GENEL - 16 Temmuz 2021 Cuma 00:18

Erzincan’da 15 Temmuz’da tek yürek oldu

A
A
A
Erzincan’da 15 Temmuz’da tek yürek oldu

Erzincan’da 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü nedeniyle il protokolü ve çok sayıda vatandaşın katılımıyla program düzenlendi.

Erzincan’da 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü nedeniyle il protokolü ve çok sayıda vatandaşın katılımıyla program düzenlendi.


Türkiye genelinde olduğu gibi Erzincan’da da 15 Temmuz hain darbe girişiminin 5’inci yıl dönümünde program düzenlendi. Ellerinde Türk bayraklarıyla meydana gelen vatandaşlar, hem şehitleri andı, hem de hainlere lanet okudu.


Duaların edildiği, Kur’an-ı Kerimin okunduğu meydanda yüzlerce kişi ellerinde Türk bayraklarıyla darbe girişimini lanetleyerek şehitleri andı. Erzincan Belediyesi Mehteran Takımı’nın marşlar söylediği etkinlikte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın halka seslenişi dev ekranda vatandaşlara izletildi.


Protokol konuşmalarının sonunda Erzincan Valisi Mehmet Makas, 15 Temmuz gecesi şehit olan Erzincanlıların isimlerini tek tek okuyarak, “Can ve canan varken önce vatan diyebilmek ve bu uğurda hiç korkmadan candan da canandan da vazgeçebilmek. Şartlar ne olursa olsun kendine güvenmek ve asla umudunu kaybetmemek. Malazgirt’le başlayan var olma mücadelemizin, bağımsızlığımızın mührü olan 15 Temmuz destanı, Aziz milletimizin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki azminin ve inancının abidesidir. Dirayetli olmak, metanetli durmak, hayâsız akınlara karşı yekvücut olmak, bizi diğer milletlerden ayıran vasıflardır. Hamdolsun, tarihin hiçbir döneminde esaret altında yaşamamış bir milletin mensuplarıyız. Hamdolsun, vatan söz konusu olduğunda menfaatlerin unutulduğu, önce vatan diyen milli yürekler olduk, meydanları doldurduk. Hainlere, işbirlikçilere, ihanet şebekelerine, sözde üniforma giymiş teröristlere geçit vermedik. Bizleri yok etmek isteyen, geleceğimizi karartmak isteyenlere boyun eğmedik. Evet, bu millet her zaman büyük imtihanlardan geçti. En çetin şartlarda bile yeise kapılmadık. Her zaman zalimlerin karşısında olduk ve hep zaferler kazandık. 15 Temmuz bu zaferler manzumesinin son halkasıdır. Asker görünümlü teröristler, ülkemizi işgal etmeye yeltendiler, uçaklarla, tanklarla bombalarla milletimizin canına kast ettiler. Bu kanlı, zor, buhranlı gecenin sabahında 251 şehidimiz oldu, 251 kahramanımızı ebediyete uğurladık. Büyük acılar yaşadık, üzüldük, kahrolduk ama ay yıldızlı bayrağımızı yere düşürmedik hamdolsun.


İşgal güçlerinin ülkemizi istila etmesine izin vermedik. FETÖ’cüleri derdest ettik. Tekrar, bastığımız yerlerin toprak olmadığı, bu topraklarda binlerce kefensiz yatan şehidimizin olduğunu hatırladık. Dört elle sarıldık vatanımıza, haftalarca meydanlarda nöbet tuttuk, uykusuz kaldık, ama istiklalimize, istikbalimize gölge düşürmedik. Çünkü biz çağları taksim eden, kıtaları yöneten aziz bir ecdadın torunlarıyız. Bu şuurla hareket edersek bastığımız yerleri toprak deyip geçmezsek büyük Türkiye ülkümüze kimse engel olamaz. Hiçbir güç, birliğimizi kardeşliğimizi bozamaz ve bozamayacaktır. Bizler her 15 Temmuz’da bu hakikati anlatacağız. Yüzümüzü kara çıkarmayan çocuklarımızın, gençlerimizin içlerindeki kıvılcımı söndürmemek bizim boynumuzun borcudur. Aksi takdirde tarih bunun hesabını elbette ki bizlere soracaktır. FETÖ ve darbeci zihniyetin devletimizin hücrelerinden temizlenmesi için mücadelemiz sürecektir. 15 Temmuz’un anlamını bulandırmaya yönelik olarak algı oluşturmaya çalışanlara karşı dikkatli olacağız. Büyük Türkiye ülküsüne inanan herkesin dikkatli olması gerekiyor. Bu şanlı direniş destanını, hamaset, mağduriyet cenderesine sıkıştırmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Özünde şahadet olan bu destanı gölgeleyecek, unutturacak eylemlerin yapılmasına izin vermeyeceğiz. Bu aziz vatanın istiklali için sıra dağlar gibi duran aziz milletimizin bir mensubu olarak devletimizin bekası için her türlü tehditle mücadele etmeye devam edeceğiz. Akif’in ‘Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda’ diyerek bizlere seslendiği dizeleri şiar kabul edip anadan, babadan, yardan vazgeçip vatan uğruna canını feda edenlerin izinden yürümeye devam edeceğiz. Mefkûre sahibi gençlerimizin rüzgârını kalıcı bir ruha çeviren 15 Temmuz Destanı’nı çocuklarımıza, gençlerimize anlatacağız. Milletimizin emeğine, ürettiğine, iman ettiğine tahakküm kurmak isteyenlere karşı birlik ve beraberlik içinde kader birliği yaparak kutlu yürüyüşümüzü sürdüreceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle; başta, kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Aziz milletimizin kazandığı demokrasi zaferinde vatan, millet ve bayrak uğruna canlarını feda eden şehitlerimizi ve bugüne kadar iç güvenlik harekatı, Kıbrıs, Kore ve sınır dışı yapmış olduğumuz askeri harekatlarda şehit olan tüm aziz şehitlerimizi, ayrıca; 15 Temmuz gecesi Acıbadem’de darbeci hainlerin açtığı ateş sonucu şehit düşen İlimiz Refahiye İlçesi Yazı Köyü nüfusuna kayıtlı Mete Sertbaş şehidimizi, darbeci hainlerin açtığı ateş sonucu İstanbul Boğaziçi Köprüsünde çıkan olaylarda şehit olan Kemah İlçesi Dedeoğlu Köyü nüfusuna kayıtlı Burak Cantürk şehidimizi, Tercan İlçesi Kurukol Köyü nüfusuna kayıtlı Recep Gündüz şehitlerimizi, darbe girişimi gecesi Ankara’da çıkan olaylarda, darbeci teröristlerin silahlı saldırısı sonuncu şehit düşen İlimiz Kemah İlçesi Kırıkdere Köyü nüfusuna kayıtlı Hüseyin Güntekin şehidimizi, rahmetle, kahraman gazilerimizi, minnet ve şükranla anıyor, bu alana teşrif ederek 15 Temmuz’u unutmayan, unutturmayan siz değerli hemşerilerime sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Türkiye geçilmez, bizler bir ve beraber oldukça hiçbir zaman da geçilmeyecektir. Allah birliğimizi ve dirliğimizi daim etsin.” ifadelerine yer verdi.


Düzenlenen anma programına Erzincan il protokolünün yanı sıra sivil toplum kuruluşları ve 7’den 70’e vatandaşlar katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Bandırma’da kapalı yöntemle prostat ameliyatı Balıkesir’in Bandırma ilçesinde Bandırma Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tıp fakültesi kurulmasıyla birlikte üroloji kliniği güncel sağlık hizmetlerine devam ediyor. Bandırma Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tıp fakültesinin kurulması ve hastanenin eğitim ve araştırma hastanesi statüsüne geçmesiyle birlikte üroloji kliniği, en güncel sağlık hizmetlerini sunmaya devam ediyor. Daha önce açık cerrahi ile Bandırma’da çeşitli ilklere imza atan üroloji kliniği, bölgede önemli bir üroloji merkezi haline gelmeye devam ediyor. Son olarak, laparoskopik (kapalı yöntem ile) prostat kanseri ameliyatı başarılı bir şekilde gerçekleştirildi. Üroloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Aykut Başer, hastanenin Bandırma ve çevresine en güncel tedavi yöntemleriyle yüksek kalitede sağlık hizmeti sunduğunu belirterek laparoskopik cerrahi hakkında şunları söyledi: "Laparoskopik radikal prostatektomi, prostat kanseri tedavisinde sıkça kullanılan bir cerrahi yöntemdir. Bu yöntemde, cerrah küçük kesiler yaparak bir kamera ve cerrahi aletler aracılığıyla prostat bezini çıkarır. Laparoskopik cerrahi, geleneksel açık cerrahiye kıyasla daha az invazif bir yöntemdir, bu da daha az kan kaybı, daha az ağrı ve daha hızlı iyileşme süreci anlamına gelir. Laparoskopik radikal prostatektomi, prostat kanseri olan erkekler için etkili bir tedavi seçeneği olabilir. Ancak, her hasta için uygun olmayabilir ve tedavi seçenekleri, hastanın bireysel durumuna ve kanserin evresine bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, prostat kanseri teşhisi konmuş hastaların, hatta tüm ürolojik kanserlerinde dahil tedavi seçenekleri hakkında hastanemize başvurarak detaylı bir şekilde bilgi almaları önemlidir."