EĞİTİM - 25 Mayıs 2019 Cumartesi 16:50

Türkiye’yi temsil edecek tek takım

A
A
A
Türkiye’yi temsil edecek tek takım

Uruguay’da düzenlenecek olan Uluslararası Rabotik Turnuvası’nda Türkiye’yi temsil edecek tek takım olan Edirne Bahçeşehir Koleji Robotrak Space Takım; Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Hakan İşcan’a projelerini anlatarak kentin tanıtımına katkıda bulunmak için tanıtım broşürü istedi.

Uruguay’da düzenlenecek olan Uluslararası Rabotik Turnuvası’nda Türkiye’yi temsil edecek tek takım olan Edirne Bahçeşehir Koleji Robotrak Space Takım; Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Hakan İşcan’a projelerini anlatarak kentin tanıtımına katkıda bulunmak için tanıtım broşürü istedi.


Edirne Bahçeşehir Koleji’nin robotik takımı olan Robotrak Space Takımı’nda yer alan Nehir Erol, Öykü Karaca, Meriç Tunca, Tunç Tuncay, Ayaz Koyuncu, Emir Alp; Danışmanları Doğa Savcı, Emir Gezgin ve Koçları Aysun Yiğitsoy ile birlikte Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Hakan İşcan’ı ziyaret etti.


Öğrenciler, FLL. FLL, First Vakfı’nın düzenlediği robotik turnuvasına katıldıklarını belirterek, “Söz konusu turnuva proje, robot ve özdeğeler gibi bölümlerden oluşmakta. Takımımızın adı Robotrak Space. Robotrak, her sene aynı kalmakla birlikte ismini Trakya’dan almaktadır. İkinci ismi ise sezon temalarından dolayı değişmektedir. Bu sezonun teması ise uzay. Bu nedenle takımımızı Robotrak Space olarak adlandırdık. Takımımız 6 üye, 2 danışman ve 1 koçtan oluşmaktadır” dedi.


İstanbul’da düzenlenen yerel turnuvanın ardından İzmir’de düzenlenen Ulusal Turnuvaya katılmaya hak kazandıklarını belirten öğrenciler, “İzmir Ulusal Turnuvası’nda Uruguay’da Türkiye’yi temsil edecek olan tek takım olmaya hak kazandık. Projemizin amacı; uzayda bulunan uyduların ömürlerinin kısa olmasını ve uzay çöplerinin sebebi olan radyasyonu engellemekti. Bu radyasyonu simüle edebileceğimiz yer olan Çernobil hakkında yaptığımız araştırmalar sonucu kabuklu canlıların sahip olduğu kitinin radyasyonu engellediğini öğrendik. Biz de bu kitini atık olan karides kabuklarından elde ederek belli işlemler sonucu kumaşa entegre ettik. Daha sonra bu kumaşla ölçümler yaptık ve bu kumaşla kapladığımız radyasyon kaynaklarının radyasyonu absorbe ettiği gördük. Bu kumaş sayesinde iç yüzeyini kapladığımız uyduların hem maliyetlerini azaltmış hem de ömürlerini uzatarak uzay çöplerine uzun vadede çözüm bulmuş olduk” diye konuştu.


Öğrenciler daha sonra Uruguay’da Edirne’yi tanıtabilmek için belediyeden aynalı süpürge ve tanıtım broşürü istediler. Başkan Yardımcısı Hakan İşcan’da genç yaşta önemli bir projeye imza atan öğrencileri kutlayarak, “Sizlerle bir kez daha gurur duyduk. Ülkemizi ve Edirne’yİ Uruguay’da en iyi şekilde temsil edebileceğinize gönülden inanıyorum. Edirne Belediyesi olarak geleceğimizin teminatı gençlerimizin her zaman yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Gençlerin bilim ve teknoloji ışığında; ahlaki değerler eşliğinde ilerlemesi bizlerin en büyük temennisi. Biliyor ve inanıyoruz ki, Atatürk ilke ve devrimleri ışığından ayrılmayan gençlerimiz Ata’mızın bizlere işaret ettiği gibi ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine taşıyacaklardır. Sizleri, öğretmenlerinizi ve desteğini sizlerden hiçbir zaman esirgemeyen ailelerinizi bir kez daha tebrik ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Didim’de kreş öğrencileri 23 Nisan’ı erken kutladı Didim Belediyesi Deniz Yıldızları Kreş ve Gündüz Bakımevi öğrencileri, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı büyük bir coşku ile kutladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programda konuşma yapan Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay; "Çocuklarımızın hazırladıkları güzel sunumları birlikte izleyeceğiz. Dünyada hiçbir lider yoktur ki, çocuklara bir bayram hediye etsin. Geleceği de çocuklara, gençlere emanet etsin. Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak, Atatürk’ün evlatları olarak bu emanete sahip çıkmak zorundayız. Çocuklarımızı doğdukları andan itibaren bu bilinç ve kültürle yetiştirmek zorundayız. Bizler değerlerimize sahip çıkmalıyız. Lütfen Cumhuriyetimize sahip çıkalım. Çocuklarımıza sahip çıkalım, çocuklarımıza armağan edilen bu bayramı, çocuklarımız doyasıya yaşasınlar ki Cumhuriyeti’mizin değerini bugünden itibaren anlasınlar. Katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum" dedi. Kutlama programı kapsamında, minik öğrenciler, öğretmenleri ve eğitmenleri eşliğinde hazırlamış oldukları dans gösterilerini sergiledi. Renkli görüntülere sahne olan program, izleyenler tarafından büyük beğeni topladı. Didim Belediyesi Gençlik Merkezi, DİGEM Sanat Akademisi’nde gerçekleştirilen kutlama törenine, Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay, Didim Garnizon Komutanı Albay Ali Saçan, Belediye Başkan Yardımcısı Aydan Aşık Turgut, belediye meclis üyeleri, öğrenciler ve veliler katıldı.
İzmir Şehit oğlunun hasretini böyle gideriyor, odasını anı evine çevirdi 2018 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Suriye’nin Afrin kentinde gerçekleştirdiği Zeytin Dalı Harekatı’nda şehit düşen İzmirli Piyade Uzman Çavuş Ali Akdoğan’ın annesi, oğlunun doğumundan şehit oluncaya kadar kullandığı eşyalarıyla anı odası oluşturdu. Şehit oğlunun eşyalarını koklayıp öperek özlem gideren annenin evi, minik ziyaretçilerle doluyor. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından Suriye’nin Afrin bölgesinde yürütülen Zeytin Dalı Harekatı’nda, 10 Şubat 2018 tarihinde şehit olan Piyade Uzman Çavuş Ali Akdoğan’ın İzmir Bayraklı’daki evi, adeta müzeye çevrildi. Şehidin annesi Fatma Akdoğan, oğlunun şehit olmasının ardından odasında hatıralarını sergilemeye karar verdi. Şehit Ali Akdoğan’ın evdeki odası, bebeklik döneminde giydiği kıyafetler, eğitim hayatında aldığı karneler, askeri eşyaları, üniformaları, başarı belgeleri, fotoğrafları ve kişisel eşyalarının bulunduğu bir anı odasına dönüştürüldü. Oğlunun hayali olan tespih koleksiyonuna da odada ayrı bir yer tutan anne Akdoğan, 6 senedir özlemini yaşadığı oğlunun bebeklik kıyafetleri ve eşyalarını öpüp koklayarak hasret gideriyor. Eşyalarıyla hasret gideriyor Şehit düşen oğlunun 7 yıla yaklaşan hasretini eşyalarını koklayarak hasret gideren anne Fatma Akdoğan, şehidin odasını nasıl anı evine çevirdiğini anlattı. Akdoğan, "Oğlumun 2018 yılında Suriye Afrin’de yürütülen harekatta şehit olduğu haberini almıştık. Çok üzücü ancak bizim için aynı zamanda gurur verici bir durum. Onun yokluğunda evde hep onun eşyalarını bir yerlerden bulup duygusal anlar yaşıyordum. Ali, tespihlere çok düşkündü ve hep bir tespih koleksiyonu olsun istiyordu. Ben de bebeklikten bu yana onun kullandığı eşyaları, odasını müzeye dönüştürerek sergi yapmak istedim. Eşyalarını düzenleyip bir camekan yaptırıp buraya koydum. Oğlumun mayına bastığı botlardan tut, kundağı, zıbını, çorapları, bebeklikten beri her şeyini biriktirmişim. Buraya kurduğum ses sitemiyle de sürekli Kur’an okunuyor onun ruhu için. Onun kokusunu, hasretini eşyalarıyla gideriyorum" dedi. Minik ziyaretçilerle doluyor Şehidin anı evine dönüştürülen odasını ziyaret etmek, şehidin hatıralarını görmek için özellikle çocukların eve geldiğini söyleyen Fatma Akdoğan, ziyaretçiler geldikçe mutlu olduğunu söyledi. Akdoğan, "Buraya küçük öğrenciler geliyor, 5 yaşındaki çocuklar, lise öğrencileri, veliler, sürekli gelenler oluyor. Onlar geldikçe ben de mutlu oluyorum, tüm ziyaret etmek isteyenlere kapım açık" diye konuştu. Amcasının adını aldı Diğer oğlunun bebeğine de şehit amcası Ali Akdoğan’ın adını verdiklerini söyleyen Fatma Akdoğan, "Diğer oğlum, yeni doğan bebeğine ağabeyinin ismini koydu. Ali koydu ismini. Torunum da inşallah öyle cesur bir kahraman delikanlı olur. Ben de sevindim ve duygulandım. O da büyüdüğünde bu anı odasına gelerek amcasının nasıl bir kahraman olduğunu görür" sözlerine yer verdi. "Telefonla konuştuk, 2 saat sonra şehit oldu" Oğluyla yaptığı son telefon konuşmasından 2 saat sonra oğlunun şehit düştüğünü söyleyen anne Akdoğan, "Acısı çok büyük, gururu da büyük. Her zaman gurur duydum iki oğlumdan da. Ali Suriye’deydi şehit olduğunda ama bilmiyordum. Ben tedirgin olmayayım diye Kars’ta olduğunu söyledi. Ben yanına gitmek için Kars’a gelmek istediğimi söylediğimde gelmememi söyledi. Son telefon konuşmamızdan 2 saat sonra şehit oldu. Bugün 2 bin 228 gün oldu Ali şehit olalı. Yani 6 yıl 3 ay 8 gün oldu. Her gün sayıyorum. Bıkmadan, usanmadan ve gururla da her gün yanına gidiyorum Kadifekale Şehitliğine... Çok şükür metanetliyim. Eşim ve oğlum sürekli en büyük destekçilerim. Bu odada sürekli Kur’an-ı Kerim okunuyor. Gelen arkadaşlardan da Allah razı olsun. Hep inançlı insanlarımız buraya gelip ziyaret etmek istiyorlar; odasını görmek istiyorlar. Onlar da büyük tabi moral oluyor. Herkes saygı duyuyor şehit ailesi diye bize ve biz de saygı duyuyoruz. Çok teşekkür ediyorum herkese, gelen öğrencilere. Rabbim herkesin evladını bağışlasın" dedi. "Allah devletimize, milletimize zeval vermesin; hayat cesurları sever" Oğlunun her zaman söylediği ’Hayat cesurları sever’ sözünü de dilinden düşürmeyen Fatma Akdoğan, "Oğlumun yokluğu 7’inci seneye girdi. Biz iman gücümüzle, Kur’an, bayrak ve vatan sevgimizle ayakta dururuz. En büyük gururumuz şehitlerimizin mertebeleri. Ömür boyu gurur duymaya devam edeceğiz. Allah devletimize, milletimize, askerimize zeval vermesin. Ali ’Hayat cesurları sever’ derdi. Çünkü Ali’de hiç korku yok. Ne bir korku ne bir çekinme... Biz şehitlerimizle hep gurur duyuyoruz. Gazilerimizle de öyle. Rabbim düşmanlara fırsat vermesin. Terör destekçilerini, terör belasını Allah ’Kahhar’ adıyla kahretsin. Ali’nin anı odası herkese açık, herkes buraya gelip ziyaret edebilir" açıklamasında bulundu.