EKONOMİ
Başkan Yalçın: "İhracattaki artış büyümeye pozitif katkı sağlayacaktır" 29 Mart 2024 Cuma - 12:14:21 Kayseri OSB Başkanı Mehmet Yalçın, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan, 2024 yılı Şubat ayı dış ticaret rakamlarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Başkan Yalçın, “Türkiye ekonomisi Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13,6 artışla 21 milyar 82 bin dolar seviyesinde ihracat gerçekleştirmiştir. Aynı dönemdeki ithalatımız ise yüzde 9,2 azalarak 27 milyar 853 milyon dolar olmuştur. İhracattaki artış ve ithalattaki düşüşün sürmesi, 2024 yılının ilk çeyreğinde büyümeye pozitif katkı verecektir. Ekonomi yönetimi tarafından uygulanan Orta Vadeli Program sayesinde yaşadığımız zorlukların kısa sürede normale döneceğine olan inancımız tamdır” dedi. Sektörler bazında ihracat ve ithalat oranlarına da değinen Başkan Yalçın; "Şubat ayında sektörlere göre ihracatın payı; İmalat Sanayi sektörü yüzde 94,0, Tarım, Ormancılık ve Balıkçılık sektörü yüzde 4,2, Madencilik ve Taş Ocakçılığı sektörü yüzde 1,4 olarak gerçekleşmiştir. Şubat ayında sektörlere göre ithalatın payı sıralaması ise İmalat Sanayi sektörü yüzde 79,1, Madencilik ve Taş Ocakçılığı sektörü yüzde 14,12, Tarım, Ormancılık ve Balıkçılık sektörü yüzde 3,6 düzeylerinde gerçekleşmiştir.” şeklinde konuştu. Yalçın, “Şubat ayında en fazla ihracat yaptığımız ülkeler; Almanya, ABD ve İtalya olmuştur. Şubat ayında ihracatta en çok paya sahip ilk 10 ülkenin toplam ihracat içerisindeki payı ise yüzde 47,0 civarında gerçekleşmiştir. Şubat ayında en fazla ithalat yaptığımız ülkeler; Rusya Federasyonu, Çin ve Almanya olmuştur. Şubat ayında ithalatta en çok paya sahip ilk 10 ülkenin toplam ithalat içerisindeki payı yüzde 61,9 seviyesindedir.” dedi. "Kayseri’nin ihracatı arttı" Kayseri’nin Şubat ayı ihracat rakamlarına ilişkin de değerlendirmede bulunan Başkan Mehmet Yalçın; "Kayseri’nin 2024 yılı Şubat ayında yapmış olduğu ihracat 314 milyon 61 bin dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. İhracatımızda bir önceki aya göre yaklaşık yüzde 9,3’lük bir artış yaşandığı görülmektedir. Şubat ayı ihracatı bir önceki yılın aynı ayına oranla ise yaklaşık yüzde 18 artış sağlamıştır. Kayseri’nin, genel ihracattaki payı yüzde 1,46 olarak açıklanmıştır. Bu oranı daha yukarıya taşımamız ve en fazla ihracat yapan ilk 10 il arasında yer almamız gerekmektedir" diye konuştu. Kayseri’nin Şubat ayında gerçekleştirdiği ithalat rakamlarına değinen Başkan Yalçın, “İthalat rakamımız Şubat 2024’te 94 milyon 819 bin dolar olmuştur. Şubat ayı ithalatımız bir önceki aya göre oranla yaklaşık yüzde 7,7’lik artış göstermiştir. Şubat ayı ithalata rakamı bir önceki yılın aynı ayına oranla ise yaklaşık yüzde 30’luk bir gerileme göstermiştir. Kayseri ihracatının ithalatını karşılama oranıyla örnek olan şehirler arasındaki yerini korumaktadır” ifadelerini kullandı. Ekonomi yönetimine olan inançlarının tam olduğunu da sözlerine ekleyen Başkan Mehmet Yalçın; “Türkiye ekonomisi; 2023’ün dördüncü çeyreğinde yüzde 4, 2023 yılının tamamında ise yüzde 4,5 oranında büyüme sağlamış ve 14 çeyrektir aralıksız büyüme performansını devam etmiştir. Türkiye ekonomisi, AB ülkeleri arasında en çok büyüyen ülke konumunda bulunmaktadır. İç piyasada atılan mali sıkılaştırma adımları ve küresel ekonomideki durgun görünüme rağmen, ekonomik büyümemizdeki pozitif yön umut vericidir. İhracata dönük üretim yaparak cari açığı azaltan Türkiye ekonomisi, büyümedeki sürdürülebilir rakamları elde etmek için enflasyonla mücadelesinde de kararlı olmak zorundadır. Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’in ortaya koyduğu ekonomi yönetimine, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın her platformda desteğini açıklaması da önemlidir. Ekonomi yönetimi tarafından uygulanan Orta Vadeli Program sayesinde yaşadığımız zorlukların kısa sürede normale döneceğine olan inancımız tamdır. Sanayicilere verilen desteklerin artması ve özellikle üretime dönük krediye ulaşımın kolaylaştırılması büyüme oranlarındaki hızı artıracaktır. Bununla beraber istihdam artışının da sağlanması ile ülkemiz ekonomisinin dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alması imkânsız değildir” ifadelerini kullandı. Başkan Yalçın, açıklamasının sonunda, Türkiye’nin hedeflerine ulaşması için büyük gayretle çalışan tüm sanayicileri ve ihracatçıları tebrik etti.
29 Mart 2024 Cuma - 11:38 Deprem bölgesi Malatya’da inşaat sektörünün de gözü kulağı seçimlerde Asrın felaketinde yıkılan illerin başında yer alan Malatya’da inşaat sektörü de 31 Mart günü yapılacak yerel seçimlerin sonucunu bekliyor. Seçim sonrası inşaatlarda ciddi bir artışın yaşanması ile sektöründe canlanması bekleniyor. Deprem bölgelerinde inşaat sektöründe seçim sonrası ciddi hareketlilik bekleniyor. 53 bin 537 kişinin hayatını kaybettiği 6 Şubat depremlerinin ardından başta konut ihtiyacı olmak üzere depremzedelerin yaraları hızla sarılıyor. 11 ili kapsayan depremde ihtiyaç duyulan konut ve köy evlerinin yapımı ile bölgede inşaat sektöründe de ciddi bir istihdam ve konut ihtiyacında rahatlama olacağını dile getiren İnşaat Mühendisi Musa Karagöz, hükümetin depremzedeler için hazırladığı konutların inşaat sektöründe canlılığı seçimden sonra artıracağını söyledi. Sektörde yılbaşından bu yana yeni bir durgunluk yaşandığını belirten Karagöz, inşaat sektöründe durgunluğun nedenleri arasında fiyatların yükselmesi, krediye ulaşım zorluğu ve seçim ortamının bulunduğunu belirtti. İnşaat Mühendisi Karagöz, "Kredi sorununun giderilmesi ve yeni yapılan deprem konutları ile birlikte, yeni büyük projelerle güvenli ve yaşanabilir konutlar üretilmesi için adımların atılacağını şimdiden ön görebiliyoruz. Ülkemizde çok ciddi sayıda genç kuşak var. Onlar en kısa sürede kiradan kurtulup ev sahibi olmanın yollarını arıyor. Doğal olarak şu an gündem seçim ama seçim sonrası adımlar birer birer atılacak ve kısa sürede önemli yol alınacak. Buna inanıyoruz" diye konuştu.
29 Mart 2024 Cuma - 11:22 Turkcell’e ‘Türkiye’nin En İyi İş Yeri’ ödülü Odağına her zaman insanı koyan Turkcell, en geniş katılımlı iş yeri araştırmalarından Kincentric Best Employers 2024 programında bir kez daha ‘Türkiye’nin En İyi İş Yeri’ seçildi. Operatör bu ödüle ‘çalışan bağlılığı’, ‘çeviklik’, ‘bağlı kılan liderlik’ ve ‘yetenek’ alanlarındaki yüksek performansıyla layık görüldü. Turkcell, insan odaklı kurum kültürünün başarısını global ölçekteki çalışmalarla tescillemeyi sürdürüyor. İnsan kaynakları ve yönetim danışmanlığı alanında dünyanın önde gelen şirketlerinden Kincentric’in uyguladığı Best Employers programında daha önce de ödüllendirilen operatör, bir kez daha ‘Türkiye’nin En İyi İş Yeri’ seçildi. Dünya genelinde 78 farklı ülkede 20 yılı aşkın süredir, Türkiye’de ise 2006 yılından bu yana uygulanan program kapsamında şirketler, ‘çalışan bağlılığı’, ‘çeviklik’, ‘bağlı kılan liderlik’ ve ‘yetenek’ kriterlerine göre değerlendiriliyor. “Çalışanlarımızı hayatın her alanında destekliyoruz” Turkcell İnsan ve İş Destekten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Erkan Durdu, alanında en geniş katılımlı programlardan biri olan Kincentric Best Employers programında bir kez daha ‘Türkiye’nin En İyi İş Yeri’ seçilmekten gurur duyduklarını belirterek, şunları söyledi: “Global ölçekte yapılan bu çalışma, çalışanlarımızın Turkcell kurum kültüründen duyduğu memnuniyeti ortaya koyması açısından çok değerli. Ülkemizde esnek çalışmayı ilk uygulayan şirketlerden biri olarak, çalışanlarımızı hayatın her alanında desteklemeyi sorumluluğumuz olarak görüyoruz. İşe alım süreçlerinden başlayarak çalışanlarımıza en iyi deneyimi yaşatmak istiyoruz. Takım ruhu ve motivasyon bizim için çok önemli. Güçlü altyapımız ve yüksek teknoloji yeteneklerimizle sektörde fark oluşturan pek çok uygulamayı hayata geçiriyor ve çalışan memnuniyetinde çıtayı her zaman daha yükseğe koyuyoruz. Bu vesileyle Turkcell’e gönülden bağlı tüm çalışma arkadaşlarıma bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum. Nitelikli insan kaynağımızla, Türkiye Yüzyılını Dijitalin Yüzyılı yapma yolculuğumuza devam edeceğiz.”
Dünyanın üretim merkezine 20 ton yerli ayçiçeği tohumu ihracatı
28 Mart 2024 Perşembe - 15:27 Dünyanın üretim merkezine 20 ton yerli ayçiçeği tohumu ihracatı Tekirdağ’da Trakya Kalkınma Ajansı desteğiyle yetiştirilen 20 ton yerli ve milli hibrit ayçiçeği tohumu ikinci kez Rusya’ya ihraç edildi. Dünyanın tohum merkezi arasında bulunan Rusya’da yerli ve milli tohumlarında yayılması beklenirken, seneye ise Rusya’ya 120 ton transfer anlaşması yapılmış durumda. Trakya Kalkınma Ajansının destekleriyle Trakya Tohumcular Derneği tarafından deneme tarlalarında yetiştirilen yerli ve milli 20 ton hibrit ayçiçeği tohumu, Rusya’ya ihraç edilmek üzere yola çıktı. Rusya ihraç transferi öncesi Muratlı Kaymakamı Ahmet Erdoğdu, Trakya Kalkınma Ajansı Gene Sekreteri Mahmut Şahin, Tekirdağ Tarım ve Orman İl Müdürü Oktay Öcal ve Trakya Tohumcular Derneği Başkanı İbrahim Toruk tohumların bulunduğu fabrikada incelemede bulundu. İkinci kez 20 ton ihracat Ayçiçeği ihracatında önce gelen ülkelerden biri olan Rusya’da ayçiçeği arenasında artık yerli tohumda boy gösterecek. Tekirdağ’da başarılı bir şekilde kuraklık şartlarına dayanıklılığı ile bilinen yerli tohumlar Rusya’daki tarlalardan 2017’de deneme tarlalarında boy gösterdikten sonra bu yıl da tercih edilmeye başlandı. Seneye 120 ton yerli tohum gönderilmesi konusunda anlaşmalar yapılırken, yerli ve milli ayçiçeği tohumunun ilerleyen yıllarda dünyanın bütün oyuncularının olduğu üretim merkezinde Türk tohumcuları da bundan sonra yayılım göstermesi bekleniyor. "Ekip çalışmalarından güzel neticeler alındı" Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin yaptığı açıklamada, "Bugün burada Tekirdağ’ımız için, Trakya’mız için Türkiye’miz için belki miktar olarak küçük ama önemli bir adım atılıyor. Geçen sene yine burada Türkiye’den Rusya’ya ve yurt dışına mal ihracatı için bir arada bulunmuştuk. Temennimiz seneye de bunun devam etmesi yönündeydi. Allah’a hamdolsun bu sene de yine Tekirdağ’dan Rusya’ya yerli ve milli hibrit ayçiçeği tohumunu ihraç ediyoruz. Tabii bu günlere kolay gelinmedi. Yaklaşık 7 yıldan beri Trakya bölgesindeki tohum şirketlerimiz yoğun bir Ar-Ge çalışması neticesinde Trakya Araştırma Enstitüsünden, Namık Kemal Üniversitesinden hocalarımızla beraber şirketlerimiz, borsalarımız, bütün ekosistemdeki paydaşlarımız bir araya geldi. 6-7 yıllık emeğin neticesinde geçen sene Trakya ile beraber tüm Türkiye’de ekim çalışmaları yapıldı ve güzel neticeler alındı. Aynı zamanda da yurt dışında da bu yerli ve milli hibrit ayçiçeğimizin tescil çalışmaları yapıldı. Bu çalışmalar neticesinde geçen sene ilk defa yaklaşık bir konteyner yaklaşık 20 ton mal ihracatı yapılmıştı. Bu sene de onun devamı olarak 20 ton malı ihraç ediyoruz" ifadelerini kullandı. "Ülkemize döviz kazandırmak istiyoruz’" Hedeflerinin büyük olduğunu söyleyen Şahin, "Bu gönderilen mallar, oralarda belirli bölgelerde ekim yapılacak Rusya’nın farklı yörelerinde ve inşallah orada da tanındıktan sonra, önümüzdeki yıllarda bu 1 konteyner sayısı 7,8 ve 10 konteynere çıkacak. Amacımız Trakya’da ve Tekirdağ’da doğmuş olan Türkiye’nin ilk yerli ve milli hibrit ayçiçeği tohumunu hem Marmara bölgemizde, Trakya’mızda, hem Türkiye’nin değişik bölgelerindeki ayçiçeği ekilebilir 43 ilde bunu yetiştirmek, büyütmek, yerli ve milli satış oranını çoğaltmak. Malum bu alana yabancılar hakim şuanda bu anlamda Türk mühendislerimizin başından sonuna kadar çalıştığı, Türk şirketlerimizin pazarlamasını yaptığı ve bütün sürece hakim olduğu, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın, Tarım Bakanlığımızın da büyük destekleri ile yol aldığı bu projeyi Türkiye’de belli bir aşamaya getirdikten sonra yurt dışında da Rusya, Ukrayna, Romanya, Balkanlar gibi bir çok ülkede de Türkiye’nin gururu olarak bayrağımızı yurt dışında temsil edecek olan firmalarında yerli ve milli hibrit ayçiçeğini oraya satmak, ülkemize döviz kazandırmak istiyoruz" dedi. "Seneye 120 ton üretim anlaşmasını yaptık" Dernek Başkanı Toruk ise açıklamasında, “Firma olarak Rusya’da çalışmalar yaptık. Önce Rusya’nın her tarafında tohumlarımızı gönderdikten sonra önce çiftçilere beğendirmek gerekiyor. 2017’de tescil ettirmiştik. Aslında büyük ihracatı ilk defa geçen sene 20 ton olarak göndermiştik. Rusya’nın 17 tane üretim bölgesi var. 17 üretim bölgesinde denemelerde olumlu sonuçlar verince, tabii yabancı ülkelerde özellikle yabancı çiftçileri ikna etmek çok kolay değil. Orada ölçek ekonomisi var. Bu senede 20 ton gönderiyoruz. Seneye de inşallah 120 ton üretim anlaşmasını yaptık. Rusya gibi bir ayçiçeği üretim merkezinde dünyanın bütün oyuncularının olduğu bir üretim merkezinde biz Türk tohumcuları da bundan sonra varız. Pazarımız gitgide büyüyecek. Orada 100 bin ton bir pazar var. 6-7 bin ton civarında bir pazar payı alacağımıza inanıyoruz” ifadelerine yer verdi.
Denizli OSB’den teknik tekstile katkı sunacak seminer
28 Mart 2024 Perşembe - 15:12 Denizli OSB’den teknik tekstile katkı sunacak seminer Denizli Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü ve TMMOB Tekstil Mühendisleri Odası Denizli Şubesi işbirliği ile teknik tekstil alanında katkı sunacak "Carbon Fiber ve Kompozit Tekstillerin Denizli’deki Serüveni" konulu seminer gerçekleştirildi. Tekstil sektörünün geleceği olarak nitelendirilen teknik tekstil alanında önemli adımlar atan Denizli Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü ile TMMOB Tekstil Mühendisleri Odası Denizli Şubesi işbirliğinde "Carbon Fiber ve Kompozit Tekstillerin Denizli’deki Serüveni" konulu seminer gerçekleştirildi. Bölge Müdürlüğü Konferans Salonu’nda düzenlenen seminerde yine bölgede yer alan Spinteks firmasının Genel Müdürü Tekstil Mühendisi Yalın Aydın konuşmacı olarak yer aldı. Tekstil Mühendisleri Odası Denizli Şubesi’nin ‘Üyelerimizden Üyelerimize’ başlığı ile başlattığı ve ilkini Denizli OSB ev sahipliğinde gerçekleştirdiği seminere katılım oldukça yoğun olurken, Genel Müdür Aydın firma olarak carbon fiber üzerine hayata geçirdikleri çalışmalardan ve kullanım alanlarından bahsetti. “carbon fiberin kentimizdeki hikayesini anlatacağım” Düzenlenen seminer hakkında bilgiler veren Spinteks Genel Müdürü Tekstil Mühendisi Yalın Aydın; “2002 yılında kurulan firmamız 2010 yılında carbon fiber üzerine çalışmaya başladı. Alanında Türkiye’nin en yüksek kapasitesine ulaşmış, Denizli’deki bir teknik tekstil firmasıyız. Bugünkü seminerimizde de katılımcılarımıza bu hikayeyi anlatacağım. Teknik tekstil ile ilgili yaptığımız çalışmaları, carbon fiberin kentimizdeki hikayesini anlatacağım. Bu kapsamda toplantıyı düzenleyen Tekstil Mühendisleri Odası’na ve ev sahipliğinden dolayı Denizli Organize Sanayi Bölge Müdürlüğümüze çok teşekkür ederim” dedi. “Teknik tekstil konusu çok önemli ve gerekli” Tekstil Mühendisleri Odası Denizli Şube Başkanı Mehmet Kaner ise şunları söyledi: “Göreve geldiğimizden bu yana pek çok sektörel eğitim ve seminerler düzenledik. ‘Üyelerimizden üyelerimize’ başlığıyla başlattığımız seminerlerin ilkini bugün Denizli Organize Sanayi Bölge Müdürlüğümüz ev sahipliğinde gerçekleştiriyoruz. Bu anlamda teşekkürlerimizi sunuyoruz. Üyemiz olan Yalın Bey bugün seminerimizde katılımcılarımızla bilgi ve deneyimlerini paylaşacak. Hem üyelerimiz hem de sektör paydaşlarımız bilgilenmiş olacaklar. Teknik tekstil önü çok açık bir konu. Geleceğin konusu aslında. Yüzyıllardır tekstil sektöründe üretim yapan bir şehirdeyiz. Ancak teknik tekstil konusu çok daha önemli ve gerekli. Bu bağlamda çalışmalar yapan ve başarılı olan örneklerle üyelerimizi ve sektördeki paydaşlarımızı bilgilendirmek bizim için çok kıymetli.” “Teknik tekstil geleceğimiz” Teknik tekstilin önemine vurgu yapan Denizli OSB Yönetim Kurulu Başkanı M. Abdülkadir Uslu da “Tekstilin başkenti olan Denizli’de sektörde faaliyetlerini yürüten firmalarımız artık tekstili teknoloji ve inovasyonla buluşturuyor. Teknik tekstilin geleceğimiz olduğu bilinci ile çalışmalar hızla büyüyor. Bizler de bu kapsamda Bölge Müdürlüğü olarak sanayicilerimize fayda sağlayacak etkinliklere ev sahipliği yapmaya, teknik tekstile geçişte taş üstüne taş koymaya önem veriyoruz” diye konuştu. Seminerin sonunda Tekstil Mühendisleri Odası Denizli Şubesi tarafından katkılarından dolayı Spinteks Genel Müdürü Tekstil Mühendisi Yalın Aydın’a teşekkür plaketi verildi. Katılımcılar ise soru-cevap kısmında merak ettiklerini sorma imkanı buldular.
GTO Meclisi Fatma Şahin’i ağırladı
28 Mart 2024 Perşembe - 15:01 GTO Meclisi Fatma Şahin’i ağırladı Gaziantep Ticaret Odasının (GTO) Mart ayı olağan meclis toplantısı Meclis Başkanı M. Hilmi Teymur başkanlığında Yönetim Kurulu, Meclis, Disiplin Kurulu ve Meslek Komite üyeleri ile TOBB Gaziantep Genç Girişimciler Kurulu İcra Komitesi üyelerinin katılımıyla genişletilmiş olarak gerçekleştirildi. Toplantının ilerleyen bölümünde Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve AK Parti Gaziantep Milletvekili Doç. Dr. Derya Bakbak’ın da teşrif ettiği mecliste söz alan GTO meclis üyeleri ticari hayatı etkileyen sorunları, GTO üyelerinin ortak taleplerini ve ekonomik aktiviteyi canlandıracak çözüm önerilerini dile getirdi. Toplantının açılışında yaptığı konuşmada Meslek Komite üyelerinin önemine dikkat çeken GTO Meclis Başkanı M. Hilmi Teymur, “Gaziantep Ticaret Odası olarak Yönetim Kurulumuzla birlikte en önemli misyonumuz sektörlerimizin güçlü sesi olmak, sorunlarına ve ihtiyaçlarına çözüm üretmek Bu noktada en büyük veri kaynağımız ve destekçimiz de Meslek Komite üyelerimiz. Göreve geldiğimiz günden beri 36 bini aşkın üyemizin sesi olmaya çalışıyoruz. Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Yıldırım da sizlerden aldığı destekle gerek şehrimizi gerek üyelerimizi her platformda en güçlü şekilde temsil ediyor. Bizim GTO olarak bu güce erişmemizdeki en büyük pay siz değerli Meclis ve Meslek Komite üyelerimizin” dedi. Başkan Teymur’un ardından kürsüye gelen ve GTO’nun Mart ayında yürüttüğü faaliyetler hakkında Meclis ve Meslek Komite üyelerini bilgilendiren GTO Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım, Merkez Bankasının faiz kararına değinerek bankanın önemli mesajlar verdiğini belirtti. Yıldırım, “Küresel ekonomide merkez bankası kararlarıyla dolu fırtına gibi bir haftayı geride bıraktık. Ama Merkez bankaları arasında en çok şaşırta şüphesiz Türkiye Merkez Bankası oldu. Çünkü TCMB beklentilerden farklı olarak politika faizini yüzde 50’ye çıkardı. Aslında Merkez Bankası bunu yaparak seçim sürecinde dahi faiz artışı dâhil ne gerekiyorsa yapacağını ve enflasyon konusunda çok ciddi oldukları mesajını verdi. Merkez bankasını faiz artırımına iten faktörlerden biri kur baskısı diğeri de iç talebin halâ yüksek seyretmesi. İç talepte yavaşlama var ama genel anlamda enflasyonu frenleyebilecek bir gerileme değil bu” şeklinde konuştu. Merkez Bankasının enflasyonu düşürebilmek için faizi artırarak TL tasarruflarının artmasını ve tüketimin düşmesini hedeflediğini vurgulayan Yıldırım, “İç talepteki zayıflama büyüme oranında önemli bir düşüşe sebep olacaktır. Aslında geldiğimiz noktada olması gereken de budur. Enflasyonla mücadele için bir bedel ödenecek. Bir süre düşük büyümeyi kabul etmek zorundayız. Ancak bu bedeli tek başına iş dünyası ödeyemez. Kamu kesimi de tasarruf yapmalı. Bizim ihtiyacımız olan kaliteli ve sürdürülebilir büyüme Bunun için de önce enflasyondan kurtulmamız gerek” ifadelerini kullandı. Konuşmasında 2023 yılı dış ticaret verilerine de değinen Başkan Yıldırım, “TÜİK verilerine göre Türkiye ihracatının ithalatı karşılama oranı yüzde 70,6’yken Gaziantep’in bu oranı yüzde 148 Şehir olarak 3,4 milyar dolar dış ticaret fazlamız var. Veriler de gösteriyor ki Gaziantep’in dış ticaret performansı Türkiye’nin üzerinde. Bu biz Gazianteplilerin her zaman övündüğü bir veri GTO olarak biz de hayata geçirdiğimiz projeler ve sunduğumuz hizmetlerle bu performansı desteklemek, tüm potansiyelini açığa çıkarmak için büyük çaba sarf ediyoruz” diye konuştu. Meclis toplantısının ilerleyen bölümünde toplantıya katılarak sunum gerçekleştiren Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin bugüne kadar yürüttüğü çalışmalar ve projeler hakkında Meclis üyelerini bilgilendirdi. Toplantıda ayrıca AK Parti Gaziantep Milletvekili Doç. Dr. Derya Bakbak da GTO Meclisine hitap etti. Başkan Şahin’in sunumu ardından yapılan soru-cevap bölümünde ise söz alan GTO Meclis üyeleri, ticari hayatı etkileyen sorunları, GTO üyelerinin ortak taleplerini ve sorunların çözümüne yönelik atılabilecek adımları dile getirdi.
Yalova’da 104 çiftçiye 300 kilo çalı fasulye tohumu dağıtıldı
28 Mart 2024 Perşembe - 14:53 Yalova’da 104 çiftçiye 300 kilo çalı fasulye tohumu dağıtıldı Yalova İlinde Çalı Fasulyesi Üretimini Artırma Projesi çerçevesinde 300 dekar alanda üretim yapılması amacıyla 104 çiftçiye 300 kilo çalı fasulyesi dağıtıldı. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü bahçesinde gerçekleştirilen törende çiftçilere fasulye tohumları teslim edildi. Toplam bütçesi 180 bin lira olan proje, yüzde 50 bakanlık, yüzde 15 İl Özel İdare desteğinin yanı sıra yüzde 35 de çiftçi katkısıyla gerçekleştirildi. Törende konuşan İl Genel Meclis Başkanı Hasan Soygüzel, “İnşallah bu yılki ortak projemizin başlangıcını çalı fasulyesi tohumu dağıtarak yapmış oluyoruz. Ben bütün çiftçilerimize toprakları boş bırakmadıkları, ürettikleri, bereketlendirdikleri için çok teşekkür ediyorum” dedi. AK Parti Yalova Milletvekili Ahmet Büyügümüş ise Yalova’da bu tarz projeleri önemsediklerini belirterek şöyle konuştu: “Bu çalışma modelini biz çok önemsiyoruz. Burada Tarım Müdürlüğümüz, Yalova’daki öncelik değerlendirmelerini yapıyor, proje alanlarını belirliyor. Biz yerel yönetimler olarak bu projeye maddi kaynak aktarıyoruz. Bu aktardığımız kaynakla hem bakanlıktan, merkezi bütçeden bir imkan sağlamış oluyoruz hem daha farklı finansman şartlarını elde etmiş oluyoruz hem de özel sektörle güçlü bir işbirliği yapmış oluyoruz. 1 metrekare toprağımız bile ekilmeden kalmamalı.” Tarım ve Orman İl Müdürü Suat Parıldar, son 5 yılda 98 projeyi hayata geçirdiklerini belirterek, “Son 5 yılda 98 proje geliştirdik. Tekerrürlü olmak üzere 33 bin dekarlık alana dokunmuşuz. 19 bin 686 yine tekerrürlü olmak üzere çiftçimizle bu faaliyetleri yürütmüşüz. 44 milyon 500 bin lira bakanlık desteğimiz olmuş. Projeyi yaparken tamamlayıcı unsuru da yerelden, çiftçiden, MARKA’dan alıyoruz. 10,5 milyon lira İl Özel İdaremiz destekte bulunmuş. 6.8 milyonluk MARKA desteği, 25 milyonluk da çiftçi katkımız. Toplam 90 milyonluk sadece geliştirdiğimiz bakanlığın bütün uyguladığı projelerde dışında geliştirdiğimiz projeler birbirini tamamlayıcı unsurlar” diye konuştu. CHP Yalova Milletvekili Tahsin Becan, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nü çalışmalarından dolayı kutladı. Ardından Vali Hülya Kaya ve il protokolü çiftçilere tohumlarını dağıttı.
TCMB: “Enflasyonda Ramazan ayına özgü unsurların etkisinin belirgin olduğu gıda fiyatları öne çıkmıştır”
28 Mart 2024 Perşembe - 14:51 TCMB: “Enflasyonda Ramazan ayına özgü unsurların etkisinin belirgin olduğu gıda fiyatları öne çıkmıştır” Merkez Bankası PPK özetinde Şubat ayı tüketici enflasyonu artışında ücret ve geriye doğru endeksleme davranışının devam eden yansımalarının hissedildiği hizmet fiyatlarının yanı sıra Ramazan ayına özgü unsurların etkisinin belirgin olduğu gıda fiyatlarının öne çıktığı ifade edildi. Bu dönemde özellikle kırmızı et ve bağlantılı işlenmiş et ürünleri ile çiğ süt referans fiyat artışının yansımalarının izlendiği süt ve süt ürünleri fiyatlarında artış oranının belirgin olduğuna işaret edildi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetini yayımladı. Özette, Şubat ayı enflasyonunda ücret ve geriye doğru endeksleme davranışının devam eden yansımalarının hissedildiği belirtildi. Raporda Ramazan ayına özgü unsurların etkisinin belirgin olduğu gıda fiyatlarının öne çıktığı ifade edildi. Metinde şu ifadeler yer aldı: “Küresel büyüme görünümü yatay seyretmekte, işgücü piyasalarındaki sıkılık ise devam etmektedir. Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksinin 2023 yılı dördüncü çeyrek yıllık büyümesi yüzde 1,76 olarak gerçekleşerek bir önceki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı sonrasında yatay bir seyir izlemiştir. 2024 yılı ilk çeyreğine ilişkin tahminler ise yüzde 1,85 düzeyindedir. Bu çerçevede, küresel ekonomide geçen yılın üçüncü çeyreğinde yaşanan yavaşlamanın son çeyrekte de devam ettiği ve küresel iktisadi faaliyetin zayıf seyrini sürdürdüğü değerlendirilmektedir. Bununla birlikte, gerek ihracat ağırlıklı küresel büyüme görünümü gerekse ocak ve şubat ayı PMI verileri, iktisadi faaliyette 2023 yılı son çeyreğine göre ılımlı bir toparlanmaya işaret etmektedir. Enflasyonda kalıcı düşüş sağlamak amacıyla sıkı para politikalarının sürdürülmesi ve jeopolitik risklerin varlığı 2024 yılında küresel iktisadi faaliyetin seyri açısından öne çıkan risk faktörleri olarak görülmektedir. Çekirdek enflasyonun ve enflasyon beklentilerinin yüksek seviyeleri, küresel enflasyonun bir süre daha merkez bankalarının hedeflerinin üzerinde seyretmeye devam edeceğini ima etmektedir. 2023 yılında enflasyonda görülen keskin düşüşe rağmen birçok ülkede, özellikle hizmet enflasyonundaki katılık dikkat çekmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde faiz indirimleri parasal sıkılığı koruyacak şekilde sürdürülürken, gelişmiş ülke merkez bankalarının da 2024 yılı içerisinde faiz indirimlerine başlamaları beklenmektedir. Ancak, merkez bankalarının son dönem iletişimleri ve ABD ocak ve şubat enflasyon verilerinin beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi sonucunda piyasa fiyatlamaları önceki PPK dönemine kıyasla daha temkinli bir indirim patikasına işaret etmektedir. GOÜ’lere yönelen portföy akımları, ocak ayı başından itibaren görülen yavaşlamanın ardından, risk iştahındaki olumlu seyre bağlı olarak son haftalarda yeniden artış göstermiştir. Parasal ve Finansal Koşullar Bir önceki PPK döneminden bu yana toplam kredi büyümesinde ivmelenme gözlenmiştir. Bireysel kredilerin 4 haftalık ortalama büyüme oranları önceki PPK toplantısı haftasından bu yana artarak, yüzde 4,12 seviyesinde gerçekleşmiştir. İhtiyaç kredilerinde ve bireysel kredi kartlarında bu oran sırasıyla yüzde 4,59 ve yüzde 5,34 seviyesindedir. Taşıt kredileri ise yüzde 0,59 azalarak yılbaşından bu yana sergilediği zayıf seyrine devam etmiştir. Diğer taraftan, Türk lirası ve kur etkisinden arındırılmış yabancı para ticari kredilerin aynı dönemde 4 haftalık ortalama artış oranları sırasıyla yüzde 3,34 ve 1,28 seviyesinde gerçekleşmiştir. Mart ayı içinde yapılan düzenlemelerle finansal koşullar sıkılaştırılmış, para politikası aktarımı desteklenmiştir. Bu kapsamda, Türk lirası ticari ve ihtiyaç kredileri için aylık büyüme kısıtları yüzde 2’ye düşürülmüş, uygulamanın etkinliğini artırmak amacıyla büyüme kısıtlarının aşılması durumunda menkul kıymet tesisine ek olarak zorunlu karşılık tesisi getirilmiştir. Kredi kartı nakit çekim ve kredili mevduat hesaplarında uygulanacak azami faiz oranları ihtiyaç kredi faizleri ile uyumlu olarak yüzde 4,42’den yüzde 5’e yükseltilmiştir. Öte yandan, Türk lirası mevduatın desteklenmesi amacıyla, tüzel kişiler için Türk lirası pay artış hedefi getirilmiş, gerçek kişi Türk lirası pay artış hedefleri mevcut eğilimler çerçevesinde kalibre edilmiş ve hedeflere ulaşılamaması durumundaki komisyon oranları artırılmış, yenileme ve Türk lirasına geçiş hedefini sağlayan bankalar için zorunlu karşılık tesisi üzerinden faiz ödemesi (katılım bankaları için indirim uygulaması) vadesiz ve 1 aya kadar vadeli mevduatı kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Türk lirası cinsinden yükümlülükler için 14 günlük dönemde ortalama olarak tesis edilen zorunlu karşılık tutarının bir kısmının bloke olarak tutulmasına karar verilmiştir. Finansal koşulları sıkılaştırıcı yönde atılan adımların da etkisiyle Türk lirası ticari kredi faizleri ve ihtiyaç kredisi (Kredili Mevduat Hesabı-KMH hariç) faizleri önceki PPK toplantı haftasından bu yana sırasıyla 6,27 puan ve 15,3 puan artarak, yüzde 59,6 ve yüzde 76,0 olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemde sınırlı artış gösteren konut kredisi ve taşıt kredisi faizleri 15 Mart 2024 itibarıyla sırasıyla yüzde 42,7 ve yüzde 43,1 olarak gerçekleşmiştir. Mart ayı PPK kararı ve alınan makroihtiyati tedbirler ile kredi büyümesinde dengelenme öngörülmektedir. Parasal aktarım mekanizmasını destekleyici makroihtiyati tedbirlerin etkisi ile geçtiğimiz PPK dönemine göre 2,81 puan artan Türk lirası mevduat faizleri 15 Mart itibarıyla yüzde 49,6 olarak gerçekleşmiştir. Diğer taraftan, düşük tutarlı tasarruf mevduatları ile yüksek tutarlı mevduatlara önerilen faizler arasındaki farkın da devam ettiği gözlenmiştir. Söz konusu gelişmelerin yurt içi talepte dengelenme süreci üzerindeki etkileri yakından takip edilmektedir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) brüt uluslararası rezervleri önceki PPK dönemine kıyasla 6,31 milyar ABD doları azalarak 15 Mart 2024 itibarıyla 127,9 milyar ABD doları seviyesine gerilemiştir. Küresel risk iştahındaki iyileşmeye karşın, kısa vadeli yurt içi belirsizliklerin etkisiyle Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (Credit Default Swap-CDS) 43 baz puan artışla 20 Mart 2024 itibarıyla 337 baz puan seviyesine yükselmiştir. Benzer şekilde, Türk lirasının 1 ve 12 ay vadeli kur oynaklığı 20 Mart 2024 itibarıyla sırasıyla yüzde 8,6 ve yüzde 19,5 seviyelerine yükselmiştir. 2023 yılı haziran ayından itibaren 2,02 milyar ABD doları Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) piyasasına ve 2,55 milyar ABD doları hisse senedi piyasasına olmak üzere toplam 4,57 milyar ABD doları net portföy girişi gerçekleşmiştir. Öte yandan, son dönemde yaşanan risk primi ve kur oynaklıklarındaki artışlara net portföy çıkışlarının eşlik ettiği gözlenmiştir. Talep ve Üretim 2023 yılının son çeyreğinde iktisadi faaliyet güçlü seyretmiştir. Gayri Safi Yurt İçi Hâsıla (GSYİH) verileri, söz konusu dönemde özel tüketimin yıllık büyümeye katkısında düşüş ve net ihracatın negatif katkısında azalmaya işaret etmektedir. Ancak, GSYİH verileri çeyreklik bazda değerlendirildiğinde, 2023 yılının son çeyreğinde özel tüketimin büyümeye katkısında hızlanma, net ihracatın büyümeye katkısında ise, pozitif olmakla birlikte, bir önceki çeyreğe kıyasla azalma gözlenmektedir. Bu çerçevede, yılın son çeyreğinde fiyat indirim kampanyaları ile beklenen ücret güncellemeleri kaynaklı öne çekilen talep güdüsünün talepteki dengelenmeyi zayıflattığı değerlendirilmektedir. Tüketim malı ve altın ithalatı yavaşlayarak cari dengedeki iyileşmeye katkı verirken, yakın döneme ilişkin diğer göstergeler yurt içi talepte dirençli seyrin sürdüğüne işaret etmektedir. Ocak ayında, TÜİK tarafından temel yıl ve hesaplama değişikliği yapılarak yayımlanan perakende satış hacim endeksi, aylık bazda yükseliş eğilimini sürdürmüş, çeyreklik bazda ise endeksin büyümesi hızlanmıştır. Buna karşılık, ticaret satış hacim endeksi aylık bazda azalmış, bir önceki çeyreğe göre ise yatay seyretmiştir. Benzer şekilde, ocak ayına ait sektörel ciro ve hizmet üretim endeksleri, hizmetler sektöründe daha zayıf bir faaliyete işaret etmiştir. Bir önceki çeyrekte gerileyen imalat sanayi firmalarının kayıtlı iç piyasa siparişleri, ücret güncellemelerinin gerçekleştiği yılın ilk çeyreğinde yeniden artış kaydetmiştir. Öte yandan, bu dönemde firmaların gelecek üç aydaki iç piyasa sipariş beklentileri düşmüştür. Kartla yapılan harcamalar ise artışını mart ayında da sürdürmüştür. Firma görüşmeleri, yılın ilk çeyreğinde ücret artışları, firmaların ilave kampanyaları ve öne çekilen talep etkisiyle yurt içi satışların çeyreklik bazda arttığını ima etmektedir. Bu çerçevede, talebin mevcut seviyesi enflasyon üzerinde bir risk unsuru olarak görülmeye devam etmektedir. Ocak ayında sanayi üretim endeksi, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak aylık bazda yatay seyrederken, takvim etkilerinden arındırılmış olarak yıllık bazda yüzde 1,1 oranında artmıştır. Çeyreklik bazda ise ocak ayı itibarıyla yüzde 1,4 oranında artmıştır. Şubat ayında mevsimsellikten arındırılmış imalat sanayi kapasite kullanım oranı yüzde 77 seviyesinde gerçekleşerek tarihsel ortalamalarının sınırlı üzerinde seyretmiştir. Ocak ayı itibarıyla mevsimsellikten arındırılmış istihdam, çeyreklik bazda yüzde 1,1 oranında artarak 32,2 milyon kişi seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu dönemde, işgücüne katılım oranı artmıştır. İşsizlik oranı, çeyreklik bazda 0,2 puan artarak yüzde 9,1 düzeyinde gerçekleşmiştir. Anket göstergeleri ve yüksek frekanslı veriler, işgücü piyasasında talebin sınırlı bir miktar güç kaybettiğine işaret etmektedir. Ocak ayında yıllıklandırılmış cari işlemler açığı aylık bazda 7,9 milyar ABD doları düşerek 37,5 milyar ABD dolarına gerilemiştir. Söz konusu gerilemede, ihracattaki artış, altın dış ticaret açığındaki güçlü azalış ve enerji fiyatlarında yıllık bazda devam eden düşüş etkili olurken, altın ve enerji hariç dış ticaret açığındaki azalış sürmüştür. Şubat ayına ilişkin geçici dış ticaret verileri, mevsimsellikten arındırılmış olarak ihracatın yatay seyrettiğini, ithalatın aylık bazda yükseldiğini göstermektedir. Mart ayı için yüksek frekanslı verilerle beraber değerlendirildiğinde üç aylık ortalama eğilim, ihracat ve ithalatta yatay bir seyir ima etmektedir. Mevcut veriler çerçevesinde tahminler, ilk çeyrekte mevsimsellikten arındırılmış olarak tüketim malı ithalatında sınırlı bir düşüşe işaret etmektedir. Altın ithalatı ise tarihsel ortalamaları etrafında seyrederken, yıllıklandırılmış olarak altın dengesindeki iyileşme eğilimi sürmektedir. Diğer taraftan, ocak ayı itibarıyla yıllıklandırılmış hizmetler dengesi fazlası aylık bazda değişmeyerek 52 milyar ABD doları olmuştur. Güçlü ve yıl geneline yayılmış olarak seyreden turizm gelirleri, cari dengeye katkı sunmaya devam etmektedir. Cari açığın finansman tarafında, yıllıklandırılmış olarak bankacılık sektörünün uzun vadeli borç çevirme oranı 2023 yılının son iki ayında yüzde 100’ün üzerine çıkmış, 2024 yılının ocak ayında ise yüzde 121 seviyesinde gerçekleşmiştir. Söz konusu oran, bankacılık sektörü dışındaki firmalarda yüzde 95 civarında olmuştur. Bu çerçevede, yurt dışı finansman imkanlarında güçlü görünüm sürmektedir. Enflasyon gelişmeleri Şubat ayında, aylık manşet enflasyon ve enflasyonun ana eğilimi gerilemekle beraber Enflasyon Raporu tahmin patikasında öngörülenin üzerinde seyretmiştir. Tüketici fiyatları şubat ayında yüzde 4,53 oranında yükselmiş, yıllık enflasyon 2,21 puan artışla yüzde 67,1 olmuştur. Bu dönemde hizmet, gıda ve enerji gruplarının yıllık enflasyona olan katkısı yükselirken, temel mal ile alkol-tütün-altın gruplarının katkısı gerilemiştir. Şubat ayı tüketici enflasyonu artışında ücret ve geriye doğru endeksleme davranışının devam eden yansımalarının hissedildiği hizmet fiyatlarının yanı sıra Ramazan ayına özgü unsurların etkisinin belirgin olduğu gıda fiyatları öne çıkmıştır. Bu dönemde özellikle kırmızı et ve bağlantılı işlenmiş et ürünleri ile çiğ süt referans fiyat artışının yansımalarının izlendiği süt ve süt ürünleri fiyatlarında artış oranı belirgin olmuştur. Gıda grubu doğrudan etkilerinin yanı sıra yemek hizmetleri kanalıyla dolaylı olarak da manşet enflasyonu olumsuz etkilemeye devam etmiştir. Enerji grubu aylık enflasyonunun ana belirleyicisi jeopolitik gelişmeler, petrol üretimine ilişkin alınan kararlar ve gerileyen stok seviyeleri neticesinde yükselen petrol fiyatları ile Türk lirasının seyrini takiben akaryakıt kalemi olurken, bedelsiz doğal gaz kullanımının aylık tüketici enflasyonuna mekanik etkisi 0,01 puan ile oldukça sınırlı kalmıştır. Temel mal grubu aylık enflasyonu şubat ayında zayıflamış, dayanıklı mallar başta olmak üzere bu grupta fiyatlar ılımlı bir oranda yükselmiştir. 2024 yılı ilk çeyreğinde yurt içi talepte devam eden dirençli seyir maliyet artışlarının fiyatlara geçişini kolaylaştırmıştır. Hizmet enflasyonundaki katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyon baskılarını canlı tutmaktadır. Şubat ayında aylık enflasyonun ana eğilimi, hizmet enflasyonu öncülüğünde, öngörülenden yüksek gerçekleşmiştir. Mevsimsellikten arındırılmış verilerle B ve C endekslerinin aylık artış oranları sırasıyla yüzde 4,3 ve yüzde 4,2 seviyelerinde gerçekleşerek önceki aya göre zayıflasa da halen yüksek seyretmiştir. B ve C endekslerinde mevsimsellikten arındırılmış üç aylık ortalama artışlar sırasıyla yüzde 4,8 ve yüzde 5,2 olarak ölçülmüştür Fiyat artışları B endeksini oluşturan gruplardan işlenmiş gıdada ocak ayına kıyasla güçlenirken, temel mal ve hizmet gruplarında yavaşlama kaydetmiştir. Bu dönemde yayılım endeksi önceki aya kıyasla sınırlı bir miktar yükselirken, Medyan, SATRIM ve diğer ana eğilim göstergeleri gerileme kaydetmiştir. Şubat ayında, alt gruplar bazında gıda sonrasında en yüksek fiyat artışı aylık bazda yavaşlamasına karşın öngörülenden yüksek bir seyir izleyen hizmet kaleminde olmuştur. Hizmet grubunda fiyat artışları, geçmiş enflasyona endeksleme davranışı ve ücret ayarlamalarının devam eden yansımalarıyla, genele yayılan bir görünüm arz etmiştir. Ücret artışlarının maliyet yönlü etkisi gerek mal gerekse hizmetlerde fiyatlara nispeten hızlı bir biçimde yansırken, talep yönlü etkisi zamana yayılmakta ve maliyet yönlü etkilere kıyasla daha fazla belirsizlik içermektedir. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu ve ücret artışlarının enflasyon üzerindeki etkilerini yakından takip etmektedir. Hizmet sektöründe hâkim olan fiyatlama davranışı önemli bir atalete ve şokların enflasyon üzerindeki etkilerinin uzun bir süreye yayılmasına neden olmaktadır. Yıllık enflasyon temel mal grubunda şubat ayında yüzde 54 seviyesindeyken, hizmet sektöründe yaklaşık yüzde 94 ile 40 puan daha yukarıdadır. Hizmet sektörüne ait yayılım endeksi şubat ayında tarihsel ortalamasının yaklaşık yüzde 40’ı kadar üzerinde seyrederek, artışların bir miktar güç kaybetmekle beraber sektör geneline yayılmaya devam ettiğini göstermektedir. Bu bakımdan, yakın dönem tüketici enflasyonu gerçekleşmeleri dikkate alındığında, belirli hizmet sektörü kalemlerinde enflasyonun bir süre daha yüksek seyretme riski bulunmaktadır. Kira, eğitim ve sigorta gibi belirli hizmet sektörlerinin bu bağlamda öne çıkacağı değerlendirilmektedir. Kira yıllık enflasyonu yüksek bir seviyede seyretmektedir. Perakende Ödeme Sistemi (PÖS) mikro verileri üzerinden takip edilen öncü göstergeler, kira artış oranında şubat ayında başlayan yavaşlamanın mart ayında devam edeceğini ima etse de mevcut seviyeler Enflasyon Raporu’nda öngörülenin üzerindedir. Eğitim hizmetlerinde ise özel okul ücretleri kaynaklı yüksek oranlı artışlar izlenmektedir. Geçmiş enflasyona endeksleme eğiliminin yüksek olduğu ve ücret gelişmelerinden de etkilenen özel okul ücretlerinin, fiyat açıklama tarihlerine bağlı olarak temmuz ayına kadar kademeli olarak Tüketici Fiyat Endeksine yansıyacağı dikkate alındığında, bu kanaldan hizmet enflasyonunun yakın dönemde olumsuz yönde etkilenme riski bulunmaktadır. Sigorta hizmetlerindeki gelişmeleri ulaştırma sigortası sürüklemiş, burada son iki ayda zorunlu trafik sigortası fiyatlarındaki yükselişler dikkat çekmiştir. Yurt içi üretici fiyatları şubat ayında yüzde 3,74 oranında yükselirken yıllık enflasyon 3,09 puan artışla yüzde 47,3 olmuştur. Ana sanayi gruplarına göre incelendiğinde, enerji fiyatları şubat ayında yatay seyrederken, dayanıklı ve dayanıksız tüketim malları gruplarında fiyatlar belirgin artış sergilemiştir. Yıllık enflasyon sermaye malı kaleminde görece yatay seyrederken diğer alt gruplarda artış kaydetmiştir. 2023 yılı ekim ayından itibaren gerileyen küresel emtia fiyatlarında, ocak ayında başlayan artış eğilimi şubat ayında da devam etmiştir. Şubat ayında alt kırılım bazında küresel enerji fiyatları artış eğilimini korurken, son aylarda yataya yakın seyreden enerji dışı emtia fiyatları da kısmen yatay seyrini sürdürmüştür. Mart ayının ilk üç haftası itibarıyla gerek enerji gerekse de enerji dışı emtia fiyatlarının yükselmekte olduğu izlenmektedir. Küresel Arz Zinciri Baskı Endeksi şubat ayında tarihsel eğiliminde seyretmiştir. Şubat ayında bir miktar gerileyen küresel navlun ücretleri, mart ayında da azalma eğilimini devam ettirmekle beraber yüksek seyrini sürdürmektedir. Ocak ayında uzayan tedarikçilerin teslimat sürelerinde şubat ayında önemli bir değişiklik gözlenmemiştir. Taşımacılık maliyetlerinin izleyen aylardaki gelişimi ve enflasyon üzerindeki olası etkileri yakından takip edilecek bir unsurdur. Orta vadeli enflasyon beklentilerinde gerileme devam ederken, 2024 ve 2025 yıl sonu enflasyon beklentileri yükselmiştir. Mart ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarına göre on iki ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 37,8’den 1,08 puan düşüşle yüzde 36,7; gelecek yirmi dört ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi ise yüzde 23,1’den 0,38 puan düşüşle yüzde 22,7 seviyesine gerilemiştir. Öte yandan, cari yıl sonu enflasyon beklentisi 1,23 puan artışla yüzde 44,2 olarak ölçülmüştür. Gelecek yıl sonuna ilişkin enflasyon beklentisi de yüzde 25,2’den 1,09 puan artışla 26,3 seviyesine yükselmiştir. Beş yıl sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi ise yüzde 12,3’den 0,51 puan yukarı yönlü güncellemeyle yüzde 12,8 olmuştur. Enflasyon beklentilerinin mevcut seyri, enflasyon görünümünü üzerinde yukarı yönlü risk teşkil etmektedir. Öncü göstergeler, mart ayında enflasyonun ana eğiliminde yavaşlamaya işaret etmektedir. Diğer taraftan, söz konusu yavaşlamaya rağmen, ana eğilimin Enflasyon Raporu’nda öngörülen düzeyin bir miktar üzerinde olduğu değerlendirilmektedir. Öncü verilere göre, mart ayında fiyat artışları temel mal grubunda önceki aya kıyasla bir miktar yükselirken enerji başta olmak üzere diğer gruplarda yavaşlamaktadır. Ramazan ayının da etkisiyle bir önceki ay önemli ölçüde yükselen gıda fiyatlarında, sebze fiyatlarının da etkisiyle bu dönemde daha ılımlı artışlar gözlenmektedir. Hizmetlerde de aylık fiyat artışının yüksek seyretmekle birlikte şubat ayına kıyasla güç kaybedeceği öngörülmektedir. Diğer taraftan, öncü göstergeler, kur geçişkenliği yüksek ve hızlı olan dayanıklı tüketim malları fiyat artışlarında bir önceki aya kıyasla daha yüksek bir seyre işaret etmektedir. Böylelikle mart ayı enflasyon görünümünde, kur ve emtia fiyat gelişmeleri, dirençli seyreden yurt içi talep ve ramazan ayına özgü bir önceki aydan sarkan unsurların (özellikle kırmızı et üzerinde) etkisi hissedilirken, geriye doğru endeksleme eğiliminin yansımalarının sürdüğü ve özellikle eğitim hizmetleri fiyatlarında artışların devam ettiği izlenmektedir. Para Politikası Kurul, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 45’ten yüzde 50 düzeyine yükseltilmesine karar vermiştir. Kurul ayrıca, operasyonel çerçevede değişikliğe giderek, Merkez Bankası gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 300 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar vermiştir. Kurul, enflasyon görünümündeki bozulmayı dikkate alarak politika faizinin artırılmasına karar vermiştir. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon 2024 yılının ikinci yarısında tesis edilecektir. Kurul, makroihtiyati politikaları piyasa mekanizmasının işlevselliğini ve makro finansal istikrarı koruyacak nitelikte uygulamayı sürdürmektedir. Kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması desteklenmeye devam edilecektir. Likidite gelişmeleri yakından takip edilerek, gerektiğinde sterilizasyon araçlarının etkin şekilde kullanılması sürdürülecektir. TCMB tarafından yapılan düzenlemelere ilişkin etki analizleri söz konusu çerçevenin tüm bileşenleri için enflasyon, faizler, döviz kurları, rezervler, beklentiler ve finansal istikrar üzerindeki yansımalarıyla birlikte bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirilerek yapılmaktadır. Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.”
Mikro çoğaltımla yılda 50 bin adet sertifikalı fındık fidanı üretilebilecek
28 Mart 2024 Perşembe - 14:21 Mikro çoğaltımla yılda 50 bin adet sertifikalı fındık fidanı üretilebilecek Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) tarafından desteklenen mikro çoğaltım yöntemi ile yılda 50 bin adet fındık fidanı üretimi gerçekleştirileceği belirtildi. Mikro Çoğaltımla Fındık Fidan Üretiminde İklimlendirme Serası Modernizasyonu Projesiyle ilgili DOKAP tarafından yapılan açıklamada, “Projenin amacı doku kültürü ile kitlesel sertifikalı fındık fidan üretimidir. Mikro çoğaltım genetik olarak birbirinin aynı olan çok fazla sayıda bitki üretimi için kullanılan önemli bir tekniktir. Fakat sera veya bahçe gibi ex vitro koşullara aktarıldıktan sonra bitkilerin zarar görmesinden veya fazla oranda bitki kayıplarından dolayı mikro çoğaltımın kullanımı geniş oranda sınırlı olmaktadır. Bu proje kapsamında mevcut Fındık Araştırma Enstitüsü Doku Kültürü Laboratuvarı Serası’na çelik malzeme rafı, evye lavabo, sirkülasyon fanı, ısıtma ve su arıtma sistemlerinin yapılması ve fidanların iklimlendirilmesi aşamasında meydana gelen zarar ve kayıpların en aza gelmesi hedeflenmektedir” denildi. Proje maliyeti 2 milyon 722 bin lira Projenin maliyeti ve üretim kapasitesiyle ilgili de bilgi verilen açıklamada, ”Mikro çoğaltımla Fındık Fidan Üretiminde İklimlendirme Projesi ile yapılan seraya belirtilen alt yapının kazandırılması durumunda enstitünün yılda 50 bin adet sertifikalı fidan üretim kapasitesine ulaşılabilecektir. Doku kültürü laboratuvarından çıkacak fidanların iklimlendirileceği mevcut seraya 1 adet sirkülasyon fanı, doğalgaz yakıtlı ısıtma sistemi, yaklaşık 5 ton kapasiteli su arıtma sistemi, 1 adet çelik malzeme rafı, 1 adet UV/VIS Nano spektrofotometre, 1 adet Elektroforez görüntüleme sistemi, 1 adet Santrifüj ve 1 adet evye lavabo yapılacaktır. Proje tutarı ise 2 milyon 722 bin 520 lira’dır” bilgisi paylaşıldı.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nden iki iş birliği protokolü
28 Mart 2024 Perşembe - 14:17 Antalya Büyükşehir Belediyesi’nden iki iş birliği protokolü Antalya Büyükşehir Belediyesi ile Antalya Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu ve Akdeniz Gastronomi ve Mutfak Yıldızları Derneği arasında iş birliği protokolü imzalandı. “Ben, sen yok biz varız. Biz birlikte yaparız” anlayışıyla 5 yıl boyunca Antalya’yı ortak akılla yönettiklerini söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, “Antalya’yı birlikte yönetmeye devam edeceğiz” dedi. Antalya Büyükşehir Belediyesi ile Antalya Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu arasında ortak hizmet projesi ve işbirliği protokolü imzalandı. Protokolü Antalya Büyükşehir Belediyesi adına Başkan Muhittin Böcek imzalarken, Antalya Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu adına Sacittin Hancıoğlu imza attı. “Çevre konusunda eğitimler yapılacak” Protokolle, Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Çevre Mühendisleri Odası, Gıda Mühendisleri Odası, Kimya Mühendisleri Odası, Fizik Mühendisleri Odası, Jeofizik Mühendisleri Odası, Maden Mühendisleri Odası, Peyzaj Mimarları Odası ile Antalya’da yapılan ve yapılması planlanan projelere ilişkin ortak akılla hareket edilmesi, iklim değişikliği ve değişkenliği ile ekoloji konusunda kamuoyunun eğitimi ve bilgilendirilmesi, doğal varlıkların, insan sağlığının, yeşil alanların korunması, geliştirilmesi, mümkün olanlarının yenilerinin tesis edilmesini sağlamak için faaliyette bulunulması, sürdürülebilir yaşam ve döngüsel ekonominin gerçekleştirilmesi yolu ile ekosistemlerin ve yaşamın korunmasını sağlamak ve doğaya değer verilmesi, doğanın öneminin artırılması ve benzeri amaçlarla Antalya Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu amaçlarıyla örtüşen konularda iş birliği içerisinde çalışmalar yapılması imza altına alındı. “Meslek odalarına yer tahsisi” Protokol kapsamında meslek odaları ile projeler üretmek, üretileni desteklemek ve uygulamaların gerçekleştirilmesini temin etmek amacıyla Kepez Fabrikalar Mahallesi’nde bulunan Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne ait taşınmaz, 3 yıl süreyle bedelsiz olarak ilgili meslek odalarının kullanımına verildi. “Bu bir başlangıç” diyen Başkan Böcek, “5 yıllık görev süremiz boyunca Antalya’mızı meslek odalarımız, sivil toplum kuruluşlarımız ile ortak akılla yönettik. Bundan sonraki yeni dönemimizde de inşallah sizlerle çok daha yoğun çalışmalar yapacağız. Gazipaşa’dan Kaş’a kadar 19 ilçemizde de birlikte alacağımız kararlar ile Antalya’mıza daha güzel hizmetler sunacağız” dedi. Gastronomi derneği ile iş birliği Antalya Büyükşehir Belediyesi ile Akdeniz Gastronomi ve Mutfak Yıldızları Derneği arasında ise iş birliği beyannamesi imzalandı. Başkan Muhittin Böcek ve Dernek Başkanı Bilal Yüreğir’in imzası ile düzenlenen olan iş birliği beyannamesi kapsamında her yıl 27 ülkeden 2 binden fazla yarışmacı, 30 binden fazla ziyaretçi ile düzenlenen ve bu yıl 5. kez kapılarını açacak olan Türkiye’nin en büyük ve prestijli yemek yarışma organizasyonu “Uluslararası Gastronomi ve Miksoloji Yıldızları Buluşması” Cam Piramit’te Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle Kasım ayı içerisinde yapılacak. Başkan Muhittin Böcek, Antalya’nın önemli bir gastronomi şehri olduğunu belirterek, Antalya’nın yemek kültürünü dünyaya tanıtma konusunda kararlı olduklarını ve yapılan bu iş birliğinin de bu konuda önemli katkılar sağlayacağına inandığını belirtti.
YEDAŞ’tan Çorum’da enerji alt yapısı güçlendiren dev yatırım
28 Mart 2024 Perşembe - 13:53 YEDAŞ’tan Çorum’da enerji alt yapısı güçlendiren dev yatırım Yeşilırmak Elektrik Dağıtım A.Ş., Çorum’da yaptığı dev yatırım ile enerji altyapısını güçlendirmeye devam ediyor. Samsun, Ordu, Çorum, Amasya ve Sinop illerinde yaklaşık 3 milyon kişiye hizmet veren Yeşilırmak Elektrik Dağıtım A.Ş. (YEDAŞ), kaliteli ve kesintisiz enerji sağlamak hedefi ile çalışmalarını sürdürüyor. Bu çerçevede, Çorum’da yapılan dev yatırım ile enerji altyapısı güçlendirilmeye devam ediliyor. “Şehre değer katan projelere destek oluyoruz” Çalışmalarla ilgili bilgi veren YEDAŞ Çorum Bölge Müdürü Bahadır Tanrıverdi, “YEDAŞ olarak, yatırım faaliyetlerimize hız kesmeden devam ediyoruz. Temel hedefimiz, her zaman olduğu gibi müşteri memnuniyetini ön planda tutarak kesintisiz ve kaliteli enerji sunmak. Bu çerçevede 2023 yılında bölgede yaptığımız toplam yatırım 165 milyon TL’yi buldu” dedi. Çorum Zanaatkarlar Sitesi’nde yaptıkları çalışma ile ilgili de bilgi aktaran Tanrıverdi, “Bine yakın iş yerinin konumlandırılacağı ve şehrimizin farklı bölgelerindeki esnafların tek bir çatı altında toplanacağı bu projeye katkı sağlamak bizler için çok kıymetli. Bu projede enerji altyapısını tamamlamak adına şu ana kadar toplam 20 bin metre alçak gerilim, 13 bin metre orta gerilim kablosu, 215 aydınlatma direği ve 262 adet led aydınlatma montajını yaptık. Bunun yanı sıra teknolojik modüler kapalı hücre sistemlerini devreye alarak bölgede toplam 19 milyon TL yatırım yaptık. Şehrimize değer katan projelere her zaman destek olmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Çorum Zanaatkarlar Sitesi’nden YEDAŞ’a teşekkür Zanaatkar Kooperatifi Başkanı Mustafa Fındıkçı, “Şehrimizin farklı bölgelerinde hizmet veren esnafımızı tek bir çatı altında birleştirecek modern sanayi projemizi teslim etmeden önce, tüm elektrik altyapımızın tamamlanmasını sağlayan YEDAŞ ekibine teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.