KÜLTÜR SANAT - 22 Mayıs 2020 Cuma 11:18

Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğrencileri, Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası’na seçildi

A
A
A
Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğrencileri, Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası’na seçildi

Yurt içi ve yurt dışında katıldığı birçok organizasyonda, Trakya Üniversitesi’nin adını gururla duyurmayı başaran Devlet Konservatuvarı, konser performanslarının yanı sıra başarılarıyla da gündeme gelmeye devam ediyor.

Yurt içi ve yurt dışında katıldığı birçok organizasyonda, Trakya Üniversitesi’nin adını gururla duyurmayı başaran Devlet Konservatuvarı, konser performanslarının yanı sıra başarılarıyla da gündeme gelmeye devam ediyor.


Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda eğitimlerini sürdüren lisans ve lise kademesindeki öğrencilerinden Batuhan Işık, Yasemin Sansı, Ece Dikbıyık ve Eylül Şenel, sergiledikleri performanslarla, Türkiye’deki yüzlerce genç müzisyeni her yıl ülke ve dünyadan dinleyicilerle buluşturan “Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası”na (TUGFO) girme başarısı gösterdi.


Şef Cem Mansur yönetiminde Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı çatısı altında, bu yıl 14. yılını kutlayan Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası, her yıl canlı performanslarla seçtiği genç müzisyenleri, Covid-19 salgını tedbirleri kapsamında bu yıl video katılımı ile belirledi. 30 Nisan 2020 tarihine kadar başvuruların internet üzerinden gerçekleştiği TUGFO 2020 seçmelerinde yer almak isteyen genç sanatçılar, kendilerini tanıtan kısa bir video ve sergiledikleri solo performans ile başvurularını gerçekleştirdi.


Seçmelere, daha önce sahne aldıkları orkestra deneyimlerini anlatarak ve performanslarının yer aldığı canlı bir gösteriyi göndererek katılan Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Yaylı Çalgılar Ana Sanat Dalı öğrencisi Batuhan Işık ve Müzik ve Sahne Sanatları Lisesi öğrencileri Ece Dikbıyık, Eylül Şenel ve Yasemin Sansı, Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası’na katılma hakkı elde eden sayılı isimler arasında yer alma başarısını gösterdi.


Her yıl, Türkiye’deki konservatuvarlardan seçilen 100 genç müzisyenin bir araya gelmesiyle oluşan Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası’nda, on altı ile yirmi iki yaş grubu sanatçı adayları yer alıyor. Türkiye’nin en dinamik orkestrası olma özelliğini taşıyan Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası, genç müzisyenlerin profesyonellik kazanmadan önce orkestra deneyimi kazanmalarının yanı sıra yurt içi ve dışı festivallerde konser verme ve orkestralar arası değişim programlarından yararlanma gibi fırsatlar sunuyor.


Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Edirne, Eskişehir, İzmir, İstanbul ve Mersin’de bulunan konservatuvarlardan başvuru yapan binlerce aday içinden seçilen Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğrencileri Batuhan Işık, Ece Dikbıyık ve Eylül Şenel viyolonselde, Yasemin Sansı ise kemanda, Trakya Üniversitesi’ni ve Edirne’yi temsil etti. Çalışmalarını, Trakya Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Ahmet Hamdi Zafer’le sürdüren Yasemin Sansı ile Konservatuvar Müdür Yardımcısı Doç. Musa Eren İşkodralı’nın öğrencileri olan Ece Dikbıyık ve Eylül Şenel Müzik ve Sahne Sanatları Lisesi’nden Batuhan Işık ise Devlet Konservatuvarı Yaylı Çalgılar Ana Sanat Dalı’nda öğrenimine devam ediyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.