ötekileştirmeden, dün olduğu gibi siyasi tercihlerini sormadan, soruna odaklanıp çözüm için çalışacağız” dedi. Uluçay, AFAD, AFSÜ’yü ziyaret ederek ve gençlik buluşmasına katıldı. Uluçay’a partililer eşlik etti. Ziyaretleri sırasında bir açıklama yapan Uluçay “Bizim davamız birlik davasıdır. Afyonkarahisar merkez ilçede yaşayan 324 bin, il genelinde de 751 bin vatandaşımızı, bir ve beraber kılma davasıdır. Bu yüzden biz her daim ayrı gayrı olmadan şehrimizin her bir köşesinde, ’Bir olacağız, diri olacağız, iri olacağız’ diye haykırıyoruz. Bizim yolumuz, birlik ve dirlik yoludur. Birliğimizi ve dirliğimizi korumak için milli iradeye sahip çıkan da aziz milletimizdir. Biz şehrimizde bu hassasiyetle gönül gönüle konuşarak kardeşliğimizin daim olduğunu biliyoruz. Biz göreve geldiğimizde insanlarımız yan yana, omuz omuza olacak. Kimseyi ötekileştirmeden, dün olduğu gibi siyasi tercihlerini sormadan, soruna odaklanıp çözüm için çalışacağız. Mutlu şehir Afyonkarahisar’ı birlikte inşa edecek ve güzel yarınlara hep birlikte yürüyeceğiz. Memleketimize en iyi hizmeti getirmek adına çalışacak ve şehrimize yeni yatırımlar kazandıracağız” dedi.
Adana Prof. Dr. Fındıkçıoğlu: “Türkiye’de yılda 30 bin kişiye akciğer kanseri teşhisi konuluyor” Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Alper Fındıkçıoğlu, tüm dünyada ölüme en çok yol açan kanser türünün akciğer kanseri olduğunu belirterek, “İnatçı öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı, göğüs ağrısı gibi şikayetler ciddiye alınmalıdır. Akciğer kanseri erken safhada teşhis edilirse tedavi edilebilir bir kanser türüdür” uyarısında bulundu. Acıbadem Adana Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Alper Fındıkçıoğlu, akciğer kanserinin tüm dünyada en çok ölüme yol açan kanser tipi olduğuna dikkat çekerek, “Kadınlarda en sık meme kanseri erkeklerde ise prostat kanseri görülmesine rağmen kansere bağlı ölümlerde akciğer kanseri birinciliğini sürdürmektedir. Her yıl dünyada yaklaşık 2 milyon 200 bin insan akciğer kanserine yakalanmakta ve 1 milyon 800 bin insan hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde ise yılda 30 bin üzerinde insanımıza akciğer kanseri teşhisi konulmaktadır. Teşhis edildiğinde ise hastaların yarısından fazlası ileri evrede olduğundan tedavisi oldukça zordur” dedi. “En büyük sebebi tütün ve tütün mamulleri” Akciğer kanserinin en büyük sebebinin tütün ve tütün mamullerinin tüketilmesi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Fındıkçıoğlu, gelişmiş toplumlarda azalan sigara alışkanlığının ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde aynı şekilde devam ettiğini; özellikle kadınların sigara içme oranındaki artışın kanser istatistiklerine de yansıdığını söyledi. Fındıkçıoğlu, akciğer kanserinden korunmak için sigara içmemek ve dumanına maruz kalmamak gerektiğini vurgulayarak radyasyon, asbest, radon gazı, ağır metaller ve hava kirliliği gibi faktörlere uzun süre maruz kalmanın da kanser riskini artırdığını sözlerine ekledi. “Akıllı ilaç sigara içmeyenlerde çok etkili” Sigara içmeyenlerde de düşük bir oranda akciğer kanseri görüldüğünü belirten Prof. Dr. Fındıkçıoğlu, “Çünkü genetik ve hormonal faktörler de kanser gelişiminde rol oynamaktadır. Günümüzde, sigara içmeyen hastalarda, halk arasında akıllı ilaç denilen hedefe yönelik tedavilerin oldukça etkin olduğu gösterilmiştir. En son kanser aşısı olarak bilinen immunoterapiler, akciğer kanserinde kullanılmaya başlanmış umut vaat eden sonuçlar alınmıştır. Bunun yanında radyoterapideki gelişmeler de tedavi sürecine katkı yapmaktadır” diye konuştu. “Erken teşhis edilirse tedavi edilebilir” Akciğer kanserinin erken safhada teşhis edilirse tedavi edilebilir bir kanser türü olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Fındıkçıoğlu, bunun için cerrahi tedavilerin önemli bir yer tuttuğunu; cerrahi tedavi ile tümör dokusu tamamen temizlenebilir ise hastalıktan kurtulma şansının yüksek olduğunu ifade etti. Günümüzde hastaların kapalı cerrahi yöntemler ile kısa sürede sağlığına kavuşup, normal hayatlarına dönebildiklerine değinen Prof. Dr. Fındıkçıoğlu, erken evrede tespit edilen bir tümörden akciğerin bir bölümü ve lenf bezlerinin çıkarılması yoluyla kurtulmanın mümkün olduğunu dile getirdi. Erken teşhis için sigara içen veya uzun süre içip bırakan kişilerin düzenli olarak takip edilmesi gerektiğine dikkat çeken Fındıkçıoğlu, “İnatçı öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı, göğüs ağrısı gibi şikayetler ciddiye alınmalıdır. Akciğer filmi ve gerekirse akciğer tomografisi ile erken teşhis sağlanabilir. Sigara ve benzeri ürünlerden uzak durmak, sağlıklı beslenmek, ailede kanser öyküsü varsa belli aralıklarla takip edilmek, vücuttaki değişiklikleri ciddiye almak uzun ve sağlıklı bir yaşamın anahtarı olabilir. Erken teşhis hayatınızı kurtaracaktır” dedi.