ÇEVRE - 16 Şubat 2021 Salı 15:35

Prof. Dr. Hakan Kalender, keçi ölümlerine neden olan bakteri ile ilgili bilgi verdi

A
A
A
Prof. Dr. Hakan Kalender, keçi ölümlerine neden olan bakteri ile ilgili bilgi verdi

Tunceli’de dağ keçilerinin ölümüne neden olan Sphingomonas Paucimobilis isimli bakteriyle ilgili bilgi veren Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.

Tunceli’de dağ keçilerinin ölümüne neden olan Sphingomonas Paucimobilis isimli bakteriyle ilgili bilgi veren Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kalender, "Bağışıklık sistemi düştüğü zaman bu fırsatçı bakteriler enfeksiyonlara neden olabilirler. Bakteriyi hayvan aldığı zaman daha çok solunum sistemine yerleşiyor. Dolasıyla solunum sistemine yerleştiği için enfeksiyonlar oluşturuyor" dedi.


Mazgirt ilçesine bağlı Yukarı Çanakçı köyünde Ocak ayında 8 dağ keçisinin telef olduğu tespit edilmişti. Doğa Koruma ve Milli Parklar Tunceli Şubesi ekipleri tarafından ölen dağ keçilerinden alınan numuneler Elazığ Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü Laboratuvarı’na gönderildi. Burada yapılan incelemede ölen keçilerde Sphingomonas Paucimobilis isimli bakteri tespit edildiği, bakterinin zayıf, bağışıklığı düşük bireylerde ölüme neden olduğu belirtildi. Geçtiğimiz hafta da yine aynı ilçeye bağlı Yukarı Oyumca köyü sınırlarında 7 dağ keçisi daha telef olarak bulunmuştu. Ekipler tarafından dağ keçilerinden alınan numuneler de Elazığ Veterinerlik Kontrol Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’ne gönderildi. Burada yapılacak incelemede, keçilerin benzer bakteri yüzünden mi yoksa başka bir nedenle mi öldüklerinin tespit edilmesinin beklendiği bildirildi.


Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kalender, yaşanan keçi ölümlerinin ardından bakteri hakkında bilgi verdi.




“İnsanlarda nadiren ölümler bildirilmiştir”


Bunun fırsatçı bir bakteri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Hakan Kalender, “İnsanlarda da hastane enfeksiyonlarına sebep olan bir bakteridir. Fakat bakterinin patolojiyle ilgili günümüzde çok az bir bilgi var. Hayvanlarda hastalık oluşturduğuna ilişkin çok fazla detaylı çalışmalar yok. Türkiye’de ise bu hastalığın varlığıyla ilgili sadece 2015 yılında ilk kez Erzurum bölgesinde yapılan bir çalışmada ineklerde, buzağılarda, kuzularda bu bakteri tespit edilmişti. Bakteri hayvanların akciğerlerinde görülmüştür. Dünyada insanlarda ise hastane kaynaklı nadiren ölümler bildirilmiştir. Bu ölümler hastalığın etkeni patolojisi düşük olduğu için özellikle bağışıklık sistemi zayıf, şeker hastalığı, böbrek bozukluğu olan insanlarda bakteri nadiren ölümlere sebep olmuştur” dedi.



“Fırsatçı bir bakteridir”


Açıklamasını sürdüren Prof. Dr. Kalender, “Bakterinin Türkiye’de insanlarda hastane enfeksiyonlarında görüldüğü yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Hayvanlarda da çok ölüm oranı yüksek bir enfeksiyona sebep olduğuyla ilgili çalışmalar fazla yok. Bu keçilerde tespit edilen vakada ölümün tamamen bu bakteriden kaynaklandığı söyleyebilmemiz için detaylı çalışmaların yapılması gerekir. Yani sadece bu bakteri yönünden değil, diğer birçok mikrop, bakteri, virüsler, parazitler ve zehirlenme gibi bir çok faktör yönünden incelenmesi gerekiyor. Özellikle virüsler yönünden detaylı çalışmanın yapılması gerekiyor. Bakteri laboratuvara gelen bir keçinin akciğer ve dalak örneğinden tespit edildi. Tek bir hayvandan tespit edilmiş. Akciğer örneklerinde de bulunabilir. Fırsatçı bir bakteridir ama bu bakterinin insanlarda nadiren de olsa ölümlere sebep olduğu saptanmıştır” diye konuştu.



“Çok bulaşıcı bir bakteri değil, doğada yaygındır”


Hayvanlarda detaylı bir araştırmanın yapılması gerektiğini dile getiren Kalender, “Bu bakteri toprakta, suda ve çevrede çok yaygın bulunabilen bir bakteridir. İnsanda da deride yarala sebep olabiliyor. Hayvanlarda çevreden, topraktan, sudan çok kolay bir şekilde enfekte olabilirler. Diyalize giren insanlarda da bu diyaliz kullanılan aletler ve ekipmanlardan buluşabiliyor. Etrafta çok yaygın olduğu için hayvanlarda yapılan çalışmalarda apselerden de bu bakterinin tespit edildiği ortaya konmuştur. Bağışıklık sistemi düştüğü zaman bu fırsatçı bakteriler enfeksiyonlara neden olabilirler. Bakteriyi hayvan aldığı zaman daha çok solunum sistemine yerleşiyor. Dolasıyla solunum sistemine yerleştiği için enfeksiyonlar oluşturuyor. Bu daha çok bulaşıcı değil. Çevreden hayvanlar rahatlıkla alabilir. Çok bulaşıcı bir bakteri değil" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Palandöken: “Konaklama fiyatlarında abartıya gidilmemeli” Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, konaklama fiyatlarında abartıya gidilmemesi uyarısını yaparak, “İnsanların yaşadığı ülkede tatil yapma şartları kolaylaşsın” dedi. Dokuz günlük bayram tatilinde otel fiyatları cep yakınca yerli turistin yurtdışına yöneldiğini belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “2024’te turizm sektöründen önemli katkılar beklerken potansiyel olarak turizm gelirimiz de artıyor. Ancak yerli turistin yurtdışına çıkarak döviz bırakmasının önüne geçilmeli. Bayram tatilinde 6,8 milyon kişi hava yolu ile seyahat etti. Döviz kurlarındaki artış ve yüksek enflasyona bağlı olarak son dönemde otel fiyatları yükseldi. Yerli turistin bu ücretlerle yurt içinde seyahat edebilmesi mümkün değil. Dolayısıyla bir taraftan döviz girdimiz artsın, turist kazanalım derken diğer taraftan da yerli turisti kaybetmeyelim. Bildiğiniz gibi birçok ülke ile 3-5 günlük tatillerde vize sorunu kalktı. Bu bir taraftan sevindirici ancak diğer taraftan da ülkemizden dövizin çıkması ve turizm gelirimizin azalması anlamına geliyor. Turizm Bakanlığımız tarafından iç turizmde yerli turiste teşvik mekanizmaları ile promosyonların tanınması ve bu sıkıntının giderilmesi lazım. İnsanların yaşadığı ülkede tatil yapmasının şartları kolaylaştırılmalı” diye konuştu. “2023’te 56.7 milyon turist Türkiye’yi tercih etti” Ülkemizin dövize ihtiyacı olduğu dönemde yerli turistin yurt dışına kaçmaması için formül bulunması gerektiğini söyleyen Palandöken, “Coğrafi konumu, doğal turizm kaynakları, köklü tarihsel geçmişi ve geniş mutfağı ile ülkemiz adeta bir turizm cenneti. Turizm açısından son yılların rekoru olarak nitelendirilen 2023’te 56.7 milyon turist Türkiye’yi tercih etti. Turizm geliri ise 54,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Turizmdeki başarımız ülke ekonomisi açısından sevindirici ancak Türkiye turizm açısından çok daha yüksek bir potansiyele sahip. Dört mevsimi bir arada yaşayan ve eşsiz coğrafi özelliğe sahip ülkemizin turizmdeki payını artırmalıyız. Bununla birlikte yerli turistimiz de yabancı ülkelere kaptırılmamalıyız. 2023’te ülkeden çıkış yapan ziyaretçi sayısı bir önceki yıla göre yüzde 11,1 artarak 57.7 milyon oldu. Çünkü yüksek döviz kuruna rağmen vatandaşın yurtdışı tatili yurtiçinde her şey dahil konseptli bir tatilden daha uyguna gelmeye başladı. Buna bir de çeşitli kampanyalar ve kapıda vize vb. gibi uygulamalar eklenince yerli turistin parası yurtdışına kaçıyor” diye konuştu. “Turizmi yılın 12 ayı canlı tutmalıyız” Turizm gelirimizi yabancı ülkelere kaptırmamak için formüller bulunması gerektiğini belirten Palandöken, “Öncelikle turizmi mevsimsellikten kurtararak yılın 12 ayı canlı tutmalıyız. Esnaf ve sanatkârlarımızın turizm gelirinden elde ettiği payı arttırarak ülke ekonomisine katkıda bulunmalıyız. Özellikle son zamanlarda trend haline gelen sağlık turizmi, gastronomi turizmi ve kültür turizmi gibi turizm alanlarından daha çok fayda sağlamalıyız. Turist sayısındaki artışı ülkemizin ve yerli üretimlerimizin tanıtımında fırsata çevirmek için yeni konseptler belirlemeliyiz. Yabancı turistler yalnızca otellerle sınırlı kalmamalı, gittikleri şehirlerin özelliklerini, yöresel ürünlerini tanımalı ve Türk insanının misafirperverliğini hissetmeli. Havaalanı, otogar ve otel gibi kalabalık noktalarda doğal güzelliklerimizin, yöresel ürünlerimizin ve yerli üretimlerimizin tanıtımını içeren broşürlerin dağıtımı zorunlu olmalı” şeklinde konuştu.
Bursa Gümüş balığının ihracat serüveni başladı İznik Gölü’nde gümüş balığı sezonu hızlandı. Yunanistan, Ukrayna ve Amerika’ya ihracatı yapılan ve bu ülkelerde işlendikten sonra cips olarak paketi 4 dolardan satışa çıkarılan gümüş balıkçılığı bu yıl bereketli başladı. İznik Gölü’nde son 25 yıldır yapılan gümüş balıkçılığında bu sezon sıcakların başlaması ile birlikte balıkçılar ağlarını İznik Gölü’ne bırakmaya başladı. 12 ay boyunca tutulması serbest olan ancak sıcak havaların başlaması ile tam anlamı ile sezonu açılan Gümüş balıkçılığı İznik Gölü’nde Orhangazi ve İznik’teki Su Ürünleri Kooperatiflerine bağlı balıkçılar tarafından yapılıyor. 5 kooperatif sezonu bereketli açtı Orhangazi, Narlıca, Göllüce, İznik ve Çakırca Su Ürünleri Kooperatifine bağlı su ürünleri kooperatifine bağlı balıkçıların İznik Gölü’ndeki Gümüş Balığı mesaileri de başlamış oldu. Sezonda toplam bin ton balığın tutulması hedeflenen bölgede bu yıl ki sezon da bereketli başlamış oldu. Orhangazi Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Zelkif Bektaş, gümüş balıkçılığı sezonunun tüm Orhangazi ve bölgeye hayırlı olmasını dileyerek, "Gümüş balığı ihraç ettiğimiz bir balık türü. Epey döviz getiren bir balık. Bu sene de bereketli, hamdolsun. Güzel bir başlangıç, inşallah sonu da iyi olacak" dedi. Zelkif Bektaş, şu anda İznik Gölü çevresinde faaliyet gösteren 5 ayrı kooperatifin yıllık bin ton gümüş balığı tutacağını belirterek, bu kooperatiflerin, Orhangazi, Narlıca, Göllüce, İznik ve Çakırca Su Ürünleri Kooperatifi olarak faaliyet gösterdiğini ifade etti. İznik yakasındaki kooperatiflerin Orhangazi kooperatiflerine oranla daha yüksek kapasiteli olduğunu da belirten Zelkif Bektaş, "Bu yıl çok bereketli bir sezon. İnşallah böyle devam eder" ifadelerini kullandı Zelkif Bektaş balığın Türkiye’de paketlenerek öncelikli olarak Yunanistan’a ihraç edildiğini hatırlatarak, "Ukrayna hatta Amerika’ya gönderen firmalar var. Bu balıklar oralarda cips haline getirilip paketlenip satışa sunuluyor. Oralarda cipsin paketinin 4 dolara satıldığını öğrendik. Geçen yıl balığın kilogram fiyatını 11-12 TL’ye veriyorduk. Maalesef beklediğimiz fiyat bu yıl yok. Bu yıl 13 TL’ye satabiliyoruz. Bu sezon 5 kooperatifin İznik Gölü’nden ortalama bin ton gümüş balığı avlayarak ihracata göndereceğini tahmin ediyoruz" diye konuştu. "Kendimiz cipse dönüştürebiliriz ama tesis lazım" Zelkif Bektaş, gümüş balığının Türkiye’de de işlenip paketlenebileceğini anlatarak, "Bunun için bizdeki tesis yetersiz kalıyor. Bunda devlet büyüklerimizden tek istediğimiz İznik Gölü bölgesinde 600-700 tonluk bir soğuk hava depo yapması. O durumda biz bunları burada paketleriz. Böylece katma değeri yüksek bir ürün elde etmiş oluruz. Daha önceleri çok söz verildi. Bursa Büyükşehir Belediyesi soğuk hava deposu yapılması için sözler verilmişti. İnşallah şimdi gelen yeni başkanlardan bunu bekliyoruz. Aynı projelerin devamı olarak İznik Gölü’nde böyle bir soğuk hava deposu yapılmasını bekliyoruz" şeklinde konuştu.
Ankara “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi. Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildiğini belirterek Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz Milletimizin Bilmesini İsterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya operasyonla ilgili şu detayları paylaştı: "Batman Cumhuriyet Başsavcılığı, Jandarma Genel Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının desteğiyle Batman İl Jandarma Komutanlığınca yapılan çalışmalar sonucu; Batman merkezli Adana, Aydın, Mersin, Hakkâri, Van, Mardin ve İzmir’de eş zamanlı olarak düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında “Bilişim sistemlerini kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık” suçunu örgütlü olarak işleyen organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Sosyal medya üzerinden sahte kiralık Bungalov ev ilanı vererek dolandırıcılık yaptıkları, mağdurlardan elde ettikleri gelirleri önce yasal bahis platformlarındaki hesaplara, daha sonra bahisten kazanılmış gibi gösterip kendi banka hesaplarına aktararak paranın izini kaybettirmeye çalıştıkları ve toplam 18 bin 635 vatandaşımızı mağdur ettikleri tespit edildi. MASAK ile koordineli yapılan çalışmalar sonucu; suçtan elde edilen mal varlığı değerlerinin aklanması kapsamında; ilk belirlemelere göre 34 milyon 530 bin TL değerinde işlem hacmine sahip, şüphelilere ait 1.283 banka hesabına el konuldu. Operasyonlarda; ruhsatsız tabanca, çok sayıda cep telefonu, sim kart, banka ve kredi kartı ile çok sayıda dijital materyale el konuldu. Batman Cumhuriyet Başsavcılığımızı ve operasyonları gerçekleştiren Kahraman Jandarmamız ile MASAK çalışanlarını tebrik ediyorum. Allah ayaklarına taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."