POLİTİKA - 20 Temmuz 2021 Salı 21:32

Erzincan Yıldırım Akbulut Havalimanı isim değişikliği töreni

A
A
A
Erzincan Yıldırım Akbulut Havalimanı isim değişikliği töreni

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan kararla Erzincan Havalimanının yeni ismi, Erzincan Yıldırım Akbulut Havalimanı oldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan kararla Erzincan Havalimanının yeni ismi, Erzincan Yıldırım Akbulut Havalimanı oldu. İsim değişikliği töreninde konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “26 olan havalimanı sayımızı 56’ya yükselttik” dedi.


Eski Başbakan ve TBMM Başkanı, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyesi Yıldırım Akbulut 14 Nisan’da 86 yaşında hayatını kaybetti. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısı sonrası, merhum siyasetçinin isminin Erzincan Havalimanı’na verileceğini açıklamıştı. İlgili Cumhurbaşkanı Kararı Resmi Gazete’de yayımlanarak Erzincan Havalimanı’nın ismi, “Erzincan Yıldırım Akbulut Havalimanı” olarak değiştirildi.


Bugün yeni ismiyle Erzincan Yıldırım Akbulut Havalimanı’nda isim değişikliği töreni düzenlendi. Törene kent protokolü, Yıldırım Akbulut’un yakınlarının yanısıra Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ile AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım’da katıldı.


Kur’anı- Kerim tilavetiyle başlayan programda konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “26 olan havalimanı sayımızı 56’ya yükselttik” dedi.


Bakan Karaismailoğlu, “14 Nisan’da kaybettiğimiz, Türk siyasi tarihinde saygınlığıyla yer edinmiş, Erzincan’ın yetiştirdiği kıymetli devlet adamlarından biri olan eski Başbakan ve Meclis Başkanı merhum Yıldırım Akbulut’un ismini ilelebet yaşatmak üzere Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Erzincan Havalimanı’nın adını Erzincan Yıldırım Akbulut Havalimanı olarak değiştirdik.


Merhum Yıldırım Akbulut, siyasette sivilleşme çabalarının yaşandığı yıllarda merhum Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın en yakın yol arkadaşı oldu. Milletvekilliği, Bakanlık, Meclis Başkanlığı ve Başbakanlık ile aziz milletimize hizmet yolunda en üst düzeylerde görevler ifa etti. Siyasetin zorlu şartları arasında mütevazı, dürüst ve nezaketli kişiliğinden bir şey kaybetmeden ve ömrü boyunca bunlardan taviz vermeden milletimizin gönlünde müstesna bir yer edindi. Yıldırım Akbulut, her zaman değerli hizmetleriyle anılacaktır. Bu vesileyle kendisine yeniden Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine ve milletimize başsağlığı diliyorum.


2003 yılından bu yana, yılmadan, yorulmadan, ülkemizin ulaşımda, haberleşmede, bilişimde, dünyayla rekabet edebilmesi, insanımızın yaşam kalitesinin yükseltilmesi yolunda gösterdiği özverili çalışmalar ile ulaşım ve iletişim alanında adeta çağ atladık. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde her daim yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Son 19 yılda ülkemizin ulaşım ve iletişim altyapısına yaklaşık 1 Trilyon 108 Milyar Lira yatırım yaptık. Asya, Avrupa, Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Kafkaslar ve Kuzey Karadeniz arasında; Türkiye’yi, ulaşımın her modunda uluslararası bir koridora dönüştürdük. Biz devlet aklıyla hep bir adım ötesini planlıyoruz. Nihai hedefimiz; millî ekonomik bağımsızlık yaklaşımını destekleyerek Bütünsel Kalkınmayı hayata geçirmek. Bunun için de Türkiye’yi Orta Koridor’da lider, dünyada ise en büyük lojistik güce dönüştürmek için adımlarımızı atmaya devam ediyoruz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, Avrasya Tüneli, Marmaray, İzmir-İstanbul, Ankara-Niğde ve Kuzey Marmara Otoyolları gibi nice dev ulaştırma projeleri bu hedefleri hayata geçirmek için tamamladık ve hizmete sunduk.


Çok yakın bir zamanda da Türkiye’nin lojistik bir süper güç olmasına çok önemli katkı sunacak Kanal İstanbul’un temelini attık. Bu dev prestij projelerin yanı sıra; Bölünmüş yol uzunluğumuzu 6 bin 100 kilometreden 28 bin 260 kilometrenin üzerine çıkardık. Bölünmüş Yol uzunluğumuzu 2023 yılında 30 bin kilometreye çıkarmayı hedefledik. Bölünmüş yol yapımına ağırlık verdiğimiz gibi tek yolların da fiziki ve geometrik standartlarının iyileştirilmesi çalışmalarına da ağırlık vererek 15 bin kilometre tek yol tamamladık.


Bin 714 kilometre olan otoyol uzunluğumuza ise bin 809 kilometre daha ekleyerek, 3 bin 532 kilometreye ulaştırdık. Geçit vermeyen dağları tünellerle, vadileri köprülerle aştık. 2003 öncesi 311 kilometre olan toplam köprü ve viyadük uzunluğumuzu 708 kilometreye çıkardık. 50 kilometre olan toplam tünel uzunluğumuzu 617 kilometreye yükselttik. Demiryollarında reform sürecini başlattık. 2003 yılına kadar el değmeyen demiryollarının tamamını yeniledik. Milletimizin yarım asırlık hayali Yüksek Hızlı Tren hatlarını inşa ettik. Dünyanın en önemli projelerinden biri olan Marmaray’la iki kıtayı birbirine deniz altından bağladık. Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu hattını açarak Asya’dan Avrupa’ya kesintisiz demiryolu bağlantısı sağladık.


“26 olan havalimanı sayımızı 56’ya yükselttik.”


50 ülkede 60 noktaya yapılan dış hat uçuşlarımızı 127 ülkede 329 noktaya çıkartarak hava yoluyla dünyada en çok destinasyona uçan ülke olduk. Kapasitemizi artırarak, lojistik hareketliliği daha etkin ve verimli yönetebilmek adına, denizlerimiz ve limanlarımızda da atılımlar gerçekleştiriyoruz. Yakın zamanda açılışını yaptığımız Filyos Limanı’mızın yanı sıra, Çandarlı ve Mersin limanlarımızda genişletme çalışmalarımızı en hızlı zamanda bitirmeyi hedefliyoruz. Rize İyidere Lojistik Limanımızı hizmete almak için de çalışmalarımız hızla sürüyor. Önümüzdeki 100 yıla damga vuracak bir yatırım Kanal İstanbul’un tamamlanmasıyla Marmara Bölgesi; limanları, lojistik bölgeleri, demiryolu bağlantıları, Marmaray’ı ve büyüyen endüstrisiyle, Avrasya’nın ekonomi, finans, ticaret merkezi olacak. 19 yıl öncesini düşünün; Erzincan’a yapılan yatırımları anımsayın. AK Parti hükümetleri iktidara gelmeden önce sadece 14 km bölünmüş yol yapılmıştı. Biz, 339 km daha bölünmüş yol yaparak toplamda 353 km’ye ulaştık. Erzincan’ı; Erzurum, Gümüşhane ve Sivas’a bölünmüş yollarla bağladık. Türkiye’yi doğudan batıya bağlayan Kuzey TETEK yolunun merkezini Erzincan yaptık. Bugün, 3 milyar 113 Milyon lira üzerinde proje bedeli ile; Refahiye-Kuruçay-İliç Yolu, Kemaliye-Dutluca-ArapgirYolu, Refahiye-(Erzincan-Kelkit) Ayrımı Yolu, Başköy-Çayırlı-Mercan yolunda Turnaçayırı Köprüsü yapımı gibi 7 ayrı karayolu projemizde devam ediyor. Şu anda Sivas-Erzincan Hızlı Demiryolu Proje çalışmalarımızda devam ediyor. Şu an bulunduğumuz modern ve estetik mimarisi ile sizlere hizmet veren havalimanımızda yine AK Parti hükümetleri döneminde yapıldı. Diğer tüm yatırımlarında olduğu gibi bu dev eserde de AK Parti Genel Başkanvekilimiz Binali Yıldırım’ın büyük emeği ve alın teri var. Yeni adı olan Erzincan Yıldırım Akbulut Havalimanımız bundan sonra hizmet kalitesini daha da arttırarak hizmet vermeye devam edecektir. Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken, Türk siyasetinin müstesna ismi merhum Yıldırım Akbulut’un adının her daim Erzincan Yıldırım Akbulut Havalimanı ile gönlümüzde yaşamasını ve ilelebet unutulmamasını temenni ediyorum.” ifadelerine yer verdi.


Bakan Karaismailoğlu’nun ardından AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım’da halka hitapta bulundu.


Yıldırım, korona virüs pandemi sürecine değinerek, “Bundan sonra mecbur kalmadıkça genel olarak ülke çapında kısıtla yapmayı arzu etmiyoruz" dedi.


Konuşmaların ardından açılış kurdelesi kesilerek isim değişikliği töreni son buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Uraloğlu, Dünya Bankası’nın etkinliğinde doğu-batı ve kuze-güney aksındaki ulaşım projelerini anlattı Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Asya’dan ve Orta Doğu’dan gelecek yüklerin akışını sorunsuz şekilde sağlamak için Marmaray’dan sonra Gebze-Yavuz Sultan Selim Köprüsü-İstanbul Havalimanı-Çatalca Demiryolu Projesi’ni hayata geçirmeyi planladıklarını belirterek, Basra Körfezi’ni Türkiye üzerinden Avrupa’ya ve Orta Asya’ya bağlayacak Kalkınma Yolu Projesi’nin de büyük önem taşıdığını söyledi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dünya Bankası tarafından düzenlenen Orta Koridor’un Ticaret ve Lojistik Potansiyelinin Gerçekleştirilmesi Etkinliği’ne videokonferans yöntemi ile katıldı. Doğu ile batı arasındaki önemli bir kara ve su köprüsü olarak hizmet veren Orta Koridor’un Orta Asya ve Kafkasya ülkeleri, hatta Orta Doğu ülkeleri için de eşsiz bir ekonomik büyüme vaadi taşıdığının altını çizen Uraloğlu, “Bugün üzerinde konuştuğumuz Dünya Bankası çalışması, stratejik politikalar, hedefli yatırımlar ve iş birliği çabalarının Orta Koridor’da ticaret hacmini üçe katlama ve taşıma sürelerini 2030’a kadar yarıya indirme gücünü vurgulamaktadır” ifadelerini kullandı. “Orta Koridor potansiyelini gerçekleştirmek için kararlı eylemler şart” Orta Koridor’da ticaret ve lojistik potansiyelini tam anlamıyla gerçekleştirmek için kararlı eylemlerin şart olduğunu belirten Bakan Uraloğlu, bu çalışmanın atılması gereken adımları önceliklendirmeye ışık tutacak nitelikte olduğunu söyledi. Türkiye’nin demiryolu altyapısının halihazırdaki talebi karşılamakta yeterli olduğunu söyleyen Uraloğlu, “Bakü-Tiflis-Kars hattından gelen yükün Edirne’ye kadar sevkiyatında herhangi bir kapasite problemi ile bugüne kadar karşılaşmadık. Ulusal taşıyıcımız TCDD Taşımacılık, Kars’ta çeken ve çekilen araçların doğudan gelecek yük akışını karşılayacak şekilde daima hazır olmalarını sağlamaktadır. Değerlendirmenin aksine Kars’ın batısında altyapı ve araç arzının altında bir yük akışı olduğunu yeri gelmişken belirtmek isterim” dedi. “Orta Koridor’un kapasitesini arttıracak ve darboğazları ortadan kaldıracak önlemleri ele alıyoruz” Orta Koridor paydaşlarının bir araya gelerek pürüzleri gidermenin yoluna bakmaları ve çözümleri önceliklendirmeleri gerektiğini belirten Uraloğlu, “Bu anlayışla Orta koridor ülkeleriyle sıkça bir araya geliyor, üçlü mekanizmalar çerçevesinde koridorun kapasitesini arttıracak ve darboğazları ortadan kaldıracak önlemleri ele alıyoruz. Azerbaycan-Kazakistan veya Azerbaycan-Gürcistan ile kurduğumuz mekanizmalar buna birer örnektir. Diğer taraftan bu ülkelerle çeşitli uluslararası örgüt çatısı altında bir araya geliyoruz. Türk Devletleri Teşkilatı, TRACECA, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ve Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu çerçevesinde taşımaların, gümrük işlemlerinin, lojistik duraklardan geçişin kolaylaştırılmasına yönelik uyumlaştırma yöntemleri arıyoruz” şeklinde konuştu. “Ortak anlayışa vararak engelleri kaldırmak mümkün olacaktır” Koridor boyunca yakından koordinasyonu sağlayacak yeterli platformun halihazırda mevcut olduğunu söyleyen Uraloğlu, ortak anlayışa vararak engelleri kaldırmanın hızlıca mümkün olacağını ifade etti. Usul ve işlemlerin kolaylaştırılması noktasında transit yükün olabildiğince engellere takılmaksızın hedefine ulaşması için idari birtakım prosedürleri geride bırakmanın gerekliliği konusunda ortak anlayışa varılması gerektiğinin altını çizen Uraloğlu, doğu-batı yük potansiyeli demiryolu kapasitesinin çok üzerindeyken demiryolunun da tamamlayıcı niteliğindeki karayolu için kotaların liberalleştirilmesinin önemli olduğunu ifade etti. Orta Koridor’un bölge ülkeleri için önemli bir ticari ve ekonomik potansiyele sahip olduğunun altını çizen Uraloğlu, koridorun Asya ve Avrupa arasında stratejik bir bağlantı sağlayarak ticaretin artmasına, ekonomik büyümeye ve kalkınmaya katkı sağlayacağını söyledi. Türkiye olarak Orta Koridor’un geliştirilmesi ve güçlendirilmesi konusundaki kararlılığı sürdürdüklerini vurgulayan Bakan Uraloğlu, bölge ülkeleri arasındaki ticaretin ve iş birliğinin artması için çaba gösterdiklerinin altını çizdi. “Demiryolu yük taşıma payını yüzde 22’ye çıkarmayı hedefliyoruz” Raporda 2021 yılına kıyasla 2030 yılına gelindiğinde Türkiye üzerinden konteyner yüküne olan talebin artacağının öngörüldüğünü belirten Bakan Uraloğlu, “Bunun oldukça yerinde bir tespit olduğunu ve 2053 vizyonumuzla örtüştüğünü düşünüyorum. Ulaştırma alanında 2053 yılına kadar gerçekleştirmeyi hedeflediğimiz yatırımlarımızın önemli bir kısmını demiryolu sektöründe yapmayı planlıyoruz. Demiryolu üzerinden yük taşıma payını 2053’e kadar yüzde 22’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Dolayısıyla karayolundan demiryoluna yükün kaymasını sağlamış olacağız. Orta Koridor’da yükün konteyner olarak taşınması için gereken ilave kapasiteyi de sağlamış olacağız” dedi. Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile demiryolu bağlantısı 2053 vizyonu doğrultusunda Asya, Avrupa, Afrika ve Ortadoğu arasında artan ticarete daha fazla ulaşım altyapısı sağlamayı ve ulaştırma bağlantısallığını artırmayı hedeflediklerini açıklayan Bakan Uraloğlu, “Gerek Asya’dan, gerekse Orta Doğu’dan gelecek yüklerin akışını sorunsuz bir şekilde sağlamak için Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile Asya ve Avrupa kıtaları arasında Marmaray’dan sonra ikinci demiryolu bağlantısını tesis ediyoruz. Bu kapsamda Gebze-Yavuz Sultan Selim Köprüsü-İstanbul Havalimanı-Çatalca Demiryolu Projesi’ni hayata geçirmeyi planlıyoruz. Buna ilave olarak şu anda inşa edilmekte olan Halkalı-Kapıkule Yüksek Hızlı Demiryolu Projesi tamamlandığında İstanbul ile Türkiye-Bulgaristan sınırı arasında yüksek hızlı tren işletmeciliğine başlanacaktır. Böylece bölgeler arasında kesintisiz ticarete daha yüksek kapasite ve hız ile katkıda bulunacağız” şeklinde konuştu. Divriği-Kars Demiryolu Rehabilitasyon Projesi hayata geçiyor Ayrıca Bulgaristan ile artan demiryolu potansiyelini de dikkate alarak ikinci bir demiryolu geçiş noktası kurulması konusunda Mutabakat Zaptı imzaladıklarının altını çizen Bakan Uraloğlu, ikinci demiryolu hattı ile doğu-batı yönlü yük taşıma kapasitesinin artacağını, bunun Orta Koridor’un demiryolu potansiyeline de önemli ölçüde katkıda bulunacağını ifade etti. Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu’nun devamı olan Divriği-Kars Demiryolu Rehabilitasyon Projesi ile mevcut demiryolu altyapısını modernize ederek doğu-batı bağlantılarını güçlendireceklerini, ayrıca kapasite artışı da sağlayacaklarını söyleyen Uraloğlu, “Diğer taraftan açık denizlere erişimi olmayan Orta Asya ülkelerinin kendi aralarındaki yük akış artışının yanı sıra, küresel ticarete erişim noktaları çeşitlendirilmiş olmaktadır. Ülkemizin doğusunda yeni bir bağlantı olarak Zengezur Koridoru’nu ulusal ağımıza bağlamak için yeni bir demiryolu inşa edeceğiz. Bu bağlantı, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı ile birlikte Orta Koridor’u tamamlayacak bir hat niteliğinde olacaktır” dedi. Kalkınma Yolu ile yeni hat Uraloğlu, sadece doğu-batı güzergahında değil, aynı zamanda kuzey-güney aksında da planlamaların devam ettiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Basra Körfezi’ni Türkiye üzerinden Avrupa’ya ve Orta Asya’ya bağlayacak olan Kalkınma Yolu Projesi büyük önem taşıyor. Bu yeni güzergâh, bölgedeki yüklerin Avrupa ve Orta Asya’ya erişiminde ciddi kolaylıklar sağlayacak. Kalkınma Yolu olarak adlandırılan bu yeni güzergâh Irak tarafında yaklaşık bin 200 kilometrelik hem çift hat demiryolu hem de otoyol yapımını içeriyor. Türkiye tarafında ise ulusal demiryolu ve karayolu ağımıza yaklaşık 130 kilometrelik demiryolu ve 300 kilometrelik otoyol ile bağlamak için gerekli teknik çalışmaları tamamladık. Kalkınma Yolu, Orta Doğu ülkeleri ile Orta Koridor ülkeleri arasındaki karşılıklı ticaretin çeşitlendirilmesi ve yeni pazarlara erişimi destekleyici ve tamamlayıcı bir girişim olması açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Görüleceği üzere artması beklenen yük hacmine göre gerekli kapasite artışlarımızı planlıyor ve çalışmalarına başlıyoruz. Türkiye olarak bölgesel planlamalara ve düzenlemelere çok önem veriyoruz. Ulaştırma sektörüne yapılan yatırımların etkin kullanımı için bölgesel iş birliklerine ihtiyaç var.”