GENEL - 26 Nisan 2021 Pazartesi 09:00

Başkan Aktürk: “Milletimizin şerefli geçmişinde ne soykırım ne de katliam mahcubiyeti vardır”

A
A
A
Başkan Aktürk: “Milletimizin şerefli geçmişinde ne soykırım ne de katliam mahcubiyeti vardır”

Erzincan Baro Başkanı Adem Aktürk, soykırım yalanlarını şiddetle kınadıklarını ifade ederek, “Milletimizin şerefli geçmişinde ne soykırım ne de katliam mahcubiyeti vardır” dedi.

Erzincan Baro Başkanı Adem Aktürk, soykırım yalanlarını şiddetle kınadıklarını ifade ederek, “Milletimizin şerefli geçmişinde ne soykırım ne de katliam mahcubiyeti vardır” dedi.


ABD Başkanı Biden’ın 1915 olaylarına dair yapmış olduğu Ermeni soykırımı iftiralarını kabul eden 24 Nisan tarihli açıklamasını kınadıklarını kaydeden Baro Başkanı Adem Aktürk, “Yıllardır arşivlerin açılması ve meselenin tarihçilere bırakılması yönündeki sağduyulu çağrılarımıza rağmen, siyasi düşüncelerle yapılan bu tip açıklamalar maksatlıdır ve tarihi gerçeklerle çelişmektedir. Ermeni meselesinin bilimsel açıdan değerlendirilebilmesi için, ABD ve İngiltere başta olmak üzere batılı devletlerle Rusya, Gürcistan ve Ermenistan devletlerinin o döneme dair arşivlerinin erişilebilir olması gerekir. Halbuki konuyu tarihi anlamda açıklığa kavuşturacak bu kaynaklar ya tamamen kapalıdır veya kısıtlı olarak bilim insanlarının çalışmalarına açılmıştır. Oysa Türkiye bu hadiseye ilişkin kaynakları tamamen ve kısıtlamasız olarak açmış bulunmaktadır. İşin bir başka ve önemli yönü ise hukuki boyutudur. Radikal Ermeni çetelerinin 1890’dan 1896’ya kadar devam eden isyanları ve 1. Dünya savaşında paramiliter unsurların tedhiş ve katliamlara karşı Osmanlı Devleti "Muvakkat Sevk ve İskan Kanunu” ile meşru müdafada bulunmuştur. 1915 yılının 27 Mayıs’ında kabul edilen bir kanunla, Ermeni toplumunun bazı kesimlerinin bir yerden başka bir yere, ama başka bir ülkeye değil, devletin bir noktasından yine başka bir noktasına nakillerini ön gören bir düzenleme yapılmıştır. Söz konusu olağanüstü süreçte ermeni toplumunun paramiliter örgütlerinin cephe gerisindeki masum insanlara yönelik katliamlara girişmesi ile Osmanlı Devleti acilen bu konuyu hukuk zeminine taşımak zorunda kalmıştır.


Sevk ve İskân Kanunu ile Osmanlı Devleti, kendisine isyan etmiş ve silah doğrultmuş olan ermenileri hâlâ vatandaş olarak görmüş, onları sınır dışı etmek yerine bir başka noktada yaşamlarını sürdürebilecek şekilde karar almıştır. Osmanlı Devleti topraklarında, İngiltere ve Fransa’nın desteğinde ve ABD’nin himayesinde bir Ermeni Devletinin kurulmasına yönelik çalışmalar, Türk milletinin 19 Mayıs 1919 tarihinden itibaren Mustafa Kemal Paşa liderliğinde yürütmüş olduğu “İstiklal Harbi” neticesinde imzalanan 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Barış Antlaşması ile son bulmuştur. Bu antlaşma, ulus devlet olarak kurulan yeni Türk Devleti’nin hukuki varlığı ve sınırlarını tüm dünyaya kabul ettirmiştir. Böylelikle batılı devletlerin istismarına açık olan “Ermeni Meselesi” veya “Şark Sorunu” da ebediyete kadar kapanmıştır.” ifadelerine yer verdi.


Oluşturulmaya çalışılan soykırım suçunun, uluslararası hukukta 1948 tarihli Soykırım Suçunun Önlenmesine ve Cezalandırılmasına İlişkin Sözleşme ile tanımlandığını kaydeden Aktürk, “Bu anlamda, hukuki olarak soykırım suçunun işlenip işlenmediğine bu konuda yetkili ulusal ya da uluslararası mahkemeler karar verebilir. 1915 olaylarına ilişkin bu kapsamda verilmiş herhangi bir mahkeme kararı bulunmamaktadır. 1915 tehciri hukuken soykırım olarak nitelendirilemez. Bu çerçevede, hukuki veya tarihi hiçbir dayanağı bulunmayan, tamamen Türkiye’ye karşı bir şantaj maksadı taşıyan ABD Başkanı Biden’in açıklaması kabul edilemez. Son 200 yıl boyunca kaybettiği coğrafyalarda soykırım, katliam ve etnik temizliğe maruz kalan Türk Milleti soykırım faili olamayacak yegane topluluktur. 200 yıl önce Müslüman ve Türklerin çoğunlukta olduğu Mora ve bugünkü Ermenistan topraklarında tek bir Türk kalmamış olması, kimin veya kimlerin soykırım faili, etnik temizlik sorumlusu olduğunu ortaya koymakta yeterlidir. Koca bir Amerika kıtasını, zamanının biyolojik silahlarıyla yerli halklarından arındıran, dünyanın hemen her tarafında vahşet ve yıkımlarla birlikte büyük katliamlar, soykırımlar gerçekleştiren; gözünü kırpmadan nükleer silahlarla iki şehri yok eden ABD, 1915 olayları ile ilgili söz söyleyebilecek son ülkedir. Daha dün Körfez Operasyonu ile yıkım dünya kamuoyunun hatıralarında olanca canlılığı ile yaşamaktadır. Dahili ve harici bedhahların işbirliği ve çabalarına rağmen soykırım günahı bu milletin üzerine yapışmayacak, bu hususta başımız asla eğilmeyecektir. Bizlerin devletten beklentisi, genel kınama söylemlerinden uzaklaşılarak, bu emperyal tavır ve tutum karşısında ülkemizdeki ABD lehine olan tüm avantajlı anlaşmaların gözden geçirilmesi ve gereğinin yapılmasıdır. ABD Başkanı’nın, Ermeni ve Yahudi lobilerinin de etkisi altında kalarak, 1915 olaylarına dair yapmış olduğu 24 Nisan tarihli açıklamasını kabul etmiyor ve en güçlü şekilde kınıyoruz. Bu konuda yapılacak her türlü hukuki girişime destek vereceğimizi kamuoyuna saygıyla bildiriyoruz.” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük U18 Türkiye Şampiyonası 1. Kademe Grubu Karabük’te başladı Karabük’te dört gün sürecek U18 Türkiye Futbol Şampiyonası 1. Kademe müsabakaları başladı. Karabük Onur Futbol Sahası’nın ev sahipliğini yaptığı U-18 Türkiye Futbol Şampiyonası 1. Kademe müsabakalarında altı farklı şehirden 6 takım yer alıyor. Şampiyona 25-28 Nisan tarihleri arasında oynanacak ve bu müsabakalardan birinci çıkacak takım 2. kademe mücadelelerine katılmaya hak kazanacak. Karabük’ün futboluna, ekonomisine ve reklamına katkı sunması için U18 Türkiye Futbol Şampiyonası 1. Kademe müsabakalarında 6 takıma ev sahipliği yaptıklarını söyleyen Karabük Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Başkanı İhsan Çevik, “Ankara Gölbaşıspor, Eskişehir DSİ Bentspor, Zonguldak Asmaspor, Kastamonu Köy Hizmetleri İdare Spor Kulübü, Bartınspor ve Bolu 14 FK takımları mücadele ediyor. Takımlarımızı en güzel şekilde ağırlamaya çalışıyoruz. Şehrimize elimizden geldiğince hizmet etmeye çalışıyoruz. Katılan tüm takımlara başarılar diliyoruz” dedi. Başkan Çevik, 6 takımda ortalama 25 sporcudan 150 sporcu yar aldığını belirterek, “Bu etabı birincilikle bitiren takım 2. kademe müsabakalarına katılacak. Oradan da başarı ile çıkarsa 3. kademede final müsabakasında ter dökecekler. Karabük’teki mücadelelerden galip çıkacak takım yarı finallere hak kazanacak diyebiliriz” şeklinde konuştu. U18 Türkiye Futbol Şampiyonası 1. Kademe müsabakalarının final mücadelesi 28 Nisan Pazar günü saat 11.00’de Onur Futbol Sahası’nda oynanacak.
Antalya Türkiye’nin İlk ve Acil Yardım öğrencileri ALKÜ’de kıyasıya mücadele etti Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) ev sahipliğinde, Antalya İl Sağlık Müdürlüğü paydaşlığında düzenlenen 16 farklı üniversiteden 26 ekip; 9 farklı etaptan oluşan “VIII. Ulusal Tralli Travma Rallisi"nde kıyasıya yarıştı. Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ); bünyesinde bulunan bölümlerle ilgi sempozyum, panel, konferans gibi çeşitli etkinlikler düzenlerken aynı zamanda uygulamalı eğitimlere ev sahipliği yapmaya da devam ediyor. Antalya İl Sağlık Müdürlüğü paydaşlığında, ALKÜ ev sahipliğinde düzenlenen ve 16 farklı üniversitenin 102 öğrencisinden oluşan 26 ekip; 9 farklı etapta “VIII. Ulusal Tralli Travma Rallisi"nde gerçeği aratmayan görüntülerle kıyasıya mücadele etti. ALKÜ Yaşam Merkezi yanında saat 09.00’da başlayan yarışma; araç içi trafik kazası, motosiklet kazası, otobüs kazası, yüksekten düşme vakası, KBRN yanığı vakası, ileri yaşam desteği, dar alan (enkaz), bilgi ve taşıma teknikleri etaplarında gerçekleşti. Öğrencilerin zaman, hız, bilgi ve doğru müdahale ile ter döktükleri yarışmayı, katılımcılar ve sağlık sektörünün öncüleri takip etti. Uzman hakemlerin değerlendirdiği yarışma sonrası ALKÜ Alev Alatlı Konferans Salonu’nda ödül töreni gerçekleşti. Yarışma ve ödül törenine ALKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Atıf Bayramoğlu, dekanlar, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. “Her an hazırız” Yarışma sonrası ödül töreninde konuşan, aynı zamanda Acil Tıp Uzmanı olan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Atıf Bayramoğlu, Türkiye’de son yıllarda paramedik sayısının hızla arttığından vakalara anında müdahale edildiğine vurgu yaptı. Türkiye’de 1993 yılında 9 Eylül Üniversitesinin girişimiyle paramedik mesleğinin eğitimlerine başlandığını hatırlatan Prof. Dr. Atıf Bayramoğlu, “Günümüzde Sağlık Bakanlığına bağlı 112 acil sağlık hizmetlerimizin ülke genelinde toplam istasyon sayısı 3 bin 402’ye, il sağlık hizmetlerinde kullanılan kara ambulans sayısı ise 5.738’e ulaşmış durumda. Paramedik; dağ, taş, köy, göl, sokak, yol, ev demeden yardım etmeye koşan, işini aşkla heyecanla en iyi şekilde yapmaya çalışan 112 çalışanlarıdır. Vatan için, millet için, bayrak için ve tabii ki sizler için ülkemizin dört bir yanında hep en iyisini yapmayı hedefler. Yılmadan, bıkmadan çalışmaya devam eder. Paramedik siren sesiyle, tepe lambasıyla, vakanın stresiyle yaşamaktan mutludur. İsimsiz kahramanlarımız yerinde, zamanında ve yeterli ekipmanlar ile hizmet vermeye her an hazırdır. Gözünüz arkada kalmasın, acil sağlık hizmetleri paramediklere emanet. Türkiye’nin Acil Sağlık Hizmetlerindeki gücü tartışılmaz. Bu gücün paydaşı olan paramediklerin özverisi hayranlık uyandırıcı. Her biriyle gurur duyuyor, VIII. Ulusal Tralli Travma Rallisi sebebiyle kendilerine şükranlarımızı sunuyoruz. Bu vesileyle siz kıymetli öğrencilerimize ve tüm paramediklere başarılar diliyorum” dedi. Ödül töreninde yarışmaya katkı sunan Alanya Belediyesine, Özel Anatolia Hospital’a, Syedra Policlinic’e, yarışmayı düzenleme kurulu üyelerine ve hakemlere teşekkür plaketi takdim edildi. En iyisi olmak için mücadele ettiler 9 etabın her birinde yarışan öğrenciler hünerlerini, uygulamaya dökerek gösterdi. Heyecan dolu yarışmada ekipler gerçeği aratmayan bir mücadele sergiledi. Soluk soluğa geçen yarışmada öğrencilerin etaplarda gösterdikleri performanslar uzman hakemlerce değerlendirildi. 9 etabın sonucunda genel derecelendirmede birinci, ikinci ve üçüncü olarak kupa alan üniversiteler ise şu şekilde: Ankara Gazi Üniversitesi Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Giresun Üniversitesi /Şebinkarahisar SHMYO Yarışmanın 9 etabında birincilik, ikincilik ve üçüncülük farklı üniversiteler arasında paylaşıldı: Motosiklet Kazası: Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gazi Üniversitesi Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Araç İçi Trafik Kazası: Ankara Gazi Üniversitesi İstanbul Rumeli Üniversitesi Ankara Gazi Üniversitesi Dar Alan (Enkaz): Ankara Gazi Üniversitesi Ankara Gazi Üniversitesi Giresun Üniversitesi /Şebinkarahisar SHMYO Yüksekten Düşme: Giresun Üniversitesi /Şebinkarahisar Shmyo Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Mersin Üniversitesi Taşıma Teknikleri: Giresun Üniversitesi /Şebinkarahisar SHMYO Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Gümüşhane Üniversitesi Kelkit MYO Triyaj: Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gümüşhane Üniversitesi Kelkit MYO Ankara Gazi Üniversitesi / Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi İleri Yaşam Desteği (Bilgi): Konya Selçuk Üniversitesi Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Giresun Üniversitesi /Şebinkarahisar SHMYO KBRN Yanık: Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir SHMYO Ankara Gazi Üniversitesi Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Yetişkin İleri Yaşam Desteği: Ankara Gazi Üniversitesi Konya Selçuk Üniversitesi Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi