SAĞLIK - 13 Şubat 2020 Perşembe 11:34

Trakya Üniversitesi’nden ’Coronavirüs’ ile ilgili bilgilendirme toplantısı

A
A
A
Trakya Üniversitesi’nden ’Coronavirüs’ ile ilgili bilgilendirme toplantısı

Aralık ayından bu yana Çin başta olmak üzere dünya gündeminde birinci sırada yer alan ve ciddi bir toplum sağlığı sorunu haline gelen “Coronavirüs” (2019-nCoV) hakkında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Enfeksiyonların Kontrolü ve Önlenmesi Komitesi Başkanı Doç.

Aralık ayından bu yana Çin başta olmak üzere dünya gündeminde birinci sırada yer alan ve ciddi bir toplum sağlığı sorunu haline gelen “Coronavirüs” (2019-nCoV) hakkında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Enfeksiyonların Kontrolü ve Önlenmesi Komitesi Başkanı Doç. Dr. Zerrin Yuluğkural bir bilgilendirme toplantısı düzenledi.


Coronavirüs için ülkemizde gerekli tüm önlemler alınırken, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zerrin Yuluğkural da dünya gündeminde ön sıralarda yer alan virüs ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.



“Ülkemizde son durum nedir?”


Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Başhekimlik Toplantı Salonu’nda düzenlenen “Viral Enfeksiyonlar ve Corona Virüsü” konulu bilgilendirme toplantısında açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Zerrin Yuluğkural, Türkiye’de ve Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde Coronavirüs ile ilgili gerekli tüm tedbirlerin alındığını vurgulayarak vatandaşların bu konuda endişe etmemeleri gerektiğini söyledi. Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıkan ve dünyayı etkisi altına alan “Coronavirüs” hakkında merak edilen konulara dikkat çeken Doç. Dr. Zerrin Yuluğkural, “Coronavirüs bulaşıcı mı? Bulaşma ihtimali ve durumları nelerdir? Virüsten korunmak için neler yapmalıyız? Ülkemizde son durum nedir” gibi sorulara yanıt verdi.



“Virüsün en önemli tablo ve sonuçları Çin’de yaşanıyor”


Coronavirüsün, damlacık yoluyla bulaşan bir hastalık olduğunu belirterek, vatandaşların özellikle sık sık ellerini yıkayarak basit yollarla gerekli önlemleri alabileceklerini ifade eden Doç. Dr. Zerrin Yuluğkural, her yıl bu tür virüslerin çeşitli tipleri ile karşılaşıldığına ve enfekte olunabildiğine dikkat çekti. Virüslerin insanlık tarihinden daha eski olduklarına vurgu yapan Doç. Dr. Zerrin Yuluğkural, “Corona virüsü dediğimiz şeyi biz aslında kendi adıyla söylüyoruz, tanımlayabiliyoruz. Çünkü corona virüsünü tanıyoruz. Aslında bizden çok eski zamandan bu yana varlar. Bizler her yıl bu virüslerin çeşitli tipleri ile enfekte oluyor ve bu virüsleri solunum enfeksiyonu şeklinde geçiriyoruz. Sars virüsünü hatırlayacaksınız ama şu an için sonlandı ve artık böyle bir vaka ile karşılaşmıyoruz. Yaklaşık 10 yıl sonrasında da Mers ile karşılaştık. Özellikle Orta Doğu’da kendisini gösteren bir virüstü. Ciddi ölümler ile sonuçlanan hastalık tabloları oluştu ama sınırlı ve belirli bir alanı etkiledi. Bugün konuşacağımız virüs de yine o gruptan, corona virüsü ailesinden bir virüs olarak adlandırıldı. Hepinizin bildiği gibi kendini gösterdi ve şu an için salgın durumunda bulunuyor. Bunun dışında, transport olan vakalar nedeniyle dünyanın diğer ülkelerinde de görülebiliyor. Ama asıl salgın Çin’de kendisini gösteriyor. Ancak endişe edecek bir durum yok. Dünya Sağlık Örgütü, Çin Halk Cumhuriyeti ve diğer ülkeler acil eylem planlarını devreye sokarak alması gereken tüm tedbirleri titizlikle hayata geçirdi. Ne ticareti, ne de o ülkeden dışarı taşınmayı yasaklamadılar ve engellemediler. Şu an için her şey kontrol altında ve transport vakalar, özellikle Çin’de bulunmuş ve oradan kendi ülkesi veya başka ülkeye seyahat etmiş vakalarda hastalığın görülmesi, buna bağlı ölümler yok denecek kadar az. Virüsün en önemli tablo ve sonuçları Çin’de yaşanıyor” açıklamasında bulundu.



“Vatandaşlar müsterih olsun, bakanlık her türlü tedbiri aldı”


Virüs kapmış hastaların seyahatleri dolayısıyla virüsün bazı ülkelere sıçradığını belirten Yuluğkural, Türkiye’de corona virüsü vakasının olmadığını, Sağlık Bakanlığının ülke dışından gelebilecek risklere karşı gerekli tüm önlemleri aldığını vurguladı. Doç. Dr. Zerrin Yuluğkural, “Türkiye’de de böyle bir vaka henüz söz konusu değil. Şu an için corona virüsünden ya da salgınından söz edemiyoruz ancak vatandaşlarımızın müsterih olması için Sağlık Bakanlığımız, Türkiye’de henüz corona virüsü taşıyan hastaya rastlanmamasına rağmen gerekli tüm önlemleri almaya devam ediyor. Havalimanından başlayarak, ülke gündemine taşınan pek çok tedbir herkesin malumu Gerekli fiziki ve teknik alanlar, uygulamaya konacak planlar ve eylemler hazır. Bizlere düşen, bu tür bir durum veya vaka ile karşılaşırsak ne yapacağımızın planını önceden yapmak ve bunları hazırda tutmak. Tıpkı Pandemik H1N1 virüsünde olduğu gibi gerekli önlemleri almak, harekete geçmek ve vatandaşımızı bilinçlendirmek. Önce bilgilenecek, bilgi sahibi olacak ve bilgilendiğimiz adımları uygulayacağız. Vatandaş olarak spekülasyonların önüne geçmeli, bilinçlenmeliyiz. Türkiye’de böyle bir vaka olmadığı için korkmuyoruz. Ama bilgileniyoruz. Bizim için Türkiye’de sıkıntı olan bu virüs değil, Influenza’dır. Aslında insanların biraz daha Influenza’ya karşı dikkatli olması gerekiyor. Daha çok ona karşı korunmalıyız. Coranavirüs’ün öldürme hızına bakacak olursak, bunun şu an yüzde 2.5 civarında seyrettiğini görüyoruz ki bu oranın açıklamalara bakacak olursak giderek düşmesi bekleniyor” dedi.



“Virüslerden korunmanın en önemli yolu sık sık el yıkamak”


Corona virüsünün bulaşma yolları ve hastalıktan korunmak için alınabilecek önlemler hakkında da bilgiler paylaşan Doç. Dr. Zerrin Yuluğkural, amaçlarının vatandaşların korku ve paniğe yer vermemesini sağlamak olduğunu belirterek, gerekli önlemleri alarak enfeksiyonların bulaşması riskinin önlenebileceğini ifade etti. Vatandaşların, basit işlemlerle virüse karşı önlem alabileceğinin altını çizen Yuluğkural, kişinin kendisi ve ailesi için herkesçe bilinen basit korunma yöntemleri ile hastalıktan korunabileceğini aktardı. Doç. Dr. Zerrin Yuluğkural, “Hastalığın damlacık yoluyla bulaştığını bildiğimiz için enfekte olduğunu düşündüğümüz, temasta bulunmamız gereken kişilerden korunmak için maske takmamız önemlidir. Örneğin, bir solunum yolu enfeksiyonu geçiriyorsak, hastalığı başkalarına yaymamak için maske takmak en önemli uygulamalardan biri olacaktır. Bu, diğer virüslerden korunmak için de güzel bir adım ancak tüm gün boyunca maske takıp dolaşmalıyız gibi bir algı ortaya çıkmasın. Hasta biriyle çok yakın temas kuracaksak basit bir maskeyle korunmak bizim için yeterli olacaktır. Ama bundan da önemlisi el yıkamak, yani ellerimizin hijyeni. Gün içinde birçok yere temas ediyoruz, o yüzden el hijyeni çok önemli. Ne zaman hasta biri ile yakınlaştık, damlacık ile onun ulaşabileceği yerlerle temas ettik, bir yerlere dokunduk sonrasında ellerimizi muhakkak yıkamalıyız. Su ve sabunla ellerimizi ovalayarak yıkamamız önemli bir önlem olacaktır. Dezenfektanlar da bu konuda yeterli olacaktır” ifadelerini kullandı.



“Çin’den gelen ticari ürünlerde virüs sıkıntısı yok”


Çin’le yapılacak ticarette de herhangi bir sıkıntı olmadığını ve Çin’den gelen herhangi bir ticaret ürününün virüs taşımayacağı bilgisini kaydeden Doç. Dr. Zerrin Yuluğkural “Dünya Sağlık Örgütü, Çin’den ticaret yapılmasını engelleyecek bir karar almadı. Ticaretle gelen ürünlerde bulaşma söz konusu olmayacaktır. Virüsler dışarıdaki ortamda çok uzun kalamıyor. Bu durumda, alışverişten kaçınmayı gerektirecek bir durum yok. Aynı zamanda seyahat etmekte de bir sıkıntı yok. Zaten gerekli tüm önlemler alınıyor" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Vodafone Business, 10 bin işletmenin dijital yetkinliğini ölçecek Vodafone Business, Yıldız Teknik Üniversitesi akademisyenleri iş birliği ve Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) desteğiyle hazırlamış olduğu Sanayide Dijital Yetkinlik Analizi’yle şirketlerin dijital yetkinlik seviyelerini ölçecek. Dijitalleşme kavramını iş yapış süreçlerine adapte edebilme kabiliyeti, günümüz rekabet ortamında şirketlerin çağa ayak uydurabilmesindeki en önemli konuların başında geliyor. Dijital kanallarını aktif kullanabilmesinin yanında, kesintisiz bağlantı ve güvenlik çözümleri ile iş sürekliliğini sağlayabilen ve Endüstri 4.0 dönüşümüne giden yolda dijital altyapılarını oluşturabilen şirketlerin gelecekte var olabileceği belirtiliyor. Bu noktada işletmelerin dijital farkındalık kazanmasını sağlaması adına Vodafone Business, Yıldız Teknik Üniversitesi akademisyenleri iş birliği ve Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) desteğiyle sanayi şirketlerinin kendi kendilerine dijital olgunluk seviyelerini ölçümleyebilecekleri bilimsel bir test içeriği olan Sanayide Dijital Yetkinlik Analizi’ni hazırladı. Altyapı, veri yönetimi, entegrasyon, dijital pazarlama, mobil uygulamalar ve siber güvenlik gibi servisleri kapsayacak olan bu analizin sonuçlarına göre Vodafone Business, her bir şirkete özel olarak skorlama raporu sunarken, KOBİ’lerin geliştirilmesi gereken alanlarına özgü önereceği çözümlerle de işletmelerin dijital olgunluklarını yükseltmesine katkı sağlayacak. “Rapora göre sunacağımız özel çözümlerle şirketlerin skorlarını yukarı taşıyacağız” Dijitalleşme çağında işletmelerin, yenilikçi teknolojileri iş yapış şekillerine adapte edebilmesinin büyük önem taşıdığını söyleyen Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Özlem Kestioğlu, bunun için de şirketlerin dijital olgunluk seviyelerinin yüksek olması gerektiğini ifade etti. Kestioğlu, konuyla ilgili şunları dile getirdi: “Platform olarak KOBİ ve işletmelerimizin dijital dönüşümünü hızlandırıcı adımlar atarak bu alandaki niteliğimizi ve derinliğimizi genişletmeye devam ederken, eğitim alanında da şirketlerimizin dijital çözüm ortağı olarak yanında yer alıyoruz. Tam da bu noktada KOBİ’lerimizdeki çalışanların dijital farkındalık düzeylerini ölçümleyebilmenin son derece kritik olduğunu söylememiz gerekiyor. Bu doğrultuda bizler de Yıldız Teknik Üniversitesi akademisyenleri iş birliği ve OSBÜK’ün desteğiyle imalat sanayi sektöründeki şirketlerin kendi kendilerine dijital olgunluk seviyelerini ölçümleyebilecekleri bilimsel bir test hazırladık. Sanayide Dijital Yetkinlik Analizi adını verdiğimiz testimizin içerisinde 6 farklı grupta sorular yer alırken; KOBİ segmenti ağırlıklı olmak üzere işletmelerimiz, dijital olgunluk seviyelerini öğrenerek gelişim göstermesi gereken alanlarının röntgenini çekebilecek. Böylece bu şirketlerin hangi alanlarda ilerlemesi gerekiyorsa, Vodafone Business’ın teknoloji adaptasyonu ve inovatif çözümleriyle bu alanlarda fark oluşturabilecekler. Testin sonunda ise işletmelerimiz dijital olgunluk skorları ve o skoru nasıl geliştirebileceklerine dair önerilerin yer alacağı bir rapor görecek.” KOBİ’ler dijital olgunluklarını rakipleriyle kıyaslayabilecek Yapılan açıklamaya göre, Sanayide Dijital Yetkinlik Analizi ayrıca sanayi sektöründeki şirketlerin ortalama skorunu da işletmelere sunarken, KOBİ’ler bu şekilde hem sektör hem şehir hem de ülke kapsamındaki işletmelerle kendisini kıyaslayabilecek ve sektör ortalamasının altında ya da üstünde olduğunu ortaya koyacak. Artan rekabet ve dijitalleşme çağında dijitalde var olmak adına şirketler için son derece önemli bulguları ve yol haritasını ortaya koyacak olan Sanayide Dijital Yetkinlik Analizi ile ilk fazda, 10 bin işletmenin kendi dijital olgunluk skorlarını ölçümleyeceği öngörülüyor. OSBÜK olarak dijitalleşmenin en önemli çalışma başlıkları arasında yer aldığını kaydeden Organize Sanayi Bölgeleri Başkanlık Divanı Üyesi ve Kocaeli Gebze Dilovası OSB Başkanı Mustafa R. Türker şöyle konuştu: “OSBÜK olarak amacımız, Türkiye’deki sanayi bölgelerine destek vermek. Bugüne kadar sanayicilerimizin yanında olmak adına birçok projeye imza attık. Bu projeler arasında en önemlilerinden biri de Sanayide Dijital Yetkinlik Analizi. Dünyayla rekabet edebilmek için pek kıstasa dikkat etmek gerekiyor. Fark oluşturabilmek için de dijitalleşme çok kritik. Vodafone Business ve Yıldız Teknik Üniversitesi ile gerçekleştirdiğimiz bu projelerimizle OSB ve şirketlerin dijital yetkinliklerini geliştireceğine inanıyoruz. Önümüzdeki dönemde de bu iş birliğinin artarak devam edeceğine inanıyorum.” Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halit Keskin ise konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: “Sanayide Dijital Yetkinlik Analizi, sanayi kuruluşlarımızın, dijital teknolojilerle rekabet avantajını sürdürülebilir kılmak ve pazar liderliğini sağlamlaştırmak için stratejik önem arz eden çok değerli bir proje. Bu bilimsel analizin derinlemesine yetkinlik haritalama, sektörel zorluklara proaktif yanıtlar geliştirmek ve değişim yönetimini etkinleştirmek adına kritik bir araç olduğunu belirtebilirim. Sanayide Dijital Yetkinlik Analizi gerçekleştiren şirketler kendilerine sunulmuş yol haritasıyla, teknolojik olgunluk düzeylerini değerlendirerek dijital geleceğe sağlam adımlarla ve çok daha güçlü yürüyecek.”
Kayseri Kayseri OSB Sağlık Merkezi yapımı için çalışmalar başladı Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’ndeki sağlık hizmeti ihtiyacının yerinde karşılanması amacıyla kurulması planlanan Sağlık Merkezi yapımı için start verildi. Kayseri OSB Başkanı Mehmet Yalçın’ın üzerinde önemle durduğu ve "Kayseri OSB sanayicisi sağlık merkezi hizmetini hak ediyor” dediği, Kayseri OSB Sağlık Merkezi için inşa çalışmaları başladı. Kayseri OSB Başkanı Mehmet Yalçın, geçtiğimiz aylarda yapılan ön fizibilite çalışması sonrasında projelendirme çalışmalarını Kayseri İl Sağlık Müdürlüğü ile beraber yürüttüklerini belirtti. Kayseri OSB’de sağlık merkezi ihtiyacı bulunduğunu daha önce sık sık ifade ettiklerini vurgulayan Başkan Yalçın; "Sağlık merkezi kurulması yönündeki fikrimizi Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Mehmet Özhaseki başta olmak üzere Kayseri Valimiz Gökmen Çiçek beyefendi ile paylaşmış ve desteklerini istemiştik. Süreçte Kayseri İl Sağlık Müdürümüz Dr. Mehmet Erşan ve ekibi ile yaptığımız istişareler sonucunda, Kayseri OSB Hizmet binası karşısındaki Zorlu Enerji’den kalan binanın sağlık merkezi olarak yeniden düzenlenmesi için karar aldık. Projelendirme çalışmalarının bitmesiyle birlikte ihale süreçlerini gerçekleştirerek, mevcut binamızda yeniden düzenleme çalışmalarına başlamış bulunmaktayız" dedi. Başkan Yalçın, “Sağlık Müdürlüğümüzce istenen şartlara göre binamızda yapılacak yenileme ve tadilat işlemlerinin yaklaşık 7-8 ay kadar sürmesini hedefliyoruz. Akabinde Kayseri Sağlık Müdürlüğü’nce talep edilecek araç, cihaz ve ekipmanları da Kayseri OSB olarak biz temin edeceğiz. İnşallah 2025 yılında Kayseri OSB Sağlık Merkezimiz, sanayicilerimize ve çalışanlarına hizmet vermeye başlayacak" diye konuştu. Başkan Yalçın, Kayseri OSB Sağlık Merkezi kurulması için desteklerini esirgemeyen Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Mehmet Özhaseki’ye şükranlarını sunduğunu belirterek, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, Kayseri İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Erşan ve sağlık bakanlığı çalışanlarına da verdikleri desteklerden dolayı teşekkür etti.