ÇEVRE - 29 Aralık 2020 Salı 12:14

Sıfır atık projesine ‘sıfır atık belgesi’ ile tam destek

A
A
A
Sıfır atık projesine ‘sıfır atık belgesi’ ile tam destek

İsrafın önlenmesi ve kaynakların daha verimli kullanılması amacıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı koordinasyonunda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan himayelerinde yürütülen Sıfır Atık Yönetim Sistemi’ni kendi birim ve alanlarında hayata geçiren Trakya Üniversitesi, önemli bir başarıya imza attı.

İsrafın önlenmesi ve kaynakların daha verimli kullanılması amacıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı koordinasyonunda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan himayelerinde yürütülen Sıfır Atık Yönetim Sistemi’ni kendi birim ve alanlarında hayata geçiren Trakya Üniversitesi, önemli bir başarıya imza attı.


“Sıfır Atık Projesi” kapsamında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından belirlenen kriter ve sorumlulukları yerine getiren Trakya Üniversitesi, bu kapsamda hayata geçirdiği projeler ve çevre duyarlılığı neticesinde “Sıfır Atık Belgesi” ile ödüllendirildi.


Çevre bilinci, atık yönetimi, geri dönüşüm, enerjinin korunması ve sürdürülebilirlik alanlarında Türkiye’nin önde gelen üniversitelerden biri olma misyonuyla hareket eden ve bu kapsamda bir de Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi’ne sahip Trakya Üniversitesi, sıfır atık yönetimi konusundaki başarısını aldığı “Sıfır Atık Belgesi” ile taçlandırdı. Üniversite bünyesinde Sıfır Atık Yönetim Sistemi’ni kurarak kısa sürede tüm birimlerinde çevre ve atık yönetimi seferberliği başlatan Trakya Üniversitesi, Edirne Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün tebliğ ettiği resmî belge ile Türkiye’de bu belgeyi alma hakkı kazanan ilk üniversitelerden biri oldu.


Kaynakların sağlıklı ve verimli biçimde kullanılması, atıkların kaynağında ayrıştırılması ve geri kazanımının sağlanması amacıyla büyük atılımlar gerçekleştiren Trakya Üniversitesi, tüm birim ve alanlarında yürüttüğü sıfır atık çalışmalarına hız verdi. Bu kapsamda, sıfır atık kumbaraları ve katı atık biriktirme kutuları yerleştiren Üniversitemiz çevre kirliliğinin önlenmesi, atık oluşumunun azaltılması ve yeşil bir üniversite için atıkları geri dönüşüme kazandırıyor. Sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde atıkların kontrol altına alınması amacıyla yürütülen proje kapsamında Trakya Üniversitesi’ne verilen “Sıfır Atık Belgesi” 2025 yılına kadar geçerli olacak.


Trakya Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı ve Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanı Öğr. Gör. Burak İşçimen, Trakya Üniversitesinde çevre alanında yürütülen çalışmalar ve söz konusu belgeye ilişkin yaptığı konuşmada “Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız tarafından yürütülen Sıfır Atık Projesi kapsamında gerçekleştirdiğimiz çalışmalar ve hayata geçirdiğimiz uygulamalar neticesinde ‘Sıfır Atık’ belgesini almaya hak kazandık. Trakya Üniversitesi Rektörlük Binası’nda başlattığımız atık oluşumunun engellenmesi, oluşan atıkların ise kaynağında ayrı ayrı toplanması ve geri dönüşümünün sağlanması yönündeki çalışmalarımızı tüm yerleşke ve birimlerimizde yaygınlaştırmak, çevremizi ve geleceği korumak için çalışmaya, bu alanda yeni projeler üretmeye devam ediyoruz. Türkiye’deki tüm kurum ve kuruluşlar, çevre ve doğanın korunması, atıkların azaltılması ve geri dönüşüme dâhil edilmesi noktasında emek ve gayret içerisinde. Atıkların geri dönüşüm yoluyla kazanılmasının çevre politikalarına olduğu kadar ülke ekonomimize de olumlu katkıları oluyor. Bizler de Trakya Üniversitesi olarak bu alandaki çalışmaları doğru planlayarak ve yöneterek sürece destek oluyoruz. Sıfır Atık Projesi’yle ilgili yönetmeliğin yürürlüğe girdiği ilk andan itibaren sıfır atık yaklaşımını esas alarak çalışan Trakya Üniversitesinin bu konuda öncü olacağına inanıyoruz” dedi.


Erişilebilir Üniversite temasının yanında “Yaşanabilir” ve “Çevre Dostu” üniversite misyonuyla hareket eden bir üniversite olarak kaynak kullanımının azaltılması, varlıkların doğru yönetimi ve geri dönüşüm konusunda sürdürülebilir politikalar benimsediklerini ve bu doğrultuda ilk andan itibaren hızla aksiyon aldıklarını ifade eden Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen Sıfır Atık Belgesi’ni, çevresel değerlere gösterdiğimiz saygı ve hassasiyetin bir tezahürü olarak görüyoruz. Bu sebeple tarafımıza verilen belgeyi oldukça önemsiyor ve belgenin kurumumuza kazandırılmasında emeği geçen tüm çalışanlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Trakya Üniversitesi olarak tüm yerleşke ve birimlerimizdeki atıkları kontrol altına alarak gelecek nesillere nefes olmak ve temiz, yaşanabilir bir çevre oluşturabilmek için ‘Sıfır Atık Projesi’ne destek vermeye devam edeceğiz. Atıkların azaltılması, çevre kirliliğinin ve israfın önlenmesi, kaynakların daha verimli kullanılması ve doğanın korunması hepimizin görevi” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri farklı ülkelerde Kütahya’yı tanıtıyor Kütahya Anadolu İmam Hatip Lisesi İngilizce Öğretmeni ve proje koordinatörü Özlem Çalışkan Yoğunlaştırılmış Yabancı Dil Ağırlıklı 5/C sınıfıyla birlikte faklı ülke ve şehirlerden öğretmen ve öğrencilerle bir araya gelerek Kütahya’yı tanıtıyor. Okul Müdürü Rüştü Benli konuyla ilgili yaptığı açıklamada, kuruculuğunu Trabzon Mahmut Celaleddin Ökten Anadolu İmam Hatip Lisesi Fen ve Sosyal Bilimler Proje Okulu’nun üstlendiği, Romanya’nın kurucu ortak olduğu “My History,My Town, My Culture” ( Tarihim,Kasabam,Kültürüm) isimli eTwinning Projesine ortak olarak katılan Kütahya Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerinin proje çerçevesinde Kütahya’yı tanıttıklarını ifade etti. Müdür Rüştü Benli, “ Her ülkenin ve şehrin kendi kültürel, tarihi zenginliklerinin öğrenciler tarafından tanıtıldığı proje faaliyetleri çerçevesinde Türkiye’nin kuruculuğunda Romanya, İtalya, İspanya, Azerbaycan, Yunanistan, Polonya, Litvanya ve Arnavutluk’taki okullarla ortak faaliyetler yürütülmektedir. Bu çerçevede Kütahya Anadolu İmam Hatip Lisesi İngilizce Öğretmeni ve proje koordinatörü Özlem Çalışkan “Yoğunlaştırılmış Yabancı Dil Ağırlıklı 5/C sınıfımızla birlikte faklı ülke ve şehirlerden öğretmen ve öğrencilerle bir araya geliyor ve biz de kendi şehrimiz Kütahya’mızı tanıtıyoruz. Efelerimizi ve Efe oyunlarımızı anlatarak başladığımız projemizde, Kütahya’mıza özgü şalvar, çini, iğne oyası, hamam bohçası, bor madeni ve benzeri ürünler ile Kütahya Kültür köşesi oluşturduk. E müzede sergilenecek olan bu çalışmamızdan sonra okulumuzda Kütahya’mıza özgü yemeklerin yer aldığı Kütahya Yöresel Yemek günü düzenledik. Sıkıcık çorbası, dolamber böreği, leblebi, haşhaşlı lokum, gözleme, ılabada dolması gibi pek çok yöresel yemeği yapılış aşamaları ile birlikte ortaklarımızla paylaştık. Bundan sonrası için de proje faaliyetlerimiz çerçevesinde Kütahya’mızı tanıtmaya devam edeceğiz. Kütahya’mızın sahip olduğu tüm bu güzellikleri paylaşmaktan çok mutluyuz. Kütahya Anadolu İmam Hatip Lisesi olarak okulumuzun da adı olan şehrimiz Kütahya’yı tanıtıyor olmanın mutluluğunu yaşıyoruz ve bu süreçte desteklerini esirgemeyen velilerimize de çok teşekkür ediyorum” dedi.
Kocaeli İki belediyenin çalışanları birbirine girdi Kocaeli Şehir Hastanesi’nin etrafının düzenlenmesi sırasında iki belediyenin çalışanları karşı karşıya geldi. Yaşananlar üzerine Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Aydınlık ile İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet görüştü. İddiaya göre İzmit Belediyesi ekipleri, şehir yanında bulunan ve Tavşantepe Mahallesi’nde kalan sokağın asfalt çalışması için bölgeye gitti. Bu sırada aynı sokakta çalışma yapan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ekipleri ile İzmit Belediyesi çalışları karşı karşıya geldi. İki grup arasında zaman zaman kavgalar da yaşanırken, İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet bölgeye geldi. İzmit Belediyesi ile gelen grupta yer alan bir kişi İzmit Belediyesi meclis üyesi İbrahim Efe’yi ittirdi. Yere düşen İbrahim Efe’ye İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet ile yanında bulunanlar, "Kendini yere atıyorsun, numara yapma" diye tepki gösterdi. Bu sırada Fatma Kaplan Hürriyet’in yanında bulunan bir kişi de yere düştü. Yaşananlar an be an kaydedildi. Ayağa kalkan İbrahim Efe, "Başkanım bu yapılanlar doğru mu?" diyerek Fatma Kaplan Hürriyet’e tepki gösterdi. Yaşananların ardından Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Aydınlık’ta bölgeye geldi. Fatma Kaplan Hürriyet ile Hasan Aydınlık karşılıklı görüşme gerçekleştirdi. Fatma Kaplan Hürriyet açıklama yaptı Yaşananların ardından Fatma Kaplan Hürriyet yaptığı açıklamada, "Lütfen biraz uzlaşı. Lütfen beraber hizmet edelim. Birbirimize bilgi verelim. Biz bu konuda erinmeyiz. Teşekkür etmekten de asla gocunmayız. Sonuçta seçilmiş belediye ve belediye başkanlarıyız. Dolayısıyla nezaket gereği birbirimize bilgi vermek çok zor olmasa gerek. Bundan sonra biz yapıcı tavrımızı devam ettireceğiz. Uzlaşı arayışımızı devam ettireceğiz. İnşallah bu uzlaşı arayışımıza olgunlukla cevap gelir" dedi.
Denizli Arıcılardan çevre örgütlerine ilginç sitem: "Arı yoksa peşinden koştukları hayvanlar da olmayacak" Denizli’de plansız yapılan ilaçlama, polen toplayan arılara zarar verdi. Gelişmiş ülkelerde aynı zamanda tohumlama yapan arılar için ücret ödendiğine savunan arıcılar, bu konuya duyarsız kalan çevreci örgütlere, “Arı yoksa peşinden koştukları hayvanlar da olmayacak ancak belgesellerde izleyebilecekler” diyerek sitem etti. Baharla birlikte arıların polen mesaisi de yoğun bir şekilde devam ederken, arıcılar için de korku dolu günler başlamış oldu. Arıların polen topladığı gün içinde yapılan ilaçlamalar, kolonilerde kayıplara yol açtı. Denizli’nin Buldan ilçesinde arı yetiştiriciliği yapan ve Denizli Arı Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu üyesi olan Hakan Aytekin, polen toplayan arıların bu dönemde badem, erik, kiraz, vişne, şeftali, ayva ve armut ağaçlarında dölleme yaptığına dikkat çekti. Meyve üreticilerinin ilaçlamalarını akşam saatlerinde yapmalarının önemine değinen Aytekin, “Arıların doğal yaşama yaptıkları katkı tartışılamaz. Arı yaşamazsa hayat olmaz. Çiftçilerimiz ilaçlamalarını akşam saatlerinde yapsınlar ki arı ölümleri olmasın” dedi. Ailesinin tek geçim kaynağının arıcılık olduğuna işaret eden Aytekin, “Baharın gelmesiyle arılarımız hummalı bir çalışmaya başladı. Arılarımız çiçek açan meyve ağaçlarından polen toplarlarken bir taraftan da dölleme yapıyorlar. Bahar gelince işlerimiz yoğunlaşıyor ama biz arı yetiştiricileri için sıkıntılarda başlamış oluyor. Bizim en büyük sıkıntımız, zamansız yapılan ilaçlamalar. Meyve üreticilerimiz zamansız ilaçlama yapmalarından dolayı arılarımız zarar görüyor, zehir alıyorlar. Bugün dünyanın pek çok gelişmiş ülkesinde arıcılara arılar meyve ağaçlarında tohumlama yaptıklarından dolayı ekstra ücret ödenirken, bizler tohumlama sırasında arılarımız zehir almasın diye uğraşıyoruz. Üreticilerimizden ricamız ilaçlamalarını akşam saatlerinde yapmalarıdır. Albert Einstein’ın da dediği gibi ‘Arılar olmazsa, dünya olmaz. Arı yoksa hayat yoktur’ Bu dünyayı biz dedelerimizden değil, çocuklarımızdan ödünç aldık. Özellikle kimyasal ilaçlardan uzak durmamız gerekiyor” diye konuştu. “Çevreci örgütler arı ölümlerine duyarsız kalıyor” Arılar konusuna duyarsız kalan çevre örgütlerine sitem eden Aytekin, tepkisini şu sözlerle ifade etti: “Doğa dernekleri ve doğa ile ilgili çevreci sivil toplum örgütlerine sitemde bulunuyorum. Bu konuya önem vermelerini istiyoruz. Eğer arılar olmazsa, onların peşinden koştuğu hiçbir hayvan ve bitki topluluğunun yaşama şansı yoktur. Arı yoksa hayat yok. Arı yoksa peşinden koştukları hiçbirinin hayvanın resmini çekme gibi şansları olmayacak ancak doğayı belgesellerde veya eski çektikleri arşivlerinden izleyebilirler. Arıların zehirlenmesi noktasında lütfen bize destek çıksınlar. Arıların yaşaması, doğanın var olması gerçeğinden yola çıkarak bizlere destek vermeleri gerekiyor. Bu anlamda arıcılarımızın bereketli bir sezon geçirmelerini temenni ediyorum.”