SAĞLIK - 24 Temmuz 2020 Cuma 17:55

FÜ Tıp Fakültesi epilepsi pili ameliyatında merkez oldu, 50’inci operasyon yapıldı

A
A
A
FÜ Tıp Fakültesi epilepsi pili ameliyatında merkez oldu, 50’inci operasyon yapıldı

Elazığ’da pandemi sürecinde "epilepsi pili" ameliyatlarına ara vermeden devam ederek birçok ilden gelen hastalar için hem bir merkez hem de umut olan Fırat Üniversitesi (FÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’nde, 50’nci operasyon yapıldı.

Elazığ’da pandemi sürecinde "epilepsi pili" ameliyatlarına ara vermeden devam ederek birçok ilden gelen hastalar için hem bir merkez hem de umut olan Fırat Üniversitesi (FÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’nde, 50’nci operasyon yapıldı.


FÜ Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı’nda 7 ay önce kurulan klinikle epilepsi hastaları için pil takma ameliyatlarına başlandı. Korona virüs (Covid-19) salgını nedeniyle ameliyatlarına ara vermeyen hastane, bu süreçte hem Elazığ’dan hem çevre iller başta olmak üzere Ankara, Sakarya, Çankırı, Çorum, Adana ve Gaziantep gibi yaklaşık 32 ilden gelen hastalara da hizmet verdi. Cihazdan, tüm sağlık giderlerine kadar Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanan masraflar sayesinde hastalar ücret ödemeden sağlığına kavuştu. 50’inci ameliyatın da başarılı bir şekilde yapıldığı hastanede FÜ Rektörü Prof. Dr. Kutbeddin Demirbağ, Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bülent Müngen, Çocuk Nöroloji Uzmanı Öğretim Üyesi Dr. Serkan Kırk ile Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sait Öztürk basın toplantısı ile bilgi verdi. Ara vermeden ve hastalar sıra beklemeden operasyonlarının yapıldığı ve 1 gün sonra taburcu edilerek eve gönderildiğini belirtilirken, bugün itibariyle 50’nci hasta tedavi edilerek taburcu edildiği aktarıldı.



"Kısa sürede 50 operasyon Türkiye rekoru olarak görülüyor"


FÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nin ‘Epilepsi Pili Ameliyatı’ uygulaması yönünden dünyada sayılı merkezler arasından olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Kutbeddin Demirbağ, “Havale geçiren ve tıbben epilepsi dediğimiz hastalarda farklı bir tedavi yöntemi veya tedavinin destekleyici bir yöntem olarak ‘Epilepsi Pili Ameliyatı’ uygulaması başlatılmıştı. Bu epilepsi pili ile özellikle pilin sürekli kalıcı olması olası riskleri aza indirmiş olacak. Ekim ayından bugüne kadar yaklaşık 50 vaka ameliyatı gerçekleştirildi. Bu sayı bir Türkiye rekoru olarak görülüyor. Bilgimiz dahilinde bu kısa sürede bu kadar vakaya rastlanan dünyada bir veya iki merkez ya vardır ya da yoktur” dedi.



800 bin civarında epilepsi hastası mevcut


Epilepsi hastalığının toplumda ortalama yüzde 1 sıklığında görülen bir hastalık olduğuna dikkat çeken FÜ Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bülent Müngen, "Çok görülen bir hastalık. Türkiye nüfusunun yaklaşık 800 bin civarında epilepsi hastası mevcut. Epilepsi hastalarının dünya genelinde durumu şudur. Yüzde 70 kadarı ilaç tedavisi ile hallolmaktadır. Bu yüzdeliğin belli önemli bir kısmı belli bir dönem ilaç kullandıktan sonra kalıcı olarak nöbetleri kesilmekte, ilacını bırakmakta ve tamamen düzelmektedir. Fakat yüzde 30’luk grupta durum böyle değil. Bu gruptaki hastalar maalesef ne kadar ilaç tedavisi verirsek verelim, nöbetlerini istediğimiz kadar kontrol altına alamıyoruz. Bun karşı epilepsi pili burada çok daha kullanımı kolay, çok daha büyük hasta grubuna uygulanabilecek bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor” diye konuştu.



"50’inci epilepsi pili ameliyatımızı gerçekleştirdik"


FÜ Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Sait Öztürk ise, “Ekim 2019 tarihinde başlamış olduğumuz epilepsi pili ameliyatlarımıza Temmuz 2020, bugün itibariyle 50’nci epilepsi pili ameliyatımızı hastanemizde gerçekleştirdik. Ülkemizde yapılan ameliyatlar ama maalesef çok yaygın yapılan ameliyatlar değil ve bu hastalarda ciddi mağduriyetler görülmektedir. Biz özellikle pandemi sürecinde bu hastaların ve ailelerinin çekmiş olduğu sosyal sıkıntıları göz önünde bulundurarak bu ameliyatlarımızı özenli bir şekilde, hijyen ve maske kurallarına uymak kaydıyla devam ettik” diye bilgi verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Turizmde Sivas hızına hız katacak Sivas Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde hazırlanan ‘Turizmde Sivas’ın Hızına Yetiş Projesi’ açılış toplantısı, STSO Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Özdemir Başkanlığında gerçekleştirildi. Sivas Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) öncülüğünde hazırlanan ve kentin turizm rakamlarını artıracağı düşünülen Turizmde Sivas’ın Hızına Yetiş Projesi’nin açılışı yapıldı. STSO’da gerçekleştirilen açılış toplantısına; Sivas Kültür ve Turizm Müdürü Aziz Erdoğan, Oran Kalkınma Ajansı Sivas İl Koordinatörü Yunus Emre Şeker, Buruciye AŞ Genel Müdürü Mustafa Altun ve Turizm tesislerinin personel ve yöneticileri katıldı. Projeyi Oran Kalkınma Ajansı ile birlikte yürüttüklerini belirten Başkan Özdemir, “Sivas’ın Hızına Yetişin” projemizin başlığında yer alan hız kavramı, Yüksek Hızlı Trenin ilimize gelmesiyle oluştu. Yüksek Hızlı Trenimizin Sivas’a getirdiği en önemli katkı, turizm sektörüne yapacağı katkıdır. Sivas’a daha çok turist getirmek adına turizm sektörüne eğitim anlamında faydalı olmak istedik. Hocalarımızın bilgilerini sektör yöneticilerine ve çalışanlarına aktarmak adına bu projeyi yaptık” ifadelerini kullandı. Programda konuşan Oran Kalkınma Ajansı Sivas İl Koordinatörü Yunus Emre Şeker, Sivas TSO’nun şehrin önemli meselesine dayanan bir proje hazırlayarak destek almaya hak kazandığını ifade etti. Programların projeler geldikçe var olduğunu belirten Şeker, projelerdeki üst amacın Hızlı Tren odağında Sivas’ın turizm hamlesine katkı sunmak dedi. Sivas İl Kültür ve Turizm Müdürü Aziz Erdoğan ise, Turizm sektörünün gelişmesinde Sivas TSO’na teşekkür ederek, projenin sonucunda güzel bir çıktı elde edileceğine inanıyorum dedi. Sivas’ta bulunmaktan ve böyle bir proje yer almaktan memnuniyet duyduğu ifade eden Eğitmen Doç. Dr. İrfan Mısırlı, verilecek olan eğitimler hakkında bilgiler verdi. Sekiz gün sürecek olan eğitimlerde; Konukla İletişim, Müşteri Memnuniyeti, Sosyal Davranış Kuralları ve özellikle Misafir ve İnsan İlişkileri konuları üzerine eğitimler verilecek. Eğitim programını tamamlayan katılımcılara sertifika verilecek.
Ankara YÖK Başkanı Özvar: "2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz" Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, "2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz" dedi. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İletişim Fakültesi Itri Konferans Salonu’nda Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Konferansı gerçekleştirildi. Konferansta konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, yükseköğretime kayıtlı örgün ve açık öğretime devam eden yaklaşık 7 milyon öğrenci ve 185 bine yakın akademik personel olduğunu belirterek, "Sahip olduğumuz bu kapasiteyle Avrupa Yükseköğrenim Alanı içinde önde gelen ülkelerden biri konumundayız. Ancak bizler ulaştığımız noktayı yeterli görerek yavaşlayacak bir anlayışta olamayız. Yükseköğretim Kurulu olarak bir yandan kapasitemizi iş dünyası ile öğrencilerin eğilim ve beklentileri doğrultusunda düzenlerken, diğer yandan üzerinde hassasiyetle durduğumuz kalite güvencesi standartlarımızı yükseköğretim sistemimizin bütün alanlarına yaygınlaştırmaya çalışıyoruz" dedi. "350 bine yaklaşan uluslararası öğrenci sayımız var" Uluslararasılaşma ve kalite bağlamında üniversitelerin uluslararası görünürlüklerini artırmayı hedeflediklerini aktaran Özvar, şunları kaydetti: "Uluslararası sıralamalardaki üniversite sayımızı yükseltmek, akademisyenlerimizin yer aldığı uluslararası projeler ile nitelikli ve etki değeri yüksek yayınların sayısını çoğaltmak; akademisyenlerimizin ve öğrencilerimizin uluslararası hareketliliğini artırmak öncelikli hedeflerimiz arasındadır. Bu alanlarda sağlayacağımız başarı, bir taraftan yükseköğretimimizin kalitesini artıracak, diğer taraftan çok daha fazla sayıda nitelikli uluslararası öğrencinin üniversitelerimize ilgi göstermesini sağlayacaktır. Böylece 350 bine yaklaşan uluslararası öğrenci sayısıyla dünyada ilk 10 içinde yer alan ülkemiz, ilk 5 ülkeden biri olma hedefine bir adım daha yaklaşmış olacaktır." "İyi bir seviyeye ulaşmış olsak da daha atmamız gereken adımlar var" Üniversitelerin yüzde 35’inde kurumsal akreditasyon olduğunu hatırlatan YÖK Başkanı Özvar, "Bu anlamda iyi bir seviyeye ulaşmış olsak da daha atmamız gereken adımların var olduğu anlaşılmaktadır. 2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz. Hiç şüphe yok ki kalite süreçleri sonu olmayan ve sürekli iyileşmeyi ilzam eden bir uğraşı alanıdır. Program bazındaki akreditasyonlar ise YÖKAK tarafından yetkilendirilen 24 ulusal ve 13 uluslararası akreditasyon kuruluşu tarafından yürütülmektedir. Mevcut durumda yükseköğretim sistemimizde akreditasyondan geçen programların sayılarının artmasını beklediğimizi ifade etmek isterim" dedi. Konuşmaların ardından YÖK Başkanı Erol Özvar, üniversite rektörleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.