- 23 Kasım 2020 Pazartesi 10:27

O öğrencilerinin öğretmeni değil, "Fethi Babası"

A
A
A
O öğrencilerinin öğretmeni değil, "Fethi Babası"

Elazığ’da bir oğlu hayatını kaybeden, bir oğlu da trafik kazası sonucu yatağa bağımlı kalan 3 çocuk babası 53 yaşındaki öğretmen Fethi Aydın, spor sayesinde bir çok genci batağa sürüklenmekten kurtarıp, hayatlarına dokundu.

Elazığ’da bir oğlu hayatını kaybeden, bir oğlu da trafik kazası sonucu yatağa bağımlı kalan 3 çocuk babası 53 yaşındaki öğretmen Fethi Aydın, spor sayesinde bir çok genci batağa sürüklenmekten kurtarıp, hayatlarına dokundu. O öğrencilerin "Fethi Babası", öğrenciler ise onun evlatları oldu.


3 çocuk babası sınıf öğretmeni Fethi Aydın (53), 1997 yılında Karşıya ilköğretim okuluna eksiklikten dolayı beden eğitimi öğretmeni olarak atandı. Dezavantajlı mahallede öğretmenlik yapmaya başlayan Aydın, zamanında kasetlerden izleyerek hentbolu öğrendi. Ardından kurduğu takım 2005 yılında Türkiye şampiyonu oldu. Çocukları kötü alışkanlıklarda uzak tutmak için canla başla çalışan hoca, her öğrencisinin elinden tutarak spora yönlendirdi. Öğrencilerine evladım diyen Aydın’a öğrencileri de Fethi Baba demeye başladı. Takım olarak bir çok başarıya imza atan Aydın, 32 yıllık öğretmenlik hayatında birçok sporcusunu milli takıma ve kampına gönderdi. Tüm öğrencileri ile bire bir ilgilenen Aydın, yüzlerce öğrencinin üniversite okunmasına ve iş sahibi olmasına vesile oldu. Hayatını öğrencilerine ve onların geleceğini adayan Aydın, öğrencilerine kız istemeye bile gitti. Bunun yanı sıra 10 yıl önce Keban Barajında 18 yaşındaki oğlunu kaybeden Aydın’ın 3 yıl öncede 16 yaşındaki oğlu trafik kazası sonucu yüzde 99 fiziksel engelli kaldı. Vefalı öğretmen Aydın tüm yaşadığı acılara ve olumsuzluklara rağmen hala takımının başında öğrencilerinin geleceğini için canla başla mücadele vererek örnek oluyor.



“Ben çocuklarımın elinden tuttum”


1997 yılında Karşıyaka İlköğretim Okuluna tayininin çıktığını anımsatan Fethi Aydın, “Tayinim beden eğitimi öğretmeni olarak çıktı. Ama ben aslında sınıf öğretmeniyim. Ama o yıl eksiklik vardı, beni de beden eğitimi öğretmeni olarak Karşıyaka’ya verdiler. Yıllarca futbol oynadım. O zaman dediler ne çalışacaksınız. Bende dedim futbolcuyum. Hocam burası çamur sıkıntı olur, bizim salon sporumuz hentbol var dediler. Bende hiç hentbol bilmiyorum. Ama tanıştım, 97’den bugüne çalışıyorum. İlk yıl çok zorluk çektim. Çünkü bilmiyordum ve bilmeyince yapması zor. O zaman eski kasetler vardı, onlarda izleyip öğreniyorum ve ardından sahada uyguluyorum. Benden önce başlamış olanlar kat kat ileri gitmişler. Be o açığı kapatmak için yazında çalıştım. Hafta sonu evde kahvaltı yapmadım, öğrencilerimle salonda yaptım. 23 yıl boyuna çocuklarımı salona çektim. Salonda çalıştık ve kar gözetmedik. Ben Salıbaba mahallesindenim. Ben de o zorlukları yaşadım. Bizim elimizden tutan kimse yoktu. Ama ben çocuklarımın elinden tuttum” dedi.



"Amacım sporla üniversiteye yerleştirmek ve meslek sahibi yapmak"


Zamanlı takım kurduklarını ve Türkiye finallerine gittiklerini aktaran Aydın, “2005 yılında Türkiye şampiyonu olduk. Daha sonda bu takımla gittik 2007 yılında Türkiye üçüncüsü olduk. Her türlü skor bizde var, çalışıyoruz ve çalışanı da Allah her zaman yükseltir. Bizim sadece maddi boyutta sıkıntımız var. Çünkü bölgemiz çok fakir bir bölge. Benim amacım sporla üniversiteye yerleştirmek ve meslek sahibi yapmak. Benim çocuklarımın çoğu üniversite mezunu. Takımda ki çocuklarda üniversite bitirmiş veya spor lisesine gidiyor. Okuyorlar ve eğitimli çocuklar. Bizim amacımız çocuklarımızın Karşıyaka bölgesinde kötü alışkanlıklardan arındırmak. Bunu da çok şükür başarıyoruz. 53 yaşındayım ama halen spor salonundayım. Hafta da 5 antrenman yapıyorum. Buna can dayanmaz ama biz dayanıyoruz. Çünkü sonucu görüyorum. Bakıyorsun çocuğun okumuş öğretmen olmuş. Bitlis’e gidiyorum orada öğretmen oğlum var. Nereye gidersem başka bir oğlum var. Kız istemeye gidiyorum. Bursa’ya kız istemeye gittik, dediler siz kimsiniz neyi oluyorsunuz. Dedim ben öğretmeniyim. Şaşırdılar ve niye dediler. Orta okulda çocuk dedi ki evlenirsem kızı sen isteyeceksin. Ben söz verdim ve gittim istedim” diye konuştu.



“Bana Fethi baba diyorlar, ben onlara evlat dedim”


Bir çocuğunun yatağa bağımlı olduğunu dile getiren Aydın, “Ben hastaneye götürmeye gittiğimde bu çocuklarım sıra yapıyorlar. Evime gelip çocuğumu aşağı indiriyorlar ve hastaneye götürüyorlar. Ardından tekrar evime getiriyorlar. Bunu kimse yapmaz. Ama bizim ilişkimiz farklı. Baba-oğul ilişkisi var. O yüzden bana ’Fethi baba’ diyorlar. Ben onlara ’evlat’ dedim. Elazığ’da en çok suça dayalı bölge Karşıya Mahallesi. Orada köprü altında insanlar kötü alışkanlıklar ediniyor. Bu çocuklarım eğer salona gelmezse oraya gidecek. Hiç para kazanmadım ve çok verdim. Ama pişman değilim, pırıl pırıl gençler kazandım. Yaptığım işten hiçbir zaman keşke yapmasaydım demedim. İyi ki yapmışım ve yapmaya devam edeceğim” şeklinde konuştu



“Milli takımın her yaş kademelerinde oynamamda birinci etken Fethi hocadır”


Fethi hoca ile 2001 yılında ikinci sınıftayken tanıştığını ifade eden milli sporcu ve öğretmen Muhammet Taş, “Hatırlamıyordum bile o yaştaydım. Elimden tuttuğunda elim büyük diye hentbola başlattı. Onun sayesinde çok iyi yerlere geldim. Mersin’e transferimde çok etkili oldu. Beraber çok başarılar elde ettik. Ankara’ya transfer oldum ve ardından milli takıma geçtim. Başlar önemlidir. En başta Fethi hoca elimden tuttu. O yüzden emeği çoktur. Benim milli takımın her yaş kademelerinde oynamamda birinci etken Fethi hocadır. O olmasa buralara gelemezdik. Zaten Fethi baba diye bahsederdik. İlk babacanlığı onda gördük. Şuan beden eğitimi öğretmeniyim. Burada gördüğünüz tüm sporcular üniversite okuyorsa veya meslek sahibi olduysa Fethi hocanın çok katkısı vardır” diye kaydetti.



“Benim gibi binlerce öğrencinin geleceğine dokundu”


Fethi Baba ile 15 senedir beraber olduklarını anlatan Aziz Karakaya ise “Kendisi sağ olsun elimizden tuttu. Karşıya gibi bir yerde hentbol takımı kurdu. Bizleri yetiştirdi. Elimizden tutmasaydı biz ne üniversite okurduk ne de bu kadar yeri gezebilirdik. Sağ olsun kendisinin sayesinde çok yer gezdik. Kötü alışkanlıklardan uzak durduk ve en önemlisi de budur. Benim gibi binlerce öğrencinin elinden tutarak üniversite okumasını sağladı ve geleceğine dokundu. Öğretmen ve polis arkadaşlar oldu. ağabeyimde onun öğrencisi ve şuan polis. Allah ondan razı olsun” ifadelerine yer verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Gastronomideki yenilikler konuşuldu Düzce Üniversitesi Akçakoca Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu tarafından düzenlenen etkinlikte, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Alper Kurnaz ile Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Turizm Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Vahit Oğuz Kiper, öğrencilerle buluştu. Düzce Üniversitesi Akçakoca Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Muammer Mesci, yeni gelişmelerde uzmanlaşmanın öğrenciler için bir zorunluluk olduğunu ifade ederek teknolojiyi takip eden kişilerin rekabette avantaj sağlayacağını dile getirdi. Programın ilk konuşmacısı Doç. Dr. Alper Kurnaz, gastronomideki yeni trendler üzerinde durdu. Yeni trendler arasında dijital gelişmelerin önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Kurnaz, 3D yazıcılar, yapay zeka, nörogastronomi gibi uygulamaların gastronomi alanını dönüştürdüğünü vurguladı. Mutfaktaki aşçının dijital araçları kullanarak aynı zamanda sürdürülebilirliği de sağladığını sözlerini ekledi. Programın diğer davetli konuşmacısı Dr. Öğr. Üyesi Vahit Oğuz Kiper ise uzayın ticarileşmesinden bahsederek, gözünü göğe diken insanların merak duygusuyla uzay turizmini canlandırdığının altını çizdi. İnsan hayatı ile turizm döngüsü arasında yakın benzerlik olduğunu söyleyen Kiper, temel güdünün meraktan oluştuğunu belitti. Geleceğin turizmcileri olarak öğrencilerin teknik bilgiler de gerektiren iki kritik ve güncel konu ile ayrıntılı olarak bilgilendirildiği ve turizmin geleceğinde önemli noktaların paylaşıldığı etkinlik, teşekkür belgelerinin takdimi ile sona erdi.
Antalya Antalya’da nefes kesen orman yangını tatbikatına 2 sikorsky helikopter ve 3 uçak destek verdi Antalya’da orman yangınları ile mücadele kapsamında gerçekleştirilen orman yangını tatbikatı adeta nefesleri kesti. Tatbikatta metrelerce havaya çıkan alevlere havadan 2 adet S-70 sikorsky helikopter ve 3 airtractor söndürme uçağı müdahale etti. Karadan çok sayıda arazöz ve 82 personelin görev aldığı yangın dakikalar içerisinde söndürüldü. Tatbikatı yakından takip eden Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, orman yangınları ile mücadelede geçmiş yıllara göre büyük aşama kaydettiklerini söyleyerek yangına müdahale suresinde hedefin 10 dakika olduğunu belirtti. Orman Genel Müdürlüğü tarafından Orman Yangınları ile Mücadele kapsamında Döşemealtı İlçesinde Uluslararası Ormancılık Eğitim Merkezi’nde tatbikat gerçekleştirildi. Tatbikat çerçevesinde Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yangın simülasyon merkezini ziyaret etti. Bakan Yumaklı’ya yaşanabilecek bir orman yangınında eylem planı harita üzerinde anlatıldı. Ardından ise ormanlık alan içerisinde tatbikat gerçekleştirildi. Tatbikat gereği belirli bir alanda orman yangını oluşturuldu. Daha sonra ise ihbarla bölgeye hava ve kara unsurları sevk edildi. Yangına ilk olarak 2 adet S-70 sikorsky helikopter ve 3 airtractor söndürme uçağı müdahale etti. Hava unsurlarının müdahalesi ile büyük çapta sundurulan yangına karadan ekipler yönlendirildi. 82 personelin katıldığı yangında 13 arazöz, 2 ilk müdahale aracı, 1 dozer, 2 yangın yönetim aracı, 1 greyder, 1 treyler, 2 su ikmal aracı görev aldı. Yangın dakikalar içerisinde söndürüldü. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yangını söndürmede görev alan hava ve kara ekibine teşekkür etti. “Son 22 yılda 7 milyardan fazla fidanı toprakla buluşturduk” Tatbikatın ardından Bakan Yumaklı, Orman Genel Müdürlüğü’nün yangınla mücadele kullandığı hava ve kara araçlarında incelemelerde bulunarak personelden bilgi aldı. İncelemelerin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İbrahim Yumaklı, “Ülkemiz Akdeniz Havzası’nda yer alması nedeniyle; küresel iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkeler arasında yer alıyor. Bütün doğal afetlerle Bakanlık olarak etkin şekilde mücadele ediyoruz. Ülkemiz yüzölçümünün yaklaşık yüzde 30’u ormanlardan oluşuyor. Son 22 yılda 7 milyardan fazla fidanı toprakla buluşturduk. Elbette bir yandan da bu ormanlarımızı korumak için olağanüstü bir gayret gösteriyoruz. Orman yangınlarının çıkış nedenlerinin yüzde 90’ı insan kaynaklıdır. Bunlar ihmal ve dikkatsizliktir. Zira bilimsel çalışmalar, önümüzdeki yıllarda iklim şartlarına bağlı olarak orman yangınlarının artacağını gösteriyor. Bizler de bu gerçek karşısında, geçmişten gelen tecrübelerimizle birlikte gerekli tüm tedbirleri almaya gayret ediyoruz. Bu çalışmalarımızı yangın öncesi, yangın sırası ve yangın sonrası diye üçe ayırıyoruz” dedi. Hedef 10 dakika Yangını önlemek için çocuklar, öğrenciler, orman köylüleri ile çeşitli meslek gruplarına yönelik eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri yürütüldüğüne dikkat çeken Bakan Yumaklı, “Yangın sırasındaki çalışmalarımız ve bu mücadeleye baktığımızda; geçmiş yıllara göre büyük aşama kaydettiğimizi söyleyebiliriz. Yangının ilk tespitinden son ateşin söndüğü ana kadar, hem yönetimi hem mücadelesinde Orman Genel Müdürlüğümüzün tecrübesini görüyoruz. Bu mücadelede başarılı olmamızda devletimizin ilgili kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarımızın ve vatandaşlarımızın desteklerinin de çok önemli olduğunun altını çizmeliyim. Geçmişte 40 dakikaları bulan ilk müdahale süresini bugün, 11 dakikaya indirmiş bulunuyoruz, geçtiğimiz yıl bunu 10 dakikaya düşürmek için mücadele ettik, hedefimiz 10 dakikaya düşürmek. Ülkemiz genelinde, 776 yangın gözetleme kulesi ve yerli-milli insansız hava araçları sayesinde tabiri caizse nokta atışı etkili bir mücadele gerçekleştiriyoruz. Yangına müdahale noktasında; ihtiyaçlarımız doğrultusunda kapasite artırımı ve teknoloji geliştirme odaklı bir strateji izliyoruz” ifadelerine yer verdi. "105 helikopterimiz, 26 uçağımız ve 14 İHA’mız ormanlarımızı çelik kanatlarıyla adeta kucaklamaktadır" Yangınlarla mücadelede tarihin en büyük hava filosunun kurulduğunu belirten Yumaklı, “105 helikopterimiz, 26 uçağımız ve 14 İHA’mız ormanlarımızı çelik kanatlarıyla adeta kucaklamaktadır. Türk savunma sanayiimizin ürettiği Bayraktar TB2 ve Aksungur İHA’larımız ile T-70 Nefes helikopterlerimizin filomuza ayrı bir güç verdiğini de vurgulamak isterim. Daha etkili bir mücadele için, her hava aracımızı etkin bir şekilde kullanacağız. Helikopterlerimiz yalnızca açık su kaynaklarından değil, daha hızlı müdahale edilmesi için inşa ettiğimiz yangın havuzlarından da su alabilecek. Bu anlamda 2002 yılında hiç yangın havuzu yokken, bugün 4 bin 727 adet yangın havuzu bu mücadelede helikopterlerimize destek oluyor. Bilimsel veriler ve tecrübeler göstermiştir ki; yangınların söndürülmesinde asıl güç kara ekipleridir. 25 bin orman kahramanımız daha etkili ve güçlü şekilde orman yangınlarıyla mücadele edecektir. Bin 649 arasöz, 2 bin 453 ilk müdahale aracı ve 821 iş makinesi inşallah alevlere karşı en büyük güçlerimiz olacak” dedi. “120 binin üzerinde orman yangın gönüllümüz var” Orman teşkilatının bugün, teknoloji odaklı mücadelede artık önemli bir aşamaya geldiğini ifade eden Yumaklı, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “İHA’larımız ve yapay zekanın kullanıldığı akıllı yangın gözetleme kulelerimizle milyonlarca hektar ormanı anbean 7/24 gözetliyoruz. Bugün 184 akıllı kuleyle hizmet verdiğimizi ayrıca belirtmek isterim. Orman Genel Müdürlüğümüz tarafından geliştirilen ’Yangın Karar Destek Sistemi’ ile yangınla mücadeleyi yapay zeka tabanlı bir sistemle yapıyoruz. Orman yangınlarıyla ’Görevden Değil, Gönülden Mücadele’ ilkesini benimsiyoruz. Aslında millet olarak; ağaca, doğaya ve yeşile önem veriyoruz. Bir orman yangını meydana geldiğinde vatandaşlarımız tabiri caizse ayağında terliği ile orman teşkilatına yardıma koşuyor. Bizler de vatandaşlarımızın bu teveccühünü ’Orman Yangın Gönüllülüğü’ sistemiyle bir düzene oturtmak istedik. 100 bin gönüllü hedeflemişken, bugün 120 binin üzerinde orman yangın gönüllümüz var. Vatandaşlarımız bu sistemle artık daha bilinçli şekilde yangınlarda bizlere yardım ediyor.” Tatbikat hakkında da açıklamalarda bulunan Bakan Yumaklı, “Bugün gerçekleştirdiğimiz orman yangınları tatbikatıyla, bu mücadelemizin bir ön gösterimizin izledik. Buradaki tatbikatın daha çetini ormanın kahramanları tarafından Yeşil Vatan’da gerçekleştiriliyor. Geçmişten bugüne, bu mücadele esnasında hayatını kaybetmiş şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Göğsünü siper ederek mücadele eden ormanın kahramanlarını tebrik ediyor, şükranlarımı sunuyorum. Yangın öncesi, yangın sırası ve yangın sonrası çalışmalarda emeği olan Orman Genel Müdürlüğümüzün işçisinden mühendisine her kademedeki çalışanlarına teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.