SAĞLIK - 21 Temmuz 2020 Salı 10:18

Çocukların midesinden çıkan onlarca yabancı cisim şaşırttı

A
A
A
Çocukların midesinden çıkan onlarca yabancı cisim şaşırttı

Elazığ’da çocukların yemek ve nefes borusu ile midesinden çıkartılan madeni para, pil, iğne, misket, saat pilleri, çakmak gibi yabancı cisimler şaşırttı.

Elazığ’da çocukların yemek ve nefes borusu ile midesinden çıkartılan madeni para, pil, iğne, misket, saat pilleri, çakmak gibi yabancı cisimler şaşırttı.


Fırat Üniversitesi (FÜ) Hastanesi Çocuk Gastroenteroloji Hepatoloji ve Beslenme bölümüne son iki yılda, 6 ay ile 18 yaş arasındaki çok sayıda çocuk, yabancı cisim yutması şikayetleri ile başvurdu. Çocuk Gastroenteroloji Hepatoloji ve Beslenme Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yaşar Doğan, müdahale ederek cisimleri nefes ve yemek borusu ile mideden gerçekleştirdiği operasyonlarla çıkardı. Haftada 3 ile 5 arasında vakaya müdahale ettiklerini belirten Prof. Dr. Doğan, yabancı cisim yutması şikayeti ile kendilerine gelen çocuklarda başta madeni para olmak üzere pil, misket, toplu ve çengelli iğne, vida, saat pili, düğme, tel toka, gazoz kapakları, küçük oyuncaklar ve çok sayıda küçük metal çıkarttıklarını söyledi.


Çocukların ağızlarına götürdükleri cisimleri yutma tehlikesi bulunduğu için ailelerin dikkatli olması gerektiğini vurgulayan Doğan, böyle durumlarda en kısa sürede hastaneye başvurulması gerektiğini ifade etti.



“Hemen hemen her türlü paralar çocuklar tarafından yutuluyor”


Her türlü yabancı cisim yutması şikayeti ile karşılaştıklarını belirten FÜ Çocuk Gastroenteroloji Hepatoloji ve Beslenme Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yaşar Doğan, “Özellikle son dönemlerde madeni paraların kullanıma girmesiyle birlikte madeni para başta olmak üzere çocukluk döneminde özellikle ilk 6 ay ve 18 yaş arasındaki hemen hemen her yaş döneminde çok fazla sayıda aylık olarak bize yabancı cisim yutulması söz konusu. Bu yabancı cisim örneklerde de görüldüğü gibi çoğunlukla madeni para olmak üzere toplu iğne veya günlük hayatta kullanılabileceğimiz madeni eşyalar, gazoz kapakları veya çakmak başlıkları, çengelli iğneler olmak üzere hemen hemen her türlü paralar çocuklar tarafından yutulmaktadır” dedi.



“Bunların kat kat fazlası da envanterimizde bulunuyor"


Erken dönemde risk faktörlerin olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Doğan, “Bunlar bazen yemek borusuna kaçmakta bazen de nefes borusuna kaçmaktadırlar. Tabi bunun ayrımını dikkatli bir şekilde yapmak lazım. Özellikle nefes borusuna kaçanlar çok ciddi hayati risk teşkil etmektedirler. Özellikle yemek borusuna kaçanların da çocuklarda çok ciddi yutma problemleri, salya akması, ciddi boğaz ağrısı ve yutma güçlüğü oluşturduğundan dolayı erken dönemde bize getirilmesi, gerekli olan endoskopik işlemleri ile başarılı bir şekilde çıkarılmaktadır. Burada görüldüğü gibi çok sayıda yabancı cisimlerin son bir buçuk ile iki yıl arasında çıkarıldığını görmekteyiz. Bunların kat kat fazlası da envanterimizde bulunmakta” şeklinde konuştu.



“Haftada 3 ile 5 arasında yabancı cisim yutma yakınması ile gelen çocuklar oluyor”


Ailelerin bu tür durumlarda çok dikkatli olması gerektiğine dikkat çeken Doğan, “Çocukların etrafında yutabilecekleri hemen hemen hiçbir madeni eşya bulundurmamaları önem arz etmektedir. Erken dönemde aile farkına varırsa mümkün olduğu kadar zaman kaybetmeden bize getirmeleri hayati önem arz etmektedir. Özellikle bu yabancı cisimleri yutan çocukların aileleri tarafından mümkün olduğu kadar eğer ağız içerisinde görülebilecek bir noktadaysa çıkarmaya çalışabilirler fakat görülemeyecek bir noktadaysa mümkün olduğu müddetçe herhangi bir girişimde bulunmadan veya müdahale etmeden hızlı bir şekilde soluk borularını veya ağızlarını açık bırakacak şekilde bize getirmeleri gerekmektedir. Bu yabancı cisimlerin içerisinde maddi değeri çok yüksek olan yabancı cisimler de bulunmaktadır. Onları da çıkardığımız zaman genellikle ailelere iade etmekteyiz. Burada bulunanlar genellikle maddi değeri olmayan eşyalar. Haftada genellikle bize 3 ile 5 arasında yabancı cisim yutma yakınması ile gelen çocuklar olmaktadır. Gerekli olan işlemleri çok hızlı bir şekilde yaptıktan sonra sağlıklı bir şekilde evlerine gönderiyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.