ÇEVRE - 10 Ocak 2020 Cuma 10:50

Elazığ’da karla mücadele

A
A
A
Elazığ’da karla mücadele

Elazığ’da etkili olan kar yağışının ardından kapanan 136 köy yollarından 108’i açıldı, 28’inde ise çalışmanın sürdüğü bildirildi.

Elazığ’da etkili olan kar yağışının ardından kapanan 136 köy yollarından 108’i açıldı, 28’inde ise çalışmanın sürdüğü bildirildi.


Elazığ’da etkili olan kar yağışının ardından kentte ekiplerin karla mücadele çalışmaları aralıksız devam ediyor. Önceki gün yoğun kar yağışı nedeniyle kent gelinde 136 köy yolu ulaşıma kapandı. Valilik koordinesinde İl Özel İdare ekipleri tarafından yapılan çalışmada 108 köyün yolu açıldı. Halen merkez ile Sivrice, Palu, Kovancılar ve Maden ilçelerinde kapalı bulunan 28 köy yolunun açılması için ekiplerin çalışmasının aralıksız devam ettiği bildirildi. Öte yandan Sivrice ilçesinin yüksek rakımlı bazı bölgelerinde kar kalınlığının 1 metreyi aştığı, diğer bölgelerde ise 20 ile 40 santim civarında olduğu öğrenildi.


79 araç ve 151 personelle kapanan köy yollarını ulaşıma açmak için mesai gözetmeden büyük bir çaba içerisinde çalıştıklarını belirten İl Özel İdaresi Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürü Şefik Özsoy, “Vatandaşlarımızın mağdur olmaması için ulaşımın sağlanamadığı köy yollarını açmak üzere çoğu zaman sis ve tipiye rağmen ekiplerimiz aralıksız olarak çalışmalarına devam ediyor. Oluşturduğumuz karla mücadele kriz masasına gelen ihbarlar ekiplerimizce anında değerlendirilerek önceliğimiz 112 acil hizmetler ve taşımalı eğitim yapılan köy yolları olmak üzere karla mücadele çalışmalarını yürütmekteyiz. Bakım evlerinde hazır halde bekleyen ekiplerimiz gelen ihbarlar üzerine yol açma çalışmalarını anında müdahale ederek devam ettirmektedirler. Kırsal kesimde yer alan 550 köy ve 711 yerleşim birimi olmak üzere toplam bin 261 yerleşim biriminde hizmetlerimizi sürdürmekteyiz" dedi.


Dün 136 köy yolunun kar nedeniyle kapandığını aktaran Özsoy, yapılan çalışma ile kısa sürede köy yollarının büyük bir bölümünü açtıklarını kaydetti.


34 yıldır karla kapanan yolları açan iş makinesi operatörü Metin Gürler ise, “Köylerden ihbar oluyor yollar kapanınca mecburen 24 saat tetikte bekliyoruz. Yazın başka işler, kışında kar ekibinde çalışıyoruz"diye bilgi verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.