SPOR - 03 Temmuz 2019 Çarşamba 13:06

(Özel Haber) Kırkpınar’ın son şampiyonu Orhan Okulu bu yıl da iddialı

A
A
A
(Özel Haber) Kırkpınar’ın son şampiyonu Orhan Okulu bu yıl da iddialı

2015 ve 2018 yıllarında Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde başpehlivan olarak altın kemer kazanan Orhan Okulu, bu yıl da çok iyi bir hazırlık süreci geçirdiğini belirterek, iddiasını sürdüreceğini söyledi.

2015 ve 2018 yıllarında Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde başpehlivan olarak altın kemer kazanan Orhan Okulu, bu yıl da çok iyi bir hazırlık süreci geçirdiğini belirterek, iddiasını sürdüreceğini söyledi. Okulu hedefinin altın kemeri 3 yıl üst üste alarak altın kemerin ebedi altın kemerin de ebedi sahibi olmak istediğini belirtti.


2015 ve 2018 yıllarında Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde başpehlivan olarak altın kemeri kazanan Orhan Okulu, 658. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri öncesi İHA muhabirine özel açıklamalarda bulundu. Antrenman takvimleri, hazırlık süreçleri, yeni puanlama sistemi, başpehlivan Recep Kara’nın Kırkpınar’a katılmaması, özel hayatı ve beslenme süreçleri ile ilgili samimi açıklamalarda bulunan Okulu, “İnşallah 2018 yılında olduğu gibi bu yılda Kırkpınar’da iddialıyım” dedi.



“Bu yılda Kırkpınar’da iddialıyım”


Kırkpınar’ın son şampiyonu Başpehlivan Orhan Okulu, “6-7 aydır bir kış sezonumuz geçti. Kış sezonunda tabi haftanın 6 günü antrenman yaparak geçti. 1 ay kala da Kırkpınar’a, Antalya’nın Korkuteli Yaylası’nda kampımız sürdü. Bir ay boyunca da biraz daha tempolu antrenmanlar yaparak, kros koşuları yaparak hazırlandık Kırkpınar’a. İnşallah 2018 yılında olduğu gibi bu yılda Kırkpınar’da iddialıyım” diye konuştu.



“Altın kemerin ebedi sahibi olmak istiyorum”


8-9 yaşında babasının teşvikiyle yağlı güreşlere başlandığını belirten Okulu, "Yağlı güreş atalarımızdan gelen bir spor, peygamber sporumuz. Benim için gurur verici bir spor. Hedefim altın kemeri 3 yıl üst üste alarak altın kemerin ebedi sahibi olarak Antalya’ya götürmek istiyorum” dedi.



“Rakiplerime göre cüssem küçük olduğu için destek görüyorum”


Antalyalı başpehlivan, Kırkpınar’da güreşseverlerden aldığı teveccühün sebeplerini açıklayarak, “Desteklerinden dolayı herkese teşekkür ediyorum. Tabi biz bazı Başpehlivanlara göre biraz daha cüssemiz küçük. Küçük olduğu için biraz daha sempati görüyoruz güreşlerde. 20 kilo 30 kilo ağır rakiplerimiz var. Onun için güreş severlerden biraz daha fazla sempati ve destek görüyoruz” ifadelerini kullandı.



"Recep Kara Kırkpınar’a çıkmalıydı"


Deneyimli pehlivan Recep Kara’nın Kırkpınar’a katılmamasını da değerlendiren Orhan Okulu, "Geçen yıl haksızlığı uğradığını söyledi. Ama nasip Kırkpınar’a çıkmadan bu işin bir şeyi olmaz. Çıkması gerekiyordu" diyerek, Recep Kara’nın Kırkpınar’a katılmama kararını eleştirdi ve yeni puanlama sisteminin kendisi açısından olumlu olduğunu söyledi.



"Oturduğumda bir kuzu yemiyorum"


Nasıl beslendiğini anlatan Okulu, "Eskiler anlatırdı. ‘Bir pehlivan oturduğunda bir kuzuyu tek başına yermiş’ diyorlar. Ama şu anda öyle bir şey yok yani. Normal bir insanın yediği kadar ancak yiyorum bende. Ama atalarımızdan duyuyoruz, bu efsaneleri, eskiden yiyorlarmış. Ama şu anda bir kuzu yiyemez pehlivan. Küçük yaşımda başladığımda rahmetli Cengiz Elbeyi örnek alıyor, onun gibi olmak istiyordum. Antalya’ya altın kemeri getirmeyi hedefliyordum ve bu amacımı başardım. Buradan tüm güreş severleri Sarayiçi Er Meydanı’na bizleri izlemeye bekliyorum” dedi.


Orhan Okulu’nun Antrenörü Kemal Yılmaz da Kırkpınar Yağlı Güreşleri organizasyonunu yapan herkese teşekkür ettiklerini belirterek, “Son yağlı güreş antrenmanlarımızı yapıyoruz ancak bu bölgede en azından soyunma, duş gibi imkanların olabileceği küçük bir tesis oluşturulmasını rica ediyoruz. Böyle bir küçük sıkıntımız var. Onu da sayın Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’dan rica ediyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüfer Afet Merkezi envanterini güçlendirdi Nilüfer Belediyesi’nin kente kazandırdığı Nilüfer Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi, envanterine 22 adet son teknoloji kentsel arama ve kurtarma malzemeleri daha ekledi. Hayat kurtaran malzemeler hakkında bilgi alan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, “Deprem, her zaman gündemimizde ve çalışmalarımızı bu doğrultuda yapıyoruz” dedi. Nilüfer Belediyesi’nin 2017 yılında kente kazandırdığı, bünyesindeki simülasyon odaları ve envanteriyle Türkiye’de ilklere sahip olan Nilüfer Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi, bir yandan çalışmalarını titizlikle sürdürürken, bir yandan da envanterine son teknolojiye sahip, hayat kurtaran yeni malzemeler ekliyor. Kentte yaşanan afet ve acil durum niteliği taşıyan tüm olayların 7 gün 24 saat takip edildiği merkez, yeni kentsel arama ve kurtarma malzemelerini bünyesine katarak daha donanımlı hale geldi. Sismik enkaz altı dinleme cihazı, havalı enkaz kaldırma seti, enkaz altı görüntüleme kamerası, termal kameralı drone, spiral hortumlu duman tahliye fanı, aydınlatma, taşlama, kesme, kırma aletleri gibi 22 adet malzemeyi envanterine ekleyen merkez, afet ve acil durum anlarında artık daha nitelikli hizmet verecek. Başkan Şadi Özdemir: "Halkın bilinçlenmesi önemli" Deprem başta olmak üzere her türlü afetle mücadeleye büyük önem veren, deprem parkları ve deprem lojistik merkezi gibi projeler hayata geçirmeyi planlayan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir de, Nilüfer Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi’ne giderek, kentsel arama ve kurtarma malzemelerini yerinde inceledi. Nilüfer Belediyesi Sivil Savunma Amiri ve İş Güvenliği Uzmanı Fatih Işık’tan malzemeler hakkında detaylı bilgi alan Başkan Şadi Özdemir, halkın afet ve acil durum öncesi, sırası ve sonrasında yapılacaklar hakkında bilinçlenmesinin önemine değindi. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Nilüfer Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi’ndeki kullanım ömrünü tamamlamış aletleri yenilediklerini, ayrıca envantere yeni malzemeler de kazandırdıklarını belirtti. Nilüfer Belediyesi’nin afet ve acil durum konusundaki bilincinin yüksek olduğuna dikkat çeken Başkan Şadi Özdemir, “Bu merkezde hem afetle mücadelede halkın her an hazır olması için eğitimler veriliyor hem de kentteki afet ve acil durum niteliğindeki durumlar 7 gün 24 saat takip ediliyor. Halkın bu merkezde verilen eğitimlere katılarak, bilinçlenmesi çok önemli” dedi. Deprem parkları ve lojistik merkezi Muhtemel bir deprem sonrasında hızlı müdahaleyi sağlamak ve kargaşayı önlemek adına deprem parkları ve deprem lojistik merkezi gibi önemli projeleri kente kazandırmayı hedeflediklerini de ifade eden Başkan Özdemir, “Deprem sonrası, en az iki günlük acil ihtiyacın içinde olduğu, temel yaşam malzemelerinin yer aldığı mekanlar oluşturmayı düşünüyoruz. Deprem sonrası alet ve edevat ihtiyacı da çok yüksek oluyor. Basit aletlerle birçok insanın hayatını kurtarmak mümkünken, eksiklerden dolayı birçok insan yaşamını yitiriyor. Bu nedenle deprem lojistik merkezi yapma hedefimiz var. Deprem anında ihtiyaç duyulabilecek her türlü alet ve edevata sahip bir mekan oluşturmayı, afet sonrası ihtiyaç bölgelerine hızlıca eriştirilmesini hedefliyoruz” diye konuştu. Bursa’nın bir deprem kenti olduğunu, Nilüfer’de alüvyonlu toprakların yer aldığını hatırlatan Başkan Şadi Özdemir, depremin her zaman gündemlerinde olduğunun altını çizdi. Başkan Şadi Özdemir, “Çalışmalarımızı, bu bilinçle yapacak, tedbirlerimizi alacağız. Yeni planlamalarda, kentsel dönüşüm çalışmalarında fay hatlarını dikkate alacağız. Önemli olan Nilüferliler’in deprem konusunda bilinçli olması. Biz, her zaman onların yanındayız” ifadelerini kullandı.
Bursa Bursa’da ’21. Yüzyılda Öğretmen Olmak’ konulu panel düzenlendi Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Bursa Uludağ Üniversitesi’nin iş birliğinde gerçekleştirilen "21. Yüzyılda Öğretmen Olmak" konulu panel Merinos AKKM Orhangazi Salonunda gerçekleştirildi. Programa Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu, Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çepni, Gazi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şeref Tan, Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Erdoğan, İl Milli Eğitim Müdürlüğü idarecileri, akademisyenler ve öğretmenler katıldı. Panelin açılışında konuşma yapan Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu şunları söyledi: "20. yüzyılın başında Cumhuriyetin temel dinamiğini, temel enerjisini sağlamış olan öğretmenlerdi. Bunu eğitim tarihi okumalarımızdan biliyoruz. Yeni bir yüzyılın başındayız, coğrafyada yalnızız ve güçlü olmak zorundayız. Çocuklarımızı daha iyi ve nitelikli yetiştirmek zorundayız. Aramızdaki iletişimi ve anlaşma şekillerini güçlendirmek durumundayız. Okullarımızda, çalışma iklimlerimizde, iyi bir iletişim platformu içerisinde çocuklarımıza güçlü bir değeri ulaştırmak zorundayız. Bunun için güçlü olmak ve kendimizi yenilemek durumundayız. Ülkemizdeki çalışma sektörleri arasında kendini sürekli geliştiren, kararlılık, istek ve heves içerisinde olan en fazla kitlenin öğretmenlerimizin olduğunu düşünmekteyim. Bu anlamda gerçekten diğer çalışma alanlarından farklıyız, daha istekliyiz, daha hevesliyiz. Dolayısıyla ciddi anlamda kültürel dönüşüm, insanların şehre ayak uydurmaları, yeni çocukların, yeni insanların sürekli içerisinde varoluşlarını tamamlamak bunların tamamı bizlerden geçiyor. Bu anlamda güçlü olmak durumundayız. Türkiye’nin önemli büyükşehirlerinden, önemli kurucu başkentlerinden birindeyiz. Dolayısıyla bu etkinlik çok değerli. İnanıyorum ki yapılacak tüm çalışmalar, Bursa’mızın eğitiminin daha nitelikli, daha güzel, öğretmeninin daha mutlu olmasına katkı sunacak. Bugün burada panelist olarak aramızda bulunan değerli üniversite hocalarımıza ve çalışmamızda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum." dedi. Panelde konuşma yapan Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çepni, "Uludağ Üniversitesi olarak gerçekten Türkiye’ye örnek olabileceğimiz iş birlikleri yapıyoruz. Sizlerin eğitim öğretim sürecinde problem olarak gördüğünüz her şeyi biz eğitim fakültesinde bir proje olarak kabul edip sizlerle birlikte projeleri yürütüyoruz. Bugün burada Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzün kurmuş olduğu Öğretmen Akademisi ile güzel bir çalışma içindeyiz. Fakültemize yeni bir program geldiğinde o programdaki tüm becerileri, tüm kavramları bizler akademik olarak çalışıyoruz. Öğretmen Akademisi kapsamında yürütülen çalışmaları da çok gecikmeden, geciktirmeden Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzle iş birliği içerisinde yürüterek Bursa’mızın öğretmenlerine bu konuda kısa sürede farkındalık kazandırmış olacağız. Bursa İl Milli Eğitim Müdürümüz Ahmet Alireisoğlu başta olmak üzere projede emeği geçen herkese teşekkür ediyor, başarılar diliyorum." dedi. Panelde "Geçmişten Günümüze Geleceğe Öğretmen Olmak" konusu üzerine konuşma yapan Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Erdoğan 20. ve 21 yüzyılında eğitim, öğretim ve öğretmenliğin gelişim süreçlerinden, Prof. Dr. Şeref Tan ise Türk Milli Eğitim Sisteminde Gelişimsel Ölçme ve değerlendirmeden bahsetti. Panel, etkinliğin düzenlenmesinde vermiş olduğu desteklerden dolayı ‘Özel Arena Eğitim Kurumları ve Kurucusu Celal Arslan ‘a teşekkür edilmesi, konuşmacılara çiçek ve plaket takdiminin ardından sona erdi.