- 05 Ocak 2021 Salı 17:03

Evlerine kavuşan depremzedeler: "Yapılanları görmeyenler var ama çok güzel iş başardılar"

A
A
A
Evlerine kavuşan depremzedeler: "Yapılanları görmeyenler var ama çok güzel iş başardılar"

Elazığ’da meydana gelen depremden sonra TOKİ tarafından yapımına başlanan 20 binden fazla konuttan bitenler tek tek çekilen kura ile sahiplerine teslim ediliyor.

Elazığ’da meydana gelen depremden sonra TOKİ tarafından yapımına başlanan 20 binden fazla konuttan bitenler tek tek çekilen kura ile sahiplerine teslim ediliyor. Şu ana kadar yaklaşık bin 600 depremzedeye evlerinin teslim edildiği, bu hafta sonu 781 konutun daha sahiplerine verileceği bildirilirken, ay sonuna kadar bu rakamın 8 bin olmasının hedeflendiği kaydedildi. Evlerine kavuşan depremzedeler ise, "Yapılanları görmeyenler var ama çok güzel iş başardılar, mis gibi evler yaptılar, evler sıcacık ve tertemiz" diyerek teşekkür etti.


24 Ocak’ta merkez üssü Sivrice ilçesi olan 6.8’lik depremde Elazığ ve Malatya’da 41 kişini hayatını kaybetti iki şehirde 25 binden fazla bina ise hasar gördü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla depremin olduğu ilk andan itibaren devletin tüm kurumları Elazığ’ın yeniden inşası için seferberlik anlayışıyla harekete geçti. Bu kapsamda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı koordinasyonunda TOKİ tarafından Elazığ genelinde 20 bin 118 konutun yapılması için çalışma başladı. Şehir tamamen şantiyeye dönerken, şuana kadar tamamlanan konutlardan 1600’ü sahiplerine kura ile teslim edildi. Kura için başvurusu 8 Ocak’a kadar sürecek olan Bizmişen bölgesinde 781 konutun ise hafta sonu çekilmesi planlanan kura ile sahiplerine verileceği bildirildi. Öte yandan ay sonuna kadar toplam teslim edilen konut sayısının 8 bin olmasının hedeflendiği kaydedildi. Yeni konutlarına yerleşen depremzedeler, yeni yıla aileleriyle sıcak yuvalarında girmenin mutluluğunu yaşarken, "Yapılanları görmeyenler var ama çok güzel iş başardılar, mis gibi evler yaptılar, evler sıcacık ve tertemiz" diyerek teşekkür etti.



"Yıkılmış, gitmişti evlerimiz devlet olmasaydı ne olacaktı bizim halimiz"


Biri engelli 3 çocuk ve 2 torun sahibi 74 yaşındaki Kadir Erzurumluoğlu yeni evlerine kavuşmanın mutluluğu içerisinde olduklarını belirterek, “Yazıkonak’ta doğdum ve burada büyüdüm. Yeni evimden çok memnunum, Allah devletimize zeval vermesin. Yıkılmış, gitmişti evlerimiz devlet olmasaydı ne olacaktı bizim halimiz. Yani, eleştirmek kolay ama yapması zor derler. TOKİ de yaptı, Allah hepsinden razı olsun” dedi.



"Evlerimizi çok güzel yaptılar"


Babasıyla birlikte oturan 2 çocuk annesi Miyeser Akçelik ise, “Depremde evlerimiz bayağı hasar gördü, yıkıldı ve oturulacak halde değildi. Allah’a çok şükür evlerimizi çok güzel yaptılar. Allah, devletimize zeval vermesin, devletimizi başımızdan eksik etmesin. Yapılanları görmeyenler var ama çok güzel iş başardılar, mis gibi evler yaptılar. Evler sıcacık ve tertemiz. Herkes evine geldi. Allah, cumhurbaşkanımızı başımızdan eksik etmesin, uzun ömürler versin” diye konuştu.



"Allah devletimize zeval vermesin"


Karşıyaka Mahallesi’ndeki TOKİ’de yapımı tamamlandıktan sonra evlerinin anahtarları teslim alan Ali Pınar da “Daha öncesinden depremden dolayı Çatalçeşme Mahallesi’nde kirada kalıyordum. Şu anda yeni evimizdeyiz. Daha üç gün oldu buraya geleli. Evimize daha tam yerleşemedik ama evlerimizden memnunuz. Allah, devletimize zeval vermesin” şeklinde konuştu.


Karşıyaka Mahallesinin kentsel dönüşümden dolayı en şanslı mahalle olduğunu belirten mahalle muhtarı Ruhi Demirbaş ise konutların 7 ay gibi kısa bir sürede tamamlanarak teslim edildiğini aktararak, yetkilere teşekkür etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.