KÜLTÜR SANAT - 13 Eylül 2021 Pazartesi 15:18

Yüzlerce yıllık Palu Köprüsü tarihe meydan okuyor

A
A
A
Yüzlerce yıllık Palu Köprüsü tarihe meydan okuyor

Türkiye’nin en prestijli köprüleri arasında gösterilen tarihi Palu Köprüsü, yüz yıllara meydan okuyarak ilk günkü ihtişamı ile ayakta durmaya devam ediyor.

Türkiye’nin en prestijli köprüleri arasında gösterilen tarihi Palu Köprüsü, yüz yıllara meydan okuyarak ilk günkü ihtişamı ile ayakta durmaya devam ediyor. Bazalt taşıyla yapılan ve eskiden İstanbul’u Bağdat’a bağlayan köprü olarak da bilinen tarihi Palu Köprüsü, taş yapı mimarisiyle dikkat çekiyor.


Yüz yıllar önce Romalılar tarafından yapıldığı düşünülen köprü, Elazığ’ın Palu ilçesinde yer alıyor. Palu Köprüsü’nde, 193 metre uzunluğunda 4 buçuk metre genişliğinde 8 farklı göz bulunuyor. Yapımı ile ilgili kesin bilgilerin bulunmadığı Palu Köprüsü, İpek Yolu güzergahında bulunduğundan dolayı ‘İstanbul’u Bağdat’a bağlayan köprü’ olarak da biliniyor. Tarihi köprü şu anda eskisi kadar kullanılmasa da göçerkonarların, yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olmaya devam ediyor. 2010 yılında Karayolları Müdürlüğü tarafından aslına uygun olarak restore edilen köprü, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Türkiye’nin en prestijli köprüleri arasında yer alıyor.


Tarihi Palu Köprüsü’nün Palu ilçesinin doğusunda Palu Kalesi’nin eteklerinde bulunduğunu aktaran vatandaşlardan İbrahim Meydanoğlu, "Yazılı kaynaklarda Roma döneminde yapıldığı daha sonra Bizans ve Artuklular döneminde Selçuklular mimarisine uygun bir şekilde restore edildiği belirtiliyor. Tarihi Palu Köprüsü yaklaşık 193 metre uzunluğunda 4 buçuk metre genişliğinde 8 tane farklı gözde oluşuyor. Bazalt taşıyla yapılmıştır. Palu Köprüsü tarihin birçok döneminde farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış aynı şekilde 4’üncü Murat Bağdat ve Tevhit seferine çıktığında bu köprüyü bir güzergah olarak seferi için kullanmıştır. Palu ilçesi İpek Yolu güzergahında bulunduğundan dolayı ticaret merkezi aynı zamanda doğudan batıya tek geçiş güzergahı olduğundan dolayı bu köprü kullanılmıştır. Bu köprüden Bağdat ve Irak aynı zamanda yine bu köprü üzerinden Erzincan, Erzurum ve Karadeniz tarafına o dönemde ticaret kervanları yüklerini ticari amaçla taşımışlardır. Bu bölge aynı zamanda konar göçer dediğimiz göçebelerin kullandığı bir güzergahtır. Sürülerini bu köprüden geçirmişlerdir” dedi.



"En prestijli 13 Köprü arasında yer alıyor"


Rivayetlere göre Palu Köprüsü’nün Murat Nehri üzerinde Palu’dan İstanbul’a kadar o zaman bulunan tek köprü olduğunun da altını çizen Meydanoğlu, "Stratejik konumundan dolayı bu köprü savaşlarda, ticaret ve konargöçerler için hayati bir önem arz etmektedir. Tarihi Palu Köprüsü zamanla birçok sel felaketine maruz kaldığı için yıkılmıştı. 2010 yılında Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından aslına uygun olarak yeniden restore edildi ve halkımızın kullanımına sunuldu. Palu Kalesinin eteklerinde bulunan bu köprü yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerin uğrak mekanlarından birisidir. Aynı zamanda yeni evli çiftlerin fotoğraf çekmek için geldiği yerlerden bir tanesidir. Tarihi Palu Köprüsü Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Türkiye’deki en prestijli 13 köprüden bir tanesi olarak çeşitli kaynaklarda gösterilmiş yerli ve yabancı turistlere de tavsiye edilmiştir” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.